- 975 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hayal kırıklığı yaşadığınızda karşınızdakine de bunu yaşatmanıza gerek yok...
Düşünce tarlamıza tohumlar ekiyor ve bunları nadasa bırakıyoruz. En iyi gübreyi seçiyor, en uygun zamanda hasat almayı hedefliyoruz. Hatta verimi artsın diye yıllarca dokunmuyoruz tarlamıza, gözümüze çarpan yabani otları temizlemeyi de ihmal etmiyoruz ama kökünden kazımadığımız sürece onları hep farklı noktalarda daha da çoğaldıklarını görüyoruz. Bazen bunları temizlemekten bıkıp işi oluruna bırakıyoruz nasılsa herkesin tarlası böyle değil mi diye kendimizi avutuyoruz.
Başlangıçta tarlamızın uçsuz bucaksız olması bizi memnun etse de, erozyona uğramış, çoraklaşmaya başlamış bir tarlanın görünümü artık bizi endişelendirmeye başlar. Aslında diğer tarlalar da aynı şekildedir ve sahipleri hiçbirşey yapmamaktadır. Bu bakımdan kendimizi rahat hisseder nasılsa birisi çözüm bulur ve bizde ondan yararlanırız diye düşünürüz. Çözüm namına hiçbir gelişme olmayan günler günleri izler ve tarlamızın bu hali bile bize hoş gözükmeye başlar. Yağmurlarda balçık denizine dönüşen, sıcak güneşin altında çatlayan damarları ile hiçbirşey vaad etmeyen bir tarla. Çamurdan olsun ama bizim olsun mantığıyla geçirilen bir ömre bedel zihin tarlaları.
Eğer karşınızdaki kişinin tanımlamasını bu anlamda yaptıysanız , verdiğiniz sorumluluklarda yada bu kişiden beklentilerinizde az çok hayal kırıklığı yaşayacağınızı gözünüze kestirirsiniz. Bu durumdan etkilenmemek ve işinize olan konsantrasyonu bozmamak için sakinliğinizi korumanız ve tepkisiz kalmanız en doğru yöntemdir. Her duruma karşı bir cevabı olan siz değil karşınızdaki kişidir. Gereksiz ağız dalaşları yada mantıklı tavsiyeler bile ukalaca karşılanabileceğinden kendi içinizdeki sükuneti korumak en doğru olandır.
Bu tür bireyleri toplumda dışlamak yerine kazanmaya çalışmak başlıca görevimizdir. Yapılan her hata yada yanlışlık sonucunda negatif davranmamız kendimizi yıpratmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Uğradığımız yada uğrayabilecağimiz hayalkırıklığının haddi hesabı olmayabilir. Bu sorunları yaşayabileceğiniz ilk anda önleminizi alır ve her zaman alternatif çözümleri yedek olarak tutarsanız, çevrenizdeki kişilere karşı kendinizi sürekli eleştiri yaparken bulmaz ve her zaman bağışlayıcı bir role bürünebilirsiniz.
Hiçbir yatırım yapılmadan sırf başkalarına eşgüdümlü yaşanılan bir hayat kendi meyvelerini vermekte epey bir zorlanacaktır. En basit başarıları gözünde büyütecek, zorlukla kazanılan mücadeleleri küstahca küçümseyecektir. Böyle bir zihniyete ait insanlarla çalışmanın verdiği inanılmaz zorluklardan başarı ile geçebilmek gerçekten zordur. Kalıplaşmış ön yargıları ve yerli yersiz hareketleri ile sabrınızın sınırlarında yaşayabilmenin en güzel örneklerini burada yaşayabilirsiniz.
Kısasa kısas sürdürülen bir iş hayatı yada ev hayatı asla istenilen randımanı alamayacaktır. Kendini ezdirmeme ve savunma adı altında sürdürülen tüm eylemler kişisel veriminizi en alt seviyede tutacak ve istenmeyen davranışları giderek kabul etmenize yol açacaktır. Kendinizle barışık olmanız , karşınızdakini affedebilmenizin kazançların en büyüğü olduğunu kendinize sürekli tekrar edebilmeniz dileklerimle...
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
Facebook Sayfamız : /pages/Kisisel-Gelisim-ve-Empati-Sureci/180199977717?ref=ts
E-Bülten’e üye olun, yazıları ilk siz okuyun.
YORUMLAR
Yazılarınızla yeni tanıştım ve kişiyi olumlu etkileyebilecek yönde , tüm yazılaarınız okumayı düşünüyorum.
Paylaşımlarınız için çok teşekkürler..
Yazınıza tümüyle katılıyorum, kısaca kişiye yapılan olumsuz davranışlara hoşgörüyle yaklaşmak kişiyi olgunlaştırır..ve hayal kırıklakları karşısında ise affedebilmek ise en büyük erdemdir. Sevgilerimle..