BİR GÜN BENİ ÖZLERSEN
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
bölüm 6
Herkes heyecanla bekliyordu. Ayşe odasına girdi, masasında duran listeyi aldı. Kime ne lazım, burada yazılı idi. Tekrar kontrol etti. Muhtarın gelmesi ile işe başladılar. Kolileri açıp, içindekileri ortaya yığdılar.
Çocukları birer birer çağırıp, kimin neye ihtiyacı varsa vereceklerdi. Melek ebe ve doktorda geldiler, “biz de yardım edelim,” diye.
Ayşe, doktora kırtasiye listesini verdi;
---Sen bunları halledebilir misin?
---Ne yapmam lazım?
---Elindeki listedeki çocukları çağırıp, karşısındaki yazılı olan ihtiyacını vereceksin. Anladın mı? Dedi.
Kâmuran “evet “ deyip, işe koyuldular. Melek ebe, ayakkabı ve çoraplara bakıyor, Ayşe kazak ve paltoları dağıtıyordu. Uzunca sürdü işleri, baya yorulmuşlardı ama çocukların sevinci anlatılmazdı. Eşyalarını alan sevinçle eve gidiyordu.
Öğleden sonra anneleri gelip, hem dua ediyor, hem de teşekkür ;
---ALLAH senden razı olsun hocanım. Diyor. “Sen yine bu kadar çocuğu sevindirdin” diye. Ayşe gayet sakin;
---Yok bunda bir şey, büyütmeyin. Büyütecek bir şey yok, hadi evinize. Diyordu.
Bu insanların böyle, minnet dolu olmalarına çok üzülüyordu.
---Allah’ım, imkanım olsa bunları hiç belli etmeden versem, ama olmuyor. Diye düşünüyordu.
Doktor çok şaşırmıştı. Ebe hanıma;
---Sahi, kim bu kız? Kimin nesi, kimin kızı bu?
Melek ebe;
---Bilmiyoruz, biz buraya geçen sene geldik. Ayşe burada idi. İki senedir beraberiz ama onu anlamıyorum. Bakıyorsun çok fakir görünüşlü kimsesiz kız, Bakıyorsun dünyanın en zengini. Anlamak çok zor, çok zaman maaşını bu köylü ile paylaşır. Kimin neye ihtiyacı var anında çere bulur. Bu kızı bizde anlamadık ama böyle kabul ettik. Bildiğimiz, onun çok iyi biri olduğu ve biz onu çok seviyoruz.
Akşam olmuştu, herkes evine gitti. Ayşe de gelip uzandı, biraz başı ağrımıştı.
Muhtarla birilerini kapı önünde olduğunu anladı, sesten tanımıştı. Kapıyı açtı, muhtar;
---Kızım seni rahatsız ettik ama baksana, bu kızcağızın sana değeceği varmış.
Ayşe “geçin” dedi, “ hoş geldiniz. Evet, ne var söyle bakalım.”
Kızcağız sıkılgan zor çıkan bir sesle;
---Bu gün hoca hanım, “ kumaşı olmayan okula gelmesin” dedi biz ne yapacağız? Sana akıl danışmaya geldik.
Ayşe, “ tamam anladım” muhtara döndü, “ bu gün bunları unuttuk, biraz dur. Ebe hanımın evine gideceğim” diye çıktı dışarı.
---Ebe hanım, diye kapısını tıkırdattı.
Melek ebe “hayrola Ayşe” dedi.
Ayşe; “ paketleri unuttuk bu gün, onları alayım.”
---Ha tamam getireyim, ben de geleyim mi?
---Muhtar baba var komşu kızıyla, istersen gel bir kahve içeriz.
---Tamam bakarım.
Ayşe paketleri alıp geldi;
---Söyle bakalım, ne dikmek istiyorsun?
---Ben etek dikmek isterdim.
---Peki, elinde kumaşı ol mayan kimler var?
Kız birkaç isim saydı.
---Tamam, dedi Ayşe. Paketleri açtı, içinden kumaşlar çıkardı, istenilenleri verdi. Makaralarına kadar.
--Haydi bakalım, bunları dike durun.
Kızcağız sevinçten uçuyordu. İğne, iplikler… Bir terziye ne lazımsa hepsi vardı. “Yalnız bunları beraber kullanacaksınız, tamam mı?”
---Tamam hocam, tamam sağolun.
Onlar bu işleri konuşurken, ebe, kocası, doktor kapıda göründü.
---Biz de geldik. Dediler.
Ayşe;” buyurun “ dedi.
Muhtar; “ siz oturun biz gidelim. Annesigil merak ederler. Hadi hoşça kalın” deyip, çıktılar.
Ayşe onları uğurladı. Gelenlere;
---Hoş geldiniz, etraf biraz dağınık, kusura bakmayın, dedi. Kalan kumaşları topladı, kaldırdı.
Melek ebe;
---Kızın sevincini gördük, ne kadar iyisin Ayşe, diye baktı. Ayşe;
---Boş ver şimdi onu, bu bahsi kapatalım. Çay mı, kahve mi?
Melek;
---Ben kahve alayım, ya Ayşe birde fal baksan… Dedi Melek ebe.
Ayşe ebeye dönüp;
---Olur, burası fal bilim merkezi. Niye olmasın, ne çıksın falında, ne istiyorsun?
Doktor gülümsedi;
---Bakmadan bu kadar konuştun, bakınca ne kadar konuşursun?
Ayşe gülümsedi, ses etmedi. Kahveleri yapıp geldi, neşe içinde içtiler. Sohbet güzeldi, saat on ikiyi geçmişti.
”Vakit nasılda geçti, anlamadık” deyip, kalktılar.
”İyi geceler dileyip” herkes evine gitti. Ayşe yatağına uzandı. Geceyi düşündü, ne güzel geçti dört kişilik sohbetleri, şakaları…
---Ah, dedi “insanın hayatı hep böyle geçse, ne güzel ama… Ne çare hep bahar değil hayat, bunun güzü de var, kışı da. Ben güzü yaşıyorum, yakında kış olacak.”
Sonra,” boş ver “dedi, uyuyup kaldı.
Sabah kapısının çalınması ile uyandı. Etrafına baktı, “oh sabah olmuş” kapıyı açtı. Melek ebeydi;
---Ne oldu, ne var. Yok kalkmadın da merak ettik. Dedi.
Doktor da yanındaydı.
---İyi misin, yoksa yine hastamı olacaksın? Diyordu.
---Yok, uyumuşum. Bu gün tatil değil mi?
---Evet ama sen bu saate kadar uyumazdın da, merak ettik. Kapını onun için çaldık.
---Yok iyiyim. Siz nereye ?
---Yok bir yere gitmiyoruz. Doktor kahvaltıya çağırdı. Hadi hazırlan gel, dedi Melek ebe.
Ayşe doktorun evine hiç gitmemişti.
---Tamam. Bir şeye ihtiyaç var mı?
---Yok, dedi Kamuran. “ Sen gel yeter” gülümsedi.
Bir saat sonra hepsi kahvaltıda idiler. Güzel bir masa hazırlamıştı doktor.
---Bunları sen mi yaptın? Nerden geldiler?
---Yok demem… O da benim sırrım.
Ayşe; “sen yapmadın her halde” hepsi güldü.
Ayşe boş gitmemiş, güzel bir vazo götürmüştü. Kamuran çok beğendi. “Niye bu” dedi.
---Evine ilk defa geliyorum, boş olmaz derler.
Kamuran;
---Ben sana hep boş geldim.
---Yok sen bana boş gelmedin. İlk geldiğin gün serum taktın. Bak o da şişe değil mi?
hepsi güldü Ayşe’nin lafına…
yazıma değer veren seçici kurula ve kordelaya çok teşekkür ederim sağ olsunlar
saygılarımla
YORUMLAR
Ayşe ablam benim; bu mubarek günde hem kandilin nuruyla sevinmiş hemde güne gelen yazı sevindirmişdir seni.Dostlarının güzel yorumlarıda fazladan sevindirmiştir ki bende çok sevindim bu sevinçlerine.Çok şanslısınız ne mutlu size.
Tebriklerimi sunuyorum.Ellerin ve yüreğin dert görmesin ablacığım.
Bu arada kandilinizide kutluyorum.
SAYGILARIMLA.
AYSE 09
şimdi daha sevindim siz gönül dostlarımın arasında çok mutluyum
sağ ol
hayırlı cumalar hayırlı kandiller
olsun
saygı sevgimle
Öncesini okumadığım daha doğrusu imkan bulamadığım bir serinin orta yerinden başlasam da, ana fikri öylesine ortada bir yazı okudum ki, yüreğinize sağlık...
Sayfanızda huzur ve sevgi buldum...
Ne güne düşüş nede kurdele hak ettiği yerde yüreklerde...
AYSE 09
hikayenin bütün bölümlerini okudum annem gerçekten çok sürükleyici ellerine sağlık kutlarım kurdelen çok yakışmış
ayşe bir gül sonbaharını yaşar sesizce
vefalı yardım sever ince ruhlu sade
derdi nedir bilinmez gizemli bir yürek
ne fırtınalar kopar içinde bilmez kimse
içinde kopar fırtınalar gözlerinde hüzün
insan sever vefalı esirgemez ne varsa veriir
sonu ne olacak bilinmezlede
anlatır nur annem
arkası yarın
AYSE 09
ne güzel dizelerle geldin sayfama sağ ol seni seviyorum
Aslında kimseye yorum yapmamaya karar vermiştim ama, bu yazıyı istisna tutuyorum. Seni de can-ı gönülden kutluyorum. Kaprislerden uzak, edebiyat defterini karşılıklı çıkar anlaşmalarına alet etmeden, naif, sevecen ve vefalı bir şekilde sessiz sedasız yazın hayatına devam eden bir edebiyat dostu olduğun için.
Sayfanda kurdela görmek hoşuma gitti. Tebrik ederim.
.
aynur engindeniz tarafından 7/8/2010 10:58:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
AYSE 09
saygım sevgimle
her daim
sayfamda sizleri görmekte çok güzeldi
Bir kez daha tebrik ediyorum, zevkle takip ediyoruz,biliyorsun.
Demet demet güllerimi bıraktım.
Sevgilerimle...
Dualarda birleşmek dileğiyle Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun
AYSE 09
seninde kandilin kutlu olsun
saygım sevgimle
AYSE 09
saygım sevgimle her daim
Ayşe ablacığım o güzel yüreğine ve kalemine sağlık... Günün Yazısını ve seni kutlarım ablam...
Sevgilerimle...
AYSE 09
sğ ol ilk senden duydum sağ ol canım sevgimlesin
Harika anlatımınız var Ayşe Hanımcığım yazdıklarınızı okumak büyük zevk benim için. Sevgilerimle. Beğenerek okuyorum.
AYSE 09
sevgim saygımla
AYSE 09
çok teşekkür ederim saygım sevgim her daim
Ayşe'ciğim, öyle güzel anlatıyorsun ki, bitmese de daha okusam diyorum.Ellerine yüreğine sağlık, çok iyi devam ediyorsun, sevgi ve dualarımla.
AYSE 09
her dim sevgimdesin
Ayşe ablacığım her bölümde daha çok merak etmeye başlıyorum şu Ayşe Öğretmen'i...
Böyle iyilik sever biri, bakalım kim çıkacak...
Merakla beklemekteyim...Kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum ablam...
AYSE 09
sevgimle her daim