- 670 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Başkaydı Benim Memleketim!
Buna ister nostalji deyin isterseniz dertleşme...
Ama gerçekten de bir başkaydı benim memleketim!
*
Eskiden:
-Sadaka vereceğimiz zaman karşımızdaki kişinin gururunu incitmekten,reddedilmekten çekinirdik.
Şimdi:
-Şimdi ise adam başına 20 lira,ya da birkaç yiyecek paketi dağıtacağını açıklayan birisinin evinin önünde binlerce insan birikiyoruz.Birikmekle kalsak,birbirimizi ezerek,kavga döğüş ederek büyük bir izdihama neden oluyoruz.
*
Eskiden:
-Yapacağımız hayrı kimsenin duymasını istemediğimizden gizlice yapardık.
Şimdi:
-Üç kuruşluk bile olsa yapacağımız hayır,basına duyurmaya çalışır olduk.
*
Eskiden:
-Yoksul bir çocuğa bir şey aldığımızda kimsenin haberi olmazdı.
Şimdi:
-Birkaç numara büyük aldığımız giysilerle kameralar önünde bu çocuklara poz verdirir olduk.
*
Eskiden:
-Evimizin kapısını kilitlemeden gezmeye giderdik ya da gece kilitsiz kapılı evde uyurduk.
Şimdi:
-Çelik kapımıza kilit üstüne kilit vurmayla yetinmeyip,değerli şeylerimizi kasalarda saklar olduk.
*
Eskiden:
-Trafik kazasında yaralanan birisini gördüğümüzde en yakın hastaneye yetiştirmeye çalışırdık.
Şimdi:
-Ya bana ne deyip oradan uzaklaştık,ya da yaralının ceplerini karıştırp işe yarayan şeylerini yürütür olduk.
*
Eskiden:
-Borcumuzu ödeyemeyeceğiz diye endişe duyar,uykusuz geceler geçirirdik.
Şimdi:
-Borç vereni ya suçladık,ya da tanımamızlıktan gelmeye başladık.Etraf dolandırıcı doldu.En yakınlarımızı bile dolandırmanın yollarını arar olduk.Mahkemeler,icralar alacak-verecek davalarıyla doldu.
*
Eskiden:
-Sağdaki soldaki gençler birbirleriyle kavga ederlerdi.Ama ne sağdaki ne de soldaki emperyalizmin uşağı olmayı kabul etmezdi.
Şimdi:
-Sağ,sol kalmadığı gibi küreselleşme yutturmacasıyla emperyal güçlerin ya kalemi ya da ağzı olduk.
*
Eskiden:
-Kıbrıs için canımızı vermeye hazırdık.
Şimdi:
-Ya Rumlar’a ya da AB’ye Kıbrıs ı peşkeş çekmenin yollarını arar olduk.
*
Eskiden:
-Ülkenin bir yerinde doğal bir afet olduğunda,bir askerimiz şehit düştüğünde yasa bürünürdük.O ateş kor gibi yüreğimizi yakardı.Bölücülere aman vermezdik.
Şimdi:
-Bu tür olaylardan etkilenip etkilenmediğini anlamak için gözlerimizi borsaya dikip;TV lerdeki, gazinolardaki eğlencelerimize devam eder olduk.Bölücüleri kardeşimiz ilan edip,kucağımızı açtık.O da yetmedi:Altlarına meclisten koltuklar ikram eder olduk.
*
Eskiden:
-Bir politikacının yakını vergi kaçırsa,hayali ihracat yapsa ortalığı yıkardık.
Şimdi:
-Gemiciklerde yumurta kırıp,mısır patlatan politikacı yakınlarını "Adamlar işini biliyor! " deyip takdir eder olduk.
*
-Böyleydi
-Şöyle oldu
-Böyleydi
-Şöyle oldu
*
Bu dertleşme bitmez.
En iyisi ben,kafama bir huni geçirip, Diyojen gibi elime bir fener alıp gideyim dostlar:!
-Nereye mi?
-Memleketimin o asil İNSANINI aramaya!...
YORUMLAR
Ömer bey şu anda Antalya Side'de tatildeyim. Ülkemde bir yabancıyım. Tamam turistlerimiz önemli ama inanın esnaf Türk'lerin yüzüne bakmıyor. Ben para taşımayı sevmem. Burada esnafın çoğu kart sistemini kullanmıyor. İşinize gelirse mantığı var. Neyseki deniz ve manzara çok güzel..
Yazınız çok anlamlıydı yitiridi bazı değerler güleryüz bile. Saygılarımla...
Ömer Faruk Hüsmüllü
Merhaba.
İyi tatiller.Side çok güzeldir.
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Yakınmalarınızda haklısınız. Bir ara yerli turistler yani bizler tatil yerlerinde yabancı turistlerin ödediklerinin 2-3 katı fiyat ödüyorduk. Gene öyle mi bilmiyorum.
Selam,sevgi ve saygılarımla..
Ömer Bey, yazınız nereden nereye geldiğimizi açık seçik ortaya koyan bir yazı. Size katılıyorum. Toplum olarak bazı değerlerimizi kaybettik. Birçok güzel adetlerimiz geçmişin raflarında saklanıp kaldı.
Tıpkı, okunmayan kitaplar gibi. Her şey ayen beyan ortada, başka söze hacet yok.
Sevgi ve saygılarımla...
Ömer Faruk Hüsmüllü
Değerli yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
Toplumsal değişme her ulusun tarihsel gelişimi içinde olagelmiştir ve de doğaldır. Ancak çok hızlı toplumsal değişmeler maalesef birçok güzel şeyi de beraberinde götürdüğü gibi yozlaşmaya ve hatta zaman zaman kaosa yol açabiliyor. Sanayi devrimi sırasında Avrupa bunu yaşadı. 1750-1800 yıllarından itibaren Avrupa toplumları sosyal yapılarını bir dengeye kavuşturma mücadelesi verdiler. Biz onlardan ders alacağımız yerde her şeyi oluruna bıraktık. Sonuç da maalesef bu oldu.
Selam,sevgi ve saygılarımla.
Değerli yazarım, ne güzel yazmışsınız geçmişi ve şimdiyi... Her harfine tek tek katılıyorum... Peki neden böyle olduk? Her birimiz tek tek insanlık adına ahkâmlar keserken, nereye gitti bu insanlığımız?
Tebrikler...Sevgi ve saygı ile
Ömer Faruk Hüsmüllü
Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
"Peki neden böyle olduk?" sorusunu sadece siz değil, hepimizin sorması ve cevap araması gerekiyor sanırım.
"Nereye gitti bu insanlığımız" sorunuzun da tabii ki mutlaka cevaplandırılması gerekiyor. Bilim adamlarımız, siyasilerimiz birbirleriyle çekişip duracaklarına erozyana uğramış değerlerimizle ilgilenseler daha iyi olmaz mı? Laftan başka bir şey üretmeyen bu insanların bu sorunlar karşısında ağır bir veballerinin bulunduğunu düşünüyorum.
Neyse...Kısa keseyim.
Selam,sevgi ve saygılarımla.
Sevgi Salman
Bilim adamları ve siyasilerimize gelince; Aslında birbirlerini de yemiyorlar.Millete karşı yer giibi görünüyorlar.Bakın sağı solu Akp lisi hepsi birbiriyle neredeyse "kanka" E o kadar maaş alıyorlar, bişeyler yapar gibi görünmek zorundalar değil mi?
Bizde bir laf vardır "Hatayı gelin yapmışlar, alan olmamış" Kimse "hatalıyım" demiyor.
Söylenecek o kadar çok söz var ki :))