- 1015 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Kırmızı Ruganlar
Usulca yağdı yağmur, usulca düştü saçlarına gülüşün resmini çizemeden gökyüzüne.Bir kere değdi sinesine yanık fırtınalar çığlıklar .Sürüp durdu ömrünün yüzünü boynuna geçirdiği bir çile teyel iplikle sal taşlarına. Tozlu gümüş pasıyla dönen misket oyunu dünyasının söndü ışıkları ve perdelerine inleyen yaseminlerin kokusunu alamadı içeriye.Yaşamı silik bir fotoğraf gibi devindi açmazlarında sabahlar akşamlar gibi..
Ruh küheylan değil çiçekler bahçelerde kururken
Bu yağmur
Toprağı gebeleyemez gönlünde
Sakladığı sükut
Gözlerine mil çekilmiş denizin siyahı
Hangi fener coşkusudur
Karşılayan gemiyi .
Çizdi kalın duvarlara gölgesini sonra kollarını açtı sarmak için koyu çaresizlikle isli lambanın fitilindeki tükenişine baktı uzun uzun.Güz sarıldı tenine sessiz akan nehirlerde sürüklendi. Saçak altlarındaki ürkek güvercinlere sığındı çoğu zaman .
Kudurmuş yapraklar düştü delicesine hüzün penceresine.Damlalar saçlarından kirpik uçlarına aktı boşalan gökyüzü ağlaması gibi.
Kaç çocuk maviye ve yeşile baktı gözlerinde sallanan çayırlardan esintisi gelip saçlarını yaladı el sıkışıp oynadı sonra sessizce gitti uçurtmaları mutlulukla gökyüzünden .
Yürüdü uzun karanlık yolda ,hiç bilmediği sokakta uçlarına baktı ayaklarının. Usul usul dirhem dirhem bir başına içindeki hayvanları kustu kaldırım taşlarına ...
Anne
Ahh anne en temiz dönüşüm hep sana..
Aysu