- 675 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayatta Mutsuz Oluşumuzun Tek Nedeni Varsa! O da Nankör Oluşumuzdandır.
Dostlar, neden insanlar huzur ve mutluluğu yakalamışken hesapsız, kitapsız yaşayarak bir hiç uğruna kazanıp elde ettikleri onca varlığı teperler.
Elde ettikleri huzur ve mutluluğu yine kendi elleriyle bir çırpıda itekleyip devirip yıkarak geri yok ederler. Bunu anlamanın da imkânı yok.
İnsanlar yıllarca eksikliğini hissedip ihtiyaç duydukları her şeyi elde etmek için koskoca bir ömür heba ederler. Yıllarca çalışıp çabalarlar.
En sonunda da mücadele edip kazandıkları şeylerin değerini takdir edip kıymetini bilmezler.
Allah aşkına şöyle bir düşünüp iki elinizi dua eder gibi açınız. Sonra sağ elinize Allah’ın size verdikleri ile sizin kazanıp elde ettiğiniz her şeyi üst üste koyunuz. Yani sizin için iyi, güzel ve (+) değeri olan her şey burada toplansın.
Sol elinize de hayatta arzu edip ihtiyaç duyduğunuz fakat kazanıp da elde edemediklerinizi de bu elinize üst üste koyunuz.
Sonra her iki elinizi bir terazi gibi kullanarak lütfen sağ eldeki değerlerle sol eldeki değerler bir tartıp değerlendiriniz.
Göreceksiniz ki, sağ elinizdeki değerlerin toplamı sol eldeki değersizlerin toplamından çok fazla olacaktır.
Tarttıktan sonra lütfen tarafsız olarak karar veriniz. Hangi elinizde daha çok nimet, hikmet, bereket ve kazanç var. Hangi eliniz diğerinden daha çok ağır.
Bunu kendi gözlerinizle gördünüz mü?
Ona lütfen doğru karar veriniz. Elbette ki, sağ elinizdekilerin çokluğu ve ağırlığı daha fazla olduğundan sağ el aşağı iner ve dizinize çarparak durur.
Ondan çok daha hafif olan sol el yukarı kalkar. Gözünüze çarpar ve durur. Yani birisi dizinize vururken diğeri gözünüze vurur. Dolayısıyla yukarı kalkan hafif el göz önüne gelir. Hep onu görürsünüz. Gördüğünüz eksikliklerin acısını çekip onları tamamlamak için hayat boyu konuşur, şikâyet edersiniz, aynı zamanda da elde etmek için de mücadele edip yorulup durursunuz. Bu arada koşuşturmaktan dolayı da asla hayatta mutlu olamazsınız.
Hâlbuki çokluk ve ağırlığından aşağı çöken sağ elinizdekilerin kadir ve kıymetini bilip, onlara bu günkü olduğundan daha çok kadir kıymet verip diğerlerini bilseniz.
Onlarla yetinip bu günkünden çok daha fazla huzur bulup mutlu olmaya çalışırsınız ve de huzur bulup, mutlu olursunuz. Ama sağ elinizdeki şeylerin çokluğu ve ağırlığı elinizi aşağı indirir. Sonunda da dizinize vurup durur.
Buna karşılık sol elinizdeki değerlerin azlığından da bu elinizde havaya kalkarak, gözünüze vurup durur.
Dize vuran sağ eliniz gözden uzak olacağı için her zaman görünmez olur.
Sol elinizde hafifliğinden dolayı sürekli gözünün önünde durur.
Gözünüzün önünde duran az olan şey sizi, neden ben bunları elde edemiyorum düşüncesiyle sürekli tahrik edip kışkırtarak rahatsız, huzursuz ve mutsuz eder.
Çok çalışıp az kazandığınızda da her şeyi elde etmeniz ömür süresi içinde imkânsızlaşır. Bu da sizin sürekli huzur bulup mutlu olmanızı engeller. Hâlbuki sağ elinizdeki çok olanları gözünüzün önüne getirip koysanız, bu koyduğunuz tüm değerlerde huzur ve mutluluğunuzu artırır.
Öyle değil mi?
O halde hayata öyle bir bakın ki, çoğu çok. Azı az görmeye çalışınız ki yaşadığınız hayat ölçülenip dengelensin.
Yokluğun yanında varlığı değil, varlığın yanında yokluğu yaşayın ki, daha çok huzur bulup mutlu olasınız.
Var olanın çokluğunu görmeyip az olan yokluğu çok görürseniz bu sizi nankör yapar.
Nankörlük insanı huzursuz ve mutsuz eder.
25.06.2010
Cahit KARAÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.