- 1606 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KİTAP OKU-YORUM
Bir süre önce, Karadeniz Ereğlisinde “Kültürümüzde Kitabın Yeri ve Önemi” konulu bir konferans verdik. Kaymakam Osman Ekşi Bey: “Hocam ne zamandan beri kitap okuma eylemini yaygınlaştırma mücadelesi veriyorsunuz?” dedi. Ben de yuvarlak bir cevapla : “ Epeyce uzun bir zamandır” dedim. Ama eve dönünce bu sorunun net cevabı için arşivimi gözden geçirme ihtiyacını hissettim. Bir de gördüm ki, bu konu ile ilgili ilk yazımızı Milli Eğitim Dergisinde yaklaşık 20 yıl önce yazmışız.Yazının başlığı da “Kitap Okuma Alışkanlığı ve Özendirici Tedbirler”
Evet neredeyse çeyrek asırdır bunun mücadelesini vermekteyiz. Konusu kitap olan “KİTAPLARIN SIRRI” ile “ KİTAP VE ATATÜRK” adlı kitaplarımızı da bir süre önce yayınlamıştık. Uzun zamandır yurt içinde ve yurt dışında pek çok yerde konusu kitap olan konferanslar vererek , geniş kitlelerle buluşma imkanı bulduk. Bu konuda elbette bir miktar yol aldığımızı söyleyebilirim. Lakin bizim en büyük yaramız, kitap okumayan bir toplum oluşumuzdur. Tarihte bizim medeniyetimiz kitap medeniyetiydi. Ecdadımız kitaba ve okumaya çok büyük ehemmiyet vermişti. Bu gün hala dimdik ayakta duran medreseler, kütüphaneler ve kıraathaneler anlattıklarımızın şahid-i adilidir. Ne zamanki bizi dinamize eden dinamiklerimizi dinamitledik, işte o zaman biz de büyük ölçüde irtifa kaybına uğradık. Bütün değerlerimizi kumara verircesine harcadıktan sonra, kitaba, okumaya, yazmaya, kültüre, sanata, edebiyata olan ilgimizi de kaybettik. Böylece kitap okuma istatistiklerinde dünyanın son sıralarına maalesef düştük. Kendimize de, ülkemize de, genç neslimize de maalesef yazık ettik. “Yiğit düştüğü yerden kalkar” diye bir söz var. Biz de aynı şekilde, bu konudaki özelliklerimizi ve güzelliklerimizi kaybettiğimiz yerden, tekrar kazanmaya başlamak için, kolektif bir çalışmaya ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı kitap okuyacak ki, halk da okusun. Öğretmen kitap okuyacak ki, öğrenci de okusun. Komutan kitap okuyacak ki, askerde okusun. İmam kitap okuyacak ki, cemaat de okusun. Ailede anne baba k,itap okuyacak ki, çocuk da okusun. Hz. Ali: “Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz” der. Annesi babası kitap okumayan çocuk, kendisi nasıl okur?
Halbuki kitap okumak aydınlanmaktır, erdemleşmektir. Bir başka deyişle insan-ı Kamil olmaktır. İnsani ve ahlaki değerlerle dolmaktır. Kitap okumak eğlencelerin en asilidir. Daha doğru bir deyişle, asilleştiricisidir.
Okumak, zekayı olgunlaştırmak ve efendileştirmektir. Kim demiş kitap okumak zevktir diye. Bu sözü her kim söylemişse yalan değil, yanlış söylemiştir. Kitap okumak, zevke köle olmaktır. Sizleri bilmem ama ben, kitaplarla beraber olduğum zaman, Ramazanın o letafeti içinde iftar sofrasındaki lezzeti bulurum . Yunusca mırıldanırım: “Ballar balını buldum. Kovanım yağma olsun.”diye. Kitap sayfalarını koklamaktan aldığım zevki, hiçbir miski amberde bulamam. Okşar, severim kitaplarımı. Konuşurum onlarla. Bana verdikleri bilgiden dolayı teşekkür ederim onlara. Evimde konuk oldukları, ve ne zaman soru sorsam bana cevap verdikleri için minnet ve şükranlarımı sunarım. Yatak yorgan, yemek içmek istemeyen, kızmayan,darılmayan,üşenmeyen 24 saat boyunca bana bilgi vermek için kütüphanemde bakleyen o hatırlı misafirlerime nasıl teşekkür etmem. Zaten kütüphanemiz bizim kişiliğimizin aynası değil midir? Okuduğumuz oranda insan sayılmaz mıyız? Kitapları sevmek, ilgilenmek ve onlara nazar etmek, kitabın sahibi üzerindeki hakları değil midir?
O halde gelin dostlar, girelim kitaplarla kol kola ve yürüyelim aydınlık ufuklara…
Mustafa Turan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.