- 2991 Okunma
- 23 Yorum
- 0 Beğeni
KONUŞMAK MI KONUŞMAMAK MI
Konuşmak; insana özel bir ayrıcalıktır. Ağzımızdan çıkacak her bir kelimeyi düşünmek ise olgunluktur. Dinlemek ise başlı başına bir sanattır.
İyice demlenmeden vakitsiz sarfedilen cümleler; gözlerde şimşek olup çakar, sözlerde ise dinamit gibi patlar. Kontrol edilmemiş öfke ise dilimizden lağv gibi püskürür.. Hem kendimize hem de başkalarına zarardan öteye gidemez. Boşuna dememişler "keskin sirke küpüne zarar verir" diye..
Anlatmak istediklerimizin bir ikramıdır konuşmamız. Sunduğumuz andan itibaren dönüşü ve telafisi yoktur. Hatalı ve söylenmemesi gereken bir söz kurşun kadar vurucudur. Sonrasında dilediğimiz özürler, çoğunlukla yerini bulmaz, dökülen diller ise kendimizi affettirmeye yetmez. Son pişmanlık belki de patavatsızlığın bir başka ismidir.
Bayat bir yemek nasıl sindirim sistemimizi bozarsa, bozuk konuşma da sinir sisteminin baş düşmanıdır. Konuşmalarımız; anlaşılır, açık, net, duru, seçici ve yanlış anlaşılmalara meydan vermeyecek şekilde olmalıdır.
Hatta ses tonumuzu bile karşımızdakinin duyabileceği şekilde ayarlamalıyız. Sesin fazla yüksek veya kısık hali de karşımızdakini rahatsız etmeye yolaçacak faktörlerden biridir.
İsim, memleket ve meslek gibi konular kişiye özel ve hassas konulardır. Bu yönde incitecek şakalar yapmamalıyız. Hepimizin bildiği gibi kırmak kolay, onarmak her zaman için zordur.
Kasıtlı, haddini aşan, imalı, güleryüzün arkasında iğneleyici, aşağılayıcı konuşmalar aslında söyleyenin değerini düşürür ama o kişi farkına dahi varamaz.
Konuşacağımız cümleler önce bizim içimize sinmeli, sonra başkalarının da sindirebileceği şekilde olmalı ki sevgi ve saygı ortamı doğabilsin..
Konuşmuş olmak için konuşmak ya da çok şey bildiğini karşısındaki ispat edercesine çok konuşmak sadece o kişilerin kendini tatmin etmesine yarar. Başkalarını ise sadece ve sadece böyle konuşandan diyar diyar kaçırır.
En önemli konulardan biri de arkadan konuşmak.. Yüzüne konuşma cesaretini gösteremeyen kişilerin seçtiği kolay yoldur. Ama o ortamda olmayan ve kendini savunma hakkı bulunmayan bir kişinin hakkında konuşmak ne kadar günah ve suçtur aslında.. Dedikodu konuşmaların içinde belki de en çirkinidir. Arkadan at ve tut sonra yüzüne gül... İnsanlar konuştuğunun arkasında olabilmeli. Arkasından söylediğini yüzüne de söyleme cesaretinde olmalı yoksa sonsuza kadar susmalıdır.
Konuşmak mı konuşmamak mı işte bütün mesele burada.. Lüzumlü yerde sözümüzün arkasında olup bülbül gibi konuşmalı, konuşulmayacak yerde de dut yemiş bülbül gibi susmalı bence..
Sevgilerimle...
SEVGİLİ DOSTLARIMIN KIYMETLİ YORUMLARI İLE KATKILARINA SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM.
Ayhan SARIKAYA
"Bir şey biliyorsan söyle,senden ibret alsınlar;bilmiyorsan sükut eyle;seni adam sansınlar"
Mehtap ALTAN
En iyisi insana has olan bu ayrıcalğı eksiltmeden sükutun nakaratında çoğaltmak gün be gün...
meselci - Mehmet Selim ÇİÇEK
’konuşmak değildir başarı, susarken konuştuğunu belli etmektir muhatabına asıl konuşmak’
mavideydisevgi
Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim...
Bedri DEMİRPENÇE
Beyin bilgi ve kültür birikimleriyle dili daha bir güzel dillendirir.
Konuşurken düşünenler ve sadece bir hazırlık yapıp onu konuşanları düşündüm…
Asıl mesele bu ikisinden yoksun olanların dilidir dili kötü kılan…
Yükselenyıldız - Yüksek ÖNAÇAN
Her ne kadar ’düşün, sonra konuş’ denilse de bu asla mümkün değildir.
Konuşmanın akıcılığı, akla uygunluğu ya da uygunsuzluğu kişinin o zamana kadar kazandığı birikimlerle ilgilidir.
"-Öfkeni tut."
"-Söz gümüşse sükût altındır."
..gibi nasihat amaçlı cümleler hayatın gerçeğiyle asla bağdaşmamıştır.
Kimse isteyerek öfkelenmez. Öfkesini kontrol eden de görülmemiştir. Kontrol ettiğini söyleyen varsa ya yeteri kadar damarına basılmamıştır, ya da karşı taraftan korkusuna susmak zorunda kalmıştır.
"-Büyüklerin yanında konuşulmaz, dinlenir."
İyi de büyükler o çocuğun eğitim-öğretim seviyesini ille de sınavda mı öğrenecektir?
Ayşe09
kişi ne çekerse dilinden çekermiş
Handan AKBAŞ
Bülbülün çektiği dili belasıdır’ diye geçer bir atalar sözünde, yerinde, yeterli bilgi birikimi varsa konuşmak,
yeri gelir ’sükut ikrardan gelir deyip susmak!’
Canan DEMİREL
Düşünerek konuşmak;önce düşün sonra söyle.
Öfkeli konuş göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın.
İnsanlar ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşurlar.
Tacettin YILDIRIM
Bilerek ....yerinde konuşmak....insana asalet verir...
Bilmeden rastgele konuşmak.....insana....nefret getirir..
Kova270167
Taze somun, tadı ve nefaseti güzel ama sindirimi zordur.iki düşün bir söyle demişler...aklın süzgecinden geçmemiş söz dilden dökülürse sıcak somun gibi oturur yüreğe..
Feray SOYDAN
Konuşmak işte ne olacak?" deyip geçmemek lazım..ağzından çıkanı kulağın duymuyorsa hiç konuşma daha iyi..
SULTAN HÜRREM
Çok biliyorum diyen çok yanılandır.
Konuşmaktan ziyade dinlemeyi tercih ederim.
yesilsu
Ağızdan çıktımı dönüşü yoktur
Bir sözü bin kere düşünde söyle
Kırılan bir kalbin tamiri güçtür
Bir sözü bin kere düşünde söyle
Ali Efter
Bilindiği gibi dil önemli bir iletişim aygıtıdır.Bütün insanlık tarihinin aşama aşama gelişmesi aynı zamanda dilin gelişmesi ile gerçekleşmiştir.Kültürün oluşmasında en önemli belirleyendir dil.Aslında iletişimin çok çeşitli biçimleri vardır.Bubiçimler en temel anlamda sözlü ve yazılı olarak ikiye ayrılır.Sonrasında bu iki biçimin herbiri de kendi aralarında biçimlere eyrılırlar.Dil özellikle yüzyüze iletişimde önemli bir vasıtadır.Ancak dil ile söylenilen herşeyin günümüzde sahiplenilmesi olası görünmemektedir.Yani dil her koşulda en sağlıklı bilgileri vermeyebilir.Ki vermemektedir.Dil yalan da söyleyebilir,yanlışta yönlendirebilir.
Aslında başlangıçta da belirttiğim gibi konu oldukça derinliklidir.
Öz olarak ,kişi gereğine inanıyorsa konuşmalıdır.Dil insanı hem vezir yapar hemde rezil yapabilir.Konuşmalar onay gördükçe konuşan kişi saygı görür.Onurlandırılır.Tersine konuşmalar onay almaktan uzak bir nitelikteyse konuşan kişi şu veya bu biçimde tecrit edilir.Konuşmayıp da susalım mı?diyenlerimiz olabilir belki.Evet gerekiyorsa susmak da bir ileti biçimidir.Çoğu kez susarak en etkili tavrı alabilir,vermek istediklerinizi çok net bir biçimde ifade edebilirsiniz zannımca.Susarak etkilemek,çevre oluşturmak,güven kazanmak da olası.Herşey konuşma formatıyla açıklanamaz.Önemli olan sağlam bir iletişim sürecini yakalamaktır.
Yeğinadnan
Her söz bir kimlik taşır.Çıktığı ağza dair.
Ya adam dedirtir dil ya olursun vesair.
Kelimeler masumdur,söz irade de esir.
Özgür konuşursa dil kimse ye etmez tesir
Bir_Küçük_Aşk
Bazen susmakta bir cevaptır.Ancak insanlar susma nedir bilmiyor,konuştukça konuşuyor.Boşuna dememişler,ağız olan konuşuyor diye..
YORUMLAR
Sevgili Dostlarım sizlerle üç ay gibi sürede pek çok güzel şey paylaştım. Severek yazdım ve severek ilgi ile yazdıklarınızı okudum. Site Yönetimine çok kırgınım. Pek çok güzel yazılara imza atan arkadaşlarım var burada.. Ama ben günün yazısı. şiirlerinin hangi kriterlere göre seçildiğini inanın anlamadım. Daha çok yeniyken kalemim bu kadar pişmeden önce üç kez günün yazısı seçilmeme rağmen son bir ay içinde 21 bölümlük bir öykü, ardından 7 bölümlük bir öykü daha yazdım severek ve kendimi geliştirmeye çalışarak.. Arada da makale vs. Hiç olmazsa emeğe saygı ve oylamaya bakılarak bölüm sonlarında motive edilmek adına seçilebilirdi bir yazım.. Son bir ay içinde bilmem kaçıncı kez en fazla puanım olmasına rağmen seçilmiyorum. Üzüldüm ne yalan söyleyeyim..
Günün yazısı seçilen genç arkadaşımı başarısından dolayı en içten duygularımla kutlarım.
Bütün dostlarıma sağlık, başarı ve mutluluklar diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla..
AYSEL AKSÜMER tarafından 6/26/2010 10:22:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
Çok güzel anlatmışsınız.Made madde açıklamış ,bilgilendirmişsiniz.Ben çok fazla konuşan insanları sevmem.Hele ki boş konuşanları,gereksiz lakırtı yapanları.
Bazen susmakta bir cevaptır.Ancak insanlar susma nedir bilmiyor,konuştukça konuşuyor.Boşuna dememişler,ağız olan konuşuyor diye.Emeğinize yüreğinize sağlık Aysel abla.Hayırlı kandiller ayrıca.ERen
Bir_Kucuk_Ask tarafından 6/17/2010 8:33:04 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Çok naziksin güzel düşünceleriniz için tekrar teşekkürler. Herşey gönlünce olsun...
Her söz bir kimlik taşır.Çıktığı ağza dair.
Ya adam dedirtir dil ya olursun vesair.
Kelimeler masumdur,söz irade de esir.
Özgür konuşursa dil kimse ye etmez tesir.Bu kıtaya ilham olan yazınıza yürekten teşekkür ederim kardeş.
Aysel AKSÜMER
yeğinadnan
Özellikle yeni nesile okutulacak bir ''Konuşma dersi kitabı'' gibi olmuş,tebrikler
selamlar...
Aysel AKSÜMER
Güzel bir konu ve bence oldukça kapsamlı.Yani konu hakkında ne kadar yorum ve ne kadar açımlayıcı bilgi sunulursa sunulsun konu yinede eksik kalacaktır diye düşünüyorum.Bilindiği gibi dil önemli bir iletişim aygıtıdır.Bütün insanlık tarihinin aşama aşama gelişmesi aynı zamanda dilin gelişmesi ile gerçekleşmiştir.Kültürün oluşmasında en önemli belirleyendir dil.Aslında iletişimin çok çeşitli biçimleri vardır.Bubiçimler en temel anlamda sözlü ve yazılı olarak ikiye ayrılır.Sonrasında bu iki biçimin herbiri de kendi aralarında biçimlere eyrılırlar.Dil özellikle yüzyüze iletişimde önemli bir vasıtadır.Ancak dil ile söylenilen herşeyin günümüzde sahiplenilmesi olası görünmemektedir.Yani dil her koşulda en sağlıklı bilgileri vermeyebilir.Ki vermemektedir.Dil yalan da söyleyebilir,yanlışta yönlendirebilir.
Aslında başlangıçtada belirttiğim gibi konu oldukça derinliklidir.
Öz olarak ,kişi gereğine inanıyorsa konuşmalıdır.Dil insanı hem vezir yapar hemde rezil yapabilir.Konuşmalar onay gördükçe konuşan kişi saygı görür.Onurlandırılır.Tersine konuşmalar onay almaktan uzak bir nitelikteyse konuşan kişi şu veya bu biçimde tecrit edilir.Konuşmayıp da susalım mı?diyenlerimiz olabilir belki.Evet gerekiyorsa susmak da bir ileti biçimidir.Çoğu kez susarak en etkili tavrı alabilir,vermek istediklerinizi çok net bir biçimde ifade edebilirsiniz zannımca.Susarak etkilemek,çevre oluşturmak,güven kazanmak da olası.Herşey konuşma formatıyla açıklanamaz.Önemli olan sağlam bir iletişimsürecini yakalamaktır.
Neyse fazla uzatmak istemem.Aslında yazmış olduğunuz yazıyla ilgili olarak bir durumu öğrenmek isterim."DUT YEMİŞ BÜLBÜL GİBİ SUSMAK"derken acaba anlaşılması gereken içerik nedir?Yada "dut yemiş bülbül gibi"DEYİMİNİN AÇILIMI NEDİR?
selamlarımı iletir.Güzellikler dilerim.
ali efter tarafından 6/17/2010 6:23:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Diğer sorunuz ise güzel konuşan insanlara bülbül gibi şakıyor deriz, hiç konuşmayan insanlara ise karadenizde gemin mi battı ya da cümlede kullandığım gibi dut yemiş bülbül gibi niye susuyorsun diye kullanırız.
Yalnız susmak fiilini kullanacaktım bir hoşluk katsın istedim. Bülbülün neden dut yeyince sustuğu için internette pek çok açıklama var. Ama ben sadece susmak diyeyim. Ben cümle içinde yakıştırdım ama..
Teşekkür ederim değerli katkılarınız için.. Saygı ve selamlarımla...
Ağızdan çıktımı dönüşü yoktur
Bir sözü bin kere düşünde söyle
Kırılan bir kalbin tamiri güçtür
Bir sözü bin kere düşünde söyle
Yaziniz yine degerliydi okunasiydi ve düsündürücü. Gönlümden birseyler eklemik istedim affola
Allaha emanet ile güzel kalem
Aysel AKSÜMER
Çok biliyorum diyen çok yanılandır.
Konuşmaktan ziyade dinlemeyi tercih ederim.
Güzel ve düşündürücü yazını kutlarım
Sevgimle arkadaşım her vakit.Kandilini kutlarım sevgimle her vakit.
Aysel AKSÜMER
Yine güzel bir konuyu çok güzel işlemişsiniz..tebrik ederim..
"Konuşmak işte ne olacak?" deyip geçmemek lazım..ağzından çıkanı kulağın duymuyorsa hiç konuşma daha iyi..
Sevgilerimle
Yazınıza, yazılarımızı eklemeniz çok ince bir düşünceydi..teşekkür ederiz..
feray soydan tarafından 6/17/2010 1:36:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
taze somun, tadı ve nefaseti güzel ama sindirimi zordur.iki düşün bir söyle demişler...aklın süzgcinden geçmemiş söz dilden dökülürse sıcak somun gibi oturur yüreğe...sevgim ve saygılarımla...
Aysel AKSÜMER
bilerek ....yerinde konuşmak....insana asalet verir......
bilmeden rastgele konuşmak.....insana....nefret getirir.... " ders verir gibi.... her yazısında alabilene büyük mesajları var....kalem yüklü.... ne demek istediğini.... hem biliyor.....hem söylüyor.....saygılar
Aysel AKSÜMER
Arkadaşım, çok geniş işlenecek bir konu.
'Bülbülün çektiği dili belasıdır' diye geçer bir atalar sözünde, yerinde, yeterli bilgi birikimi varsa konuşmak,
yeri gelir 'sükut ikrardan gelir deyip susmak!'
Her zamanki gibi güzel işlemişsiniz, tebrikler.Sevgi ve saygılarımla.
Aysel AKSÜMER
Düşünerek konuşmak;önce düşün sonra söyle.
Öfkeli konuş göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın.
İnsanlar ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşurlar.
Aysel hanım bu güzel yazınızı ve sizi tebrik ediyorum..
sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
Arkadaşım, çok geniş işlenecek bir konu.
'Bülbülün çektiği dili belasıdır' diye geçer bir atalar sözünde, yerinde, yeterli bilgi birikimi varsa konuşmak,
yeri gelir 'sükut ikrardan gelir deyip susmak!'
Her zamanki gibi güzel işlemişsiniz, tebrikler.Sevgi ve saygılarımla.
Aysel AKSÜMER
Her ne kadar 'düşün, sonra konuş' denilse de bu asla mümkün değildir.
Konuşmanın akıcılığı, akla uygunluğu ya da uygunsuzluğu kişinin o zamana kadar kazandığı birikimlerle ilgilidir.
"-Öfkeni tut."
"-Söz gümüşse sükût altındır."
..gibi nasihat amaçlı cümleler hayatın gerçeğiyle asla bağdaşmamıştır.
Kimse isteyerek öfkelenmez. Öfkesini kontrol eden de görülmemiştir. Kontrol ettiğini söyleyen varsa ya yeteri kadar damarına basılmamıştır, ya da karşı taraftan korkusuna susmak zorunda kalmıştır.
"-Büyüklerin yanında konuşulmaz, dinlenir."
İyi de büyükler o çocuğun eğitim-öğretim seviyesini ille de sınavda mı öğrenecektir?
Konu uzundur.
Paylaşım için teşekkür etmek de son sözümdür.
Saygı öncelikli sevgiler.
Aysel AKSÜMER
22 yaşında ilk anneliğimi tatmıştım. Çocuğum dörtbuçuk yaşındaydı. Allahım öyle tatlı ama öyle yaramazdı ki.. Bazen ne yapacağım ben diye oturup ağlardım. Sonra bir kitap okudum. Çocuğunuz sizi çıldırttı mı kendinizi başka bir odaya kilitleyin ve camı açıp derin derin nefes alın.. Hakikaten iyi gelmişti. Öfke bir dakikalık sonra uçup gidiyor.. Ama bunu dışarıda diyelim otobüste birisi yaptı tabiki bunu başaramıyıp tepkimizi veriyoruz. Bazen de keşke versemeydim dediğimiz de oluyor ama karışık mevzular.
Bazen bam teline basanlar, zorla damara basanlar oluyor nerede o sabır.. Ama başarmak lazım sonrası hakikaten atasözlerindeki gibi oluyor.İnsanın kalbi çarpıyor bayılacak gibi oluyor vs. vs.
Bizler de iki çocuğumuzu korkmadan çekinmeden her fikirlerini bize söylesinler diye hep açığız bu konuda.. Ama benim çocukluğumda öyle değildi. Yanlış bir söz bence büyüklerin yanında konuşulmaz. O zaman çocuk kiminle konuşacak.. Çevresi hep büyük..
Yüksel Bey çok güzeldi sözleriniz anlamlı bir o kadar. Makalem kadar buraya da yazdım galiba...
Çok çok teşekkürler. Saygı ve selamlarımla..
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Yazınızın yaşam egzersizlerinde kayda değer bir konuyu aktarması bize bir kazanım...
Tebrik ediyorum.
Beyin bilgi ve kültür birikimleriyle dili daha bir güzel dillendirir.
Konuşurken düşünenler ve sadece bir hazırlık yapıp onu konuşanları düşündüm…
Asıl mesele bu ikisinden yoksun olanların dilidir dili kötü kılan…
Saygılarımla
Aysel AKSÜMER
Teşekkür ederim değerli katkılarınız için. Saygı ve selamlarımla...
Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim...
İnsanların başına ne geldiyse çoğunluk dili yüzünden gelmiştir arkadaşım...
Ne kadar doğru bir konu seçimi ve güzel bir anlatımı...
Sevgilerimle canım arkadaşım...
Aysel AKSÜMER
Siz iyi bir yazar olduğunuz gibi , iyi de bir sosyolagsunuz... Selam ve saygılarımla...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Doktirin gibi öğütlerdi,aysel hanım.İşte yaşın verdiği olgunluk kendisini gösteriyor...
"Bir şey biliyorsan söyle,senden ibret alsınlar;bilmiyorsan sükut eyle;seni adam sansınlar"
Ben de bu atasözünü eklemek istedim.
Yine güzel bir yazı okudum kaleminizden.
Saygım sonsuz efendim.İyi geceler.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
En iyisi insana has olan bu ayrıcalğı eksiltmeden sükutun nakaratında çoğaltmak gün be gün...
kutladım...