- 1538 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
MECBUR HAYATLAR
Kulaklarında sadece eşinin “Defol git” diyen sesi ve kapının gümbürtüsü vardı.. Boş kaldırımlarda adımlarını takip ediyordu nereye götürdüğünü bilmeden.. Nefesi tıkandı bir an.. Yanından kimsenin geçmemesi için dua ediyordu çünkü tutamıyordu kendini, hıçkırıklara boğulmuştu.
Karşı caddedeki apartman bahçesinden iri bir köpek çıkmış ve havlama sesi yankılanıyordu. Burnunu çekti ve hıçkırığını içinde boğdu. Susmuştu kafasını iyice öne eğdi ve adımlarını hızlandırdı. Dua ediyordu köpek arkasından gelmesin diye..
Otobüs durağına geldiğinde çevresine şöyle bir baktı ve “Allah’ım ne kadar ıssız” diye iç geçirdi. Birkaç arabanın geçerken durağa doğru yanaşması ve kafalarını eğerek ona bakmasından rahatsız olmuştu. İçi ürpermeye başladı. Vücudu zangır zangır titriyordu. Nihayet bir otobüs göründü uzaktan.. Belki durmaz transit geçer korkusuyla eliyle işaret etti. Neyse ki durmuş ve binmişti.
Önce bir koltuğa oturdu. Cebinde sadece bozuk paralar vardı. Kimse görmeden çantasının içinde tek tek saymaya başladı. O da ne eksikti! Şimdi ne yapacaktı. Gözlerini sıktı ve “ben bittim” diye iç geçirdikten sonra yavaşça muavine doğru eğildi. Avucuna sıkıştırdığı bozuk paraları uzatarak;
- Çok afedersiniz biraz eksik ama..
Muavin almış ama yüzünü buruşturmuştu. Tepeden tırnağa süzdükten sonra “Geç tamam” deyişi Meral’i yerin dibine sokmuştu. Yanakları kıpkırmızıydı. O anda ölmek istedi.
Ürkekçe oturdu bir cam kenarına.. İçinin yandığını hissediyordu. İki durak sonra birden ayağa kalktı ve düğmeye basarak “Lütfen durdurun inecek
var! diye bağırmaya başladı.
Muavin:
- Abla sen bunu taksi mi sandın. Durak diye bir şey var. Öyle zınk diye durmaz bu otobüs… Az ileride durak.. O zaman inersin:.
En yakınından darbe yedikten sonra muavinin bu sözleri o kadar hafif geldi ki Meral’e kızamadı bile.. Kısık bir sesle “Tamam o zaman” diyebildi..
Otobüs; durağa doğru yanaştı ve durdu. Meral hızla basamakları indi ve aynı yolu yürüyerek geri dönmeye başladı. Kendi kendine kızıyor, elini kafasına götürüp dövünüyor, bir yandan da içinden konuşuyordu:
- Off kafa mı bırakıyor bende… Yarın Elvan okula gidecek, önlüğü, yakası beslenmesi ne olacak.. Ütülenecek çamaşırlar sepette.. Hem hamur işi günüydü.. Ergun beceremez ki..Olan çocuğuma olur.. Hem ağlar o ben olmadan..
Yol gözünde büyüdükçe büyümüştü. Caddede sanki ölüm sessizliği vardı. Kafasını sağa sola çevirmekten bile korkuyordu. “Allah’ım başıma bir şey gelmeden bir evime gitsem” demeye başlamıştı bile.. .
Hem kafası hem bedeni öyle yorgundu ki.. Nihayet apartman görünmüştü. Dudakları titremeye başladı. Burnu ince ince sızlıyordu. Sanki yoğun yağışlar sonrası dolmuş barajlar gibi gözyaşları durmadan taşıyordu pınarlarından…
- “Allah’ım ben gurursuz muyum? Beni kovduğu kapıdan içeri nasıl gireceğim” diye düşünürken daha da kötüsü geldi aklına “Ya kapıyı bana açmazsa. Cebimdeki son paramı da muavine verdim. Gecenin bir yarısı ne yaparım?
Düşünceden düşünceye atlıyordu. Bu sefer de babasını hayal etti. Annesini kaybettikten kısa bir süre sonra babası ikinci evliliğini yapmıştı. Bir de üvey kardeşi olmuştu. Gitseydim eğer babam beni karşısında görünce heyecanlanacak ve ;
- “Meral yavrum! Kötü bir şey mi oldu?” diye kalbini tutacak, üvey annesi ise içinde bulunduğu durumu tahmin edip suratını asacaktı.
Bir kez daha nefret etti kendinden.. “Ah kafam ah! Ne olurdu okuyup çalışsaydım. Ergun’un bu çilesini belki de çekmezdim. Bir ev tutup çocuğumu alıp otururdum” diye düşündü..
Ergun; peynir azalsa, kolay mı para kazanıyorum az ye.. Deterjan bitse “sabunla elinde yıka”diyordu. Ayrıca kendi evinin işi dışında bütün sülalesinin ev temizliği için Meral’i gönderiyordu. Meral artık usanmıştı. Kötü bir şey de dememişti aslında sadece;
- “Ergun ben artık çok yorgunum. Ne olur acı bana, evimin işi yetiyor zaten gönderme sağa sola” diye rica etmişti. Aldığı cevap ise;
- “İşine gelirse kızım ya bu deveyi güdersin, ya da bu diyardan gidersin” olmuştu. Sonrasında gözünün yaşına bakmadan sürükleyerek kapının önüne koymuştu.
Meral; kovulduğu kapının önüne gelmişti tekrar.. Bir kuşun can çekişir hali vardı kalbinde.. O kadar gücü bitmişti ki.. Doluya koyuyor almıyor, boşa koyuyor dolmuyordu ve dedi ki:
- Bırak Meral artık kendini! Kızın için çekeceksin bu Ergun’u..
Çünkü kızı olmadan nefes alamayacağını kısa sürede test etmişti. Zile yavaşça bastı:
Ergun; pis pis sırıttı ve küstah bir ses tonuyla;
- Mecbursun kızım bana! Gir içeri ve bir daha da gıkını çıkarma tamam mı?
Meral koşarak kızının odasına girdi. Uyuyordu biriciği öptü yanaklarından doya doya.. Artık son enerjisini bir tek kızı için bu evde tüketecekti. Her şeye rağmen..
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
hep derim özellikle kız çocukları okutulmalı ve mutlaka bir meslek sahibi olmalılar... kendi ayakları üzerinde durmalılar...
çok meral var bu memlekette çokk...
beğenerek okudum canım... seri olmadığı için bunu sectim diğerlerini daha sonra okumak istiyorum...
kutlarım kıvrak kalemini... sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Yazı zevkle okutuyor kendini. İçerik,yüzyüze gelmekten korkmamamız gereken gerçekler.
Sorgulamalaı,düşünmeli, üzerimize düşeni yapabilmeli.
Kutlarım canım,sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Değerli katkılarınız için tekrar teşekkürler. Sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
Elinize , yüreğinize sağlık Aysel hanım
O kadar güzel bir konuya değinmişsiniz ki.
Yazacaklarımı daha önce yorum yazan arkadaşlarımız hepsiniz yazmış bana bir şey kalmamış tekrara gerek yok dedim . Özellikle Eren beyin yorumunu sanki ben yazmışım !
Tek şey var söyleyeceğim " KIZLARIMIZI OKUTALIM OKUMAZLARSA MESLEK SAHİBİ YAPALIM ONUDA YAPAMAZSA EL İŞLERİNE YÖNLENDİRELİM Kİ EKMEK PARASINI KAZANABİLSİN "
Aysel AKSÜMER
Yorumunuz çok anlamlıydı. Bire bir katılıyorum her söylediğinize kızlarımız kıymetli..Böyle Ergun gibi insanlara düşmesinler.. Bir meslekleri mutlaka olsun.. Sevgilerimle...
Türk kadınının en büyük sorunu.Eğitimsiz olması ve elinde mesleğinin olması.Böyle bir deyyüzün eline bakıyor maalesef.Üzülüyorum,böylesi çok kadın,çok anne var.Çoğunun da arkası yoktur.Gidecek bir kapısı.O kadar çok Meral var ki toplumda.Ve yine erkeğim diye ortalıkta gezinen gücü ancak kadına yeten müsvetteler.
Tebrikler.Toplumsal bir hikaye idi.Türk kadınını anlatıyor aslında.Bodrum'lar da koca parası yiyenler kadınsa bunlar ne onu da düşünmemizi sağlıyor.Böyle dünyanın adaletine... Emeğinize sağlık.Sevgiyle kalın Aysel abla.ERen
Aysel AKSÜMER
Teşekkürler Eren.. Herşey gönlünce olsun...
İşte Anadolu gerçeği,Türkiye gerçeği.
Cehalet,cehalet,cehalet
Çalışan kadın,kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın olsa aynı efeliği yapabilirmi
Güzeldi eser değerli kalem
Kutladım yazan yüreğini ve eserini
Selam,saygı ve dua ile
Aysel AKSÜMER
Sevgili Aysel hanim, hikayede ki anlatim gücünüz cok güzeldi öncelikkle bunu belirtmek istedim. Ne yazik ki zamaninda annelerimiz özelikkle babalarimiz bizim adimiza kararlar alirken isin sonunu düsünemiyorlar. Hadi anneler babalar hata etti ve okutmadi kizini.
Bazi hanimlar mutlu bir aile saadetinden dolayi ne okumayi ne calismayi seciyor. Dünyanin binbir hali var. Oysa kendi ayaklari üzerinde durmak ne güzel bir erdemlik.
Hikayenizi canladiran beyfendi gibi kücük hesaplar pesinde kosan, kadinlarin bu gibi zayifligindan faydalanan bir sürü erkek var maalesef. Ne zaman cocuk büyütürken erkek kiz ayrimi yapmadan büyütürsek cocuklarimizi, o zaman asacagiz bu gibi sorunlari.
Benim annem okuma yazma bilmiyor. Rahmetli dedemi ne kadar saysam sevsemde hakzizliga karsi bogun egemem. Ben hala canli sahidim benim dogdugum topraklarda okuma yazam bilmeyen kizlar var bu zamanda. Herkezin mazareti ayri hakli olan yanlarida var. Iklim sartlari yol sartlari ve uzaklik el vermiyor. Kime düsüyor peki bu görev? Devletimize
Neyse uzattim biraz
Yaziniz degerliydi kaleminize düsünen yüreginize bereket saglik sihhat dilerim
Allaha emanet ile
yesilsu tarafından 6/16/2010 1:46:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Tabi böyle durumda olmayıp çok iyi, karısını ve çocuğunu her şeyin üstünde tutan, üzerine titreyen eşler de var.. Hatta eşlerini evde otururken sigortalatan ama bir de benim yazdığım öyküdeki gibi hayatlar var ya da başka türlü,.
Okur yazar oranını artırmak lazım haklısın canım. Teşekkür ederim değerli yorumun için. Sevgilerimle..
Aysel Hanım bu...Acılarıda usta kalemiyle böyle güzel anlatır işte...Selam ve saygılarımla.....
Aysel AKSÜMER
Maalesef toplumumuzun yarası..kız çocuklarını ne yapıp ne edip eline bir bilezik verip önce ayaklarının üzerine tek başına kalsa bile durmayı öğretmek gerekiyor...öyle derin bir konu ki..siz de öylesine akıcı ve gerçek kurgulamışsınız ki...tebrik ederim..
Sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Sıradanlıklardan öte tüm içtenliğimle toplumsal bir konuyu öykü olarak okunur güzellikte bizimle paylaşmanızı kutluyorum…
Aslında bundan alınacak çok dersler var…
Bu tür öykülerde tasvip etmediğimiz olaylara sebebiyet veren yaşam sevdası, paylaşımı ve sevgisinden yoksun yetiştirilen bireylerin bozuk ruh hallerinden dolayı toplumun kötüsel örneklerinin temel kaynaklarını oluşturmamalarıdır…
Kısaca: Tek dileğim yaşama damga vuracak eğitimli annelerin yetiştireceği iyi nesillerin birlikteliğinde mutluluk dolu yaşam süreçlerinin olmasıdır.
Saygılarımla
Aysel AKSÜMER
üretime katkısı olmazsa adı kaşık düşmanıdır....egosu ezmek olan ergunda bunu biliyor....bir türkiye gerçeği....araştırılsın ekonomik özgürlüğü olan herkes bu tür zontalardan 5 çocuğu olsa bile defediyor...boşanıyor....vede çokda iyi ediyor.....kalem içine aldı beni bir kızdımki sorma.... çok hoştu tebrikler
Aysel AKSÜMER
Her ne kadar okuduğum yazı içerik olarak içimi burksa da, kaleminize oluşan tutkunluğum yüzünden her yazınızı merakla okumaya başladım.
Tebrik ederim.
Aysel AKSÜMER
NİCE ÖYKÜLER OKUDUM BEN, İBRET KALEMİ İLE YAZILMIŞ ALNIMA KADER DİYE KAZIMIŞIM..
VE NİCE İNSANLAR GÖRDÜM HER BAKIŞINDAN HECE HECE HÜZÜNLÜ ÖYKÜLER DAMITMIŞIM..
KALEM YAZAR DÖKÜLÜRKEN CÜMLELER,ÜÇÜNCÜ GÖZDEN BEYAZ SAYFALARA ,CÜMLE CÜMLE..
OYSA ONLAR GERÇEKTİR BİZ OKURUZ YA HİKAYE DİYE YA DA HEP MASAL NİYETİNE...
KALEMİN VE YÜREK SESİN HİÇ SUSMASIN DEĞERLİ DOST..
HARİKAYDI..
DİLERİM BU ÇİLELİ ANNEYE EVLADI BİR NEBZE OLSUN TESELLİ OLUR.KADINLARIN BİTMEYEN ÇİLESİ BU,EVLATLARI İÇİN ÖMÜRLERİNİ HİÇ DÜŞÜNMEDEN HARCIYORLAR VE KARŞILIĞINI YA ALIYORLAR YA DA ALAMIYORLAR.ÇOK YAKINEN ŞAHİT OLDUĞUM ÖYLE OLAYLAR VAR Kİ..
EN DERİN SEVGİ SELAM VE SAYGILARIMLA...
Aysel AKSÜMER
Allah kötü kalpli merhametsiz insanlara akıl fikir ihsan eylesin, yuvalar böyle olmasın derim.
Güzel yorumun ve beğenin için sonsuz teşekkürler. Sevgilerimle...
offff ne yazı A ysel hanım tek bir solukta okudum..
gerçek bir yazı ve hayat..
harika ..kutluyorum..sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
Güzel düşüncelerin için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle...
Aysel'ciğim, çok güzel ve acı bir öykü, yine döktürmüşsünüz.Böyle yaşamların örnekleri öyle çok var ki günümüzde, ekonomik özgürlüğü olmayan hanımların, böyle anlayışsız, kaba, insan kıymeti bilmeyen biriyle, mecburi yaşayışını çok güzel sorgulamışsınız, tebrikler, sevgilerimle.
Aysel AKSÜMER
o kadar hayat...ve bir o kadar içinden ki...dedirtiyor, bozkırda gelincik kadınlarımız...tebrikler...saygılarım her daim...
Aysel AKSÜMER
Sevgili Aysel Hanım, sizdeki bıu kadar kısa zmanda çok önemli değişiklikleri gördükç.e inanın çok memnun oluyorum. Benim favorim öyküdür. O yüzden de yazanların artması hep hoşuma gider. Hikayeleriniz harika bu hikateniz de öyle. Tebrtik ediyorum. Srvgilerimle
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
VAY BEEEEEEEEEE!!!!!!!.DEDİRTTİ BANA BU ÖYKÜNÜZ SABAH SABAH!...HAYATIN İÇİNDEN TAM ORTASINDAN MECBURİ HAYATLARDI BANA GÖRE...NE GÜZEL BİR KALEM Kİ;CÜMLELER YAĞ GİBİ AKIYORLARDI.NE GÜZEL İFADELER Kİ;İNSANIN İÇ DÜNYASINI RESİMLEMİŞSİNİZ...
NE GÜZEL İÇERİK Kİ;KADININ TOPLUMUMUZDA NE HALLERDE OLDUĞUNU VURGULAMIŞSINIZ.
GÖRÜNMEYEN,GİZLİ KALMIŞ YAŞANTILARI O KESKİN GÖZÜNÜZLE GÖRÜP ORTAYA ÇIKARMIŞSINIZ.YÜREĞİM BURKULDU AMA BÖYLE DE GÜZEL BİR YAZIYI OKUDUĞUM İÇİN DOĞRUSU ÇOK MUTLU OLDUM.İKİNCİ ÖYKÜNÜZÜ OKUMAKTAYIM.BİTMEK ÜZERE.GÜZEL BİR MİZAHİ TARZDAYDI.
İNANIYORUM Kİ;SİZİN KALEMİNİZ ÇOK GÜZEL ŞEYLERE İMZA ATMAYA DEVAM EDECEKTİR.
SAYGILARIM SONSUZ EFENDİM.KOLAY GELSİN.İLHAMIN BOL OLSUN...
ayhansarıkaya tarafından 6/16/2010 7:00:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Teşekkür ederim Ayhan Bey memnun oldum beğenmenize. Saygılarımla...
Nejla Meral Hanım dilerim kızı için tükettiği ömrünün karşılığını az da olsa kızından alır.
Paylaşım için teşekkürler.