- 1330 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
FİLİSTİN ASKISI
Şuna kalbimden inanıyorum; Filistin konusunda bütün milletimiz müsterih olmalıdır. Gerek İslam, gerek Türk Kimliği ile Filistin halkına karşı milletimiz, Osmanlı döneminde, hem Cumhuriyet döneminde üzerine vazife olup olmadığına bakılmaksızın hakkıyla insanlık görevini yapmıştır, yapacaktır..Öyle ki, üzerinde cumhuriyeti kurduğumuz Anadolu Halkı asırlarca aç ve çıplak bırakılarak, buralara en üst sevyede gereken yatırım ve insani yardımları yapılmıştır. İnsanlar asırlarca onlar için canını vermiştir, bunun ötesi yok! Bunun karşılığında açık bir teşekkür almış mıdır, bundan endişeliyim. Öyle ki hakkımızı ancak Allah’ havale edebiliyoruz...
Çok tarihi ayrıntılara girerek, sizleri sıkmak istemem. Cumhuriyet döneminde de çok açık bir tavırla; l948 Yılında kurulan İsrail devletini ilk tanıyan İslam ülkesi olmakla birlik, Filistin halkının da bir devleti olmasını, her hükümet döneminde en üst sevyede desteklemiş ve gerekli insani yardımı yapmıştır. Ki filistin toprakları ülkemize zaman zaman terörist ihracetmesine rağmen.
Fakat gelinen bu son kertede bir gariplikte olduğu muhakkak. Her ne suretle olursa olsun, olayın geldiği o noktada, ilkönce Türk Pasaportlu insanların öldürülmüş olması, Sayın Başbakanımız’ın dediği gibi, tarihi meselemiz olarak açıklanmaktan uzaktır. Çün ki oradan daha mühim tarihi ve öncelikli meselelerimiz vardır ve bunlar görmezlikten gelinebilmiştir. Zaten bu Filistin meselesi’nin son yıllarda öne çıkarılmasını da çok anlamış değilim. Irak’ta uygulanan örtme ve karartma hareketinin bunda bir payı olduğunu anlayabiliyorum. Ama,dış politikada bunun birincil meselemiz haline dönüştürülmesini anlamkta zorlanıyorum. Ki Filistin’i birinci meselesi ilan eden devlet ve ülkelerin gık’ı bile çıkmamıştır! Burada durumdan vazife çıkarmak gibi bir yanlışın işlendiyi kanaatindeyim.
Dışarıdan da bakıldığında, sınırınız dahi olmayan bir ülkenin askerleri tarafından, savunmasız insanlarınızın, öncelikle ve hunharca öldürülmesini, ne biz anlarız, ne de dışardan bakanlar anlar. Gerek tarihin, gerekse insanlığın ve gerekse İslamlığımızın yüklediği borçlar nedeniyle, ilk ölen insanların Türk Pasaportu taşıyor olması, burada vahim bir yanlışlığın olduğunu gösteriyor. Ne dünümüzde, ne günümüzde; İsrail ve Yahudi halkıyla bizim cephe savaşımız dahi yoktur. Nasıl olup da, bir yardım meselesi yüzünden iki ülke neredeyse bir savaşın eşiğine gelebilmiştir? Burada sizce de bir anormallik yokmu? Ki biz bu insanlara tarihlerinin en karanlık döneminde kucak açmışız...
Bunu İsrail Devleti’nin ihaneti ve Yahudi Halkı’nın nankörlüğü hanesine yazdık, yazabiliriz; ama, bu konuyu izah etmemize yetmez. Eğer bilmediklerim varsa bilgilenmek isterim.
İçerde ciddi sıkıntılarımız varken, Irak ve İran’da, Kafkaslar’da, Kıbrıs’ta bizi doğrudan ilgilendiren sorunlar varken, dış politikada sınırımız dahi olmayan bir ülkeyle nazik bir dönemde karşıkarşıya gelmemiz, birşeylerin yanlış gittiğini, dahası haritanın yanlış okunduğu anlamına gelmektedir. Dışişleri Bakanı’nın;"Tarihte ilk defa insanımız ülke dışında bir ülke askerlerince öldürülüyor" feryadından da bu yanlışları anlayabiliyoruz. Demek bu noktaya gelinceye kadar arkada bıraktığımız vahim hatalar vardır.
Boynumuza geçirilen gereksiz bu askıyı, oyunun kurallarınca, boynumuzdan çıkarmakta, buna neden olanların boynuna borçtur. Artık bunun altından, olayı tarihe ötelemekle kalkamayız...
Bu hunharca saldırıdan dolayı, İsrail Devleti’ni bir vatandaş olarak şiddetle kınıyorum. Aziz yurttaşlarımıza rahmet ve başsağlığı diliyorum...
YORUMLAR
Ama,dış politikada bunun birincil meselemiz haline dönüştürülmesini anlamkta zorlanıyorum. Ki Filistin’i birinci meselesi ilan eden devlet ve ülkelerin gık’ı bile çıkmamıştır! Burada durumdan vazife çıkarmak gibi bir yanlışın işlendiyi kanaatindeyim.
........................
Demek bu noktaya gelinceye kadar arkada bıraktığımız vahim hatalar vardır.
.........................
Tamammen katılıyorum Sayın Yazıcı. 8 haziran yazınızı yayımladığınız tarih...Sonrasındaki gelişmeler haklılığınızı ortaya koyar nitelikte.Bekleyip göreceğiz....Çok saygı ve selamlarımla....
Boynumuza geçirilen gereksiz bu askıyı, oyunun kurallarınca, boynumuzdan çıkarmakta, buna neden olanların boynuna borçtur. Artık bunun altından, olayı tarihe ötelemekle kalkamayız...
Demek bu noktaya gelinceye kadar arkada bıraktığımız vahim hatalar vardır.
Haklısın hatalarla dolu bir yaşam sürüyoruz ve devlet idare ediyoruz.Nereye kadar sürecek bu hatalı yürüyüşümüz.Hatadan doğan cefayıda aziz milletimin cekmesi de bir o kadar hatalı.
Hatasız kul olmaz anladıkta hatalı devlet de olurmu ki?.
Düşündüren yazınız için teşekkürler Hayrettin Bey.
Tebrikler.
SAYGILARIMLA.
israilin yapacağı tek ve basit şey var. tüm dünyanın sinir ucu ve kan damarları elinde zaten.....başbakanımıza suikast eder yada darbe yaptırır zaten ordumuz ile sıkı fıkılar, yada ergenekon ve muhalefet e destek vererek koalisyonla ülkeyi tökezletir....dünya eski sessiz karanlığına sürüklenir...