- 629 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
IHLAMUR YAPRAĞI (15)
Neşenin babası Hasan bey, yüzüne sert bir ifade veren kalın gür kaşlarının altına gizlediği keskin siyah bakışlarını, burnunun ucuna dayadığı gözlükle tamamlıyordu. Mütemadiyen, günlük gazetelerin ekonomi sayfalarını dikkatlice okuyor ve her hafta sonu evde olmanın keyfini çıkartıyordu. Bir yandan kahvesini yudumlarken diğer taraftan eşi Sinem hanıma sesleniyordu;
- Kim bu Neşe’nin arkadaşı?
Sinem hanım ıslak olan ellerini bir havlu yardımıyla kurular vaziyette içeri girdi ve;
- Dershaneden arkadaşıymış, üç gündür okula gidememiş de, Neşe’den ders notlarını almaya gelmiş.
Hasan Bey sinirli bir şekilde gözlüklerini eliyle burnuna doğru indirerek;
- Başka kız mı kalmamış koca sınıfta da bizim kızı bulmuş?..
Sinem hanım bu konuşmanın uzayacağını tahmin ederek karşısındaki koltuğa oturmuş , hararetle konuşmaya başlamışlardı:
- Bak bey, garibin hiç kimsesi yokmuş, yapayalnızmış, bir annesi varmış onun da psikolojisi bozukmuş atmış balkondan kendini ve ölmüş, dolayısıyla devamsızlık yapmış çocuk!..
- Garipse garip, yalnızsa yalnız ben Başıboş Köpekleri Koruma Derneği başkanı mıyım da acıyacağım. Bak, hala sokaklarda sahipsiz köpekler var onları bile doğru dürüst koruyan yok.. Size mi kaldı elin oğlunu korumak?
Sinem Hanımın esmer teni kızarmaya başlamış ve simsiyah gözleri, fal taşı gibi açılmıştı. Hafifce sesini yükselterek:
- Bak günaha giriyorsun Allahın aşkına yapma böyle! Ne hayvan ne de insan sevgisi kaldı sende! Gittikçe değişiyorsun, tanımakta güçlük çekiyorum artık! der demez, Hasan Bey koltuktan ayağa fırladı ve ellerini yukarı doğru açarak;
- Ey Allahım ben ne günah işledim de karşıma bunları çıkardın?
Sinem Hanım:
- Biraz sakinleş lütfen... Çocuk geldi ve gitti. Şimdi Neşe de içeri girer. Olayları, gelir gider tablosuna dönüştürüyorsun hemen muhasebe yapıyorsun.
- Ben muhasebe yapmam ben yöneticiyim koskoca bankanın müdürlüğünü yapıyorum. Ayrıca ince ayrıntılara girmem önüme belgeleri koyarlar ben de imzamı atarım.
Kısa bir sessizliğin ardından Sinem Hanım;
- Yeter ama.. Burası işyerin değil, kızın ve ben de elemanların değiliz. Sana sadece insanca durumun izahını yapıyorum. Beni üzüyorsun.
Hasan Bey iyice kabalaşmaya başlamış ve tepeden bir bakışla;
- Ama kızının dershane parası yatırılınca, efendime söyleyeyim eve öte beri almaya gelince işler değişiyor o zaman patron olarak görüyorsunuz. Yalan de hadi... Bak susuyorsun çünkü haksızsın. Hem senin dilin bu aralar çok uzadı. Biraz kapat çeneni! Son sözümü söylüyorum bu kız üniversite sınavına girecek, böyle bunalımlı ananın depresyona girmiş çocuğuyla arkadaşlığını ilerletir de kazanamazsa; ben burnunuzdan fitil fitil getiririm.
Sinem hanım, kendini sıkmış sıkmış; sonunda dayanamış hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Tam o esnada kapı sesi duyuldu. Neşe, içeri girince şaşkın bir halde:
- Ne oldu burada böyle? Niçin kavga ediyorsunuz? diye sordu.
DEVAM EDECEK
Aysel AKSÜMER
31.05.2010
YORUMLAR
Sevgili Aysel Hanım, bu aralar yoğunum o yüzden giremiyorum pek ama güzel gidiyor. Sevgilerimle arkadaşım. Devam... :))))))))))))
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
ne oluırdu ki bütün hayatların senaryosunu tümüyle elimizle çizebilseydik bizler..
hiç bir acı yaşanmamış olsaydı şu yeryüzünde...
bu gün hem şehit düşen Askerlerimiz ve hemde Gazze yolunda Mavi marmara gemisine yapılan saldırıdan ve verilen şehitlerden dolayı çokca üzgünüm..
o yüzden yorumlarda o etkiyle oluyor...
saygılarımla Aysel hanım ve duamla...
Aysel AKSÜMER
Öykü çok güzel gidiyor..Tiplerin tasvirleri şahane..İlgiyle takip ediyorum..
Sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
çok aksi bir baba ve bezmiş anne..
çok iyi anlatılmış
keşke beni de babam hayatta olsada aksi olsa diey düşündüm..
sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
Baba bildik babalardan. Aşağı yukarı hepimiz tanıyoruz böyle babaları.
Yazınızı bir kaç gündür takip edemiyordum, inşallah devam edeceğim. Hikaye yerine oturdu. Tasvirler çok güzel. Anlamayanın bile anlamasına yardımcı oluyor, gözünde canlandırıyorsunuz. Ben o babayı, annenin sinirli ve bezzgin halini sizin kaleminizde gördüm. kutlarım Aysel hanım iyi gidiyorsunuz. sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Neşe'nin çok da aksi bir babası varmış, Onur'un işi oldukça zor,size de kolay gelsin, sevgilerimle.
Aysel AKSÜMER
Olaylar açılmaya başladı. Kahramanlar ve diyaloglar da eklenince gittikçe daha başarılı bir hal alıyor öykü...Tebrik ediyorum. Sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
aboo baba ya bak...
ne güzel anlatmışsınız...
okkalı bi tokat atasım geldi adama:)))
sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Emine UYSAL (EMİNE45)
Neşe'nin babası da tam benim gibi gaddar birisine benziyor.Vallahi bu tiplemen çok hoşuma gitti doğrusu.Zaman zaman güldüm de...Anası da her ana gibi koruyucu bir melek sanki...
Aysel hanım,ben sana helalından on üzerinden on veriyorum...
Yolun açık...Yazmaya devam et.
Selamlar...