- 567 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
IHLAMUR YAPRAĞI (12)
Yatağın içinde tavana gözünü dikmiş öylece bakıyor ve uyku bir türlü tutmuyordu. "Düşünce koması" diye bir şey yok ama herhalde ben gireceğim ve ilk olacağım diye aklından geçirdi.
Dershane müdürünün söyledikleri kulağından gitmiyordu. Yataktan bir hışım kalktı ve adımları onu antredeki dolaba götürdü. Tam eğilmeden el yordamıyla üst rafın köşesine kaybolmasın diye sakladığı zarfı alarak doğruca odasına gitti.
Lambaya dokundu ve yatağının üstüne bağdaş kurup oturdu. Kalbi heyecan içinde atıyor, bir yandan da zarfın içindeki belgeye bakıyordu. İşte bunca yıldır ulaşmaya çalıştığı hedef için vereceği sınavın giriş belgesiydi bu...
Sınava gireceği yere ve tarihe bir kez daha baktıktan sonra zarfın içine geri yerleştirdi. Tekrar aynı yerine götürmek üzere kalktığında;
- Nereden bilebilirdim bunların olacağını, bu kafayla hiç bir şey yapamam ki ben...
diye aklından geçirdi. Birden gözü duvardaki yapraklı takvime takıldı. Annesinin öldüğü günde kalmıştı.
Gözleri nemlendi birden, kopardı yaprakları ve avucunun içinde kırıştırdı. Keşke unutmak istediğim herşeyi de böyle atabilsem diye düşündü.. Sonra yeniden takvime baktı ve;
- Bugün, yarın ve diğerleri de bitince birden geçmişe dönüşecekler. Oysa ki ben gelecek istiyorum...
Evin içinde bir aşağı bir yukarı dolaştı, balkonun kapalı perdesine inatla durdu ve baktı.. Ne farkediyor ki kapalı olması "kahretsin herşeyi hatırlıyorum zaten" deyip açtı ve yüzleşmem gerek korkumla deyip balkona titreyerek çıktı ve aşağıya baktı..
Birden gözlerine inanamadı evet yoktu birşey yerde ne kan ne de ceset.... İçindeki korkuyu yine kendisi yenmişti.. Belki oraya çıkmasa annesinin mezarda olduğunu bilmesine rağmen sanki orada yatıyor halde göreceğini düşünecekti.
Dualar etmeye başladı. Allahım bana sırlarla dolu hayatımn sayfalarının bir bir açılışında o şoku atlatmak için güç verdin. Şimdi de yanımdasın işte... Ben aslında yalnız değilim şükürler olsun" dediğinde sanki odanın içi daha da aydınlanmıştı. Aslında ışıldayan ruhu ve yüreğiydi.
Güneş iyice yükselmiş yeni bir gün başlamıştı. Yapayalnız kalmıştı ama yapabileceği ne vardı ki... Gözünde damla kalmamıştı ağlamaktan kimse gelmiyordu ki geri...
Masasının üstünde son çalıştığı test kitapçığına göz gezdirdi. Ajandasının arkasına iliştirdiği haftalık ders programına göre çantasına tek tek gerekenleri koydu ve saatine bakarak;
- Bir saatim kaldı hemen üstümü başımı giymeliyim ve dershaneye yetişmeliyim.
Evden çıkarken şöyle bir arkasına baktı "Anneciğim yaşasaydın yine bana belki güle güle demeyecektin ama ben senin varlığınla mutlu olacaktım"
diyerek hızla merdivenle indi. Evlerinin dik yokuşunu tırmanarak geldiği duraktan kalmak üzere olan otobüse koşarak yetişti ve "bir öğrenci" diyerek ilerledi...
DEVAM EDECEK
Aysel AKSÜMER
28.05.2010
YORUMLAR
Sevgili arkadaşım bu bölümde bir rahatlama var. Onur kendisiyle hesaplaşmış ve aslında yalnız olmadığının Rabbimin her zaman bizimle olduğunun farkına varmış...
Bazen gereksiz yere yalnızlık hissediyoruz değil mi? Oysa Rabbim her zaman yanımızda, bize atardamarımızdan bile yakınken fark edemiyoruz...
Onur'u iyi bir gelecek bekler inşallah...
Sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Bu seriyi hiç okumadım.Ve şimdi ilk olarak bu kısmı okudum.Yazının içeriği konusu için konuşamam ama yazım tarzınız çok geliştirmişsiniz.Emeklilik size çok yaramış.Güzel şeyler dökülüyor kaleminizden.İlk makalenizi de okumuştum.Ve hatta ilk yorumu ben yapmıştım.Şimdi bu makalenizi okuyorum ve çıtayı ne kadar yükselttiğinize şahit oluyorum.Durmak yok,yazmaya devam Aysel hanım...ERen...
Aysel AKSÜMER
Her şey gönlünce olsun...Saygı ve selamlarımla...
Çok güzel ifade etmişsin Ayselciğim,tebrik ederim canı gönülden.sevgimle her vakit..::))))
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Evetttttt! Kalem,yine dans etmeye başlamış.Kalemin dans etmesiyle ortaya çıkan figürler,bambaşka güzel oluyor...
Okurken kendimden geçtim.Diyorum ya;senin kalemin psikolojik ağırlı yazmaya çok müsait diye...
Uzun lafa gerek yok...Başaralıydın.
Tebrikler...
Aysel AKSÜMER
Öykü de bir nebze de olsa ilerleyebilmişsem sizin teşvikleriniz ve moral vermenizdir diyorum. Herşey için çok teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımı sunuyorum. Mutluyum şu anda...
Aysel AKSÜMER
evet herşeye rağmen yaşam devam ediyor ki onur yolun çok başında... sağlam adımlarla ilerlemesi için bu sınavı başarı ile geçmesi gerekyior...bir çırpıda okundu gene... sabırsızlıkla bekliyorum... sevgiler...
Aysel AKSÜMER
Sevgili Aysel, Onur'un iç hesaplaşması korkularıyla yüzleşmesini , güzel bir anlatımla işlemişsiniz.Allaha inancın insanı ne kadar rahatlatan bir duygu olduğunu çok güzel vurgulamışsınız.Tebrikler arkadaşım, öykü güzel devam ediyor.Sizin kaleminizden, bana bir bölüm yetmiyor.O KADAR ÇABUK BİTİYOR Kİ !!!
Ellerine, yüreğine sağlık, sevgilerimle.