8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
703
Okunma

Mahallenin esnafı ve komşuları Onur için tek vücut olmuşlardı. Yoktu ki annesinin cenazesini kaldıracak bir yakını… Elbet yardım edeceklerdi hem de en helalinden…
Kabristana gitmek üzere bir otobüs kiralamışlar, birkaç tane de özel araba cenaze aracının arkasından defin işlemi için hareket etmişlerdi.
Onur, Mustafa’nın arabasına binmiş, ağzını bıçak açmıyordu. Yorgun gözlerini açık tutabilmek için kaşlarını sık sık havaya kaldırıyordu. Stresi; vücudunda eli nereye gitse sanki orada hissediyordu. Beyni ise tam bir kuşatma altındaydı.
Epey bir yol katettikten sonra ağaçlıklı bir yola döndüler. Sağ tarafına baktığında bembeyaz mezar taşları gördü. Beyaz masumiyetti, acaba her ölen masum muydu? Şöyle bir düşündü… "Tövbe, tövbe" dedi kendi kendine onu Allah’tan başka kim bilebilirdi ki?
Cenaze namazının ardından, toprağın kürek kürek atılışını ve dümdüz hale gelişini izledi. Onur bacaklarının titrediğini hissetti. Her şeye ama her şeye rağmen annesinin sağ kalıp, başında olmasını isterdi.
Onur sürekli düşünüyordu “Bütün halde bir ailesi olmamıştı ve eksile eksile bire düşmüştü. Yani tek haneli sayı gibiydi Onur.. Hanesinin tek kalanı..
Herkes yanına bir bir gelip “Başın Sağolsun” diyor, yanaklarından öpüyor, sırtını sıvazlıyor ve "Allah senin ömrünü uzun etsin" diyordu.
O ana kadar kendini Robinson Crusoe gibi görürken birden oradaki bütün insanların kendisi için çırpındığı fark etti. Yalnız olmadığını hatta ne kadar kalabalık olduğunu düşündü. Hem hüzün hem psikolojik bir rahatlık çöktü üzerine...
Mustafa tekrar Onur’a sarılarak “ Canım Kardeşim başın sağolsun” derken bir ağabey sıcaklığını yüreğinde hissetti ve;
“Ben kimsesizim ve şanssızım diyordum ama o kadar da değilmişim yanıbaşımda sen ve etrafımdaki bu kadar dostum varken” derken bu seferde vefa gözyaşları ıslattı yanaklarını…
Artık son dualar edilmiş, annesini kara toprağa teslim etmiş ve dönüş için araçlara binmişlerdi.
Aynı yolları bir eksik dönüyorlardı kimbilir daha kimler eksilmişti şu hayattan….
DEVAM EDECEK
Aysel AKSÜMER
27.05.2010