- 2240 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Yozgat-Sorgun Sarıçiçek Yaylasında Şiir Muhabbeti
Sorgun Karalık Köyü Sarıçiçek yaylasında şair-ozan dostlarımızla buluştuk. SOYDER-Sorgun Ozanlar Derneğinin daveti üzerine Yozgat Şairler Yazarlar Birliğiden Ruhir Bakır, Yusuf Koç, Nuh Şahin, Osman Yüksel, Salim Gülbahçe ve Yaşar Yiğitsoy’la birlikte Sorgun’a hareket ettik. Amacımız yaylada bir araya gelip şiir muhabbetinde buluşmaktı. Cezaevi buluşmasının ardından yaylada şiir sohbeti yapmak her halde bir başka olur diye düşünüp koyulduk yola...
Bu kez ailelerimizi de götürerek ailece tanışmayı şiir muhabbettine onları da ortak etmeyi düşünmüştük. Sorgun Ozanlar Derneğinde Er ozan, Abdullah Erol, Aşık İsmail Özbek, Erdoğan Bektaş ve Murat Erciyas’la bir araya gelip aynı minübüsle Sarıçiçek yaylasına doğru hareket ettik.
Çiğdemli Kasabasından, Gökinişe, oradan da Halil Baba mevkiine doğru yol alıp Sarıçiçek yaylasında konakladık. Yaylaya çok güzel bir çeşme yapılmış, buz gibi sularından abdest alıp suyundan kana kana içtik.
Sarıçiçek, Gökiniş ile Karalık köyü arasında kalan derin bir vadinin ortasında yer alıyor. Kır Çiçekleri yaylanın süsü olmuş: meşe ağaçları ve çalılık alanlar karşı yamaçları süslemiş...
Tam karşımızda bütün heybetiyle Halil Baba Türbesi yükseliyor. Bu çevrede bir çok yüksek tepede türbe var, halk buralara saygı duyuyor. Mesela Halil Baba’dan odun alıp yakmayı, odun toplamayı iyi saymıyorlarmış.
Meceralı yolculuğun ardından Sarıçiçek’de toplandık. Karalık köyünden gelen asker adayı gençlerle buluşup yaylayı düğün evine çeviriverdik.
Halaylar, oyun havaları derken yaylada çığlıklarımız yankılanmaya başladı. Er ozan ve eşi fırıl fırıl dönüp misafirlere hizmet ederken, Ozan Murat masaları kuruyor, Aşık da ortada meydan kabadayısı gibi turlar atıyordu. Bizler çevreye dağılmış yaylayı inceliyor, ekşi karamık çalısından otlanıp doğal bitkilerin tadını almaya çalışıyorduk.
Er Ozanın maharetiyle yaylaya mikrofon sistemi kuruldu ve şiir muhabbetini başladı.
Çocuklar çevrede oynarken hanımlar da (Anneler günü olmasına rağmen) eski bir Türk geleneği olan etli pilav yemeğini hazırlamaya koyulmuşlardı. Yaylanın o meşhur ayranı kaplara doldurup misafirlere ikram edildi.
Gün anneler günü olunca okunan tüm şiirler de Anneler üzerine oldu.
Dernekler Müdürü Hakkı Yurtlu yaptığı kısa konuşmasında Kültür Derneklerinin Yozgat’a renk kattığını ve ilin tanıtımına katkısının olduğunu vurgulayarak kültür derneklerin çalışmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şiirler okundu, atışmalar yapıldı. Halaylar çekildi ve Sarıçiçek yaylası yankılandı. Bizler pırıl pırıl akan çeşme suyundan kana kana su içip yaylanın temiz havasını teneffüs etmeye çalıştık.
Programın sunuculuğunu Ozan Murat yapıyordu. Murat’ın soğuk espirileri konukları kırıp geçirirken, Aşık İsmai le Er Ozan’ın atışmaları ve taşlamaları yaylada yankılanıp coşkulu alkışlara dönüştü.
Derneğimizin kuruluşundan itibaren kapalı salonlarda, okullarda, çay bahçelerinde, Köy harmanında, Kıraathanelerde, Eski konaklarda, köy odalarından, Cezaevinde ve yaylalarda şiir şölenleri yaparak Türk şiirini sevdirmeye çalışmıştık. Yorumlarla, yarışmalarla, kütüphane buluşmalarıyla şiirin tadını, şairin önemini ve Türk şiirinin yaşatılmasını planlamıştık. Şükürler olsun ki, bu çalışmalarımız yanki bulmuş ta Sarı çiçek yaylasından ses veriyordu.
İlin tanıtımı adına, Türk şiirinin yaşatılması adına, Aşıklık-Ozanlık geleneğinin yaşatılması adına güzel çalışmaların altına imza atmıştık. Artık Yozgat sınırlarını aşıp Türkiye’nin bir çok ilinden bu yankıyı duymaya başlamıştık. Bu Yozgat’lı şairlerin, aşıkların çok önemli bir başarısıydı... Sarıçiçek yaylasında hayale dolup ben de bu düşüncelerimi çevremdeki arkadaşlarla paylaşıyordum.
Sarıçiçek yaylasında şiir şöleni doruğa ulaşmışken bu anı görüntülemeden geçmek olmazdı. Arkadaşlarımız fotoğraf kareleriyle ve kamera çekimiyle o anı ölümsüzleştirmeye çalıştılar. Yayladan ayrılırken emeği geçenlere teşekkür ederek arkadaşlarla vedalaşıp Sarıçiçek’den ayrıldık.
Yayla şenliğini geleneksel hale getirmeyi planlayan SOYDER, Sorgun Ozanar Derneği yönetim kuruluna teşekkür ediyoruz.
Yozgat’ın Milli Parkı çamlık’ta buluşmak ve görüşmek umuduyla vedalaşıp dönüş yoluna koyulduk...
Cefakar Annelerimize sunmak ve sevdiğimiz, gönüllerimizde yaşattığımız dostlarımıza, sevdiklerimize takdim etmek üzere kır çiçeklerinden yaptığımız çiçek demetlerini de yanımıza alıp kır çiçeği ve çam kokularıyla döndük Yozgat’a...
Ahmet SARGIN
Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı
YORUMLAR
Mesleğimin ilk yıllarında İşleğen köyünde çalışmıştım. Yıllar sonra köyü ziyaret ettiğimde artık açık olmayan okulun ve sağlık evinin virane, sahipsiz , bakımsız halini görünce yüreğim daraldı, gözlerim yaşardı. o gün benimle birlikte gökler de ağladı.
Yozgat hakkında yazınızı okuyunca hatıralarım gözümde canlandı.
Yazınız için, çalışmalarınız için sizi kutluyor, başarılarınızın devamını temenni ediyorum. Saygılar...