9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1084
Okunma
Geçen zaman için; yıllar yılları, saatler saatleri kovalamış deriz dururuz. O zaman bunu daha da indirgersek haftalar, ayları, saniyeler dakikaları, dakikalar da saatleri kovaladı.
Hiç düşündünüz mü? Acaba yıllar mı kovalanmış yoksa bizler mi? 0-3 yaş süt çocuğu, sonra oyun çocuğu derken en küçük hallerimiz, sonra ilköğretim, ortaöğretim derken okul çocuğu yaşlarımız ve ergenlik, gençlik derken ortayaş dönemimiz kovalandı. Çünkü çoğumuz istemedik o güzel yılların geçmesini ve hep de geçmişin özlemini duyduk.
Şimdi ise kovalanmış yıllardan sonra yakalayacağımız yıllar var diyorum kendi kendime... Ama yakalayacağım yıllar belki geçmişteki enerjimizi bulamayacaklar ama yine de ben denemek istiyorum.
Geçmişte yaşanmış olan ne var ne yoksa aslında geleceğin tecrübesidir, el rehberidir. Belki daha az yanlışla, daha çok doğrumuz olacak. Fırsat bulup yapamadığımız şeyler için küçük kapılar aralayacağız. Ama gönlümüz hep kovalanmış yıllarımızda olacak tabiki... Neler kaçmadı ki yaşanılan ömürde şöyle bir bakıyorum da pek çok şey... Hani deriz ya bazen keyfim kaçtı diye.. Daha neler kaçmaz ki; kaçan şanslar, fırsatlar, sağlık, bazen iştah hatta keçileri kaçıranlar bile var...
O zaman nihayete ne zaman ereceğini bilmediğimiz yıllar için sığdırmak lazım bir şeyler... Ertelediğimiz, zamanında fırsat veya zaman bulamadığımız, o zaman imkanlarımızın yetmediği ne varsa, karınca kararınca, gücümüz yettiğince bir yerlerden başlamak lazım.
Hayat bu işte bir kovalamaca, yakalanmak da var o yüzden elimizi çabuk tutmalıyız.
Sağlık, neşe, mutluluk ve sağlık dolu günler temenni ediyorum. Umutlar asla ölmez.
Saygı ve sevgilerimle...