YURDUNU SEVEN ÖĞRETMEN
Aşağıdaki şiiri yıllar önce ilköğretim okulunun dördüncü sınıfında okurken yazdım.
Her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde okudum.
ÖĞRETMENİM
Atatürk’ü sevmeği,
Ben bir Türk’üm demeği,
Gülmeyi,eğlenmeyi,
Öğretir öğretmenim.
Dağ,deniz,ovayı,
Çaldıran,Kosova’yı
Kavgasız yaşamayı,
Öğretir öğretmenim.
Toplama,çıkarmayı,
Çarpma ile bölmeyi.
Vatan için ölmeği,
Öğretir öğretmenim.
Bilime inanmayı,
Çağdaş insan olmayı,
Başöğretmen Ata’yı,
Öğretir öğretmenim.
Şehitlerin kanını,
Özgürlüğün tadını,
Unutmayız adını,
Sevgili öğretmenim.
Şiiri okuduktan sonra öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın kutlamalarını unutamadım.
Öğretmenlerimi ve öğretmenlik mesleğini çok seviyordum.Aradan yıllar geçti.Okuyup
ben de öğretmen oldum.Atamam yurdumuzdan düşmanların çıkarılması ve Kurtuluş Sava-
şının başlatılması için Atatürk’ün önderliğinde kongre yapılan Erzurum iline çıktı.
Hem öğretmen olduğum hem de Atatürk’ün toplantı yaptığı Erzurum’u göreceğim
için çok sevinçliydim.Bir an önce göreve başlamak,öğrencilerime kavuşmak istiyordum.
Götüreceğim giysilerimi ve harçlığımdan artırarak aldığım kitaplarımı bavuluma özenle
yerleştirmeye çalışıyordum.Bavulumu düzenlerken öğrencilerime kavuşacağım için seviniyor,annem,babam ve kardeşlerimden ayrılacağım için de üzülüyordum. O arada
annem ile babam odama geldiler. Annem, koltuğa oturup ağlamaya başladı.Babam ise
üzgün ve düşünceli bir durumda odanın içinde gezmeye başladı.Sonra yanıma geldi.Saç-
larımı okşayarak dedi ki:
-Canım yavrum!Canım kızım Duygu!İyi düşündün mü?Gitmek için kesin kararını ver-
din mi?Sen İstanbul’da doğup büyüdün,burda okudun.Buradan çok uzak bir yere gidecek-
sin.Belki atandığın köye taşıt bile gitmezdir.Yayan gitmek zorunda kalabilirsin.Kalacak
yer,yiyecek ekmek de bulamıyabilirsin.Üstelik hiç tanımadığın insanlarla ve çevreyle
karşılaşacaksın.Sen bilirsin ama istersen gitme.Öğretmenlik zor meslektir.Hem parası da
azdır.Burda bir işe girip çalışırsın dedi.
Öğretmenliği çok seviyordum.İsteyerek öğretmenlik mesleğini seçmiştim.Bir an
öncede yolumu gözleyen öğrencilerime kavuşmak istiyordum.Babamın söyledikleri
beni çok üzmüştü.Ağlamaya başladım.Ağlayarak babama dedim ki:
-Babacığım!Öğretmenlik mesleğini çok sevdiğimi biliyorsun.Hem gideceğim yer
Erzurum ili de bizim yurdumuzun bir köşesi.Dedemin Kurtuluş Savaşı’nda şehit olduğu
yurt parçası.Ben yurdumu,ulusumuve ulusumun çocuklarını çok seviyorum.Aç da kalsam,susuz da kalsam Erzurum!a gideceğim.Oralara ışık götürmek,yurdumun kalkınma-
sına yardımcı olmak istiyorum.Öğrencilerime bir an önce kavuşmak ise en büyük dile-
ğimdir.Hem siz demiyor muydunuz?"Kızım,sana ve gençliğe güveniyorum.Atatürk devrim ve ilkelerini siz yayıp yaşatacaksınız.İletişim özgürlüğünün,okuma özgürlüğünün ne olduğunu halka sizler öğreteceksiniz.!diye"İşte ben sizin söylediklerinizi gerçekleştirmek için öğretmen oldum.Gönül rahatlığıyla izin verde görevime gideyim
,baba.
Baktım ,babam da ağlıyor.Gözyaşlarını silerek dedi ki:
-Haklısın yavrum!Atatürk’ün dediği gibi"Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir."Yavrum,öğretmenlik özveri ister.Yürek ister.Hazırlan,seninle ben de geleceğim.Çalışacağın yerleri görmek istiyorum.Baba yüreği işte.Düşünmeden konuştum.
Git yavrum git!Işık götür.Bilgi götür Erzurumlu çocuklara,dedi. Sonra da kendi yazdığı
aşağıdaki şiiri okudu:
YURDUM
Edirne’den Sarp’a kadar,
Bu güzel yurt hepimizin.
Hem savaşta hem barışta
Korumaktır görevimiz.
Bu güzelim cennet yurdu,
Atalarım kanla kurdu.
Onsuz biz hiç olamayız.
Odur bizim tek anamız.
Yüzyıllardır bu güzel yurt,
Bize ana gibi bakar.
Serin esen yellerinde,
Bin bir türlü çiçek kokar.
Vatan demek,bayrak demek,
Olur mu vatan sevmemek?
Yükseltelim bu vatana,
Kalmayalım aman geri.
Müfit AKSAKAL
(30.04.2010)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.