- 580 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ufkunuzu açmanızı engelleyenleri bağışlayın ve artık yolunuza bakın...
Ne yapmak istediğinize karar verdiniz fakat bir de bunun için onay almanız gerekecek. Kendimizden değil elbette. Başta ailemiz olmak üzere, arkadaş ortamımızdan, sözüne güvendiğimiz akıl danıştığımız kişilerden son olarak duygusal bağımız olan kişilerden, yapmak istediklerimiz için onaylanmak isteriz. Sorumluluk anlayışı gereği yapmayı düşündüğümüz hedeflerimizi, daha sonra ters tepki almamak için konuyu açtığımızda her nedense ters tepki alıyoruz. Biraz da bunun üzerine kafa patlatalım sevgili okuyucular.
Ne istediğimizi netleştirmişken ve hevesimizin doruklarındayken neden hayal kırıklığına uğratılıyoruz. Fikirlerimizi açtığımız kişilere göre onların karşı çıkma nedenlerinden ilki , tecrübesizliğimizin yetersizliğinden endişelenmeleri olabilir yahut oldukça saf birisi olarak göründüğümüzü düşünüp, her söylenene inanacağımızı düşündüklerindendir. Muhtemelen bu kimselerin beklentileri ; sadece bildiğimiz işi yapmamız ve kimsenin etlisine sütlüsüne karışmadan dizlerinin dibinde oturmamızı can-ı gönülden arzu etmeleri diyebilirim.
Bu kısma kadar kendinizi tamamen suçsuz hissetmeyi başardıysanız devam edebilirim :) Şimdi de gelelim kabahatlerimize. Çevremizdeki kişilere, hedeflerimize ulaşabilecek kararlılığımızı ve potansiyelimizi sadece kendi isteklerimiz doğrultusunda gösteriyor olabiliriz. Kendi çıkarlarımız doğrultusunda yaşayarak bu kişilere bir katkımız olmadığı için onların bize güven duymalarını da iyice zorlaştırmış oluruz. Bu kişiler, hatalarımızı telafi etmek sanki onlara düşecekmiş gibi düşüncelere kapılarak stress’e girebilirler ve daha önceki olumsuz örnekleri falanca ve filanca şeklinde yapıştırırlar tam alnımızın ortasına. İki tarafta birbirini dinliyor gibi gözükse de aslında soğuk bir savaş başlamıştır.
Bu gibi durumlarda, konuştuğumuz kişinin tepkisinin bize değil sadece fikirlerimize karşı olduğunu lütfen bir kez daha düşünün. Bu konuşmadan evvel normal bir şekilde sohbet edip şakalaşabiliyordunuz. Sizinle aynı fikirde olmayan insanlara karşı ses tonunuzu yükseltmek yada alaycı bir tavırla konuşmak , sizi konunuzdan saptıracak ve karşılıklı bir ağız dalaşına girmenize neden olacaktır.Her zaman fikir alış-verişlerinizde ses tonunuzun yumuşak tonda olmasına dikkat edin. Karşınızdaki kişinin konuşma hızına uyum göstermenizde çok önemlidir. Mesela yavaş konuşan birisi ile hızlı ve seri bir şekilde konuşmak, anlattıklarımızı anlamasını zorlaştırır ve sizi kendisinden uzaklaştırmak için bahane aramasına yol açabilir.
Karşımızdaki kişinin düşüncelerini dinlerken göz temasını kaybetmemeli, başınızı onayladığınızı gösterir şekilde belirli aralıklarla hareket ettirmeli ve konuşan kişinin nefes aldığı zamanlarda sizinde nefes alarak paralellik göstermeniz çok faydalı olacaktır. Konuştuğunuz kişinin yanına oturmak yerine birbirinizi rahatlıkla duyabileceğiniz bir mesafe de karşısına oturmalısınız. Konuşan kişiyi dinleme esnasında,
- ellerimizi belimizin iki yanından tutarak
- yine ellerimizi arkamızda kavuşturarak
- göğüs hizasında kenetleyerek dinleme
- konuşmacının arkasında bulunan objeleri incelemek
gibi hatalara asla düşmemenizi tavsiye ederim. Beden diliniz karşınızdaki kişiye olan güveninizin eksikliğini ve üstünlük taslamak gibi olumsuz mesajlar vereceği için, sizin açınızdan sonuçlar aleyhinize olabilir. Bahsettiğim hususları zaten bildiğinize eminim fakat şimdiye kadar duygularınızın kontrolüne kapılarak, tartışmalarınızda yüksek ses tonu ve asabi bir tablo çiziyor olabilirsiniz. Bundan sonra ki davranışlarınızda, belirttiğim hususları dikkate alarak öncelikle olumlu bir dinleme sürecini tamamlarsanız, karşınızdaki kişinin de sizin gösterdiğiniz davranışları tekrar edeceğine inanabilirsiniz. Aksi halde sürekli ani çıkışlarla ve sözlerin yarım kalıp , konudan konuya geçilen bir tartışma hiçbir yere varmayacaktır.
Önceki tartışmalarınıza nazaran daha etkili geçecek yeni fikir paylaşımlarınızda, yapmayı düşündüğünüz işin olumlu ve olumsuz yönlerini daha rahat ifade edebileceksiniz. Kendinize olan güveni, gereksiz tartışmalarla zedelemeyecek ve motivasyonunuzu bu tip ortamlarda daha uzun süre devam ettirebileceksiniz.
Son olarak fikirlerimiz için onay beklediğimiz kişilere daha çok ilgi göstermemiz gerekiyor. Aynı evi, aynı işi paylaşıyor olsak da hepimizin birbirine destek olması ihtiyacı belli edilmeyen ama kolay kolay yerine getirilmeyen büyük bir istektir. İçinizdeki bu isteği sadece belirli durumlarda hatırlarsanız çıkarcılıktan öteye gitmeyecektir. Kendinize değer vermeyi unutmayın. Çünkü çevreniz bunu size hissettirmek için fırsat kovalıyor.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
Facebook Sayfamız : /pages/Kisisel-Gelisim-ve-Empati-Sureci/180199977717
E-Bülten’e üye olun, yazıları ilk siz okuyun.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.