Herkül Milas
Bu muhterem Zat kimlikler,ırkçılık ve demokrasi konusunda dünyanın yakın tarihinden tutun günümüzdeki gidişatına kadar toplumun genel durumunu tahlil edebilecek kadar konuya hakim,kendi ifadesiyle Yunanistan’da Türkiye’deki ırkçı yaklaşımlardan,Türkiyede de Yunanistan ırkçılığından örnekler sunuyor bu vesileyle hitap ettiği toplumla polemiğe girmeden,anlatmak istediği konuyu vermek istediği mesajı rahat bir şekilde iletebilmektedir.
Hanı bir ifade var “kızın sana söylüyorum gelinim sen anla” misali.Doğrusu Diyarbakır’da
Yaptığı sunumda Hitler den başladı ,Alman Nazilerinden ,Yunanistan’dan bir nebze Türkiye’den örnekler vererek.sanki Kürtlere şöyle diyordu “arkadaşlar bu milletler birbirini taklit edercesine bu milletçiliği yaptılar ve insanlık adına bir kusur işlediler ki tarih onlardan pek hayırla yad etmiyor,yavaş yavaş sıra size geliyor,sakın ola siz de benzer bir hata işlemeyesiniz,yoksa tarih sizi de mahkum edecek” der gibiydi,anlayan anladı.
Herkül Milas,”arkadaşlar benim işim zor,Türkiye’ye geliyorum bana misyoner yakıştırması yapıyorlar,Yunanistan’a gidiyorum “şu Türk tohumu yine ne diyor” diye beni eleştiriyorlar,ama ben bu hakikatleri anlatmaktan geri kalmayacağım.Zaten ırkçı bir kimseye üç-beş soru sorarsanız cevaplamakta yetersiz kalıyor,Bir sefer bir kafa tasçı bir Türk milliyetçisiyle hafif bir tartışma yaşadım, Adem Hava’dan olmamız hasebiyle kardeş olduğumuzu vurguladım bizim dengesiz vatandaş “Türkler Adem ve Hava’dan önce vardı demez mi?” işte saçmalığı görüyorsunuz.
Irkçı bir kavim,
*Öteki oluşturuyor,
*Korku havası estiriyor,
*Soyut sembolleri kutsallaştırıyor,
*Ulusal çıkarlar,namus,onur,vatan,bayrak gibi,
Kavramları kutsallaştırarak arkasına sığınıyor.
Halbuki,asıl amaç; bireyin huzuru,vatandaşın mutluluğu olmalı.
Bundan yegane kurtuluş yolu galiba ulusalcılığı bir az esnek hale getirmek olsa gerek,bu gün Bileşik Amerika Devletleri federasyon üsulu ile eyaletlere özerklik vererek rahat ve özgür ,üterken ve mutlu yaşamalarına imkan sağlamaktır.Avrupa Birliği şu andaki yönetim tarzıyla bu sıkıntıyı bir derece atlatmış gözüküyor,
(Galiba orta Doğudan da sınırların kalması bu milliyetçilik belasını bir derece hafifletecektir.)
Irkçı akımların ortak özellikleri;
*İnandırabildikleri kadar geriye atf etmeyi kullanıyorlar,
*Bir yandan kendini dine bağlarken diğer yandan günün tabularına ittiba ediyorlar,
(Yunanlarda Helenizm ve Hıristiyanlık,Türkiye’de Türk İslam sentezi gibi.)
*Milli Miras,Milli Duygulara hitap eden müzeler,
*Milliyetçi Liderlerine kutsallık yakıştırması yapmak ve ırkçılığı bir din haline getirmek,
*Törenlerini dini törenlere benzetmek vs.
Özet olarak sunduğum bu ilginç tespitlerden sonra soru çözüm faslına geçildi,
Muhtelif soru cevap faslından sonra Ben de bir katkıda bulundum,
“Efendim varlığınız bize mutluluk veriyor,bu yaklaşımınızı takdirle karışıyorum, kökeninizi ve dininizi bilmediğim halde sizinle bir arada bulunmaktan haz duyuyorum.Irkçılığı elinin tersiyle itmek galiba böyle bir şey olsa gerek.Fert-aşiret-topluluk her kimse böyle soyut kavramların arasına sığınarak kendini yüceltmek ortada somut bir eseri olmayan ,yetersiz kimselere aittir.Siz de Kürtlere diyorsunuz ki bakın bunlar milliyetçiliğe sarıldılar zarar ettiler,sakın siz de benzer bir hataya düşmeyin,artık Kürtlerin bileceği işitir.Ancak ben Özellikle İsrail’in hem din hem millet olarak ırkçılığından şikayetçiyim insanlık bu İsrail belasından nasıl kurtulacaklar?muhakkak bir bildiğiniz vardır,bizimle paylaşır mısınız?
Herkül Bey, Aslında İsrail’in ırkçılığı herhangi bir ırkçılıktan farkı yok ama ilginçtir o kadar zulume uğrayan ,neredeyse soy kırımla baş başa kalan bir milletim ırkçılık yapması acaibime gidiyor. Bir ara bir Yahudi’nin şöyle söylediğine vakıf olmuştum “bak bak şu arap var ya aslında konuşmuyor köpek gibi havlıyor” deyince halla halla daha dün kendileri bu zülmü yaşarken ne çabuk unutup başkasına bu yakıştırmaları uygun görüyorlar Hayret!
Tabi buna karşı mücadele eden Yahudiler de vardır ve kendi içinde demokratik bir ülkedir.
Netice itibariyle salonda bulunan herkes ırkçılığı yadırgadı ve insanlığa yakışmadığı konusunda hem fikir oldular.Bu güzel bir sonuçtu.
Aslında dinimiz de bunu yasaklıyor.Ama bu güzel dini, milletimize, insanlığa anlatamadık ki….Allah ve Resulünü hakem kabul etsek han ki sorunumuz çözümsüz kalır? Zaten insanlık alemi bunu beceremediği için kimisinin karnı açlıktan kimisinin de aşırı tokluktan ağrıyor, değil mi?
Selam ve sevgilerimle….
e.kaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.