- 1705 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
NAMUS KAVRAMINI NE BELİRLER?
NAMUS KAVRAMINI NE BELİRLER?
Eğitimsiz, bilinç düzeyi gelişmemiş coğrafyalarda kız çocukları genelde okutulmaz. Sermaye niyetiyle büyütülür. Belli bir süre evde anneye yardım, bağ-bahçe, hayvan bakımı gibi işler yaptırılır. Vakti gelince küçük yaşta, rızası alınmadan, başlık parası karşılığında, kendisinden yaşça epey büyük bir adamla da evlendirilir. Kız genç ve güzelse hatırı sayılır miktarlara çıkar rakam. Para-pul, varlık henüz hayata yeni atılmış genç erkeklerde ne gezer, yaşça daha büyük adamlardadır. Bu sebeple babası yaşındaki biriyle evliliğe zorlanır bu kızlar. Oysa biraz eşeleseniz her kızın gönlünde yatan genç bir aslanı vardır mutlaka. Babası yaşındaki adamla değil gönül düşürdüğü, seçtiği, genç biriyle evlenmeyi arzular her dem. Fakat başlık parasıyla ilgili planları olan ailenin istemediği bir durumdur bu. Kız biraz cesaretliyse utana-sıkıla, zorlukla açılır annesine döker içini, bir sevdiği olduğunu söyler. Anne yardımcı olmak, çare bulmak amacıyla durumu babaya ilettiğinde; Hakaret, eve kapatma, şiddet gibi insani olmayan baskılara maruz kalır. Yine de tüm cesaretini toplayıp sevdiği gençle evlenmek/ yuva kurmak için gizlice kaçar. Amaçları bir müddet sonra yani öfke dinip, sular durulduğunda baba evine dönerek el öpmek olsa da; Artık maddi bir değeri kalmamıştır kızın. Aile büyükleri bir yandan kaçan sermayeye üzülürken diğer yandan töre ve toplum baskısı altında utanç duyar. İşte tam bu noktada sadece kadın bedenine yüklenen namus kavramı yetişir imdatlarına. Güya namusları kirlenmiştir! Meclisi toplanır, diğer kızlara emsal teşkil etmesin, onlar da cesaretlenmesin, daha fazla sermaye kaçmasın düşüncesiyle ölüm kararı çıkar. Güya kirlenen namusu temizlemenin sözde onuruyla beyni yıkanarak azmettirilmiş ve genellikle 18 yaşını doldurmamış bir erkek çocuğa havale edilir bu yargısız infaz. Söz konusu cinayet yargıya intikal etmişse babanın cevabı hazırdır. Başlık parası kaçtı demez elbet, namusumuz kirlendi der. Hafifletici sebeplerle kanunda cezai müeyyidesi yok denecek kadar azdır bu cinayetlerin. Nede olsa kirlenen namustur! Şark zihniyetinin başlık parası adı altında, ince ve kurnaz ayarıdır namus kavramını kadın bedenine yüklemek. Din ve mezhep kökenli ya da etnik farklılıklara dayalı mevcut ‘sözde kültürün’ sadece kadın bedenine giydirdiği eprimiş bir libastır bu. Gerek feodal yapı, gerek kulaktan dolma içi boşaltılmış yobaz inanç kültürü, sadece kadın bedenine yükler namus kavramını. “NAMUS” insana ait bir kavramdır. Neden duyunca aklımıza “KADIN” gelir? Üstelik çevremizde namusunu kaybetmiş onca “ADAM” varken? Erkekler hiçbir zaman taşımaz bu mesuliyeti. Onlar sadece bekçilik yapar. Muaftırlar namus hamallığından.
Bu coğrafyadaki mevcut kültür; üzerinde düşünülmemiş, zamanla ölçülmemiş, akıl süzgecinden geçmemiş, şekillenmemiş, yerinde sayan, yaşadığı çağa uygun olmayan kurallar bütünüdür. Bu yüzden bir sürü katliam, namus cinayeti adı altında meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.
Oysa namus vicdanda, yürekte, verilen sözlerde olmalı. Yaşamda omurgalı bir karşı duruşu olmalı insanın, İdeallerine sıkı sıkıya bağlı olmalı, kaygan-kaypak ve dağınık zihinli değil.
Ahlak otorite tarafından belirlendiğinde onun çıkarını barındırır. Ahlak; kendi çıkarın söz konusu olduğunda da adil olabilmektir.
Erkeklerle telefonda konuşuyor diye diri-diri betona gömülen, burka ve kara çarşaflara sokulan kızlar-kadınlar, imam nikahı kazazedeleri, yüzüne kezzap atılanlar, bilmem kaç yerinden bıçaklananlar hep yukarıda sözünü ettiğimiz zihniyetin mağdurları.
Günümüzde hala birçok bölgede düşünceden çok, bacak arasındaki zar-et parçasına önem verilerek yetiştiriliyor yavrularımız. Aman hava kararınca evde olsun. Aman namusumuza laf-söz gelmesin. Hele hayırlısıyla bir baş-göz edelim şunu, gibi dillendirmelerle yoğruluyor zaman. Haneye görücü geldiğinde ise; ’kızımızın eline erkek eli değmedi’ övgüsü yapılıyor ev sahibi kadınlar tarafından. Bunun bilinçle yapıldığını düşünmüyorum. Eğer öyleyse ne ayıp! Bir çeşit pazarlama yöntemidir bu.
Söz konusu coğrafyalarda yaşayanların düşünmedikleri, kendilerine sormadıkları birçok soru var; Evlendireceğimiz kız erkeğini mutlu edebilecek düzeyde mi? Yeteneği ve hobileri nedir? Zekâsı ve düşünce yapısı gelişmiş mi? Ev, ekonomisini becerebilir mi, idare edebilir mi? İyi yemek yapabilir mi? Çocuk yetiştirebilir mi? İfade ve algısı düzgün mü? Bunlar pek önem arz etmez, üzerinde durulmaz. Namus anlayışları sadece kendini bedensel olarak korumak ile kısıtlıdır.
Oysa annelerdir ilk öğretmenlerimiz. Bir toplumun kadını eğitimliyse o toplumun sırtı yere gelmez. Coğrafya kaderdir’ der İbn-i Haldun. Bu coğrafyalarda bilinç düzeyini yükseltmeliyiz ki; sadece kadın bedenleri üzerine inşa edilmiş namus kavramı kötü kader olmaktan çıksın. Değişim yaşamın özüdür. Modern cumhuriyetimizin kadınlarımıza verdiği haklar ezber zihniyetler uğruna, ellerin tersiyle itilmesin. Akıl ve beyindir en büyük cinsel organ, bacak arası değil. Seks ise; profesyonel olunmadığı sürece sevgiyi süsleme sanatıdır, başka bir şey değil.
Hüseyin Çelikten H/Ç
YORUMLAR
Kızda erkekte kendini evleneceği insana saklasın diye kampanya başladı burda gayet te güzel gidiyor görünüşte.Yurt dışındayım ben .Sebepse çok birlikteliklerin sağlık v ruhsal açıdan getirdikleri..Kendisini koruduğu gibi bilinçli olarakta yetişmesi gerekli kızlarında erkek çocuklarında...
Sağlıklı nesiller sağlıklı nesiller yetiştirirler..Allaha emanet olunuz..
kızlarımız akşam hava kararınca evde olsunlar. aman namusumuza bir laf gelmesin. hayırlısıyla baş göz edelim zihniyetiyle yetiştiriliyor hala. bu kız evlenince bir erkeği mutlu edebilir mi? yetenekleri ve hobileri nelerdir? zekası ve düşünce yapısı gelişmiş midir? algı ve ifadesi nasıl? vs.. bunlar hiç düşünülmüyor genelde.
Evet maalesef öyle yetistiriliyor kimi kizlar evde otursunlar aman ha eline el degmesin hayirlisiyla evlensin vs vs..
Hayata bakisi nasildir yetenegi hoby si neler bunlsar hic önem tasimiyor.Yemek yapmayi cocuk bakmayi kadin olmak icin yeterli görüyorlar.
Iste böyle kiz ve kadinlar kendilerine kendileri sahip cikamiyor.Namus anlayislari da sadece kendini bedensel olarak korumak ile kisitli kaliyor.Namus beyinde bitiyor.
bir toplumun kadını eğitimliyse o toplumun sırtı yere gelmez. annelerdir ilk öğretmenlerimiz. kadın bedeni üzerine inşa edilmiş namus zihniyetinden kurtulmalıyız artık.
Evet cok güzel ve tamamen katildigim bir yazi.
Yüreginize saglik.
Sonsuz saygimla
Pek çok kafada PARA belirliyor.
Modern, çağdaş SSCB. dağılınca çoğu üniversite mezunu kadınları görüyoruz. Neden 'kadın'deyince yurdumuzdaki örf-adet-geleneklerinde bir yere oturtulmuş kadın akla geliyor sadece?
Aklını bacak arasına sıkıştırmış kadınlarımızı da erkeklerimizi de görüyoruz. Özgürce yaşayanlardan bahsediyorum. Gecelik, aylık, senelik hazların onlara mutluluk getirdiğini ya da getirebileceğini düşünmek çok yanlış.
Çok yıllar önce duyuyorduk:
"-Amerika'da bakire kızlara kimse bakmıyormuş. İlle de evlenilecek kız tecrübeli olmalıymış."
Ne propaganda ama bizim toplumumuzda. Cukkadan yuttu bunu çoğu. Bilhassa aklı eteğinde olan kızlarımız. Ve devam ediyor.
Beyinler yaşanmışlıkları silemiyor. Şüpheyle yazılmış senaryolar ufacık bir kıvılcımda uzuyor uzuyor insan beyinlerinde.
Forvat atılan beyinlerden de hayır gelmiyor ne ruha ne de bedene.
Toplumlar, kendi düzenlerini kendileri kurmalılar.
Bırakınız herkes kendi hayat düzenini kendileri kursun. Çünkü yaşam onların.
Paylaşım için teşekkürler; saygı öncelikli sevgiler.