Yarım dizelik bir şair…
Kalemim kırıldı acıya dayanamayıp, yazılan şiirlerin etkisinde. Bir buse tadında. Her şey tadımlıktı oysa, yaşanılan her şey bitiyordu yeniliyorduk biz hayata…
Yağmur yağsa baksam penceremden insansız sokaklara ,gündüzün karanlığında anbean düşünsem seni, çocukluğunu. Yazsam yine iki satır seni ansam kelimelerimde. Seni ve sevgimi unutuşumu anlatsam dizelerin çıplak imlasında… sokakların ıssız tılsımını anarken yine sen düşsen alnıma perçem perçem, gözlerim kapansa kalbim beynime odaklansa, hatırlarım seni yine, çaresiz bakışlarında…
Yalandı! Seni unuttuğum, hatırıma düşmediğin yalandı… ben iyi bir oyuncuyum artık, seni unuttum diyerekten yalanlar söyleyen, rengi pembe midir yoksa mavi mi hiç anlayamadığım ve hiçbir zaman da senliliğin ne olduğunu anlayamayacağım koca bir yalan…
Yokluğunun sızısıyla var olanların değerini bilmeden umarsızca kağıt gibi buruşturduğum insanların arasından kaçıyorum yine.. umutsuzca kaçıyorum..
Sen bilmezdin, ben nefretimi söylerken de aslında nefret nedir bilmeyen hislerime de sövüyordum.. sen bilmezdin yine, seni ne denli özlediğimi, senli anlarımı , seni hissedişlerimi… hıçkırıklarım arasında seni nasıl kaybettiğimi…
Sen seni özlemek nedir bilir misin, bilemezsin. Bunu da bilemezsin...
Yarım kalmış bir haykırış…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.