- 904 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ
Güne, yağmurun ritmik yağış sesiyle uyandım hafifte hava serin gibi...Uyanmak için çok erken bir saat ama yılların verdiği bir alışkanlık bu terkedilmiyor.
Sabah aile fertlerini uyandırmadan salona geçtim ve pencereyi sonuna kadar açtım. Yağmurlu havalar insanın yüreğine biraz kasvet çöktürüyor ama bir o kadar da etkiliyor. Doğanın mucizelerinden biri nasıl biz dolup dolup bazen yanaklarımızdan gözyaşlarımızı döktürüveriyorsak, hava da öyle kimbilir ne derdi var? diye düşündüm. Derin derin nefes aldım ve biraz yürümek istedim.
Şehrimin sokakları yapayalnızdı. Sadece ona eşlik eden, bahar için süslenmiş yeşil bir taraftan beyaz ve mor çiçekli elbiselerini giymiş ağaçlar, sıra sıra dizilmiş, birbirine az çok benzeyen beton yığını evler ve benim gibi erkenden uyanan kuşlar var...
Mahalle derin bir uykuda. Çoluk, çocuk da yok ortada. Bu sessizlik sanki "şehrin matemi" gibi geldi bir an. Arada bir yolu ezip geçen bir kaç araba, günün ilerleyen saatlerinde ise kimbilir kaç araba, kaç insan yolun karşı tarafına geçmek için aynı yolu ezip geçecek. Her şey sıradan...
Birden doğduğum, doyduğum ve halen oturduğum, anılarımın şehrine "sıkılma yalnız değilsin bak ben de varım yanında" demek geldi içimden. Bak sana şiirler söyleyeceğim usul usul, Aşık Veysel’in o meşhur türküsünü mırıldanacağım "Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece" diye...
Ben şehrimi anlayabildim peki o beni farkedecek mi? ya da duydu mu söyledikleri mi? Yaşarken adımlarında hissedebildi mi? Arada bir gördüğümüz ve arkasından ruhuna fatiha okuduğum edebi istirahatgaha götüren araçların içindeyken nasıl farkedecek? Sıradan gelip, sıradan göçüp gidilecek, bu yollardan bir de böyle geçilecek sessiz sessiz...
Sonra "kendine gel" dedim yüreğime. Bazen her şeyi sıradan gibi görüyoruz ama aslında ailemiz için sıradan değiliz ki? Hatta özeliz onlar için..Eşim ve çocuklarımı düşündüm birden herhalde benim bu düşündüklerimi duysalar bana kızarlardı.
İnsanız işte.. ne zaman ne düşüneceğimiz belli olmuyor. Belki de Orhan Veli’nin dediği gibi "beni bu güzel havalar mahvetti".
BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
YORUMLAR
Bir pazar sabahı ve sessiz sakin bir şehir çok güzel anlatılmış cümelelerin arasında.O betimlemele ve içtenlik okunası kıldı bu güzel yazıyı.Sonunda da bir Orhan Veli iyi gitti doğrusu.Doğanın insana ilham getirdiği ise bir gerçek bunu da unutmamalı.Selam ve saygılarımla...
Aysel AKSÜMER
Tekrar teşekkürler beğenmenize sevindim. Herşey gönlünüzce olsun...
Bir_Kucuk_Ask
Aysel AKSÜMER
YİNE HARİKA BİR YAZI OKUDUM KALEMİNİZDEN...
SEVGİLERİMLE...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Teşekkür ederim değerli yorumun için. Saygı ve selamlarımla...
Birileri için değerli olduğunu bilmek..Ne güzel bir duygudur, tüm olumsuzlukları, yalnızlıkları süpüren, silen...
Sevgiler yüreğinize...
Aysel AKSÜMER
Eser Hanım teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Sevgilerimi sunuyorum.