- 1389 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
HOŞÇAKALIN
Sevgili Edebiyat Sitesinin güzide yönetici ve üyeleri diye sözüme başlamak istiyorum.
Bugün 24 saatlik süremi dolduramadığım için sayfamdan size yazamadım. Başka bir sayfadan veda edeceğimi ifade ettim.
Şimdiye kadar şiir ve yazılarımızla buluştuk. İnanın çok büyük tat aldım ve her yazıyı sayfaya yüklediğimde kalbimin çarpttığı hissettim. Hadi rastgele dedim hep ve sayılarda takip ettim okurlarımı ve her bir bildiri "Acaba kimden geliyor sevinciydi" benim için. Daha önce hayatıma hiç "bildiri" kelimesi girmemişti. Her yorum ve cevap inanılmaz haz verdi bana.
24 yıl çalıştığım işyerinden 19.02.2010 tarihinde emekli oldum. İşe başladığımda gencecik bir kızdım, şimdi ise kızım gencecik 20 yaşında. Oğlum ise 15 yaşında ikisi de büyüdüler.
Ben işe başladığımda lakabım rüzgarın kızı idi çok hızlı yazı yazdığım için bir Albayımız bana bu adı takmıştı. Gece gündüz mesai mefhumu tanımadan büyük bir özveri ile çalıştım. Beni bir törenle uğurladılar ve elime 24 yılın simgesi plaketimi verdiler. Yaka kartımı nizamiyeye bıraktığım an anladım ben artık emekliyim diye.
Bifiil çalışmış ve aynı zamanda hem çocuk hem de eviyle ilgilenen bir kadın olarak boşluğa düştüğümü hissettim. Kendime bir meşgale bulmalıydım ve işyerimi özlememeliydim. Çünkü; çalıştığım yer benim için bir yaşam olmuştu ve evimden farklı görmüyordum.
Eve geldim acaba iş mi arasam diye düşündüm. Sonra 43 yaşındayım kim beni ne yapsın bir sürü genç işsiz var dedim. Eşim ve çocuklarım dur hele bir dinlen ne işi dediler. Ama ben avucumun içinde bir maus ve karşımda bilgisayar başında yıllarca oturmuşum. Sırf temizlik yapmak benim harcım değil dedim ve araştırmalarım beni sizlerle kavuşacağım bu güzel sitede buluşturdu.
Emekliliğimin bir gün sonrası başladığım site üyeliği sanki benim ikinci işyerim gibi oldu. Her gün bir şiir ve makale ürettim. İtiraf edeyim ben buraya ciddi manada bağlandım. Elimden kalem düşmez oldu. Aklıma düşen bir kelime hemen bir şiir oldu sayfalarımda ve sizlerle paylaştık. Şöyle bir baktım da 33 şiir, 22 makale, 2 mizah, 2 söyleşi ve 8 adet de anı yazmışım. Bu kısacık sürede benim için bir başarı aslında.
Sizlerin de çok çok güzel yazılarınız ve şiirleriniz benim ufkumu açmama yardımcı oldu. Çünkü; gerçekten oldukça başarılı üyelerimiz var. Hep çok güzel şiirlerde ben de böyle yazabilecek miyim sorusunu sordum kendime. Ne kadar güzel oldu veya olmadı bilemem ama ben çok mutlu oldum yazarken ve paylaşırken.
Uzun uzun niye mi anlattım size bunları? Bugün meydana gelen olaydaki duygusallığımın kaynağında ne yatıyor bilmenizi istedim. Sevdim siteyi ve edebiyat dostlarımı.
Beni affetmenizi istiyorum; Neden mi? Ben ne kadar seviyorsam sizler de beni seviyormuşsunuz kal dediniz bana. Ama yazılarımda gösterdiğim güçlülük nidalarımın bugün çöktüğünü hissettim . Birisini sevmezseniz yaptığı hiç dokunmaz, ama seviyorsanız böyle üzülür ağlarsınız. Ben Edebiyat Defterini sevmişim onun için bu kadar üzülmüşüm.
Bir arkadaşımla da paylaştım sizinle de paylaşmak istiyorum. Benim için önemliydi günün yazısı seçilmek çünkü boşluktaydım yeni emekli olmuşum. Yeniden bir şeyler başarmak ve kutlanmak istiyordum. Gece geç vakit öğrendikten sonra sabahı dört gözle bekledim ki benim başarımı kutlayanlarla buluşayım ama istemediğim o olay gerçekleşti. Tamamen "ortayaydı ve tesadüftü" denilse dahi ben çocuk değilim gayet açıktı "Günün yazarı uyarılmalı deniliyordu ayrıca hemen sonra bir öykü yazmıştım "Sarı Üzüm" orada da aynı ifade vardı. "Yine söylüyorum içerik iyi imla hatası çok diyen" bir yorum. Yani şöyle söyleyeyim ben geneli / özeli anlamayacak kadar toy değilim.
Ayrıca bana tatlı dille söylenmiş bir sürü uyarı oldu mesela şiirinin şurasını bir düşün acaba şu kelime oraya daha çok yakışmaz mı diyenler, ya da kalem daha bir yakışmaya başladı eline diyenler. Ben hep teşekkür ettim biliyor musunuz. Çünkü incitmeden ve yapıcı idi. Hiç gocunmadım dediklerini yaptım. Hatta dünkü şiirimdeydi sanıyorum içeriğinde bir yeri uyardılar teşekkür ettim.
Yani ben eleştiriye kapalı bir insan değilim. Bugüne kadar ben de eleştiri aldım. Ama Güzel Türkçemiz adına varsa ifade bozukluğum hemen düzelttim. Beni yanlış tanımanızı da istemem. Ama imla kurallarına büyük ölçüde dikkat etmeye çalışıyorum.
Oldu bir şeyler işte. Ama gönül isterdi ki birazcık bunun sarhoşluğunu yaşayayım. Diyeceksin bu Nobel Odülü mü? ya da para ödülü mü ? Hayır ama benim için özeldi.
Değerli arkadaşlarım yıllarca iş hayatımda sonu "arz ve rica ederim" ile .... NAMINA/EMRİYLE" ile biten yazışmalarımdan sonra burada yeni hayatıma giren "Kalemine sağlık, yüreğine sağlık, saygılarımla, kalemin daim olsun" sözlerini inanın özleyeceğim.
Sizleri unutmayacağım, kal diyen arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum.
Ama ahkam kestiğim güçlülük profilim şu anda yıkıldı gibi.
Hepinize kucak dolusu sevgilerimi sunuyorum.
BAŞLIĞINDA KOPAN YAZILARIM
İMLA : Hep sevdiğimdir.
KURALI : Desturumdur benim.
KILAVUZU : Gönlüme yürekten işleyenim.
Bir noktayla; vurulan şiirim,
Virgülünde; vazgeçtiğim devamım,
İki noktasında; mutsuzluğum
Ünlem ünlem ünlesem de ne çare biçareyim
Sayfam boş, yok ki artık ilhamım
Başlığında başı kopan yazılarım
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
İşte bu..Sevdiğimiz siz den de bunu bekliyorduk zaten..Şüphemiz yoktu ama..
İki saygın kalemin bu noktaya gelmiş olması hiç şaşırtmadı...Kulağımızı biraz ters yönden gösterdik ama..Olsun...Doğru kulağı bulduk..:-)))
Sevgiler...
Aysel AKSÜMER
Aysel hani ilk defa yazinizi okuyorum ve veda etinizi görüyorum lütfen kararinizi degistirin yorumlar elestiriler mutlaka olacaktir ben yazdigim yazilari kendim elestiriyorum bazen kendimi cok yetersiz bile görebiliyorum ama sonucta bizler profosyonel kisiler degiliz yazmakta disardan göründügü kadar kolay degil 29 harfin bir araya gelmesi degilki yazmak caba harciyoruz bu bir emektir lütfen yazmaya devam edin pes etmeyin diyecegim ama yazmak sizi üzen bir eylem haline geldiysede icinizden geceni yapin önce kendi karariniz önemlidir bur da olsanizda olmasanizda mutlu bir hayat sizin olsun dileklerimle .....
saygilar sevgiler......
Aysel AKSÜMER
Aysel hanım bence bu gitme fikrini bir kez daha düşünün. Farzedinki burası sizin yuvanız ve o yuvada hafiften bir çatırdama oldu. Evinizi en ufak bir sallantıda terk edeceğinizi hiç sanmıyorum. Unutmayın biz bir aileyiz ve her ailede ufak tefek anlaşmazlıklar olur.
Yine diyorum; gitmeden önce bir düşünün...
Aysel AKSÜMER
Bu konuda en çok konuşma hakkı benim diye düşünüyorum. Hak neden benim? Ben bu siteden iki kere gittim ve geri döndüm. Bu siteden ayrılmak, düşüncesi kadar kolay bir eylem değil.
Aynen sizin gibi yazmayı seviyorum. Başlangıç noktam şiirdi. Şimdi düz yazı yazmaktan keyif alıyorum. Edebiyat mezunuyum. İmla kuralları bilgim sıfırdır. Hiç de umurum değil. Düzeltmek için çabalıyorum ama nafile. Ha olur da yarın bir kitap çıkartırsam, tutarım anlayan birini, düzeltir.
İki kez ayrılık sebebime gelince: Papaza kızıp oruç bozmak gibi bir şeydi.
Hani çokça insanlar, davranışlar, vs üzerine ahkâmlar kesiyorum ya? Bakmayın siz onlara. Ani öfkesi benim kadar şiddetli bir insan tanımadım, bu güne kadar. Ani öfkelenirim, son söylenecek lafı başta söylerim, öfkelenince dilimin kemiği yoktur, falan filan. Bu yüzden ben hiçbir ortamda siyaset ve spor konuşmam. Elli bir yaşıma geldim hala değişemedim. Bu saatten sonra da değişmem.
Birkaç gündür siteden uzaktım. Papaz yine oruç bozdurdu. Hatta bütün mail listeme “ İnternetten çekiliyorum “ dedim. Üstelik bilgisayarımı da bir kütüphaneye bağışladım. Allahtan evde bir tane daha vardı da onu gönderdim. Yoksa bir de maddi zarara uğrayacaktım.
Şimdi yazacaklarım aramızda kalsın ama “Böyle bir ayıpla- günahla beni baş başa bırakıp giderseniz eğer, siz benim yaptığımdan daha fazla hata ve hatta kötülük etmiş olursunuz.” Demiş ya Fikret Bey, haklı. Zaten çok da bir suçu yokmuş yani. Eh anlaşılan siz de sakinleşmişsiniz. Bu konu da kapansın gitsin, ne dersiniz? Hem biraz daha tanıyınca siz de anlayacaksınız ki; Fikret Bey bu sitenin beyefendi kalemlerinden birisidir.
Biraz uzun oldu ama kaç gündür yorum yazmıyordum. Baya bir özlemişim…)
Sevgi ve saygımla.
Aysel AKSÜMER
Eser Akpınar
Sevgiler...
Kendinize biraz zaman tanımanız faideli olabilir.
Olaylar sıcak ken konulan teşhisler yanıltıcı olur.
Zaman daha üretkendir. Size en doğruyu yaptıracaktır. Alacağınız her kararın hayırlı olmasını dilerim.
Selamlar.
Aysel AKSÜMER
Fikret Bey yazınıza cevabı yazdım ama buraya tekrar yazma ihtiyacı hissettim. Lütfen siz de kendinizi üzmeyiniz. Bir dalgaydı geldi geçti. Biz olgun insanlarız. Bir ertesi günü daha güzel muhakemede bulunabiliriz. Önemli olan ortak noktada buluşmak ve bizim ortak noktamız bence şiir ve yazı sevmemiz. Siz de başarılı bir yazarsınız. Edebiyat adına daha güzele doğru yapacağımız yolculukta başarılar diliyorum. Saygılarımı sunuyorum.
Sevgili Aysel Hanım ; Pire için yorgan yakılmaz ! Ben zararlı bir pire olduğumu kabulleniyorum. Yorganın benim için yakılmasına değmeyeceğimi kabul ediyorum. Hata yaptığımı , istemeden de olsa sizi incitmiş olduğumu kabul ediyorum. Binlerce defa sizden özür diliyorum. Şahsınızla en küçük bir sorunum olmadığına, olayın tamamen bir tesadüf ve anlık ruh hali olduğuna yemin ediyorum. Böyle bir ayıpla- günahla beni baş başa bırakıp giderseniz eğer, siz benim yaptığımdan daha fazla hata ve hatta kötülük etmiş olursunuz.
Daha fazla söyleyecek söz bulamıyorum....
Fikret TEZAL tarafından 3/28/2010 12:40:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Hani çocuk büyütmenin kitaplarda olmadığı gibi, bugün daha sağlıklı düşünüyorum. Bugün olsa daha yumuşak bir üslupla kendimi size daha iyi anlatabilirdim.
Siz de yazımdan anlamışsınızdır beklentim övgüydü, yergiyle karşılaşınca böyle oldu. Ama lütfen siz de üzülmeyin.
Ama yine de söylüyorum çok coşkulu ve betimlemeli yazılar yazamıyorum bulutları konuşturamıyorum kalemimle ama şu "de da ve ki bağlaçlarından iyi anlarım" Sakın kendini beğenmiş demeyin ha. Devrik cümlelerimi eleştirebilirsin ama onu zaman zaman yapıyorum.
Size de başarılarınızın devamını diliyorum. Saygılarımı sunuyorum.
Fikret TEZEL
Sizin şahsınıza ise sadece takdir duydum. Bozuk bir ruh haline rastlayıp, yanlış davrandım. fakat bu saatten sonra, özellikle bayanlara eleştiri getrirmekte zorlanacağım kesin.
Ben de elli beş yaşındayım. saygılar.
merhaba canım çok üzüldüm gitmenize
imlahataları ile dolu yazı yazıyorom bilincindeyim ve hep istediğim doğruyu üğrenmek
gitmeyin eleştiri yapanlara boş verin sadece gülümseyin
burada sizi siz yapanlar da sevenler de vardır
bu siteye öyle alıştım ki bende ayrılmak çok zor gelir rabbim ayırmasın
iyi dostlarınız adına gitmeyin saygılarımla ve dualarımla
evet gitmeyin ne olur
ayse09 tarafından 3/28/2010 12:37:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER
Aysel hanım ilk kez bir yazınıza katılmıyor,emeğinize yüreğinize sağlık demiyorum.Gitme düşüncenizi tamamen yanlış buluyorum.Gitmek olmaz.Burası duygularımızı kaleme döktüğümüz ve rahatladığımız,pozitif enerji aldığımız bir yer.Gitmek te neyin nesi.Ya bir süre kafanızı dinleyin ya da yazmaya tekrar devam edin...
Aysel AKSÜMER
Aysel kardeşim,dünden beri siteye ancak girdim,veda yazını görünce üzüldüm.Benden önce değerli arkadaşlarım,söylenmesi gereken her sözü yazmışlar.Ben tekrar edip, uzatmayacağım.Sinirlerin yıprandı,haklısın,bir süre başka uğraşlar bul kendine,ama siteyi bırakma.Hoşuna giden yazıları oku,bir gün bakacaksın ki tekrar yazıyorsun.O günü bekliyor olacağız!
Seni ve yazılarını seviyoruz.Hoşça kal demiyorum,sevgiyle ve huzurda ol,dua ve saygılarımla.
Aysel AKSÜMER
handan akbaş
sevgili aysel dünden beri cok yiprattin sinirlerini.üzüldün ve bir sekilde hepimizi etkiledi ve üzüldük hepimiz.
ama derler ki,gün gecer kin gecer gül biter.
oluyor bazen birseyler istenmemis bir sekilde gelisiyor.
o arkadasinda size yorumu olacaktir seninde onun yazisina yorumun olacaktir gelecek zaman icinde..
aslinda kimsenin niyeti kötülük degildir asla.
olgun ve duygu insanlariyiz hepimiz.olur her sey.
elestiride aliriz övgüde aliriz.kiriliriz üstüne cizgi ceker unuturuz.
arkadasliklarimiz olur fikirlerimiz terste düsebilir her sey olabilir ama bitmez kurulan dostluklar.
aslinda buraya bizi baglayan samimi ve icten arkadasliklarimiz daha cok.
hemen hemen her siirinde yazinda yorumlarim yorumlarimiz var severek takip ettik.
onun icin bu hoscakal yazisi insani daha da üzüyor.
biz senin gitmeni istemiyouz ki.
sen gitmis olsan bile kalbin kalir geride onun icin ne git ne üz nede daha cok gereksiz yere üzül.
daha nice nice AYSEL AKSÜMER yazilarinda bulusmak ümidiyle diyorum insallah
sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Size şaşırdım cidden..Ne bu böyle nereye gidiyorsunuz..Hemen geçin pcnin başına ve aynen yazmaya devam edin...Kolaymı öyle gidiyorum demek.Siz gibi azimli ve çalışkan birine yakıştıramadım doğrusu...Ben sizi daha yeni tanıdım ve okumaya başladım çok güzel yazıyorsunuz .Daha ne ödüller alacaksınız.Nobel edebiyat ödülü alırken sizi biz "edebiyat defteri "olarak ayakta alkışlayacağız.Onun için bu gitme lafını beğenmedim...Eminim içinizden ne kadar kırıkta olsanız ki biliyorum öylesiniz deyinki emekliliğimin ikinci dönemi şimdi başlıyor...Şimdi esas başlangıcı yapmak vaktidir...Isınma adapte olma vaktinin atlattınız şimdi alın o siyah ucuyla size bakan kalemi ve yazın sakın yazmaktan vazgeçmeyin eğer geçerseniz bilinki o zaman kendinizden vazgeçersiniz...Biz biz gibi geldik bu deftere ,biliyoruzki daha çok başındayız ve şunuda biliyoruzki daha yapacağımız çok işler var.Birbirimize destek olmalı ve "edebiyat defterini" hak ettiği yere taşımalıyız..
Selam ve Beka ile
Aysel AKSÜMER
Ülviye Yaldızlıı
Hatta çıkın dışarı yeni bir renk göreceksiniz hiç bilmediğiniz...;))
sevgiyle ve muhabbetle...
Sevgili Aysel, hiç bir yere gitme ve gitmiyorsun da... Bana da çok söylendi. Yazdıklarımın hesabı soruldu. Gerçek mi, kurgu mu, bu edepsizliktir diyenler oldu.
Yazılarımın altına sayfalar dolusu imla hatası sıralayanlar oldu. Ben hiç bir yere gitmedim. Gitmeyeceğim de... Sen geleli kısa bir zaman olmana rağmen, seni sevdik. Hem de çok sevdik.
Biz emekli insanlar, yazıp okumaktan başka ne yapabiliriz Allah aşkına! Senin aklın alıyor mu? İnan bana, bizim sitemiz çok güzel, arkadaşlarımız çok sıcak. Yakında bir etkinlik düzenlenir ve bire bir tanışma fırsatı yakalamış oluruz. Bak sen o zaman bizim sitenin ve arkadaşlarımızın candanlığına.
Yapma lütfen! Kal ve mücadele et! Bir iki imla hatasıyla kimse ölmez! Zaten bütün basılan kitaplar editörden geçmiyor mu? Eh biz de bastırırken editörden geçirtiriz. Boşluk çok kötü. Ben bunu yaşayarak öğrenenlerdenim. Sen daha yeni emeklisin. Zamanla öğreneceksin. İçindeki boşluğun giderek büyüdüğünü ve seni içine aldığını göreceksin. Burda kal ve yaz. Mücadele et. Seni seviyorum...
Aysel AKSÜMER
Aysel hanım ,gecenin bu saatinde okudum yazınızı şok oldum .Nedenini tam anlamadım ancak anladığım kadarıyle biri sizi kırdı..
Bakın bu site saygın bir site derken içinde tabiki kendini bilmezlerde olacaktır,ilk günlerimde bende nelere maruz kaldım ,kendini bilmezlere rastladım ,boş verin onları sakın gitmeyin,saygı duyduğum bir kalemsiniz inanın ,edebiyat defterindendeki yönetim mükemmel ve ben değerli arkadaşlarım ve saygın yönetimden dolayı burdayım.Sakın gitmeyin rica ediyorum yürekten efendim n'olur sevenlerinizi kırmayın ,kısır çekişmeler kalemleri ürkütemez sakın dost sakın sayfanızda şiirlerinizi görmek dileğiyle...
Sizi çok sevdim inanın o sıcak içten yalın yorumlarınızla tanıdım kalıyorsunuz dimi Aysel hanım ?
Sevgimle dost kalem...
Aysel AKSÜMER
Bu çok ama çok yanlış bir karar sevgili Aysel Hanım. Olanları az çok biliyorum. Bu tür şeyler burada hep yaşanır. yanlızca sizin başınıza gelmedi ki. İnanın hepimiz acımasızca eleştirldik. Elbette eleştirdik de. Ama bu size hırs katmalı. Galiba askeriyede çalıştınız, oranın zorluğunu ve disiplinini almış bir insan, bu kadar çabuk pes etmemeli. Ben çok üzülüyorum bu veda yazılarını okuyunca. Bir kişi yüzünden siteyi terk etmek, geri kalan onlarca arkadaşınızı hiç sevmediğiniz anlamına gelmez mi? Sakın bir söz söyledim bir daha caymam, demeyin. Burda yenisiniz. Zamanla, dostlukların yanında, acımasız eleştirilerin olduğunu da göreceksiniz. Günün yazısı olmak, yeni olduğunuz için önemli olabilir. Zamanla bunun beğenilerle ve algılarla ilgili olduğunu anlayacaksınız.
Bence bir daha düşünün. Ne güzel genç yaşta emekli olmuşsunuz. Ben daha 31de olup, emeklilik için 27 sene daha beklemek zorunda olan bir şahıs olarak size çok ama çok imrendim. Yazmak hayattır. Bu hayatı paylaşabileceğiniz en iyi site de burası, emin olun. O yüzden tekrar söylüyorum, bir daha düşünün.
Ben eskiden her gün yazı ve şiir ekleyen biriydim. Çok şükür beğenen de oldu beğenmeyen de. Yazılarım günün yazısı olarak seçildi. Ama şunu anladım ki, edebiyat bir saat düşünüp yazmak değil. Durup olgunlaşıp, zamanı geldiğinde yazmakmış. Burda değerli yazarlar var. Onlardan çok şey öğrendim. Yani burası okul gibi. Sonuçta yazar falan olacak değiliz, ama kişisel gelişim her şeyden önemli benim için...Birazda sitede hoş olmayan durumlardan, tamamen yağcılık kokan yorumlardan, kalem tutmaktan aciz olup, yazdıklarına "eser" deyip kibirlenenlerden sıkıldığım için hergün değil ayda bir iki kere yazıyorum artık. Yazmayı seviyorsanız, burası tek ve doğru adres. Çünkü burda hakikatli insanlar da var. Emin olun, sizi eleştiren arkadaş da şimdi çoktan pişman olmuştur. Çünkü onu da yıllardır tanırım. Sivri dillidir tok sözlüdür, kabul. Ama hatasını da anlayacak kadar düşüncelidir. Umarım sizden bir özrü esirgemez, siz de burdan, bu şekilde ayrılmazsınız.
Selametle...
Aysel AKSÜMER
Hoşçakal diyorum. Sağlıcakla kal...
Aynur Engindeniz
Sevgilerimle...
YA KARDEŞİM,NEREYE GİDİYORSUNUZ?SİVRİ SİNEĞE KIZIP DA YORGANI YAKMAYA NE GEREK VAR...BEN DE BU SİTENİN İÇİNDE PİŞMEYE ÇALIŞTIM...BUNDAN ALINACAK BİR TARAF ARAMAMALI...
BİZİ OLGUNLAŞTIRAN VE OLUMLU YÖNE SEVK EDEN ACI ELEŞTİRİLERDİR.POHPOHLANMIŞ YAZILARA ALDANMAYALIM...
GEL SEN BU KARARINDAN VAZ GEÇ...HEMEN PES ETME...
SELAM VE SAYGILARIMLA EFENDİM...
ayhansarıkaya tarafından 3/28/2010 1:59:07 AM zamanında düzenlenmiştir.