17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1488
Okunma
Sevgili Edebiyat Sitesinin güzide yönetici ve üyeleri diye sözüme başlamak istiyorum.
Bugün 24 saatlik süremi dolduramadığım için sayfamdan size yazamadım. Başka bir sayfadan veda edeceğimi ifade ettim.
Şimdiye kadar şiir ve yazılarımızla buluştuk. İnanın çok büyük tat aldım ve her yazıyı sayfaya yüklediğimde kalbimin çarpttığı hissettim. Hadi rastgele dedim hep ve sayılarda takip ettim okurlarımı ve her bir bildiri "Acaba kimden geliyor sevinciydi" benim için. Daha önce hayatıma hiç "bildiri" kelimesi girmemişti. Her yorum ve cevap inanılmaz haz verdi bana.
24 yıl çalıştığım işyerinden 19.02.2010 tarihinde emekli oldum. İşe başladığımda gencecik bir kızdım, şimdi ise kızım gencecik 20 yaşında. Oğlum ise 15 yaşında ikisi de büyüdüler.
Ben işe başladığımda lakabım rüzgarın kızı idi çok hızlı yazı yazdığım için bir Albayımız bana bu adı takmıştı. Gece gündüz mesai mefhumu tanımadan büyük bir özveri ile çalıştım. Beni bir törenle uğurladılar ve elime 24 yılın simgesi plaketimi verdiler. Yaka kartımı nizamiyeye bıraktığım an anladım ben artık emekliyim diye.
Bifiil çalışmış ve aynı zamanda hem çocuk hem de eviyle ilgilenen bir kadın olarak boşluğa düştüğümü hissettim. Kendime bir meşgale bulmalıydım ve işyerimi özlememeliydim. Çünkü; çalıştığım yer benim için bir yaşam olmuştu ve evimden farklı görmüyordum.
Eve geldim acaba iş mi arasam diye düşündüm. Sonra 43 yaşındayım kim beni ne yapsın bir sürü genç işsiz var dedim. Eşim ve çocuklarım dur hele bir dinlen ne işi dediler. Ama ben avucumun içinde bir maus ve karşımda bilgisayar başında yıllarca oturmuşum. Sırf temizlik yapmak benim harcım değil dedim ve araştırmalarım beni sizlerle kavuşacağım bu güzel sitede buluşturdu.
Emekliliğimin bir gün sonrası başladığım site üyeliği sanki benim ikinci işyerim gibi oldu. Her gün bir şiir ve makale ürettim. İtiraf edeyim ben buraya ciddi manada bağlandım. Elimden kalem düşmez oldu. Aklıma düşen bir kelime hemen bir şiir oldu sayfalarımda ve sizlerle paylaştık. Şöyle bir baktım da 33 şiir, 22 makale, 2 mizah, 2 söyleşi ve 8 adet de anı yazmışım. Bu kısacık sürede benim için bir başarı aslında.
Sizlerin de çok çok güzel yazılarınız ve şiirleriniz benim ufkumu açmama yardımcı oldu. Çünkü; gerçekten oldukça başarılı üyelerimiz var. Hep çok güzel şiirlerde ben de böyle yazabilecek miyim sorusunu sordum kendime. Ne kadar güzel oldu veya olmadı bilemem ama ben çok mutlu oldum yazarken ve paylaşırken.
Uzun uzun niye mi anlattım size bunları? Bugün meydana gelen olaydaki duygusallığımın kaynağında ne yatıyor bilmenizi istedim. Sevdim siteyi ve edebiyat dostlarımı.
Beni affetmenizi istiyorum; Neden mi? Ben ne kadar seviyorsam sizler de beni seviyormuşsunuz kal dediniz bana. Ama yazılarımda gösterdiğim güçlülük nidalarımın bugün çöktüğünü hissettim . Birisini sevmezseniz yaptığı hiç dokunmaz, ama seviyorsanız böyle üzülür ağlarsınız. Ben Edebiyat Defterini sevmişim onun için bu kadar üzülmüşüm.
Bir arkadaşımla da paylaştım sizinle de paylaşmak istiyorum. Benim için önemliydi günün yazısı seçilmek çünkü boşluktaydım yeni emekli olmuşum. Yeniden bir şeyler başarmak ve kutlanmak istiyordum. Gece geç vakit öğrendikten sonra sabahı dört gözle bekledim ki benim başarımı kutlayanlarla buluşayım ama istemediğim o olay gerçekleşti. Tamamen "ortayaydı ve tesadüftü" denilse dahi ben çocuk değilim gayet açıktı "Günün yazarı uyarılmalı deniliyordu ayrıca hemen sonra bir öykü yazmıştım "Sarı Üzüm" orada da aynı ifade vardı. "Yine söylüyorum içerik iyi imla hatası çok diyen" bir yorum. Yani şöyle söyleyeyim ben geneli / özeli anlamayacak kadar toy değilim.
Ayrıca bana tatlı dille söylenmiş bir sürü uyarı oldu mesela şiirinin şurasını bir düşün acaba şu kelime oraya daha çok yakışmaz mı diyenler, ya da kalem daha bir yakışmaya başladı eline diyenler. Ben hep teşekkür ettim biliyor musunuz. Çünkü incitmeden ve yapıcı idi. Hiç gocunmadım dediklerini yaptım. Hatta dünkü şiirimdeydi sanıyorum içeriğinde bir yeri uyardılar teşekkür ettim.
Yani ben eleştiriye kapalı bir insan değilim. Bugüne kadar ben de eleştiri aldım. Ama Güzel Türkçemiz adına varsa ifade bozukluğum hemen düzelttim. Beni yanlış tanımanızı da istemem. Ama imla kurallarına büyük ölçüde dikkat etmeye çalışıyorum.
Oldu bir şeyler işte. Ama gönül isterdi ki birazcık bunun sarhoşluğunu yaşayayım. Diyeceksin bu Nobel Odülü mü? ya da para ödülü mü ? Hayır ama benim için özeldi.
Değerli arkadaşlarım yıllarca iş hayatımda sonu "arz ve rica ederim" ile .... NAMINA/EMRİYLE" ile biten yazışmalarımdan sonra burada yeni hayatıma giren "Kalemine sağlık, yüreğine sağlık, saygılarımla, kalemin daim olsun" sözlerini inanın özleyeceğim.
Sizleri unutmayacağım, kal diyen arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum.
Ama ahkam kestiğim güçlülük profilim şu anda yıkıldı gibi.
Hepinize kucak dolusu sevgilerimi sunuyorum.
BAŞLIĞINDA KOPAN YAZILARIM
İMLA : Hep sevdiğimdir.
KURALI : Desturumdur benim.
KILAVUZU : Gönlüme yürekten işleyenim.
Bir noktayla; vurulan şiirim,
Virgülünde; vazgeçtiğim devamım,
İki noktasında; mutsuzluğum
Ünlem ünlem ünlesem de ne çare biçareyim
Sayfam boş, yok ki artık ilhamım
Başlığında başı kopan yazılarım
Aysel AKSÜMER