- 2043 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
En çok sevilen...
Seni yazmak için açtığım bu sayfa, saatlerdir boş. Elim klavyenin üstünde. Beynimden sözcükler geçiyor, ard arda. Ama beynim hükmedemiyor ellerime. Yazamıyorum. Sadece bakıyorum. Sayfa bana bakıyor. Ben sayfaya.
Yazacak bir şey mi bulamıyorum?
Yok, canım, ne alakası var? Tam tersi. Yazacak o kadar çok var ki. Hangisinden başlamalıyım? Bilemiyorum.
…/…
Seninle tanıştığımızda çok soğuk olduğunu hatırlıyorum, havanın. Kat kat giyinsem de ısınamıyordum bir türlü. Bedenim ısınsa da içim üşüyordu. İçimi ısıtamıyordum.
Boşluk öylesine sarmıştı ki her yanımı. Ve ben öylesine alışmıştım ki yalnızlığa. Bunu sana da söylemiştim değil mi?
Öncesini, önceni, hiç anlatmış mıydım sana? Anlatmamışımdır, eminim. Çok açık olmayı sevmem, biliyorsun.
Biliyor musun?
Sahi sen benimle ilgili ne biliyorsun?
Ben kimim?
Hiç sormuş muydun bunu?
” Sen kimsin?” Demiş miydin bana?
Hatırlamıyorum.
…/…
Şimdi, anlatabilirim. Nasılsa duymayacaksın.
Senden önce sevgilerim olmuştu. Sevmiştim, çok sevmiştim, en çok sevdim.
Sevmiştim: Bir hataydı. Bittiğinde anladım. Güven’i ilk kaybedişimdi. Öylesine bitmezmiş gibiydi ki. Masumdum. Sözlere inandığım günlerdi. İnsanlara. Duygulara. Mutluydum. Mutlu sanıyordum. Yetiyordu. Yettiğimi sanıyordum. Aldattığı sadece yüreğim olsun isterdim. Aldattı. Aldatıldım. Sadece yüreğim değildi aldatılan. Bedenim. En çok bedenim acımıştı.
Çok sevmiştim: İkinci kez hataydı. Gittiğinde anladım. Duygularımı ilk kaybedişimdi. Anlatmıştım. Anladı sanmıştım. Ne oldu biliyor musun? Bu gün şaka gibi geliyor. Hatta gülüyorum, kendi kendime. Aynısını yaptı. Sen de gülerdin, duysaydın. Eminim.
Bir hata ilk yapıldığında adı hatadır. İkinci kez yapılıyorsa; aptallık denir. Aptal olduğumu anladım.
En çok sevdim: Sendin. Ama sen hata değildin. Sen, en çok sevilendin. Sen, öyle bir zamanda geldin ki, sevilen. Tamamen elimi çekmiştim, her şeyden. Kocaman bir defteri kapatmıştım. “ Bitti “ demiştim. Öylesine hazırlamıştım ki kendimi yalnızlığa, sessizliğe, yokluğa.” Üzülmeyeceğim” artık demiştim.” Üzemeyecek beni kimse” demiştim. Öyle fazlaydı ki kayıplarım. Kaybedecek bir şeyim kalmadı sanıyordum. Daha ne kaybedebilirdim ki? Sevgi. Hiç aklıma gelmemişti biliyor musun en çok sevilen? Sevgi’nin hala içimde bir yerlerde durduğu. Ve henüz onu kaybetmediğimi fark etmemiştim.
…/…
Bahar geldi. Bütün doğa tazeliyor kendisini. Sen geldiğinde kıştı. Ve ben çok üşüyordum. Mevsim değişti. Kış gitti. Sen de geldiğin mevsimle birlikte gittin. “Giderim” dememiştin be sevgili. Keşke geldiğinde söyleseydin. Hazırlanmazdım Bahar’a. Tazelenmeye. Sevgi tomurcuklarım aldanmazdı bademler gibi. Her sene Baharla aldanan bademlere ne derdim biliyor musun? “ Aptal “derdim. “ Her Bahar da aldanılmaz ki…” derdim.
Aldanılıyormuş, en çok sevilen. En çok sevdiğinde aldanılıyormuş.
Gitmez dediğim sen, gittiğinde anladım.
Biliyor musun sevgili?
Her rüzgâr başka bir dalını sallıyormuş ağacın.
Ama sadece biri kırabiliyormuş, dalını.
Sen, dalımı kırdın be sevgili…
Eser Akpınar
İzmir
25.03.2010
YORUMLAR
Kendimize şart koşarız daha kimse acıtmayacak izin vermeyeceğim....Cesurluk insanın yüreğine işlemiyor sanırım...Bir kez gözlerinize takılan, ruhunuzu işgal eden, bir yüz sizi acıtsa da sevmekden vazgeçmiyorsunuz...
Hüzün dolu olsa da ayrı bir lezzet duydum yazınızda...Yüreğinizin dile gelişi...Hoş bir rüzgar edasıyla içe çekişime olanak tanıdı..Yaşattığınız duygu yoğunluğu paha biçilemez...Sevgilerimi gönderiyorum güzel yüreğinize...
Bahar geldi. Bütün doğa tazeliyor kendisini. Sen geldiğinde kıştı. Ve ben çok üşüyordum. Mevsim değişti. Kış gitti. Sen de geldiğin mevsimle birlikte gittin. “Giderim” dememiştin be sevgili. Keşke geldiğinde söyleseydin. Hazırlanmazdım Bahar’a. Tazelenmeye. Sevgi tomurcuklarım aldanmazdı bademler gibi. Her sene Baharla aldanan bademlere ne derdim biliyor musun? “ Aptal “derdim. “ Her Bahar da aldanılmaz ki…” derdim.
Aldanılıyormuş, en çok sevilen. En çok sevdiğinde aldanılıyormuş.
Gitmez dediğim sen, gittiğinde anladım.
Biliyor musun sevgili?
Her rüzgâr başka bir dalını sallıyormuş ağacın.
Ama sadece biri kırabiliyormuş, dalını.
Sen, dalımı kırdın be sevgili…
DUYGULAR,NAKIŞ GİBİ İŞLENMİŞ...KELİMELER CİVA GİBİ,YERİNDE DURAMIYOR ADETA İNSANIN YÜREĞİNE GİRİYORDU...
SELAM VE SAYGILARIMLA ARKADAŞIM...
"Yine de her bahar aldanmak" yaşam denen mucizenin müjdesidir.
Sürekli kendini yenilediğini,külünden,ayazından,batağından sıyrılıp tomurcuklandığının...
Hayatın habercisi.
"Her sene Baharla aldanan bademlere ne derdim biliyor musun? “ Aptal “derdim. “ Her Bahar da aldanılmaz ki…” derdim."
Ben, içten içe bu aptallığa hayranlık duyarım hep.
Bunun için Nisan en güzel aydır.
Başka bir daldan yeniden tomurcuklanır bademler.
Tomurcuklar hayatı müjdeler.
Varolun hep.Selam,saygı.
Eser Hanım ben bu yazınızın ve hemde duygularınızın duruluğuna ve güzelliğine yorum yaparsam sanki üstüne leke olacak gibi geliyor şu an. O kadar güzel ki yazınız.Size güzellikler yakışır. Çünkü bu güzel yazıları yazdıran yüreğiniz her şeyin en güzelini hakeder. Umarım her istediğin gönlünüze göre gelişir. Sevgi ve saygılarımla...