DUA 46
Allah’ım!
Sultanlığının azametine, zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur. Salât ve selam Resulüne ve onun pak ehlibeytine olsun
Ey, evreni kaplayan buyrukların sahibi, yüce Allah’ım!
Ey, uzayda sakin sakin yüzen, yörüngelerinde istikrarlı şekilde, ahenkle hareket eden yükselen yıldızları, buyruğuna uyduran yüce Allah’ım!
Senin vaatlerin haktır. Vaat ettiğin şiddetli sarsıntının dünyayı sarstığı, daha büyük sarsıntının ardından geleceği, insanların kalplerinin titreyerek çarpacağı ve gözlerin yere bakacağı günden merhametine sığınırım.
Beni, Rabbim olan seni, tanıma mertebesine ulaştır. Bana, senden layıkıyla korkmayı öğret. Hidayetini benden esirgeme.
Ey, göğün, yerin ve içindekilerin yaratıcısı Allah’ım!
Yaratmak senin için “Ol” demekten ya da göz kırpmaktan daha kolayken, insanı ölümden sonra diriltemeyeceğini nasıl düşünebilirim?
Gök kubbeyi yükselterek ona gerektiği gibi biçim verişine, gecesini karanlık gündüzünü aydınlık yapışına her gün şahid olurken senin sınırsız kudretini nasıl sorgulayabilirim?
Yeri düzenleyip yaymış, yerden suyu ve bitkileri çıkartmış, dağlarla yeri sağlamlaştırmış ve tüm bunları insanların ve hayvanların geçimi için yaratmış olduğunu görüp dururken hakikatlerini nasıl yalanlayabilirim?
Beni, sana karşı sorumluluğunun bilincinde olan, buyruklarına tereddüt etmeden teslim olan kullarından et. Gönlümü ve ruhumu temizleyecek duygular, düşünceler ve ameller nasip et.
Ey, son saatin bilgisinin başı ve sonu katında olan Allah’ım!
Dünya hayatının geçici zevk ve sefasına daldırıp da adını anmaktan beni mahrum etme. Nefsimi kötü arzulardan alıkoyacak düşünceler, ihlâsla yapılan işler nasip et.
Beni, huzurunda korku ile duran kullarından et.
Not: Naziat Suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.