- 2476 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİ + SADAKAT + DEĞER VERME = HACHI
Bu gece sizlere izlediğim bir filmi anlatmak istiyorum. HACHI…
Bir profesör ile köpeğinin gerçek ve inanılmaz dostluğu.
…/…
Çok yıllar öce, evlerinde hayvan besleyen insanlara kızardım. “ Etrafta bunca aç çocuk dolaşıyorken bu nasıl bir haksızlıktır? “ diyerek eleştirirdim. Hakkın rahmetine kavuşmuş, memleketlim, çok sevdiğim dostum “ Hiçbir insanda böylesi karşılıksız sevgi bulamazsın “ demişti bana. O günler, insanlara, sevgiye inancımın tam olduğu günlerdi. Bunun verdiği ukalalıkla “ Hadi canım…Amma abarttın ha.! “ demiştim.
O rahmetli oldu. Ben inançlarımı kaybettim. Ve hayatımdan Mişa geçti. “ Bu ülkenin iyi yetişmiş hayvanlara değil, çocuklara ihtiyacı var “ düşüncem sabit kaldı. Ama bir hayvanın, insan hayatında ne demek olduğunu öğrendim.
…/…
İnsan – köpek dostluğu üzerine “ Marley ve Ben “ filminden sonra izlediğim en muhteşem film: HACHI…
Hachiko, Japonya’nın Akita bölgesi Odate şehrinde bir çiftlikte dünyaya gelen Akita Inu cinsi bir köpek. Dikkatsizlik sonucu oluşan bir kaza Hachiko ile profesörün tanışmalarını sağlar. Eşinin tüm itirazlarına rağmen, profesör köpeği eve getirir ve aralarında muhteşem bir dostluk başlar.
Profesör her sabah trenle işine gitmekte ve her akşam 17.00 treni ile dönmektedir. Hachiko, her sabah onu yolcu eder. Her akşam karşılar.
Ve bir gün profesör trene binecekken, onu bırakmak istemez. Gitmesine engel olmaya çalışır ama başaramaz. O gün ders sırasında profesör kalp krizi geçirir, ölür.
Defin işlemlerinden sonra, profesörün kızı Hachiko’yu yanına alır. Ev satılır.
Hachiko mutsuzdur. Sonunda bir fırsatını bulur, kaçar. Önce eve gelir. Orada artık başkalarının yaşadığını görür ve istasyona gelir. Sahibini beklemeye başlar.
Bu durum on yıl boyunca devam eder. Hachiko, kar, yağmur, soğuk, sıcak dinlemeden her akşam saat tam 17.00 de, sahibini bekler. Her zamanki yerinde.
Ve bir gün istasyona gelenler Hachiko’nun ölüsü ile karşılaşırlar.
…/…
Hachiko’nun bronz heykeli, sahibini beklediği yere, Shibuya istasyonu çıkışına dikilir.
Heykel, 2. Dünya Savaşı’nda kullanılmak üzere eritilir. 1948 yılında heykel yeniden yapılır.
Shibuya istasyonunun beş tane çıkışı vardır. Hachiko heykelinin olduğu meydana çıkan Hachiko Exit olarak adlandırılır. Ayrıca bu çıkışın açıldığı, Shibuya’nın dünyanın en hareketli ve en kalabalık yaya geçidi olarak ünlenmiş kavşağına da Hachiko Crossing adı verilir.
Her yıl 8 Nisan’da Shibuya istasyonunda Hachiko’yu anma törenleri düzenlenir ve yüzlerce köpek sever, Hachiko’yu anar.
…/…
Eğer bir gün çocuğunuz, torununuz ya da bir arkadaşınız size “ Sence sadakat, sevgi, bağlılık nedir? “ diye sorarsa ona tek bir şey söyleyin:” HACHI…”
Ve imkânınız varsa filmi izleyin. İnsan olarak; sevgi, sadakat, değer verme kavramlarınızı yeniden gözden geçireceğinizden, sorgulayacağınızdan eminim.
Bu kavramlar adına oluşturduğunuz “ Ben “ dediğiniz, “ Doğru “ dediğiniz tüm tabularınız yıkılacak.
“ Özür dilerim “ demeye hazırlıklı olun. Açıklanamaz bir egoyla “Doğru” diye savunduğunuz tüm bu kavramlarınız yüzünden kırdığınız, gidişine sebep olduğunuz insanlardan…
Ne kadar eksik ve ne kadar yanlış olduğunuzu anlayacaksınız…
Umarım çok geç kalmamışsınızdır…
Şu günlerde kendim ve hayatımdaki herkes için bunu yapıyorum ben…
Eser Akpınar
İzmir
07.03.2010
YORUMLAR
Çok güzel bir paylaşımdı Sevgili Eser. Ben de hayvanları çok severim. Çok harika yaratıklardır. Hemen hemen her çeşit hayvanı besledim hepsin de ki bağlılık ve sadaketi görüp hayran kaldım. Benim bir kedim vardı. Bir ay hastanede yatmıştım. eve geldiğimde, kedimin gözlerinin ağlamaktan kör olduğunu gördüm ve çok üzüldüm. Hastanede bayğın yatarken bende kedimi sayıklıyormuşum. Demek ki onun ağladığını hssedebiliyormuşum.
Kutluyorum sevgili Eser....
Eser Akpınar
Teşekkür ederim Emine..Sevgiler..
“ Özür dilerim “ demeye hazırlıklı olun. Açıklanamaz bir egoyla “Doğru” diye savunduğunuz tüm bu kavramlarınız yüzünden kırdığınız, gidişine sebep olduğunuz insanlardan…
Duygulandım...Hayvan bile yapılan iyliği karşılıksız bırakmıyır...Ya biz insanlar?..Neden böyle vefasız oluyoruz doğrusu anlamış değilim..
Saygılarımla arkadaşım...
Eser Akpınar
Teşekkür ederim Ayhan Bey...Saygılarımla
Harika bir paylaşımdı sevgili Eser, hayvanlardan daha öğreneceğimiz öyle çok şey var ki, Sevgiyi, sadakati, her şeyi: Sadece onlara sevgiyle bakmamız yeter. Karşılığı hemen gelir. Hissederler çünkü onlar. Kutluyorum seni . Sevgilerimle
Eser Akpınar
Teşekkür ederim..Sevgiler
Tüm çocukluğum boyunca sahip olduğum, arkadaş, dost olduğum köpeklerim geldi aklıma. taşınırken köyümde bırakmak zorunda olduğum Joe ve Cango 'yu hatırladım. Aylar sonra gittiğimde bana insan gibi sarılmalarını ve bırakmak istemedikleri geldi aklıma. Gerçekten onların dostluğu, bağlılığı tartışılmaz.
Utanarak da olsa, biz onlar kadar olamıyoruz demek zorundayız galiba.
Seyredilen bir filmden yararlanılarak, köpeklerin vefa ve sadakatleri çok güzel hatırlatılmış okuyucuya.
Eser Akpınar
Teşekkür ederim Fikret Bey...saygılar
"...Eğer bir gün çocuğunuz, torununuz ya da bir arkadaşınız size “ Sence sadakat, sevgi, bağlılık nedir? “ diye sorarsa ona tek bir şey söyleyin:” HACHI…”
Ve imkânınız varsa filmi izleyin. İnsan olarak; sevgi, sadakat, değer verme kavramlarınızı yeniden gözden geçireceğinizden, sorgulayacağınızdan eminim.
Bu kavramlar adına oluşturduğunuz “ Ben “ dediğiniz, “ Doğru “ dediğiniz tüm tabularınız yıkılacak.
“ Özür dilerim “ demeye hazırlıklı olun. Açıklanamaz bir egoyla “Doğru” diye savunduğunuz tüm bu kavramlarınız yüzünden kırdığınız, gidişine sebep olduğunuz insanlardan…
Ne kadar eksik ve ne kadar yanlış olduğunuzu anlayacaksınız…
Umarım çok geç kalmamışsınızdır…
Şu günlerde kendim ve hayatımdaki herkes için bunu yapıyorum ben…"
hergün hayat akışımızda ya geçmişe kaçıp ya da gelecekte kaybolup geçireceğiz ömrümüzü lendimizce kendimizle ve başkalrıyla..!herkesten kaçacağız ama kendimizden asla..!
birşeyleri düzeltmeye başlamanın en basit ve en kestirme yolu bu yazıda örneklenmiş güzelce..
okuyup ta yazıda sorulan sorulara olumlu cevap verenlerin sayıca artması dileklerimle..
sevgisagı
Eser Akpınar
Ve inanın filmden sonra kendimi çok sorguladım. Çoğumuzun " Alt tarafı köpek " dediği canlının sahip olduğu duygular ve o duyguların ne olursa olsun sevdiği, bağlandığı kişiye karşı değişmezliği beni çok düşündürdü.
Bir insan olarak ne kadarına sahibim? Hala yanıtını sorguluyorum.
Teşekkürlerim ve saygımla...
Doğruya, iyiye, sadakate, sevgiye ve saygıya davet eden gittiğiniz ve mutlaka görün dediğiniz filmi izlemeye çalışacağım. Şu zamanlarda böyle güzel şeyleri birarada görmeye çok ihtiyacımız var çünkü. Teşekkürler paylaşınız ve güzel yazınız için. Saygılarımla....
Eser Akpınar
Ama öyle bir konuyla karşılaştım ki....İnternette araştırabilirsiniz Hachi'nin yaşam öyküsünü. Orijinali Japonya'da geçmiş gerçek bir öykü.
Saygılar.