- 713 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLARIMIZ VE SINAVLAR
Hayatta hepimizin yerine getirmek zorunda olduğu sorumlulukları vardır. Ama en büyük sorumluluk çocuk yetiştirmektir. Çünkü; malum biz istedik diye oldular. Onlara sormadık ki sizi dünyaya getirelim mi? diye. O zaman canımızın içi olan çocuklarımız için ne yapsak azdır.
Hangi ana babaya sorsanız, bu dünyadaki görmek istediği en büyük şeyin sıralamasında; önce çocuklarının sağlığı, sonra geleceğini mimarilendirecek eğitimi, sonrasında iyi bir meslek ve iyi bir eş seçimi vs. gelir.
Çocuklarımız sırf bizim değil, ülkemizindir de. Ne kadar iyi eğitirsek o kadar başarılı işlere imza atarlar. Yurtdışında gencecik öğrencilerimizin yaptığı projelerin ödül alması veya genç bir doktorumuzun ciddi bir hastalıkta önleyici olacak bir tedaviyi bulması, şimdiye kadar yapılmamış bir ameliyatı gerçekleştiren bir Türk doktoru hangimizi gururlandırmaz ki.. Çünkü vatanımızın evladır. Sırf ailesi için değil, ülkesine belki yurt dışında görev alacak tüm dünyaya faydası dokunacaktır.
Benim üzüldüğüm sizlerle paylaşmak istediğim konu ise eğitimin yurdumuzda deneme tahtası haline getirilmesidir. Çocuklarımız adeta kobay gibi kullanılıyorlar. Ben “En iyi okul en yakın okuldur” diye evimize yakın bir ilkokula verdim oğlumu ve beş yıl aynı öğretmende okuma şansıyla mezun ettirdim. Niye şans diyorum çünkü kızımı ilkokul birden itibaren Kızılayda iyi bir okulda okutturmak için çabaladık. Maalesef beş yılda beş öğretmen değişti çocuğum. Neden mi yıllarca merkez okullara gelmek isteyen öğretmenler emekliliklerine yakın bu okullara geliyorlar ve çocukları bırakın bir yılın sonunu beklemeyi bazen yarı dönemden sonra emekli olup gidiyorlar. Kızım ilköğretimdeki sık öğretmen değişikliği sıkıntısını ortaokulda derslerde çok yaşadı. Neyse ki lise döneminde toparladı şimdi üniversitede…
Oğlumu da yine mahalledeki okulundan OKS (Şimdiki adı LGS) sınavlarında başarı şansı düşmesin, hem dershanesi Kızılay’da olacak okuluna da yakın olsun düşüncesiyle mahallemde okutmadım. Ama bin pişman oldum. Ortabire başlattık o sene bizim okul pilot okul seçildi. Çocuğumun defterini kontrol ediyorum. Ders yok, sayfalar boş endişe içinde okula koştum. Yeni sistem bu dediler. Ama kitap da verilmedi bu çocuklara dedim. Efendim öğretmenler biz de internette bize ayrılan bir site var. Bir gün önce oradan çıktı alıyoruz. Biz de çalışıp geliyoruz demezler mi? Bütün veliler endişeli, kaygılı benim gibi. Derken veli toplantısında dile getirdik ne olacak bu çocuklara; ödev yok, nasıl bir sistem bu. Bir de çok şaşıracaksınız. Öğretmenler de bize hak verdiler. Yılların matematik öğretmeni neymiş efendim çocuk ezberci olmayacakmış adına “Okula gelirken bahçede kaç ağaç gördün. Ya da kaç basamak sonra sınıf var gibi saçma sapan soruyoruz” dediler. Hele sosyal dersi kitabı yoktu o dönemler verilen fotokopi notlarda birresim koymuşlar eski uygarlıklara ait bir hayvan ve bir insan, başka da ne olduğu pek seçilmiyor. Soru: Bu uygarlıkta resme göre ne pişirirler di, geçimleri sizce ne olurdu, efendim odaları hangisiydi” halen bunları yazarken o zamanlar ki yükselen sinir katsayım yine zıpladı.
Neyse uzun lafın kısası OKS sınavlarına gelip çattık, sonra kitap filan verildi. Ama çocuklarda sıkı bir ders yok, ödev yok bir rahatlık tabi. Sınavlarda ezbercilik sistemine karşıyız artık çocuklar yorum yapmayı öğrenecek önemli olan bu filan hikaye… Çocuklar beklemediği sorularla karşılaştı. Benim oğlumun 70 neti vardı. Daha önce bu puanla Ankara içi bazı Anadolu Liselerine puanı yeterken o sene açıkta kaldı.
Bir de bu Anadolu Lisesi sınavı öncesi çocukların ve velilerin kafası bir kez daha karışıyor. Askeri Okul, Polislik vs. sınavlara başvurular oluyor. Biz oğlumun isteği üzerine Askeri Lise Sınavlarına soktuk ve oğlum Kuleli Askeri Lisesini kazandı. Tabi bayağı mutlu olduk. Ama benim delikanlı ister istemez futbolla da uğraşıyor, atletik, uzun boylu sağlık sorunu yok, nasıl olsa kazanırım rahatlığı da eklenince Anadolu Lisesi Sınavını kazanamadı. İstanbul’a Askeri Lise Sınavlarına sağlık elemeleri için gittiğimizde de her türlü muayeneden geçti sağlam raporu aldı. Ancak dişlerinden ikisinde sorun var diye dişten elendi. Aslında şu anda çocukların çoğu ortodonti ile dişleri yaptırıyor. Bir de ağzını açsa bile dişindeki sorun görünmüyor. Ama bu tip sınavlarda en ufak bir şeyi kabul etmiyorlar kural böyle. Her işte bir hayır vardır dedik ve kapattık her iki sayfayı da.
Netice itibariyle o yılı hatırlamak dahi istemiyorum. Bence her iki türlü de bir mağduriyet yaşadık aslında ama yapabilecek fazla da bir şey yoktu.
Şimdi oğlum dokuzuncu sınıfta, normal lise ama sayısal bölümde ve ders durumu çok iyi. Gelgelelim yine dershaneyiz ve bu sefer yine bir değişikliğin kurbanıyız bugüne kadar olan sınavların tamamen dışında bir üniversiteye giriş sınavı olacakmış. Neden bu kadar çok değiştiriyorlar anlayamıyorum.
İnşallah sırf benim çocuğum değil, Allah herkesin çocuğunun ve ailelerinin maddi manevi emeklerini boşa çıkarmasın ve istediği üniversiteyi kazansınlar.
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
bu yazınızı tesadüfen buğün gördüm ....
ve bir aile bireyi olarak en önemliside ANNE olarak ne kadar da güzel ve içten dile getirmişsiniz içinizdeki fırtınaları...
ilk önce sizi yürekten alkışlıyorum siz gerçekten çok iyi bir annesiniz sadece kendi çocuğunuzun geleceğini değil tüm gençlerin gelceklerini düşünüyorsunuz...bu çok güzel ve örnek olunacak bir davranış(sakın bana bunu hangi anne olsa yapar demeyin çünkü öyel aileler de öyle anneler var ki ...dilim varmıo söylemeye...)
evet sınav sistemi değişti...
umutla hazırlanıyordum sınava ...ve birgün artık buna kötü talih mi denir ne denirse işte arkadaşlarla yine yuvarlak masada toplanıp konuşuyorduk en güzel hayallerimizden bahsediyorduk. üniversiteli olacağımız yılları daha şimdiden planlarını kururyorduk.her birimizin gönlünde farklı şehirler ve ve bölümler ama gönüllerimiz birdi.pat masaya bir gazete kondu... ve ilk sayfada manşet össs sistemi değişti YGS VE LYS sistemleri geldi...
olaya bakın artık hayvanlardan köpekler ve farelerden bir farkımız kalmadı denek gibi deneniyoruz....ilk sınav diyorlar eleme sınavı (ygs) lys bölüm sınavları hayda!!
sonuç itibariyle binlerce deneklerden bir tanesi oldum ...ve sonuç sıfır istediğim en güzel fakültenin türk dili edebiyat bölümünü 11 puanla top direkten geri döndü....isyanlardaydım...kader dedikleri şey yine benimle oyun oynamştı sadece benimle değil benim gibi yüzlerce arkadaşimla...
ben yıkıldım pes ettim ama ailem sizin gibi pes etemdi ....
işte siz aileri ondan bu kadar çok seviom...
iyi ki varsınız
Aysel AKSÜMER
Keşke bu kadar çok oynama yapmasalar. Oğlum şuanda onbirinci sınıfta yani seneye üniversite sınavı var. İki hafta önce dershane toplantısında kimya hocası yine pek çok değişiklik olduğunu ve maalesef sizin çocuklarınızın dönemine rastgeldi falan dedi. Moralim bozuldu.
Hakkınızda hayırlısı olsun. Başarılar dilerim.
Önemli bir konuya parmak basmışsınız.Türkiye'de eğitim sistemide çarpıklık çok.O kadar dershane var.Ve özel okullar.Devlet okullarına gelince;Avrupa ile mukayese ettiğimizde nerede olduğumuz hemen ortaya çıkıyor.
Almanya'da lise dengi okul okuyan sevdiğim bir kardeşimin derslerden başını kaldıramadığını hep bilirim.Disiplin üst seviyede.Ama bizim okullara baktığımızda bir rahatlık söz konusu.Öğrenci yetersiz kaldığı için hemen dershaneye yazdırılıyor.Ya da ailenin maddi durumu iyi ise kolejde okutuluyor.
Eğitimde ilköğretim çok önemlidir.Eğitimin başlangıcı nede olsa.Ama dediğiniz gibi sürekli değişen öğretmenler çocuğun gelişimini allak bullak ediyor.
Askeri lise'ye gelince;orayı kazanması zor,okuması daha da bir zor.Kuleli Askeri Lisesi Türkiye'nin en başarılı askeri liselerinin başını çeker.
Oğlunuz eğitim hayatında umarım gönlünden geçen herşeyi gerçekleştirir.Böyle ilgili ebeveynler olduğu sürece herşeyin üstesinden gelinir.
Saygılarımla.
Aysel AKSÜMER
Aynı mı, ayrı mı erkek çocuklarımızdan bahsediyorsunuz anlamadım ama Askeri Liseyi kazandığına göre eğitim sistemi demek ki rayında gidiyor. Bilmiyorum, yazınızda siz mi çelişkiye düştünüz yoksa ben mi çocuklarımızı karıştırdım, anlayamadım.
Dershaneler, Anadolu Liseleri rand kapıları.
Avrupa'da özel derhane diye bir kavram yok. Ayrıca müfredat programladı da bizdeki kadar ağır değil.
Almanya ve Belçika'daki eğitim sistemlerini inceleme şansım oldu. Belçika, çok başarılı. Öğrenciler anasınıfından itibaren yaparak, yaşayarak öğreniyor öğretilmesi gerekenleri.
Maalesef yurdumuzda siyaset bi taraftan, maddî kazanç peşinde olanlar bir taraftan eğitim sistemimizin rayına oturmasına engel oluyorlar.
Paylaşımınız için teşekkürler.
Aysel AKSÜMER
Her neyse şu andaki eğitimi en azından pilot okul filan hikayesi yok. Daha bir umutluyuz. Endişelendiren biraz farklı bir üniversite sınavı tarzı. Her bir dersten ayrı ayrı gireceklermiş galiba.
Sağlıcakla kalın. Benim kayınvalidem ve teyzemiz de öğretmen. Kendi öğretmenlerimizin ve bütün öğretmenlerimizin de ellerinden öpüyorum. Sadece değişen sistemler beni üzen....