- 1273 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
KİMİN '' KANI BOZUK '' ?
’’Türkiye normalleşiyor !’’ muş ! ’’Demokrasi yolunda önemli adımlar ’’ atılmış ! Amaç ;’’ daha fazla özgürlük ’’ müş. Kürtlere, Romanlara, Alevîlere ve azınlıklara, daha fazla haklar verilecekmiş. İnanç ,fikir, ifade, basın, dil özgürlükleri getirilecekmiş. Millî irade herşeye hâkim olacakmış.
Demokrasilerde muhalefet diye bir şey olması gerekmiyor mu acaba ? Bağımsız yargı, bağımsız basın, ifade özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazları değil midir ?
Yargı bağımsızsa ; niçin, kimi davada sessiz kalıp, başka bir davada kıyamet koparılıyor? Niçin iki yüzlülük yapılıyor ?
Basın özgürse, fikir ve ifade özgürlüğü varsa , niçin yazarlar patronlara şikâyet ediliyor ? Hatta susturulmaları emrediliyor ?
Halkın kendisine vekil diye seçtiği biri kalkıp da muhalif olan herkese hitaben ; ’’ Kanı bozuklar ’’ ifadesini nasıl kullanabiliyor ? Kaldı ki , belki de ona zamanında oy verenler bile bu gün ona muhalif olabilir, onu eleştirebilir.
Ben de bir muhalifim ! Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, iktidarı eleştirme hakkımı kullanıyorum. Bu ülkenin yarısından fazlası muhalif üstelik. Dolayısı ile o çirkin hakaretin muhatatabıyız bizler.
Bu güne kadar olmasaydım bile , o çirkin hakaretten sonra mutlaka muhalif olurdum ! Çünkü , kendisinden olmayan, eleştiren herkesi aşağılayan, hakaret eden kimselerle aynı safta olmayı kendime yediremeyecek kadar gururluyum ben de , diğer tüm insanlar gibi !
Şimdi benim gibi muhalif olan, bu ülkenin en az yarısını temsil eden , o ağır hakarete maruz kalan tüm halk adına ; kötü söz sahibine aittir deyip, ’’ Kanı bozuklar ’’ hakaretini, sahiplerine iade ediyorum !
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Bu gün darbeyi alkışlayacak bir demokrat tanımıyoruz biz ! Oysa on iki Eylül'de sokaklara ''Hoş geldin şanlı ordu '' pankartlarını asanların çoğunun bu gün iktidar partisinin içinde olduklarını çok iyi biliyoruz !
Engin Tatlıtürk
Döneklik se apayrı bir şeydir. Onlar menfaatleri için bile bile yanlışa yönelirler.
Ülke menfefati için kılını oynatana saygı duyarım.
Partizanlık yoktur defterimde. Hayatımda devlet lokması yemedim. Hep vergi ödedim çar çur ettiler. Bundan sonra olmasın istiyorum ve meyveli ağacın taşlanmasına gönlüm razı olmuyor.
Kim ne derse desin bu hükümetin yarısı olamaz toplamlarının iki ile çarpımı.
Vesselam.
Saygılar.
İnsanlar gaf yapabilir. Siyasiler gaf yapınca faturası daha ağır olur. Fakat bizler Müslüman kardeşimizin apaçık bir hatasını bile üzerine çullanarak cezalandıramayız. Siyasi hatalı konuşmuştur. Lakin fırsatçılığında ondan geri kalmadığı görülmektedir.
Ahmet kardeşim adımı vererek fikirlerime katılmadığını beyan etmiş. Normaldir. Herkes aynı fikirde olamaz.
Ak partinin olumsuzluklarını sıralamış. Aslında tamamen zehir kaynağı olarak nitelemiş. Ben avukatları değilim. Lakin bu kadar tek yönlü gören bir göz gerçeği fark edemez.
pe-ka-ka yerine ısrarla Pe-ke-ke
Ak Parti yerine ısrarla AKP demek bozuk frekansı işaret eder.Bu görüş şartlanmıştır. Amaç üzüm yemek değil Ak partiyi bitirmektir. Darbe bile bayram gelir bunlara. Biliyorum az da değil.
Utanmadan yolsuzlukları hatırlatırlar. İski'den Çankaya belediyesine, Parti harcamalarından adam kayırmalarına, çiçek sulamalarına kadar olmadık yolsuzluk ve suistimali bırakmazlar. Maksadım kimseye çamur atmak değil ama birilerini karalarken oturup kalktığınız yere bir bakın. Belediye yönetmekten aciz, hatta partisini her seçimde küçülten ve bu seçimde tamamen yok edecek olan adamlara mı bırakalım Türkiyeyi?
Başbakan dua ediyor ki aman muhalefet partisi başkanı değişmesin. Kimlerden medet bekliyoruz?
Ben şu anki muhaliflerin korkusunun Akp'nin başarılı olup halkın tamamının oyunu olmasıdır.Elbette tamamını almak imkansızdır ama bu korku da vardır. Başta CHP dahi olsa ülke menfaatine yaptığı her işte başarılı olması için dua ederdim.
Biri haksız eleştirse karşısına dikilir Ak Partiyi savunduğum gibi savunurdum.
Çünkü ben ülkemin kazanmasını istiyorum. Bunun da çölme takılarak yapılacağına inanmıyorum. Bırakınız çalışsınlar.
Lak lak lak. Bıkmadınız mı?
Sözüm çölmecileredir. Çölme takmayan muhaliflere saygı duyarım.
Ahmet ÖRNEK
size sadece bir örnek vereceğim. benim oğlum devlet memurluk sınavında
93,5 puan aldı ve iş baş vurusunda bulundu tüm şartlara da haiz olmasına rağmen gülünç puan alan insanlar işe alındı benim oğlum hala boşta geziyor..
kısacası ak parti iktidarının çok güzel yaptığı benim gördüğüm YOLLARIMIZI gerçekten çok güzel yaptılar her zaman teşekkür ediyorum onlara.
dediğim gibi partisi ne olursa olsun ülkeme devletime yapılan yanlış insanlara yapılan haksızlık varsa ve yapan babam da olsa düşündüklerimi söyler yazarım..saygımla.
Fikret TEZEL
Demokrasiye inandığını söyleyen biri olarak ; oy vermediğim bir partinin iş başına gelmesine tahammül edemiyorsam, yaptığı doğru icraatlara bile bile yanlış diyorsam eğer ; kendime saygımı yitirmiş olurum önce !
Bu sayfalarda, doğrularını yazdığım için de eleştiri aldım ben ! Fakat hiç bir doğru, hiç kimseye, muhaliflerine ''Kanı bozuklar '' deme hakkını vermez !
Aynur Engindeniz
deliye adres sorulmuyor ne yazık ki...bir akıllı çıkıp tedavi etmek isteyincede,"ben zaten aklımı kullanamıyorum ki doğruyu kabul edeyim" diye mızmızlanıyor bilgi....delinin zihninde yer bulamaz doğru vessalm...... tabiiki bu ifadelerim (şahısların dışında) siyaset ve demokrasi adına ....zihin özürlü bir huku sistemi ve ağır aksak bir siyasi yapılanma vardı ülkemizde bu iktidar gelene kadar.
bırakında su akıp yatağını bulsun artık Allah aşkına....
yazık yani....çok yazık.....
oysa Rabbimiz ne kadar da çok sorar (akletmezmisin-düşünmezmisin) Allah doğru yoldan saptırmasın zihinlerimizi....
***
"Yargı bağımsızsa ; niçin, kimi davada sessiz kalıp, başka bir davada kıyamet koparılıyor? Niçin iki yüzlülük yapılıyor ?"
***
---Toplumu "taraf" yapmak istiyorlar."Ram olacaksınız" diyorlar."İkiyüzlülük" yapmıyorlar,her şey açık,direkt cepheden...
***"Halkın kendisine vekil diye seçtiği biri kalkıp da muhalif olan herkese hitaben ; ’’ Kanı bozuklar ’’ ifadesini nasıl kullanabiliyor ?"
***
---Onlara oy vermeyen herkez "Patates dinindendir" de ondan.
"""
"Şimdi benim gibi muhalif olan, bu ülkenin en az yarısını temsil eden , o ağır hakarete maruz kalan tüm halk adına ; kötü söz sahibine aittir deyip, ’’ Kanı bozuklar ’’ hakaretini, sahiplerine iade ediyorum !"
***
Bütün ülkenin,ayrımsız her vatandaşın hükümeti olduklarına inanmaktan daha büyük safdillik olamaz.
Selam,saygı.
herseyden önce kim olursa olsun bir Basbakana saygiyi göstermeyi bilmeli.Hangi partiden olursa olsun.
Ülkesini yöneteni diline cekinmeden dolayanlardan gecilmiyor ülkede.
Agzini acan konusuyor sanki herkes kendinin basbakani.herkes büyümüs te cok bilgili.
sonucta ülke adina cabalayan büyük sorumluluk altinda olan bir insandir.
Her köse yazari kafasinca aklina eseni yazamaz yazmamali.Neler dendigine neler yazildigina deginen en kücük bir bölüm dahi yok.ve Kani bozuk kimdir; insanini satan karalayan calan cirpan görüp görmezden gelen susan yutan rüsvet veren alan.Kani bozuk deyince kimse kabulde etmez herkes ak masallah.
ve bunlar okadar cok ki ülkede birbirine celme takan yalan yalnis konusan bütün bunlar kani bozuktur sütü de bozuktur.bikmadi bu millet kendi milletini kötülemekten.
insan bir düsünmeli koskoca bir Basbakan nicin öyle konusur beyinsiz mi bu adam.söyleyene degil söyletenlere bakmali.
biz bile biri hakkimizda ön yargili konussa kral olsa tanimiyoruz ne oluyor diyoruz.Ve Basbakan bunlari ulu orta söylüyor
dogru insan kimseden korkmaz,bu bu bu der ortaya.
bir evi düsünsek evde ki adami hice saysak sen de kimsin be desek kendi bildigimize yürüsek ne olur?cinayet bile cikar.
herkers haddini bilmeli.kendi devletinin Basbakanina bakanina camur atmak büyük bir terbiyesizliktir.bu hep yapilmistir bu yeni degil zaten.
iceride bukadar Kani bozuk varken disaridan gelen kötülük bukadar sarsamaz.
Basbakanin konusmalarinda
gidin soygun yapin yolsuzluk yapin kirin dökün öldürün vurun gibi kelimeler mi var
babasini öldüren kadinini satan insanini dolandiran sahtekarlik yapan bas parayi sahte belge yaptir ve sayamayacagim bir sürü seyi Basbakan mi yapin diyor?
bu nedir ya bu millet nasil bir millet ne bekliyor bu millet ne yapmak istiyor.o kötü bu kötü secim olsa baska parti basa gecse ayni olaya devam edilecek.yillardir oldugu gibi.
siradan bir adam bile cikar der ben daha iyi ülkeyi yönetirim bu bile normaldir artik herhalde duysam sasirmam.
Ak partinin yolu acik olsun.
yüreginize saglik
bunlarda benim düsüncelerim.
saygilarimla
hicbitmez tarafından 3/1/2010 6:08:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret bey yazınızın başından,sonuna kadar size katılıyorum...Muhalefetin yaptığı,öküz altında buzağı aramak değil,buzağı ortada zaten,aramaya gerek yok .
"Kanı bozuklar" çok ağır bir cümle.Bu ülkede yaşayan bizler aynı kandan değil miyiz?Ben de iade ediyorum...
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.Sevgi ve saygı ile
Ülkemiz aklı olan içindirki hiç bir şekilde küçümsenmeyecek yükseliş trendine liderleriyle girmiştir.Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan ve bakanlarımız seçilmiş kaliteli liderlerdir.Onları oraya getiren halk aklını başına devşirmiştir.ÜLKEMİZ DIŞ GÜÇLERİN UŞAĞI KONUMUNDAN BÖGESİNDE SÖZ SAHİBİ,DÜŞMAN PARANOYASINDAN KURTULMUŞ ÜLKELER ARASI SİYASETE YAKIŞIR KARŞILIKLI ÇIKAR İLİŞKİLERİYLE HAREKET ETMEYE BAŞLAMIŞTIR.EN ÖNEMLİSİDE DÜNYANIN KANSIZ SÖMÜRÜ ARACI PARA KILICI DIŞ GÜÇLERİN ELİNDEN ALINMAK ÜZEREDİR.ÇEVRE ÜLKELERLE ARTIK KENDİ PARAMIZLA TİCARET,PASAPORTSUZ DOLAŞIM HAKKI KAZANDIRILMIŞTIR.B u Ülke bedelini kanıyla ödemişlerin ülkesidir.Bayrağımızın neyi temsil ettiği bellidir.İstiklal marşında ve bayrağında kendini göremeyenlerin çığırmaları artık son nefesindedir.Bu Ülke İlerleyecektir.Atalarımızın ektiği tohumlara sahip çıkacak neslin bozulmamış eseri BAŞBAKAN VE KABİNESİDİR.Her kes haddini bilsin.Onları oraya getirenler kendilerini kimin temsil edeceğini bilenlerdir.Kendini temsilde görmeyenler temsilcilerini cami avlusunda saylangoz satarak getirebilirler.Vesselam!
bende iade ediyorum yukarıdaki destekleyen Engin TATLITÜRK arkadaşa da katılmıyorum. dürüstlük müş demokrasiymiş özgürlükmüş geçin bunları kardeşim.. niyetler ortada terör başına sayın şehidime kele demek özgürlük ak parti değil de akp demek edep sizlik. her şeyden
tonlarca vergi almak devlet görevi mahdumun iş alanı pırlantacılık ta vergi sıfır. devlet mallarını satmak ülke kalkındırır naylon faturacı maliye bakanı olur yolsuzlukla mücadele için. asılsız suçlamalarla insanlar intihara sürüklenir deniz fenerinden bahseden
içeri tıkılır demokrasinin güzelliği. tekeli üç yüze satarlar satın alan dokuz yüze devreder suçlu tekel işçisi. devletin yasalarına aykırı faliyet gösteren cemaatlerin adamlarını serbest bırak der başbakan yardımcısı. bırakmayan savcı duman. suç işler belediye başkanı suçun cezası başına bela olacak diye kuzu başkanı arar yasanın şu maddesine dokunun da kurtulayım diye oda hallederiz der iktidar olmanın güzelliği. mısır ithal ederiz 0 vergiyle işlem tamam yükselir geri vergi yüzde on sekize bakan oğlunun karı çok olsun diye.
şov yaparız Yahudi başbakanı azarlarız. BOP projesine başkan oluruz ( ve kendi partimizin bir millet vekili, muhaliflere kansız diyen şahıs BOP Yahudi projesi der.) daha neler neler. o yüzdendir ki bırakalım demokrasi ve özgürlük havarisi kesilmeyi. darbecileri yargılayacaksan ve samimiysen 12 eylülcülerden başla da bileyim iyi niyetini..
Bizim düşüncelerimize de tercüman olup bize de iade fırsatı veren saygı değer yazarım kutluyorum imkanım olsa da yüzlerce puan verebilseydim.
saygılarımla.
sevgili arkadaşım konu başlığına sonuna kadar katılıyorum, haftada iki kez ifade vermekten usandım o nedenle kısa kesicem.... bunlara insan bile olamaz, suratlarına baktıkça altı aylık yemek iştahım kaçıyor.ben bir cumhuriyetçi, atatürk ve ilkelerine sadık bir vatandaş ve muhalif olarak bana kanı bozuk diyen şahsiyetsizi.... boş ver şimdi kendini yine adam yerine koyar. bizim burada o nun gibi çok mahalle arasında sahipsiz geziyorlar, belediyede başaçıkamıyor artık. duyarlı yüreğine sağlık, sevgi ve saygılar sunarım.
Hikmet Özkul tarafından 3/1/2010 1:37:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kurucu üyelerinden Ertuğrul YALÇINBAYIR'la yapılmış bir röportajdan aklımda kalanlar
"3Y'ye dikkat dedik YOLSUZLUK,YOKSULLUK,YASAKLAR bunlarla mücadeleyİ YİNE 3Y ile yapacaktık YASAMA,YÜRÜTME,YARGI"
YOZLAŞMA,YAĞCILIK,YALAKALIK,YOBAZLIK,YİYİCİLİK,YANDAŞLIK arttı.
ORTAK AKIL deyip ZÜMRENİN AKLINA emanet oldu,çıkarılan 370 kanunun 70'e yakını ANAYASA MAHKEMESİ'den yürütmeyi durdurma ya da iptal kararıyla dönüyorsa burada bir kalitesizlik vardır. Meclis zaman zaman Anayasa’ya uygunluğu göz ardı etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bazı kararları itibariyle eleştirilebilirliliğini kabul etmekle birlikte Anayasa’ya aykırı kanunlar çıkarıldığı açıktır.
Dikkatimi çeken CUMHURBAŞKANI seçiminde kopan fırtınalarla ilgili söyledikleri;
"Tarihe tanıklık itibarıyla bunların söylenmesinde beis görmüyorum. Evet, Sayın Başbakan’a 30 kişinin olduğu bir ortamda bunu söyledim. Cumhurbaşkanı’nın uzlaşmayla seçilmesi gerektiğini, Anayasa’nın da bu doğrultuda olduğunu, 367 konusunun ciddi bir konu olduğunu, 367’nin yeni olmadığını, Sayın Erdoğan Teziç’in “Anayasa Hukuku” kitabında da yer aldığını, bunu da Sayın Gül’e takdim ettiğimi ifade ettim. Ayrıca şunu da belirttim; “Sayın Özal’ın seçimine itiraz olmadığı söyleniyor, ama bu doğru bir yorum değil. Çünkü Meclis kararları, Çumhurbaşkanı seçimi dahil, Anayasa Mahkemesi’ne gitmez. Fakat 1996 yılında Meclis İçtüzüğü’nün 121’inci maddesinde değişiklik yapıldı. Cumhurbaşkanı seçimi eylemli olarak İçtüzük değişikliği niteliğinde değerlendirilerek Anayasa Mahkemesi’ne gidebilir. Ve bununla ilgili karar verilebilir. Bütün bu uğraşlardan sonuç alamıyorsanız İçtüzüğün 121’inçi maddesini değiştirin, Anayasa Mahkemesi’ne gitmenin önünü tıkayın. Anayasa’nın 96’ıncı maddesinde yazılı “Anayasa'da başkaca bir hüküm yoksa” ibaresini değiştirin ki, bu madde Cumhurbaşkanı seçimine işaret ediyor. Nitekim daha sonra Anayasa’daki bu ibare kaldırıldı."
"Şu benzetmeyi zaman zaman yaparım, Tayyibe kelime-i Tayyib gerekir. Kelime-i Tayyib, güzel sözdür. Ama bu güzel sözler iyi davranışlarla taçlandırılmadıkça hüküm ifade etmez. Söz ve eylem, eylem ve işlem arasındaki uyum önemlidir. Bunu yapmıyorsanız orada bir zafiyet vardır."
Alıntı yaptıklarım aklımda kalanlar.
BEN DE İADE EDİYORUM!....
http://www9.gazetevatan.com/AKPnin_kurucu_isminden_sok_aciklama_/290472/1/Gundem.
değerli dost
size çok katılıyorum yazınızda her ne kadar gerçekçiliğin ağır bir yanı varsa eksiklikleride var demokrasilerde çoğunluklar önemlidir illahi her kesiminde oy almak ve tüm ülkeyi temsil etmek büyük başarı ben bur partiyi hiç bir süretle gerçekçi görmüyorum ama bu demek değildir ki doğruları yok
Doğruları kadar yanlışlarıda var yaptığı en büyük yanlış kendine demokrasi istiyor başkası olunca vurun kahpeye diyebilecek kadarda ihmali var demokrasiler kişiye özel özelliklerde değildir malesef ülkemizde kişilere özel demokrasi isteniyor ve bunda ki en büyük gösterge kendilerini eleştirme yetkisini yok etmek istiyorlar tabi bunda da haksızlar ve kanı buzuk demek için önce kendi yaptıklarına bakmaları lazım hani bizde bir deyim var önce iğneyi kendine sonra çuvaldızı başkasına batır bunlar böyle değiller hatırlarsınız daha düne kadar yani şemdinli olayını ne olmuştu önce bir bir hatırlamaya çalışalım ortada bir suç ve suçlu olmasına rahmen bir genel kurmay başkanı çıkıp ali iyi çocuktur tanırım demesiyle yargıya müdahale yapmıştır ve suçu ve suçluyu övmekten yargı yolu açılmış oldu savcı ne yaptı tabi ki gerekeni savcıya ne oldu meslekten men yani sadece bir liseli gibi oldu onda ki diplamanın hiçbir özelliği kalmadı ve sonrası ergenekon ve sonrasına kadar
en son parti kapatma olayına kadar bunu da hatırlamaya çalışalım dtp ye olanlar bu yargını kararıdır denildi halbu ki yargı karar vermedi karar direk bana göre siyasi olarak alındı ve şimdi tekrar başka bir partini kapatılma istemi gibi bir durumun oluşmasına kadar süreç demekki demokrasiler kişiye özel olmamalı ne deniliyor başbakan tarafından siyasi partileri halk seçer meclis kapatmasına izin vermeli bende diyorum ki partileri halk seçer halk kapatmalı demokrasi böyledir demokrasiler böyledir herkese eşit pay edilir her türlü fikire karşı saygılı olmaktır kendin için istediğini başkasınada vermek zorunluluğun vardır
sevgi ve saygılarımla...
Muhterem kardeşim; yazınızda; savaşta patlamak üzere olan topun önüne atlayan asker gibi bir haliniz olduğunu gördüm.
Yazı açık ve akıcı ama içerik olarak tatmin edici değil. Hatta kavgacı.
Demokrasilerde seçimle iş başına gelinir. Yarışı kazanan az bir oy farkı ile de olsa başa gelir ve kazanmış olmanın verdiği halk yetkisi ile azınlıkta olduğu halde bütün partilerin destekçilerini de yöneten bir hükümet kurar.Kaldı ki gelmiş geçmiş en fazla teveccüh gören bir parti. Her iki kişiden birinin oyunu almış. Yıpranmamış, güçleniyor. İktidardan düşürmenin tek yolu çamur atmak ya da darbe yaptırmak olarak görülüyor. Hep engelleniyor ve mağdur ediliyor. Dövülüp ağlanması istenmiyor.
Yamalı bohçalar, rüşvetler, suistimal ve yolsuzluklar unutuluyor. Darbe ve muhtıralar unutuluyor.
Bütün özgürlükleri sınırlayanlar ve Türkiyeyi ihtilal anayasaları ile karanlığa gömenler unutuluyor. Ve hürriyet için için çabalayan, kokuşmuş müesseselere korkmadan dokunan liyakatli hüküm-et suçlanıyor.
Hata da olabilir fazla çalışma olan yerde.Mühim olan niyetlerdir.Öküzün altında buzağı arama hatadır.
Keskin zekanızın bu hükumetin yaptığı başarılı işleri görememesi normal midir? Bile bile haklıya hakkını teslim etmemek soylu bir davranış mıdır? Yargıçlar devleti ya da cunta istemeyen özgürlükçü insanlar sivil bir anayasa için çaba harcamalıdır.
Gerisi laftır.
Anayasa maddeleri meclise geldiğinde de göreceğiz kimler iyi niyetli kimlerin kanı duru.
Saygı ve selamlar. İçeriğini uygun görmediğim için puan veremedim. Affola.
Fikret TEZEL
Demokrasiye inanan, güvenen biri olarak, seçilmiş her partinin yaptığığı hiç bir doğruyu kararlamam. fakat hiç bir iyilik, hiç kimseye, muhalif olanlara ağır hakaret etme, ifade özgürlüğü kısıtlama, sindirme hakkı vermez. bunlar yapılıyorsa eğer, demek ki hizmet gibi, doğru gibi görülen eylemlerde de bir sakatlık, bir sahtecilik var demektir.
Namaz kılan bir insanı düşünün : Bu insan ikide bir dua değil de başka şeyler fısıldıyorsa, arada bir kaş göz hareketleriyle etrafını dizikzliyorsa , onun namazından bile kuşku duyulmaz mı ? Yoksa ; adam ne güzel namaz kılıyor deyip, takdir etmek zorunda mı kalırız ?