- 484 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çekimgücünüz tersine mi çalışıyor?
Hergün yenisi ile karşılaştığımız sorunları bir girdabın ortasında döne döne içeri çekilmeye benzetebiliriz. Önceleri küçük ve önemsiz gibi görünen sorunlar birdenbire ve üst üste o kadar çabuk gelir ki neye uğradığımızı şaşırırız. Önemli ve önemsiz diye sıralama yaptığımız işler dahi bu karmaşa içinde bizler için çekilmez olmaya yeter. O girdabın ortasında yardım beklemek yerine kendinizi çekip kurtaracak olan sizsiniz. Nasıl mı? Girdap hızını arttırarak sizi giderek içine çekeceğine, Siz suya düşen ağır bir taş gibi etrafınıza enerjinizi dalga dalga yayarak hakimiyetinizi hissettireceksiniz.
Sorunların aslında bir çözüm fırsatı olduğunu ve bir olayı sorun görmenin sadece bizim bakış açımızdan kaynaklandığını duymuşsunuzdur. Hayatımızda o kadar çok sorunla karşılaşıyoruz ki, bunun neresi bir çözüm fırsatı olabilir yada artık karşılaştığım problemlere olumlu bakacak halim kalmadı, halledeyim de bir an önce gitsin diye düşünmeden edemeyiz. Hiç düşündünüzmü acaba en çok özel sorunlarımız mı bizi yıpratıyor yoksa çalışma hayatındaki sorunlar mı? Muhtemelen özel sorunlarımız cevabı yüksek çıkacaktır. Çünkü tek başımıza halletmemiz gerekir ve kayıplarla sonuçlandığında tüm yaşamamıza etki eder. İşte girdabın başlangıç noktası burası diyebiliriz. Sorunların merkezine kendimizi yerleştirdik ve etrafımızda dönen çözemediğimiz bir sürü problem, motivasyonumuzu bozmakta ve çözümleri göremez hale geliyoruz.
Bu şekilde devam eden bir hayattan ne tad alabilir ne de geleceğe ait planlar yapabiliriz. Çünkü hayatı ; sabah yorgun argın kalkıp bu sorunlarla her gün hergün uğraşmaktan ve geçici keyif veren aktivitelerle ( tv, alkol, sanal sohbetler) zaman harcayıp , yatağa kendimizi atıp uyumaktan ibaret düşünüyor olabiliriz. Şu an boşa geçen zamanı farketmek yerine geleceğimizin belirsizliğine kafayı takıp konuşur dururuz. Aynı günümüzdeki “kriz var , para yok” lafını tekrar ede ede , ne yapacağımıza odaklanmak yerine , neler yapamayacağımızı kendimize kabul ettirmek gibi diyebilirim.
Sorunlarımızın üstüne gitmek ve planlı şekilde çözmek ilerlememiz için önemli bir adımdır. Her başarılı çözüm diğer sorunun çözümüne bir referans olacaktır. Çevremizdeki insanlardan yardım almaya alışmışsak, çözüm ararken bir iki kişiden olumsuz cevap aldığımızda moralimiz bozulur ve artık bu sorun gözümüzde büyür. Tam bu aşamada kendinize karşıdan bakın. Dikkat ederseniz deneyin demiyorum. Sadece BAKIN. Sanki bu sorunun çözümünü bilen bir kişinin yerine koyun kendinizi. Şimdi karşınızda olumsuz ve mağlup olmuş haliniz duruyor. Dünyası yıkılmış ve moralsiz. İşte dışarıdan gözüktüğünüz hali gördünüz. Rekabet dünyasında kendinizi bu şekilde düşünmek ve yaşatmak istemezsiniz sanırım.
O zaman sorunları dinlerken dahi gülümseyebilmek ve olumlu olmayı aklınızın bir kenarına yazın. Müşterinizin, yakınlarınızın yada çevrenizdeki herhangi birisinin anlattıklarını dinlerken dahi olumlu olmayı ve mantıklı düşünmeyi bir ilke olarak edinin. Dinlediğiniz problemler, sorunlar her ne olursa olsun sizin de yüzünüz asılır yada ne yapacağını bilmez bir kararsızlığa düşerse karşınızdaki kişinin size duyduğu güvenin azalmasına yol açar. Profesyönelliğinizi ve olumlu havanızı korumak için anlatılanların etkisine kendinizi gerekmedikçe bırakmayın. Gerekirse müsaade isteyerek kısa bir mola verin ve konuşacaklarınızı toparlayarak, bu olumsuz havanın hakimiyetini kısa tutun.
Sorunlarla karşılaştığınızda kapana kısılmış gibi hissetmenize hiç gerek yok. Bu sorunun mutlaka bir çözümü vardır. Hemen genel bakış açımızı düşünelim. Sorun gittikçe gözümüzde büyüyor büyüyor ve kendimizi aciz hissetmeye başlıyoruz. Kendimize karşıdan baktığımız o mağlup görünüşü hatırlayın. Hemen bu düşünceden sıyrılıp eyleme geçin. Atacağınız adımlarda ayağınıza köstek olanları fırlatın gitsin. Çünkü bu engelleri biz gözümüzde büyütüyoruz. Dertlerimizi anlatırken başkalarının ne kadar önemsediğini düşünün. Çünkü derdimiz dert değil sadece biz gözümüzde büyütüyoruz. Artık çözümler sizin kendinizi bu işin üstüne ne kadar eğildiğinizle paralel çözülecek. Bir süre sonra da ortada gözükmeyen problemler için bile çözüm üretebileceğinizi göreceksiniz. Çünkü kendinize olan güveninizi kazandınız ve çevrenizdeki insanlarda size güvenebileceklerine sonuna kadar inanmaya başladılar.
Kendinizi ağır bir taşın suya düşerek yarattığı küçük dalgalar gibi düşünün. Başarılarınız çevrenize yayılmakta ve size yeni fırsatlar sağlamaktadır. Küçük ve önemsiz başarı dalgaları hemen etkisini yitirmekte, büyük ve şiddetli dalgalar etkisini daha uzak noktalara kadar taşıyabilmektedir. Girdabın akşını değiştirmek elinizde, bir iki başarıyla yetinmeyerek neler yapabileceğinizi göstermek de aynı şekilde. Güzellikler dilerim.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.