- 591 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Küçük bir mola, başarıya giden yolda...
İşyerinde yoğun işlerden dolayı başınızı kaşıyacak bir an bile olmuyor. Tüm işler acil yapılması gerekiyor. Bunları halledebilirseniz üstüne üstlük dışarı çıkıp söz verdiğiniz müşteri görüşmelerine gideceksiniz. Bu koşturmaca içinde biraz dinlenmek isteseniz de pek mümkün olmuyor. Bunun adına dinlenme demek yanlış olsa da, ya kırmızı ışıkta beklerken ya da asansörle çıkacağınız kata kadar giden zamanda gözlerinizi kapatarak bunu deniyorsunuz.
Günün temposu bizleri sabah saatlerinde en enerjik halimizle yakalıyor. Dopingimiz olan çay ve kahve ile öğleden sonrasına kadar bu enerjiyi sürdürmeye çalışıyoruz. Öğlen yemeği sonrasında üstümüze çöken rehavet ile iş yapma hızımız giderek düşüyor ve akşam olsa da eve gitsek diye zamanın geçmesini iple çekmeye başlıyoruz.
Eğer masabaşı bir işte çalışıyorsanız , işyerinize yakın bir cafe yada restoranı kendinize dinlenme noktası olarak seçebilirsiniz. Peki bu bize neden lazım olacak ki diye sorabilirsiniz. Ya da zaten yemeğimi işyerinden veriyorlar ne gerek var diyebilirsiniz. Birazdan aşağıda sayacağım nedenlerle bu enerji ve dinlenme kaynaklarının aslında hayatınıza ne kadar çok şey katacağını görebilirsiniz.
Araştırmalara göre; İlk kez gördüğümüz birisiyle ilgili düşüncelerimizin 7 sn içerisinde oluştuğu belirtilmektedir. Bu bilgiyi ister bilelim istersek bilmeyelim, yıllar geçse de hala en yakınlarımızı bile doğru dürüst tanıyamadığımızı farketmişizdir. Bu yüzden klasik kurallar göre hareket etmek yerine kendimizi emin adımlarla ifade etmeye çalışmak daha doğru olacaktır.
Ağırlık olarak telefon görüşmeleri ile müşterilerinize hizmet verdiğinizi düşünelim. İlerleyen saatlerde günün yorgunluğuyla beraber sizinde veriminiz düşmeye başlayacaktır. Ardı ardına yapılan telefon görüşmeleri ve artık demirbaş gibi olan sinir edici tipten birkaç müşteri ile başa çıkmak sizi artık yıpratmaya başlayacaktır. Bunun sonucunda, sakinliğinizi korumaya çalışsanızda düşen kan şekerinizle birlikte, size işinizi öğretmeye çalışan demirbaş müşterilerinize yanlış bir cevap vermenize yada başınızdan savar bir şekilde telefonu kapatmanıza neden olabilir. Firmanıza sizinle ilgili bir şikayet gelmesi de işin tuzu biberi olur.
Genellikle ofis dışında olup, müşteri görüşmelerine gidiyorsanız dikkat etmeniz gereken nokta müşterinizin karşısına kendinize çeki düzen vererek çıkmaktır. Burada kastettiğim nokta , kılık kıyafetten ziyade, olumlu bir hava içerisinde olmak ve zihninizi müşterinizle olan görüşmeye odaklamanızdır. Bir önceki günden gideceğiniz yerler için bir plan yaptınız ve zamanı aksatmadan tüm görüşmelerinizi bitirmek isteyebilirsiniz.
Gün içinde birkaç müşteri görüşmesinden sonra artık veriminiz iyice düşmüş olacaktır. Nasılsa yabancı değiliz diyerekten diğerlerine de uğrayayım , yarına kalmasın diye düşünebilirsiniz. Fakat yorgunluk ve isteksiz yapılan bir görüşme sözlerle belli olmasa da vücut dilinizden belli olacaktır. Oturduğunuz yere yığılma şeklinde oturmanız ve konuşurken uzun sessizliklerin olması , orada bulunma nedeninizden sapmanıza neden olacaktır. Ürün yada hizmetinizle ilgili yeni gelişmelerden bahsetmek ve yeni sipariş alabilmek için gittiğiniz yerden eli boş da dönebilirsiniz. Çünkü vücudunuz dinlenmek yada takviye almak istiyorum alarmlarını çalarken biz onu dinlemeyerek işlerimizi halletmeye çabalıyoruz. Bu tarzda geçen birkaç görüşmeden sonra sorunun ürün yada hizmetlerimizin müşterimizin gözünde düştüğü fikrini de düşünebiliriz.
İster kol gücüne dayalı olsun isterse beyin gücü ile çalışın , işlerinizi her zamanki gibi hızlı ve seri bir şekilde yapamadığınızı anladığınız anda kendinize biraz zaman ayırın. Müzik zevkinize göre sakinleştirici yada sizi coşturacak bir tarz seçebilirsiniz.
Müşterinizi ziyaret etmeden önce yakınlarda bulunan bir restoran yada cafe’ye uğrayarak kendinize ufak bir mola verin. Açlık durumunuza göre birşeyler atıştırarak yada içerek enerjinizi sağlayın. Böylelikle müşterinize direk gitmekle 5-10 dakikalık mola vererek gitmek arasındaki farkı şimdi çok daha iyi anlayacaksınız. Mola vermeden müşterinize gittiğinizi düşünelim. Müşterinizde karşılaştığınız bir sorun yada izah edilmesi gereken ciddi bir durumla ilgili kısa sürede sabrınızı tüketebilirsiniz. Oysa ki mola verip, kendinizi olumlu hissederek müşterinize gittiğinizde yapacağınız görüşmeler ve karşılaşacağınız problemlerin üstesinden daha rahat gelebilirsiniz. Planlarımız ters gidip de kaybettiğimiz zamanın haddi hesabı yokken, kendinize ayıracağınız bu 5-10 dakikalık zaman dilimleri sizi başarıya ulaştıran altın bir anahtar niteliğindedir.
Eğer işyerinizden dışarı çıkma konusunda problem olmuyorsa , 3 ncü paragrafta belirttiğim gibi yakınınızdaki bir yere giderek biraz kafanızı dinleyin ve işyerinin baskıcı ortamından uzaklaşarak sizi rahatsız eden sorunlara çözüm bulmayı deneyin. Ya da bir kağıda sorunlarınızı yazarak dışarıdan kendinizi görmeye çalışın. Şu an işyerinizin dışındasınız ve işyerinizdeki kendinizi düşünüyorsunuz. Şu an orada olsaydınız hala kafanızı kaldırmadan işleri yetiştirmeye ve çalan telefonlara bakmaya çalışıyordunuz. Ama şu an rahat ve sakin bir ortamdasınız bunun farkını hissedin. Bu farkındalık ile işlerinizi karmaşadan kurtaracak bir fikir de yakalarsanız bu yazı asıl amacına ulaşmış olacaktır.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com