- 514 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hedeflerinizi büyütürken, kendinizi küçültmeyin...
Çocukluk döneminden çıkıp erginlik dönemine ve oradan da yetişkinlik dönemine ulaştık. Büyümenin evrelerinden örülü bu alemde birileri tarafından büyütülüyor ve büyümenin sorumluluklarımızı birer birer arttıran ve özgürlüğümüze kucak açan bir olgu olduğunu anlıyoruz. Büyümenin sadece biyolojik boyutuna değil soyut anlamını da değerlendirmek istiyorum.
Yıllardır içinde bulunduğumuz ortamda mesleki yada şahsi anlamda daha fazla bilgi edinmiş ve kendimizi daha rahat ve emin hissetmeye başlamışızdır. Çevremizdekilerle maddi ve manevi dayanışmalar sonucu, attığımız adımlar ile daha sağlam ve isteklerimize daha kolay ulaşır hale gelmişisizdir. Kendi çabalarımız kadar bizleri bugüne getiren insanların da bu başarıda payı büyüktür. Elimizdeki imkanların gücünden esinlenerek bunu sonsuza dek sürecekmiş gibi düşünebilir ve davranışlarımızı sorgulamaksızın istediğimizi yapmaya devam edebiliriz.
Daha çok sorumluluk almak ve heryere yetişmek mecburiyetinde kalmaya başladığınız andan itibaren aksamaların da başladığını anlarsınız. İnsanlara verdiğiniz sözlerin sizin için artık bir geçerliliği olmayabilir. Çünkü müsait olmadığınız için karşı taraftan anlayış göstermesini beklersiniz. Anlayış kavramının bir zamanlar; iki tarafında birbirinin düşüncelerine saygı duyması anlamına geldiğini hiçe sayarak sadece kendi düşüncelerinize anlayış gösterilmesini doğru düşünebilirsiniz. Bulunduğunuz konuma gelmeniz ve sevilen, sayılan birisi olabilmeniz için verdiğiniz emekler , yanlış anlaşılacak davranışlara izin verdikçe yerini bencilliğe ve çıkarcılığa terkedecektir. En deli rüzgarların bile yerinden sökemediği köklü ağacı, ufacık bir tahtakurdunun delik deşik etmesi misali, karşınızdaki kişiyi önemsemediğinizi belirten hareketlerden uzak durun ve asla iletişimi koparmayın. Böylelikle karşınızdaki için yapmayı düşündüğünüz fedakarlıkları yanlış anlaşılarak mahvetmemiş olursunuz.
Merak duyduğunuz, uğraşmaktan zevk aldığınız hobilerinize zaman ayırabilirsiniz. Fakat bunlar, yakınlarınızdan ve ailenizden sizi giderek uzaklaştırıyor ve onların sizi anlamamasını burun kıvırarak karşılıyorsanız, derhal bunun sonuçlarını düşünmenizi tavsiye ederim. Bir süre sonra sıkılacağınız , sadece herkesin ilgi odağı diye kendinizi neye kaptırdığınızı farkedemeyebilirsiniz. Fakat sizin her zaman desteğiniz olacak olan yada sizi kayıtsız şartsız dinleyerek iyiliğinizi isteyecek olan yakınlarınıza, içinizdeki değişimleri yanlış aksettirmeyin. Farklılığınızı önce kendiniz farkedin ve bunu en olumlu şekilde ifade edin. Neden bu hobi ile uğraştığınızı sohbetvari bir şekilde anlatarak desteklerini almaya çalışın. Aksi halde onların gözünde kendi bildiğini okuyan, söz geçmez, kervan yürümez bir birey olmaktan ileri gidemeyebilirsiniz. Başkalarının düşüncelerine aldırış etmemek doğamızda var fakat konu yakınlarımız ise başlıca kuralımız öncelikle onları kazanmaktır.
Başarılarınızla göğsünüz kabarırken diğer yandan taşıdığınız birçok yükün ağırlığı belinizi bükebilir. Yani çalışma zamanınızı arttırmanız size daha fazla kazanç getirirken, stress ve yorgunluk sonucu sağlığınızı riske atarak bu işten daha fazla zararlı çıkabilirsiniz. Çalışma aşkınız sizi oldukça iyi motive edebilir fakat bu işin başında enerjik bir şekilde olmak yerine mecburen orada bulunmanız sizi memnun etmeyecektir.
Ne olursa olsun kendinizi zaman zaman sorgulamayı ihmal etmeyin. İnsanoğlunun en büyük yeteneği ; düşünürken kendi farkına varabilmesi, ne yapacağını tasarlarken, bu düşüncelerin onu hangi nedenlerlerden dolayı düşünmeye ittiğini farkedebilmesidir. Eğer nereye doğru ilerlediğinizi, kendinize çeşitli durak noktaları belirleyerek farkederseniz, çarkların içinde dönen daha küçük bir çark olmazsınız. Çarklara hareket kazandıran asıl güç olabilirsiniz. Yapmayı düşündüğünüz ve yapacağınız tüm hareketleri iyi düşünerek adım atın. Büyümek, sürekli ileriye doğru yol alınmasını gerektirir. Küçülmek ise yapılan herşeyi , verilen tüm emekleri bir çırpıda silebilir, yokedebilir. Kendinize verdiğiniz değeri biraz da olsun çevrenizdekiler için de hissedebilirseniz, emeklerinizin karşılığını gerçekten alacaksınız. Farkındalık dolu günler dilerim.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.