DUA 8
Allah’ım!
Sultanlığının azamatine, zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur. Salat ve selam Rasülüne ve onun pak ehlibeytine olsun.
Ey zatının esmasından başka yönelinecek ne bir yer ve ne de bir yön olmayan. Ey bağışlanma dilenilecek varlığıyla yegane olan yüce Allah’ım! Merhametin her şeyi kuşatmıştır. Ve Kuran senin merhametindendir. Onun her kelimesine gönül kapılarımı ardına kadar aç. Onun kapılarını da gönlüm, ruhum ve özüm için ardına kadar aç.
Beni, “Kalplerimiz bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, kulaklarımız sağırdır ve bizimle senin aranda bir engel vardır; öyleyse sen ne istersen yap, biz de her zaman yaptığımızı yine yapacağız” diyen, karşılıksız hiçbir şeyini harcamayan, her türlü yatırımını dünyaya yaparak kendilerine yazık eden cahillerden etme.
Ey yerleri ve gökleri varlık alanına boyun eğdirerek getiren, gökleri yedi gök olarak yaratan, yere en yakınını ışıklarla süsleyen ve emniyetli kılan kudret sahibi, her şeyi bilen Allah’ım!
Senin varlık alemindeki hakikatlerin gözler önündeyken ve onların tam ortasındayken nasıl yalanlanabilir? Niceleri temelsiz iddialarla inkara yeltendi de her biri iddiasıyla geçip gitti. Geride her zaman olduğu gibi hakikatlerin kaldı. Hem de biraz daha aydınlanmış olarak. Münezzehsin sen yalanlanmaktan. Seni yalanlayanlar yalanlarıyla göçüp gitmeye mahkumdur. Baki olan sensin, sen. Mesajların kuru iddialar değildir. Hakikatin ta kendisidir. En sağlam temelli bilgiler senin yanındadır. Mesajlarını anlayacak izan ve gereğini yapacak bilinçli beden ver bana.
Ey Allah’ım! Derilerin, kulakların, gözlerin ve bir bir tüm azaların tanıklık yapmak üzere dile geleceği gün beni hüsrana uğrayanlardan etme. Rabb’imiz Allah tır diyen ve sebatla doğru yolu izleyen, üzerlerine sık sık meleklerin inerek, “Korkmayın, üzülmeyin. Biz bu dünya hayatında da öteki dünyada da sizin dostunuzuz. Alın, size vaad edilen cennet müjdesini. Ki orada istediğiniz her şeye kavuşacaksınız.” Diye söylediğinde bunları işitecek kulak ve onları dostluk kucağını açacak bağır ver bana.
Ey Allah’ım! Şehadet ederim ki sen varsın. Evreni kuşatan eşsiz yasaların, akıl kapasitemi aşar da aşar. Varlığın görünen ve görünmeyen her şeyi kuşatmışken akıl sahiplerine senin olmadığın ne anlatılabilir ki? O akıl sahipleri neye çağrılabilir ki? Bu mümkün değil. Görünen ve görünmeyen her şey anlayış kapasitemi aşsa da senin yasalarına uygun hareket etmekte, bunun değiştirmeye kimin gücü yeter? Kendisini güçlü gören de yasarlın karşısında o kadar aciz ki… Beni, doğruluktan ve adaletten sapmayan, sana teslim olan kullarından et.
Ey her şeyi işiten ve her şeyi bilen Allah’ım!
Erdemden en büyük payı almış olanlara verdiğin mazhariyeti bana da ver. Kötülük yapana karşı sabırlı olayım ve iyilikle karşılık verebileyim. Ki aramızda dostluk gelişsin. Öyle anlarda öfkeye sürükleyen şeytanın vesveselerinden sana sığınırım.
Ey çorak toprağı yağmurla uyandırarak hayat veren, her şeye kadir Allah’ım!
Kalbimi uyandıracak ve özümü diriltecek yağmurunu esirgeme benden.
Ey hikmet sahibi övgüye layık olan Allah’ım! Hiçbir boşluk ve anlamsızlık senin mesajlarına ne açıkça yaklaşabilir, ne de gizilice. Mesajlarını benim için bir rehber ve bir şifa kaynağı yap ve beni yararlandır.
Ey kullarına zerre kadar haksızlık yapmayan Allah’ım!
Kötülüğe niyetten ve kötü işlerden alıkoyacak, iyi işler yapacak tercihlerde bulunmamı sağla. Ey her şeyi kuşatan Allah’ım! Hakikatlere karşı yüreğimde şüpheye yer bırakma. Mutmain olmuş bir gönül ver bana.
NOT.Fussilet süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
MSG