Helin ...Öykü
......................................
Derler, çocuklukta ne yaşasan, neyle karşılaşsan, neler çeksen yarın öbür gün karşına çıkıyor, birikintileri tüm çıplak haliyle...
’Bitmez bir çile, dayanılmaz bir acıdır hayat’ diyordu Helin...
Helin Şırnak’ın Güçlükonak İlçe’sinin bir sakin mahallesinde(bu mahalle, ilçenin yakın- uzak köylerinden 1990-1995 yılları arasında köylerinin yakılmaları sonucu göç edenlerin heterojen yapılı insanlardan,Kürtlerden oluşuyordu) gözlerini açmıştı dünyaya...
Dünyaya gözlerini aralar aralamaz, kapkaranlıklar renklerde, nahoş durumlarda gördü yaşamı hep...
Hep eksik tamamladı yaşlarını. Yarım bırakıldı mavi düşleri. İçe dönük, dört duvarlar arasında bir ömrü reva görüldü kendisine...
Daim korkulu anlarla, daim gözyaşlarla büyüdü... Buna da büyümek denilmez de...
Kah uzun namlulu silahların susmaz sesleriyle irkildi yerinden, kah gözleri önünde akrabalarına dayatılan binbir işkence imzalı zorbalıklara şahit oldu, kah da çocuksu hayallerin bir bir suya düşmesinden bitkin düştü ayakta kalmaya...
Acılarla, sancılarla serpildi Helin...
Şimdi yaşı gelmiş yirmiye...
Hala geçmişine gitmekte. Hala ne zaman bir kötü habere rast gelse, hatırlamak istemediği o kötü çocukluk günlerine dönmekte. Hala uyurken, bitmez kabuslarla sabahlara zar zor varmakta...
Hala üzerine doğan güneş’i siyahları çalmakta gündüzlerine...
Unutamamakta bakışları arasında yanıp kül olan biricik köyünü. Bir Ceylan gibi gezdiği yemyeşil, palamut ağaçlar dolu dağlarını özlemekte. İç geçirmekte, daha önce dam üstünde saydığı tüm yıldızları. Parlak ay’ı tekrar tekrar görmek istemekte Helin...
Helin yeniden doğmak... Helin başka bir memleket dilemekte.. Hüzünsüz, korkusuz bir çocukluk arzulamakta...
Ama yok... Geri gidene bir daha sahip olunamıyor.
Ama yok... Vurulan kuş kanadı bir daha aynı güzellikte uçamıyor semalarda.
Ama yok... Avuçlarını açtığında, boş bir maziyle karşılaşmaktan kurtulmuyor.
Ama yok... Yaşadıklarını yine yine yudumlamakta, geçmişi aklına getirmese de...
Ben iyiyim, şuan sağlıklıyım dese de kendi kendine, bedeninde çoğalmakta, daha önce aldığı acı tohumlar...
................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
21 Ocak 2010,,,
Mardin
YORUMLAR
Ama yok... Geri gidene bir daha sahip olunamıyor.
Ama yok... Vurulan kuş kanadı bir daha aynı güzellikte uçamıyor semalarda.
Ama yok... Avuçlarını açtığında, boş bir maziyle karşılaşmaktan kurtulmuyor.
Ama yok... Yaşadıklarını yine yine yudumlamakta, geçmişi aklına getirmese de...
Ben iyiyim, şuan sağlıklıyım dese de kendi kendine, bedeninde çoğalmakta, daha önce aldığı acı tohumlar...
...........
acı içler acısı yürekler parçalanası hemde...
sanki ben onların yerindeyim...
ya rabbim! yardımlarına yetiş ne olursun:(((
Lorî lorî lorika min
Sebr u arama jîna min
Tu dihalê ber çave min
Çare naye ji dasre min
Bu ağlayan Helinlerimiz için...
...............................
nenni, nenni yavrum neni
Nenni yaşamımın umudu
Gözlerimin önünde eriyorsun
Çare gelmez elimden
Bu da Asenalarımız için...
"Olmasaydı sonumuz böyle" demekten başka çarem yok...TEK TÜRKİYE...
sevgili meselci.....olsaydı elimde bir imkanım....o muhteşem cografyaya güzelliği.....sevgiyi....kardeşliği....adaleti...hoşgörüyü...medeniyeti.... getirirdim....oraları kaderine bırakmaz....aşiret....ve ağalık yapısının belini kırardım..... yok ederdim...şu kısacık ömürde paylaşılmıyacak ne varki derdim...helinleri berfinleri......öksüz çilesiz mekansız bırakmazdım...hayatım boyunca vur deyince öldürenden kır deyince yok edenden nefret ettim...kötü yönetildik meselci kötü.....bizler seçmek istediğimizi değilde istenileni seçmek oyunlarını daha kıramadık....yeni helinler olmasın dileklerimle....yazın hem çok güzel hem hüzünlüydü....saygılar
SAÇMA SAPAN ŞEYLER YÜZÜNDEN İNSANLAR OLMADIKLARI YERLERDE...
VE DAHA DA SAÇMA İDEOLOJİLER İÇİNDE KENDİ KENDİLERİNE ÇABA VERMEKTELER ...
FİKİRLERE SAYGI VARDIR AMA İNSANLARA ZARAR VERİYORSA,ASLA SAYGI DUYMAM...
KÜÇÜK ÖYKÜNÜ BEĞENDİM...
GÜZEL TÜRKİYEMİN HİÇBİRYERİNDE HELİNLER AĞLAMASIN,ANALAR DA AĞLAMASIN...
SAYGILAR...