- 1131 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
SEVDAPINARI________AĞLA YÜREĞİMİN EVİNDE
Merhaba;ben sizlerle şair arkadaşım Gülhan Keskin’in(SEVDAPINARI)ve benim ziyaretime gelişini paylaşmak istiyorum.Ben; Bilecik Vezirhanda küçk bir kasabada oturuyorum; aslen Sinoplu’yum ama iş için yerleştik.Bulunduğum kasaba çok mutaassıp biryer olduğu için istediğimiz gibi kıyafet giyemiyor, istediğimiz gibi gezemiyoruz.Ben normalde kapri giyen ,sıfır kollu tşört giyen ve saçlarım açık gezen ayrıca gezmeyi seven enerji dolu bayanım fakat;buradaki kurallara uymaya çalışmaya başladım .Kimseyi tanımadığım için evden fazla sokağa çıkmıyordum evimde, internette şiir yazmaya başladım.Önce sizin değerli sitenizle tanıştım şiir ve yazılarımı sizin aracılığınızla yayınladım.(teşekkürlerimi bir borç bilirim sizlere değerli site ve yöneticilerine)
Edebiyat defterinde kendime bir sayfa açtım Ağla yüreğim (rumuzumla)bu rumuzu seçmemin nedeni; eski yaralar,plotonik aşklar ve duygusal bir yapıda olduğumdandır.Sayfamda değerli büyüklerim şairlerle ve yazarlarla tanıştım çok mutluyum.Tesadüfen çok tatlı şirin insan sarrafı bir ablamla tanıştım adı;Gülhan Keskin(SEVDA PINARI)çok candandı şiirlerini ve yazılarını okuyup yorum yaptım oda bana yorum yaptı.Tanışmak istedim kendisiyle, beni önce evine davet etti ben eşimin işi yoğunluğuyla gidemeyeceğimi izah ettim siz buyrun gelin gurbet elde yanlız biriyim kurban bayramını beraber geçirelim dedim. Anneme danışayım izin verirse gelirim dedi.Ev adresimi ve telefon numaramı verdim haberleştik.
Ben çok mutluydum şair bir ablam gelecek diye ve birgün beni aradı geleceğini söyledi çok heyecanlıydım, sabırsızlıkla yolunu bekliyordum.Trenle geldi Ankara’dan buraya(BİLECİK/VEZİRHAN)na.En özel bir günde buluştuk 24kasım 2009 öğretmenler günüydü; çok mutluyduk ve giyimi dış görünüşü tam bir şair ruhluve çok sevecen takıları ,şapkası ,saçları çok şekerdi.Aklımdan geçirdiğim bir portreydi yanılmamıştım.Kendisi 45yaşında ama sanki liseli kızlar gibi genç ve güzel.Benim gibi Atatürkçü çocuğu olduğu için evimin bir köşesini bayraklarla dekore etmemden oldukça etkilendi ve sevindi.Yemek yedik ve oğlum ve benim için ;şiir kitabını imzaladı çok güzel şiirler yazmış.Bizsohbet ettik geç saatlere kadar oda boğa burcu bende bol bol resimler çekildik, çılgın delidolu harikaydı.Ertesi gün vezirhanı gezdirdim gezerkende sevdapınarı şiir kitabını okuyorduk şiir dilekleri tutuyorduk .Kasabadakiler tuhaf tuhaf baktılar sanki hayatlarında insan görmemişler gibi. İlginç gelmişti ,onlara şair arkadaşım ama sağolsun Gülhan hanım asla yadırgamadı onları.Eve geldik ben Sinop yöresine ait değişik lezzetler taddırmaya çalıştım yemek çeşitlerinden(mısır çorbası,etli mantı vs.)umarım beğenmiştir.Kurban bayramı sabahı oğlum bayram namazına gitti geldi;elimizi öptü harçlık verdik çok mutlu oldu canım oğlum.
Eşim,oğlum,ben ve şair arkadaşımla birlikte komşulara gittik bayramlaştık.Yaşlı ninenin yanına gittik 103 yaşında ama aklı fikri yerinde maşallah bir güzel dualar okuyor,ulu Önder Atatürk’ün ziyaretini anlatıyordu.Beli iki büklüm namaz kılıyor nur yüzlü bir nine şair arkadaşla sohbet ettiler.Elini öptük helallaştık çıktık oradan. Eşim ve oğlum evde kaldılar biz Bileciğe gezmeye gittik yemek yedik nezih bir lokantada ordaki garson ile sohbet ettik ve hatıra olarak resim çekildik.Eşim ve oğlum bizi arabayla almaya geldiler eve gittik sohbet ettik .Gülhan arkadaşım 1hafta sonra otobüsle Ankara’ya döndü .Ama bana hayal gibi geldi şaire arkadaşımın ziyareti tanıdığıma çok mutluyum ailesiyle birlikte sağlıklı ömürler geçirsin can dostum Gülhan Keskin...
sevgi ve saygılarımla
SONGÜL BOSKA ÖZGÜN
TARİH:12.01.2010 SAAT:04:07
SENİ ÇOK SEVİYORUM CAN DOSTUM SEVGİLERİMLEEEEE
YORUMLAR
BİRTANEM İKİMİZ HAKKINDA YAZI YAZMAN BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI TEŞEKKÜR EDERİM.BANA EVİNİ VE GÜZEL YÜREĞİNİ AÇTIĞIN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.SAYENDE DEĞİŞİK YERLER GÖRDÜM VE DEĞİŞİK İNSANLARLA TANIŞTIM.TABİKİ EN İLGİNCİDE 103 YAŞINDAKİ TEYZEYLE TANIŞMAMIZDI.BİLİYORSUN KAPIM SANA VE AİLENE HER ZAMAN AÇIK.İSTEDİĞİN ZAMAN EVİME GELEBİLİRSİNİZ.İHSAN'A ,MEHMETCAN'A VE TANIŞTIĞIM TÜM KOMŞULARINA ÇOK SELAM SÖYLE CANISI.ÜÇÜNÜZÜDE GÜL KOKULARIYLA ÖPÜYORUM.SEVGİYLE KAL HOŞÇAKAL.GÜLHAN KESKİN.
ağla yüreğim
Hem mutassıp, hem dindar, hem çağdaş, hem batılı, hem anadolulu, hem Atatürkçü bir yazı okudum.
Namaza giden oğul, gezmeye giden Atatürkçü anneler, dilinden dualar düşmeyen ve de Atatürk'ün ziyaretini anlatan 103 yaşındaki nine. Ne desem ki, mükemmeldi.
ağla yüreğim
Yazıyı şimdi dikkatle okudum.
Samimi ve söz sanatları olmadan yazılmış bir yazı.
Sade ve duygu dolu.
Zenginliği de burada.
İddacı değil dostane.
Bu iki geniş yürekli insanı da tanıdım az çok.
Yazılarından ziyade büyük yüreklerinden ve doğru söyleyen dillerinden ötürü kutluyorum kandilerini.
İyi ki buradasınız.
Saygı, Sevgi ve selamlar.
ağla yüreğim
Yazıyı sabahın dördünde okudum ve mutlu oldum. Her zaman olmaz bu. Hele sabahın dördünde göz kapaklarımı bile açmakta zorlandığım bir anda içimi ısıtan bir yazıyla karşılaşmak ve sevinmek ve mutlu olmak her zaman yaşanan bir şey değil. Buna neden olan Sevda Pınarı ve Ağla Yüfreğim'e binlerce teşekkürler.
Ben yazıyı okurken, bir erkek olarak sadece bir kez daha kadınların erkeklerden daha üstün yaratıklar olduğunu düşündüm. Kendi kendime sorduğum soruyu tüm hemcinslerimle paylaşmak istiyorum. Yeryüzünde kaç tane erkek vardır ki, birbirlerinin yazılarını ve şiirlerini okuyup karşılıklı yazıştıktan sonra aralarında kurulan dostluğu pekiştirmek için yüzlerce kilometre uzaklardan kalkıp biribirlerinin ziyaretine gitsinler ve aralarında kopmaz dostluk bağları oluştursunlar...? Hoop! Olur mu kardeşim? Racona ters!
Sadece ülkemiz değil, dünyamız da erkek egemen toplum. Siyasette de bu böyle. Düşünsenize siyasette söz sahibi iki erkek siyasetçi yazışarak anlaşarak aralarında dostluk köprüsü kuruyorlar... Boş verin onları, bu sitedeki erkek arkadaşlardan var mı böyle bir örnek.
Ağla Yüreğim, bir de tüm olan biteni olabildiğince sade ve içten anlatmış ki, bir bakıyorsunuz eski yaralarından, platonik aşklarından söz ediyor, bir yandan 45 yaşındaki Sevda Pınarı'nın annesinden izin aldığını yazıyor, bir yandan yedikleri içtiklerini anlatırken bir bakıyorsunuz safiyane bir şekilde misafirini Vezirhan'lılardan kıskanmış gibi "sanki hiç insan görmemişler" diye yazıyor.
Ne yazarsa yazsın, bu bir dostluk örneğidir, bu bir kardeşlik özlemidir, bu bilimin de ilimin de, din'in de istediği bir yaklaşım tarzıdır. Hani insanın işte ANADOLU diyesi geliyor. Namaza giden oğul, gezmeye giden Atatürkçü anneler, dilinden dualar düşmeyen ve de Atatürk'ün ziyaretini anlatan 103 yaşındaki nine. Ve sevgi sevgi sevgi sözcükleri.
Bu ANADOLU değil mi sizce? Sevgi dolu yüreğinize sağlık kardeşlerim... Sağol Ağla Yüreğim... Ve saat sabahın 6'sı...
**Hüseyin Akdemir** tarafından 1/12/2010 6:14:38 AM zamanında düzenlenmiştir.