- 4276 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
MUM KOKULU KADINLAR
Mum kokulu evlerde, mum kokulu kadınlar yaşardı. Yalnız ve hüzünlü, kadınlar. Başka koku bilmezlerdi. Başka hayat, bilmedikleri gibi.
Gözleri, sürmeli kadınlar, odadan odaya, dolaşırlar, evin içinde gezerlerdi. Evin dışında gezmeyi, bilemediklerinden.
Mum kokulu evlerde, etek hışırtıları duyulurdu. Fısıltı gibi, derinden derine. Sadece giysilerinin sesi duyulurdu. Ahşap zemine sürtünürken çıkardıkları ses. Kendi seslerini tanımazlardı, mum kokulu kadınlar. Konuşacakları kimseleri, olmadığından.
.../...
Yalnızlığı tanımadığı zamanları düşündü. Ne tarafa dönse, bir başka göze dokunurdu, gözleri o yıllarda. Elini her uzattığında, bir elin sıcaklığını hissederdi. Sesi, asılı kalmazdı boşlukta. Sessizlik, geceleri bile uğramazdı dünyasına. Ya derin bir iç çekiş olurdu, yan odadan yansıyan. Ya da bir horultu, uykuyu bölen. Gülümserdi. “ Yalnız değilim “ diyerek içinden, daha sıcak bir uykuya dalardı.
Artık, hiç uyuyamıyordu.
Bedenindeki yalnızlık, çok yakmıyordu, canını. Ruhu yalnız kaldığından beri. Üşüyordu. İçi üşüyordu. Titriyordu. Ne kadar sarınsa, örtünse geçmiyordu. Isınmıyordu, ruhu.
.../...
Ninesi odasında, mum yakardı, her gece. Kokulu mumları sevmezdi. “ Kendi kokusunu duymalıyım “ derdi. Mumun kendine has, doğal kokusunu severdi. “ Neden? “ diye sormuştu. “ Neden mum yakıyorsun odanda, her gece ? “. “ Yalnızlığımı unutturuyor “ demişti, ninesi. “ O kadar uzun yıllar eşlik ettik ki, birbirimize. Kokusunu duymadığım zaman, yalnız hissederim, kendimi. “
Mum kokardı, ninesi.
.../...
Yavaşça kibriti aldı eline. Teker teker yaktı, mumları. Şalına sarınıp, koltuğuna gömülürken, teninden yayılan mum kokusunu çekti içine. “ Hoş geldin “ der gibi, yakın bir dostuna.
.../...
Mum kokulu evlerde, mum kokulu kadınlar yaşardı. Yalnız ve hüzünlü, kadınlar.
Eser Aslanlı
izmir
YORUMLAR
Yalnızlık denen olgu bir ruhun ne kötü vasfı değil mi? İnsan, hayvan, bitki ayırmaksızın hemde... Tüm canlılar için...
Bir kuşun kafesi, bir arslanın hayvanat bahçesi, bir insanın hapishanesi... Altınlarla, sırmalarla donatılsa ne olur ki?
Çok güzel bir konu seçmişsiniz. Tebrik ediyorum...
Selamlarımla...
sevgili bezmi-i cihan dan sonra Engin bey de aynı ilişkiden bahsetmiş. Ben yazıyı yazıp bitirdikten sonra, uygun resim aramaya başladım. google da aramaya " mum ve kadın resmi " diye yazdım. Çıkan pek çok pronografik sayfa içinde adı geçen filmle ilgili sayfalar da vardı. O zaman böyle bir film olduğunu hatırladım. İzlemediğim bir film.
Hatta öyle ki, rastladığım pronografik sayfalardan sonra, bir an tereddüt ettim, böyle bir düşünce akla getirirmiyim, istemeden? diye. Filmin konusunu da bilmediğim için, çekindim.
Ama benim aktarmak istediğim "yalnızlık " duygusuydu. Geçmişten bu güne, kadının yalnızlığı. Eğer aksi bir algılama olursa, izah ederim diye düşünerek, yazımı siteye ekledim.
Sevgiler, saygılar.
aslında kadın,nasıl da çözer yalnızlığı bile.
belki bir yada birkaç mum.belki bir radyo sesi.
yurttan sesler korosunu dinlediniz diyen bir ses .nasıl da tanıdık.
bayram sabahları mustafa kandıralı ve arkadaşlarından oyun havaları.nasılda sıcak
beni nerden alıp nereye attınız eser hanım.
teşekkürler çok güzeldi
Yavaşça kibriti aldı eline. Teker teker yaktı, mumları. Şalına sarınıp, koltuğuna gömülürken, teninden yayılan mum kokusunu çekti içine. “ Hoş geldin “ der gibi, yakın bir dostuna.
Beğenerek okudum. Akıcı bir anlatım, harika bir uslüp.
Kutluyorum sizi sevgili Eser, her konuyu anlattığınız gibi, yalnızlığı da çok güzel anlatmışsınız. sevgiler...
Yavaşça kibriti aldı eline. Teker teker yaktı, mumları. Şalına sarınıp, koltuğuna gömülürken, teninden yayılan mum kokusunu çekti içine. “ Hoş geldin “ der gibi, yakın bir dostuna.
.../...
Mum kokulu evlerde, mum kokulu kadınlar yaşardı. Yalnız ve hüzünlü, kadınlar.
.................
naif bakışlı konuya
yumuşak kelimelerinizle ne güzel dokunmuşsunuz.
saygımla.