- 1252 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KADINLARIMIZA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI TANINMASININ 75.YILDÖNÜMÜ
KADINLARIMIZA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI
TANINMASININ 75. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARIM
5 Aralık 2009. Türk Kadınlarına Milletvekili Genel Seçimlerinde Seçme ve Seçilme hakkını tanıyan Anayasa değişikliğinin 75.yıldönümünüdür. Bir Türk Kadını olarak gururla,sevinçle ve minnetle kutlarım. 20 Mart 1930’da çıkarılan Belediye Kanunu ile kadınlar ilk kez belediye seçimlerine katılma hakkı elde ederken 5 Aralık 1934’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı ve 1 Mart 1935’te ilk kadın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yerlerini aldı.
5 Aralık 1934 tarihinde Türk Kadınlarına Milletvekili genel seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıyan anayasa değişikliği Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildi.8 Şubat 1935 de yapılan milletvekili genel seçimlerinde kadınlar ilk kez milletvekili seçme ve seçilme hakkını kullandılar..Bu seçimlerin sonunda oluşturulan beşinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisine 18 kadının ilk kez parlamentoya girdiği 1935 seçimlerinde kadın temsil oranı yüzde 4.5’ti.
Türkiye’nin kadınların seçme ve seçilme oranı açısından günümüzdeki durumu pek de iç açıcı değil. Ne yazık ki Kadın milletvekili sandalye sayısı azdır.Türkiye Büyük Millet Meclisinde Atatürk İlke ve İnkılaplarını, Demokratik ve Laik Cumhuriyetimizi en iyi temsil etmeye Türk Kadını her zaman hazırdır ve bu asli görevi erkeklerden daha da başarılı bir şekilde yerine getirebileceğine inanıyorum. Türkiye laik devlet sistemini koruduğu sürece kadın hakları da korunacak ve kadınlarımızın geleceği daha aydın ve güvencede olacaktır diyorum.
Şu anda Türk halkı zor günler yaşamaktadır.Türk kadınının ne yazık ki şu günlerde tenceresine aş,erkeklerimizin iş, yavrularımızın sıcak bir yuva bulamadığı bir dönem yaşıyoruz.Memur,İşçi,Emekli,Öğretmen,Esnaf zor günler yaşamaktadır.Milletvekili olabilmek için,halkı temsil etmeye aday olup,vatandaşa binlerce hizmet söz verip te hiçbirini yapmayan erkek milletvekillerimiz ülkemizin sorunlarını çözemediği gibi kadınların sorunlarını çözümleyebilir mi. Kadın sorunlarından ancak kadın milletvekillerimiz anlarlar.
Saygıdeğer Türk Kadınlarımıza da diyorum ki:
Koca evin reisidir, kadın sadece evde oturur, aman sen sus , sen karışma, sen ancak ev işlerini yapmana bak,yemek pişir, evi süpür, emrimizde hizmet et, çocuğa bak, bizlere çalış bunların dışındaki işler erkek işidir düşüncesi ve mantığı ile yaşadığımız sürece hiçbir sorununuzun çözüleceğini boşuna beklemeyiniz.Her şeye boyun eğdiğimiz sürece tenceremiz ocağın üstünde hep boş ve takır takır sesler çıkaracaktır.Ülkemizdeki yapılan yanlışlıklara elimiz kolumuz bağlı evde oturup bir sinema gibi izlemeye devam edersek bizleri daha da kötü günler bekliyor diye düşünüyorum.
Bu düşüncelerimle bütün kadınlarımızın evlerinin sorumluluklarını yerine getirdikten sonra ülkemiz ve toplumumuz içinde bir şeyler yapmasının çok acil ve önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Türk Ulusunun bilhassa Türk erkeklerinin nazarında kadınlarımız halen iki,nci sınıf vatandaş olarakn görülmektedir. Kadınlara güçsüz inancı ile bakan anlayışının yıkılması için böyle düşünenlere sosyal ve kültürel alanda çalışarak ve gücümüzü göstererek kadınların gücünü inandırmak gerekmektedir..Her türlü ortamda,her türlü sorunlarla karşılaştığımızda kadınız diye geriye çekilmeyip,inatla,kararlılıkla, hırs ve azimle yaşadığımız olumsuzlukları sonuna kadar savunmalıyız, mücadele etmeliyiz. Türk Kadını,Türk Anası her zaman güçlüdür eski Kahraman vatansever Türk Kadınlarımızı kendimize örnek alıp her konuda duyarlı olup yavrularımızın ,torunlarımızın ve Ülkemizin geleceği için yaşadığımız olumsuzluklara karşı duyarlı olup seyirci kalmayıp Aydınlık bir Türkiye için çok ama çok çalışmamız gerekiyor.
SABİHA SERİN
YORUMLAR
Siz bu güne bakın.
Parlementonun kaçta kaçı kadın?
Kadınların yüzde kaçı iş hayatının içinde?
1935 te bu haklar verildi de ne oldu?Tek parti yönetiminde erkek olsan ne yazar kadın olsan ne yazar.Atanmış listeyi onaylarsın o kadar.
İran'a bakın kadınların bilgisayar kullanma oranı Türkiyenin 7 katı.
Hamaset çok kötü bir duygudur.Komplekslerimiz bizi kör etmeye yetiyor.
Kadınlarını eğitememiş bir ülkenin insanlarının refleksiyle şişinip durmanın ne anlamı var?
Birilerinin kral çıplak demesini mi beklememiz lazım?
Kendi kendimize kutsal gün ve kutsal kişiler yaratıp tapınmaktan vaz geçmedikçe;Ne kadınları kurtulur nede geleceği....!
Evet bu haklar alınmamış,tepeden verilmiştir.Onun için gerçek değerini bulamamıştır.Bunu demekte ayrı bir şişinme hali.
Nedenleri ayrıca tartışılabilinir ama kendisini kurtarmış kadınların bütün kadınların seçme ve seçilme haklarını kullandıklarını söylemesi gerçekçi değil.Bütün veriler bunu gösteriyor.
saygılarım size....
bu arada belirteyim, kadınlara ilk kez ya da bazı gelişmiş ülkelerden önce seçme ve seçilme hakkını vermek, gelişmişlikle özdeşleştirilemez.
zira bakın: bu kadınlara seçme-seçilme hakkının verilme tarihleri:
1. 1893 yeni zelanda
2. 1902 avustralya
3. 1906 finlandiya
4. 1913 norveç
5. 1915 izlanda
6. 1917 hollanda
7. 1917 sovyetler birliği
8. 1917 kanada
9. 1917 estonya
10. 1917 letonya
11. 1917 litvanya
12. 1918 isveç
13. 1918 ingiltere
14. 1918 almanya
15. 1918 polonya
16. 1918 macaristan
17. 1918 avusturya
18. 1918 lüksemburg
19. 1918 çekoslavakya
20. 1920 abd
21. 1920 belçika
22. 1922 irlanda
23. 1924 moğolistan
24. 1929 ekvator
25. 1930 g. afrika (beyazlar)
26. 1931 ispanya
27. 1932 brezilya
28. 1932 tayland
29. 1934 küba
30. 1934 türkiye
31. 1945 fransa
32. 1945 italya
33. 1946 yugoslavya
34. 1946 romanya
35. 1947 bulgaristan
36. 1948 belçika
37. 1958 arnavutluk
38. 1970 isviçre"
yani, italya, isviçre ve fransa'dan ileri olmadığımız apaçık. ama yani, moğolistan, letonya ve ekvator'dan da geri miyiz yani?
kaynak:
http://www.itusozluk.com/goster.php/kad%FDnlara+se%E7me+se%E7ilme+hakk%FDn%FD+ilk+tc+vermi%FEtir
şunu da söyliyim, Türkiye'yede kadınlara seçme ve seçilme hakkını kimse vermemiştir, KADINLAR BU HAKLARINI SÖKE SÖKE VE HAKLI BİR ŞEKİLDE ALMIŞLARDIR. (- ki bence bu daha şerefli...)
bir de farklı bir perspektiften aynı sonuca varın:
http://www.iscimucadelesi.net/arsiv/dergi/dort/kadin4.htm
TunçAY tarafından 12/5/2009 1:14:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
yazınızı kutluyorum. kadınlarla erkekler arasında eşitlik olmak zorunda. sosyal alanda da, bireysel alanda da...
ama ilginç bir noktadan bahsedeceğim, sadece kafalarda bir şeylerin oynaması için, bağımsız düşünebilmeniz için...
Atatürk, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesine önceleri karşıydı. Kadınların erkekler gibi askerlik yapmadıkları için, oy kullanmaya haklarının olmadığını söylüyordu.zaten neden cumhuriyetin ilanında hemencecik vermedi de, 1934 e kadar beklededi ki??
ilginç, değil mi?
benim kafadan uydurduğum bir şey değil bu, bakın, tarih böyle söylüyor:
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=20543.0;wap2
TunçAY tarafından 12/5/2009 1:17:39 AM zamanında düzenlenmiştir.