- 462 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SON SÖZ
SON SÖZ
Yarım yüzyıldır, bu kitapta bahsettiğim insanlar içinde yaşamaktayım. Bu kitabın, bir gerçeklikten kaçmayı arzulamadığım zaman, söz konusu gerçeklikten kaçmadığımı anlatan yarinde bir deneme olduğunu düşünüyorum……………
Sizi temin derin ki birçok gerçek var ki, onları hatırlamamak en iyisi. Böyle gerçekler yalanlarla doğmuş gerçeklerdir ve zehirli yalanların her türlü unsurunu barındırırlar, insanın insanla olan ilişkisini bozarlar, yaşamı çabucak iğrenç, anlamsız bir cehenneme çevirirler.
Bu kitapta öncelikle şunu hatırlatmak istedim: “ Rus edebiyatı da Ruslar gibidir.” Sonra, bu tespitimin çok ciddi bir ses getirmesi gerektiğini düşündüm.
Rus halkı’ndan beklentim, bende hayal kırıklığı yaratmıyor. Rusya’daki aptallar bile özgün aptallardır.
Sanırım bu olağanüstü halk söz konusu eziyetlerden paylarına düşeni aldıkları; bu işkencelerden ve zihin karışıklığından tamamen kurtulduklarında, dünyanın tümünü birleştiren eksiksiz bir kültürel bilinç içinde ( gerçekte kültür, emeğin inançsal nüfuzudur) çalışmaya başladıkları zaman, peri masallarındaki gibi destansı bir yaşam başlayacak, didişmekten bitkin düşmüş ve işlenen cinayetlerle çılgına dönmüş bir dünya aydınlatılmış olacaktır.
M. Gorki
Gorki böyle inansa da, dünya da mutluluk verecek bir sosyalist ya da komünist model yoktur. Bütün uygulamalar başarısız olmuştur. Hakiki hiçbir İslami yönetim de kurulmamıştır. Dini yönetimler tasvip görmemiştir. İyi bir alternatifi olmadığı için kapitalist sistem başını alıp yürümüştür. Adil olmayan bir sistem ama kim adalet istiyor ki? Herkes güç ve para istiyor. Kapitalizm her şeyi vaat ediyor ve bazılarına da veriyor peri masallarındaki destansı yaşamı. Ne var ki dünyamızın özgün aptalları asla tadamayacak. Bu destansı yaşamı sömürgeci ve üçkâğıtçı kapitalistler den bir kısmı tadacaktır.
Dünya yaşlanıp imdat sinyalleri verirken kapitalistlerin zenginlikleri başlarına dert olacaktır. Servetlerinden kaçacaklardır. Çoktan çok azdan az gider. Maksim Gorki kehanette bulundu ama tutmadı. Benim ki kehanet değil. Apaçık belirtiler var gören gözler için. Çünkü nesil de piçleşiyor.
Rus yazarları acıyı, gücü, karmaşayı ve gerçekçiliği en derin işleyenlerdir.
Sürekli baskıda olmalarına rağmen harika işler çıkarmışlardır. Komünizm daha gevşek olsa daha güzel eserler çıkardı bu zorlu coğrafyada. Ne yazık ki 2010 yılında bile baskıcı hükümetler iktidardadır. Komşu Rus halklarının tam hürriyetini gönülden destekleyen biriyim. Halen esaret, sömürü, zulüm vardır Rusya’da. Çin kadar dikkatle izlenmesi gereken bir devlettir.
Rusya’da dinlere ve özellikle Müslümanlara karşı da ağır eziyetler vardır.
Bir gün Rus halkının da daha özgür olduğunu görmeyi gönülden isterdim.
Lev N. TOLSTOY (1828-1910)’dan bir öykü anlatayım.
İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN
“ Bir zamanlar bir iyi, bir de kötü büyücü varmış. İyi büyücü, bir insanı, kötü büyücünün şerrinden kurtarmak için, onu buğday tanesine çevirmiş.
Kötü büyücü birden horoz olup, tam taneyi yutacakmış ki, iyi büyücü tanenin üzerine bir şinik buğday dökmüş. Böylece kötü büyücü aradığı taneyi bulamamış. “ İşte Hıristiyanlar da Allah’ın kitabı olan İncil’i bu hale getirdiler. Allah’ın kitabının yanı sıra 49 kitabı kutsal tanıyarak hak ve batılı birbirine karıştırdılar.”
(İçimizdeki Şeytan) LEV NİKOLAYEVİÇ TOLSTOY
HAZRETİ MUHAMMED
“… Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan (Hiristiyanlık’tan) mukayese edilemeyecek kadar yüksekte duruyor. Eğer insan, seçme hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her bir insan, şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği; tek Allah’ı ve onun Peygamberini kabul ederdi.”
LSTOYKAYIP RİSALE HZ MUHAMMED Lev. N. TO
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.