Kül dağları şimdi içimizÖrtük sınırlardaki biz olmadığımız duygulara evrilirkenki bocalama Karanlığa kulaç atarken boy vermekten ürkmekti derinliklerin bilinmezliği Sonsuzluğa akan çığlık çığlık iç zerrelerimiz Amaçlanmamış zamanlar kazılır Bilinç koridorlarına Yanılgının ana yurdu Öz evladı bir sızı kemirir durur Biyopsideki bir et parçası beyni Var oluşun yok oluşları öldürdüğü bir döngü Bir duygunun öz suyundan yeni bir filiz dokunuyor kalbe İnsan yine de bir kütle Ölümden daha yaşlı daha genç bir acıydı yas Kaç mezarda ottu Kaç duyguyu sesiyle kefenledi Kaç ağıtın içine akıttı kanını Kemiklerini ezen bir gökyüzü ötüyordu oysa teninden önce gövdesini Cümle mabetlerinde Müebbet yemiş gözü pek sessizliğe teslimiyet Vatandı mezarlar ölüme sığınan değerlere İzlenilen her kötülük ateşe veriyor inancı Kül dağları şimdi içimiz Köz öbekli hikayeler anlatıyor İçimizde uyuttuğumuz acı gülüşümüzün arka fonunda Ne gidenler aynı acıda gömülü Ne gelenler aynı sevince gebe İnsan ağaçların dibi Mumyalanmış orman karanlığı sabır işlemeli tenlerde |
ateşe veriyor inancı
Kül dağları şimdi içimiz
Köz öbekli hikayeler anlatıyor
İçimizde uyuttuğumuz acı gülüşümüzün arka fonunda"
Yine güzel ve farklı betimlemeler....hep bir yangın yeri yürekler, hep gülüşlerin arka fonunda acılar acılar..
Yüreğinize sağlık duygularınıza bereket. Güzel dizeler okudum. Kaleminiz daim olsun