- 2074 Okunma
- 40 Yorum
- 0 Beğeni
Ben de Gündemi Değiştirdim
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ben ne açılımlardan söz etmek istiyorum, ne domuz gribinden, ne siyasi polemiklerden, ne genetiği değiştirilirmiş gıdalardan. Çünkü hangi kanalı açsak bir kavga, kimi dinlesek birbirini tutmayan bilgiler. Ben çok yoruldum dinlemekten eminim siz de çok yoruldunuz. Bu yorgunluğumuzu biraz olsun atabilmemiz ve kendimizi değerlendirebilmemiz için kadının ve erkeğin eğitiminden ve iki değerli insandan söz etmek istiyorum. Bu değerli insanları aşağıda okuduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız
Geçtiğimiz aylarda NTV de Okan BAYÜLGEN’İN konuğu idi Muazzez İlmiye ÇIĞ ve ben gözlerimi bile kırpmadan dinledim kendisini. Tek bir kelimesini bile kaçırmak istemediğim için.
Doksan beş yaşındaydı Muazzez İlmiye Çığ ama kafası hâlâ zehir gibi ve bizleri uyanışa çağırıyordu.
Şöyle söylüyor Sayın ÇIĞ;
" Türkan SAYLAN kızlarımızın elinden tutup okullara gitmesini sağladı ve törelerden kaçan kızların bizzat evlerine giderek, onların yazdıkları mektupları unutmamak için nereye giderse gitsin hep cebinde taşıdı. Hastane odasında bile “ bunlar ne oldu” diye sordu. Ölürken tek dileği, otuz altı bin değil, yüz bin kızımızın okutulması idi.
Benim doksan beş yaşımda aklıma geldi. Madem Türkan SAYLAN kızlara mektuplar yazıp onlara kol kanat oldu, bende bundan sonra erkeklere mektuplar yazacak, onları uyanmaya davet edecek ı ve onlardan gelenleri de cebinde taşıyıp ( ne oldu bunlara? Biraz olsun düzelebildiler mi) diye soracağım. . Neden mi? Çünkü bizim ülkemizde her yerde erkekler organize olmuş durumda ama ona rağmen beyinlerinin bir yerlerinde küçük bir örümcek var ve o örümcek ölmedikten sonra aydınlığa ulaşmak çok zor. Bakın bizim dinimizde, harama el uzatmak, ölünün arkasından konuşmak, birine iftira atmak, yalan söylemek, kadınlarını ikinci sınıf görmek yoktur ve bugünkü durum bunun tam aksini gösteriyor " diyordu.
İlmiye CIĞ çok haklı idi. Ülkemizde (özellikle de İslam ülkelerinde) bütün yönetimler, en kilit noktalar erkeklerin elinde ve önce erkekler eğitilmeli ki, toplumda bu kadar kargaşa oluşmasın. Erkekler eğitilmeli ki kadınına kızına sahip çıkıp onların hakkını gasp etmesin, kadın değil önce insan olduğunu anlasın, erkekler eğitilmeli ki karanlıklar aydınlığa ulaşsın. Erkekler eğitilmeli ki bu kadar vahşetler yaşanmasın.
Ülkemizde yapılan her türlü vahşet erkeklerin doymak bilmez nefisleri nedeni ile olmuyor mu? ( ender de olsa kadınların vahşetleri ile de karşılaşılmaktadır) Erkek kendi egemenliğini sürdürebilmek için önce kadınını susturup kafasını ezip, sonra kendi yanlışlarını ve doğrularını kadınına empoze etme çabası içine girmektedir ve ne yazık ki bu çabasında da fiziksel anlamda gücünü kullanarak elde etmektedir.
Bakın, töreler kadının üstünde uygulanıyor, erkeklerin kendi namlusuzluklarını gizleyebilmek için, kadında namus arama yoluna gidiyor. Kadını pazarlayan ve onun üstünden para kazanan da erkek, kadını kapatıp eve kilitleyen de erkek, kadını bir mal gibi satan da erkek, kadını cinsel obje olarak görüp tecavüz eden de erkek, kadını döven ve sonra da hak etti diyen de erkek.
Şimdi bu yazımı okuyanlar beni feminist sanacak. Oysa feminist değilim. Hiçbir zaman erkek ve kadının eşit olduğunu savunmadım. Savunmuyorum da. Çünkü eşit değiliz. Eşitsizliğimiz beyinsel anlamda değil, bedensel anlamdadır.
Gerçekten erkeklerimizin beyinlerinin bir tarafında küçük bir örümcek var. Bu örümcek öldürülmedikten sonra aydınlığa ulaşmamız güç. Bu örümcekler ancak kadının eğitilmesi ile öldürülür.
Çünkü erkek ve kız çocuğunu yetiştiren biz anneleriz. Çocuklarımızı erkek ve kız diye ayrım yapmadan her ikisini de insan gibi yetiştirmeyi başarabilirsek bu gün şikâyet ettiğimiz hiç bir olay ile karşılaşmayacağımızdan eminim.
Türkan DİNÇER
Resim :Türkan DİNÇER
Yer: Sinop’ta gün doğumu
YORUMLAR
Gerçekleri yazmak için feminist olmaya gerek yok..Ki öyle olsanız bile bizim bu gerçeklerimiz değil mi?
Ezilen,sömrülen ve bir kaç,bezen kilolarca altına satıalan bizim kızlarımız değil mi?
...Kadınlarımız Atatürk'ün kendilerine cerdiği hakları kullanabiliyorler mı veye kullanılmayan hak hak mı?
Söylenecekleri söylemişsiniz....
Katılıyorum ve Kutluyorum..Saygılar
Çünkü erkek ve kız çocuğunu yetiştiren biz anneleriz. Çocuklarımızı erkek ve kız diye ayrım yapmadan her ikisini de insan gibi yetiştirmeyi başarabilirsek bu gün şikâyet ettiğimiz hiç bir olay ile karşılaşmayacağımızdan eminim.
Türkan Hanım çok güzel bir konuyu dillendirmişsiniz...Sorunun asıl kaynağı işte burası...Ebebeynlerin cinsiyetlerine göre çocuklarına tavırları...Erkek-kız ayrımı olmaksızın aynı yaklaşımda bulunulmalı...
Gündemi gerçektende değiştirdiniz...
Kutlarım kaleminizi ....
Sevgimle...
sevgili hocam yazdıklarınızın tümüne katılmamak bence ahmaklık olur
lakin yazdığınız bu insanları yine sizin değiminizle kadınlarımız yetiştirmiyormu
bence bunu kadın yada erkek olarak değil de insan yaşamı dünya görüşü ve erkeklerin az okuyuşu olarak değerlendirmrk lazım ben otobüslerde hiç kitap okuyan erkeğe raslamadım hep kadınların okuduğunu görüyorum evet kadınlarımız daha duyarlı oluyorlar fakat çok çabuk da kandırılıyorlar nitekim bu günkü iktidarı başımıza getirenler çoğunlukla kadınlar oldu
ve kadının kadına yaptığını inanın hiç bir erkek yapamaz eğer yaptıysa bile bir kadından mutlaka yardım almıştır
sonuç umarım kadınlarımız da kendi öz eleştirilerini yapar ona göre davranırlar
sonsuz sevgiler,hürmetler ,saygılar sunarım
inanın siz bizim onurumuzsunuz
Düşüncelerini paylaşan tüm dostlara çok teşekkür ediyorum.
Sevgili Onur Bilge, düzeltmeleriniz ve uyarınız için ayrıca teşekkür ediyorum. Evet ne yazık ki dilbilgisi kurallarına biraz daha dikkat etmem gerek, bunu biliyorum. Uyarınız sayesinde inceltme işaretlerinin ( yani hala- hâlâ ) nasıl konuyordu bilgisayarda bilmiyorum ama onu bu gün uğraşarak öğrendim. Yazılarda Rakkamları özellikle kullanmıştım. Hatırlarsanız daha önce de bu konuda konuşmuştuk sizinle. Sayı olarak kullanmamın tek nedeni dikkatleri yaşa çekebilmek düşüncesi idi.
Bazı kelimelerin değiştirlemsi gerektiğini söylemişsiniz. (toplumda, topluma) olarak kullanılamaz.
(ve önce erkekler eğitilmeli ki, toplumda ( topluma) olarak bu kadar kargaşa oluşmasın). Bu kelimeler söylemek istediğim gibi yazılmıştır sevgili Onur.
Eleştiri ve düzeltmeleriniz her zaman beni mutlu etmiştir ve edecektir. Sevgiler yüreğinize. Her zaman aynı güzlelikte kalmanız dileği ile
onurumsun tarafından 11/8/2009 1:46:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bakın, töreler kadının üstünde uygulanıyor, erkeklerin kendi namlusuzluklarını gizleyebilmek için, kadında namus arama yoluna gidiyor. Kadını pazarlayan ve onun üstünden para kazanan da erkek, kadını kapatıp eve kilitleyen de erkek, kadını bir mal gibi satan da erkek, kadını cinsel obje olarak görüp tecavüz eden de erkek, kadını döven ve sonra da hak etti diyen de erkek.
=============================================
Erkek ama, cahil erkek,Erkek ama, kendini aşamamış erkek.Erkek ama, hala Aydınlık İslamın Yüce Dinimizin
ne anlatmak istediğini anlayamayan erkek ..
Yüreğinize sağlık ...
Özür dilerim erkeklerin değil her ikisinin de beyinlerinde cismen küçük tahribatı büyük bir virüs var(örümceğe hakaret olmasın )Erkekler güçlerini kullanarak,kadınlar cinselliğini kullanarak bu tahribata sebeb oluyorlar.
Ancak erkeklerin daha ağır bastığında hemfikiriz.
Bence medyamız faydalı virüsleri uyutmakta oldukça mahir.
Kutlarım.
kutlarım hocam,
türkan saylan kısmına %100 katılmasamda, Hakka yürümüş birinin arkasından konuşmayı edebsizlik sayarım.
çok haklısınız yazdıklarınızda, eğitim kadınlı erkekli şart toplumumuzda,
önce insan olmayı bilmeliyiz lakin,
insan gibi davranmayı, ,nsan gibi yaşamayı, sevmeyi, saygı duymayı, hoşgörmeyi, sınırlarımı, hak ve özgürlüklerimizi,
sonrası yumak söküğü gibi gelecektir...
sizin gibi usta bir kalemin de, nur topu gibi eleştiri/yorum..ları olmuş hocam :))
tebrik ediyorum hocam baştan sona çok güzeldi yazınız,
ve tekrar kutlarım...
Sevgili Türkan yeni yazdığım bir şiirimi ilk kez sayfana eklemek istiyorum çünkü tam da yazdığın konuyla alakalı;
ne benim efendimsin
ne de ben kölen
unutma ki
seni hayata getiren de ben
büyüten de
durma önümde öyle
sadece gölge etme
başka bir şey
istemem...
................................
yazıda aslolan muhtevadır Türkancığım gerisi teferruat...
Fuzuli de şöyle demiş;
AsLoLan Aşk’tır Hayatta Gerisi Laf’ü Güzaf..
...........................
Sevgilerimi sunuyorum, çok güzeldi, güne gelen yazını ayrıca kutluyorum canım benim...
Çünkü erkek ve kız çocuğunu yetiştiren biz anneleriz. Çocuklarımızı erkek ve kız diye ayrım yapmadan her ikisini de insan gibi yetiştirmeyi başarabilirsek bu gün şikâyet ettiğimiz hiç bir olay ile karşılaşmayacağımızdan eminim.
Türkan DİNÇER
kaleminiz daim olsun harika ve aslında sorun burda biz anneler yani yine toplumu eyitmek biz kadınlara kalıyor.. işte buda biz kadınların erkeklerden daha önde olduğumuzu gösteriyor.
yeterki biz anneler bunun farkında olalım..
kutladım bu kalemi..
sevgimi bıraktım bu duyarlı yüreğe...
ELEŞTİRİ / YORUM
1. ‘Bir birini’ değil, birbirini...
2. Ben çok yoruldum dinlemekten eminim sizde çok yoruldunuz. Siz de... DE ayrı...
3. Hala değil, hâlâ... Bir de halâ var. Üçü de farklı...
... “ bunlar ne oldu”, ...:“Bunlar ne oldu?” olacak.
4. ‘Ölürken tek dileği otuz altı bin değil,’ Otuzdan önce virgül ya da noktalı virgül olmalı.
5. Yaş gibi sayılar rakamla değil, yazıyla yazılır.
6.( ne oldu bunlara biraz olsun düzelebildiler mi)
“Ne oldu bunlara? Biraz olsun düzelebildiler mi?”
7. ‘Bugün ki’ değil, bugünkü...
8. ‘Topluma’ değil, toplumda...
9. ‘Bu kadar vahşetler’ değil, bu kadar vahşet...
10....namus arama yoluna gidiyor. Gidiliyor olacak.
11. , Kadını döven... K küçük...
12. Feminist değilim... F küçük...
13. VE cümle başında olmamalı. Şiirde olabilir.
Anneler, erkekler, alkış turanlar ve kulak tıkamakta ısrar edenler okusun! Sorun çıkarıyor, şu anda ses çıkarmıyorlar.
Çok başarılı...
Kutluyorum.
Ayrıca, erkeklere egemen olma güdüsünü biz kadınlar aşılıyoruz. Daha doğar doğmaz " Paşam" demiyor muyuz? Ev işlerini kızlara yaptırıp, oğlanı mahalleye top oynamaya yollayan kim? "Soyumun devamı" diye kime diyoruz? Yani sizin de değindiğiniz gibi, erkeği " erkek" yapan bizzat kendimiziz. Kendimizi ikinci sınıf insan yapan da malesef biziz. Kadın izin vermezse, kimse onu kullanamaz. Ben hiç bir reklamda erkekleri iç çamaşırı ile görmedim. Araba fuarlarında, erkek manken gördünüz mü? Kadın bedenini parayla alınabilecek bir metaya döndürdü. E bu ülkede para kimin kontrolünde? Neyazık ki, erkeklerin. Dolayısıyla kendi ipimizi biz çektik. Kadınlar olarak, erkek yetiştiren, kız yetiştiren analar olarak...Kıza " sen kızsın, sus, itaat et, erkeğe " erkek dediğin vurdumu devirir, al sana güzel bir oyuncak silah" demedik mi?
Son derece haklısınız yani, erkeği yetiştiren kadındır. İpler kadının elinde...Her konuda...
Saygılarımla.
Değerli arkadaşım. Yazın çok güzel olmuş, ve hak ettiği yeri almış.Bu yazıyı son derece samimi duygularla yazdığına eminim...
Benim de söylemem gereken bir şey var. Bundan dört ay önce, Muştan gelmiş, son derece ihtiyaç sahibi bir aile ile tanıştım. Tamamen tesadüftü. Kadın benim çalıştığım kurumda, özel bir güvenlik şirketine bağlı olarak asgari ücretle çalışıyordu. Kızı üniversiteyi çok yüksek puanla kazanmış. Hem de hiç bir kursa gitmeden. Ama ne yazıki onu okula kaydedecek parayı bulamadılar. Hangi yardım kurumuna başvurduysalar kapılar yüzlerine kapandı. Hani hesapta doğudaki kızları okutmaya kararlı bir dernek var ya, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, hani kardelen hikayesi...Ben bunların safsata olduğuna tanık oldum. O kız son çere olarak orayı aradı. Tek isteği Bilgisayar öğretmeni olmaktı. Ona ilk ne sordular biliyor musunuz, " Başörtüsü takıyor musun?" Hani bu kızları okutacak, çağdaş yaşamı destekleyecektiniz. Nasıl da inanmıştık. Kızcağız ne bilsin, "Evet başörtüm var" dedi. "Açar mısın?" dediler. Kız okulda açacağını, dışarı çıkınca tekrar kapatacağını söyledi. Bunun üzerine telefondaki bayan, kendisine burs veremeyeceklerini, ilkelerine aykırı olduğunu söyledi...Peki hani eşitlik bunun neresinde? Bu mudur kardelen?
Çok şükür, kızımız okuluna kaydoldu. Ama aramızda topladığımız paralar sayesinde. Ne yazık ki, o, başı örtülü diye kardelenliğe layık görülmedi...
Bu anımı eklemek istedim. Senin samimi durgularına saygım sonsuz. Tekrar tebrik ediyorum. Ülkemize daha güzel yarınların merhaba demesi dileğimle...
Kötü insan yoktur! Imansizlik/inanmamak vardir!
Iste bu "inanc" dedigimiz, bir bireyin gelisiminin temel yapi tasidir.
Hic "gercekten" inanipta kötülük yapan insan görmedim. Ister bayan olsun ister bay. Cünkü Allah'in yolundan ayrilmayanlarin yürekleri daima aydinliktir. Onlar ki nefsini kontrol edebilen kullardir!..
Günün yazarini kutluyorum!
Konu önemli ama haksız eleştirinizde yok degil bizim hiç bir töremiz aşagılanacak düzeyde degildir başkalarının ilkel adedlerini bizim toplumumuza getirib yamamışlar bizde buna sahib çıkmışız aslında biz sahib çıktıgımızdan degilde bizim aydınlar bizimmiş gibi göstermişler. erkege yaptıgınız eleştiriyi niçin tezgaha kendını atanlar için yapmıyorsunuz kokmayan gül koklanmaz çarşıyı pazarı görüyorsunuz niçin kadınlarda erkekler gibi sade hayatı yaşamak istemiyorda cinselliklerini görselleştiriyorlar erkekden ne bekliyorsunuz liyakat sahibi olamamışken kadın olsunda farketmez al bu ülkeyi senmi yönet densin istiyorsunuz aslında ayırımı kadın ve erkek diyerek yapmış olmuyormuyuz kim elideki varı başka bine teslim eder bu doganın kanununa aykırı degilmi her şey istek arzu ve çalışmayla olur eşitlikde bu yolla sağlanır hakta bu yolla saglanır simsarların çogunun kadın oldugunu istatistikler söylüyor her kötü erkegin arkasında bir kötü kadın vardır.örümcegin yuvasını iyi tahlil edelim lütfen....saygı ve selamlarımla..
bünyamin kaya tarafından 11/8/2009 9:12:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
merhaba dost kalem...
bu çok anlamli ve gerekli paylasim, yazi için gönülden tesekkür ediyor... kutluyorum .
sevgiler saygilar yüreginize ...
.......
degerli yazinizi okuyunca ; Ulu liderimiz Atatürk' ün sözleri geldi aklima... paylasmak istedim ;
...
"İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. " Mustafa Kemal Atatürk
.......
Yazımı güne taşıyan tüm dostlara çok teşekkür ediyorum. Biliyorum ki günden farklı ama biz yine kendi üstümüze düşeni yapıp, dikkatleri insanların eğitimine çekmek zorundayız. Eğitim, günümüzde hep birinci gündem maddesi olmalıdır.
Tüm dostlara saygı ve sevgilerimle tekrar teşekkür ediyorum.
ne kadar doğru söylüyorsunuz.hepsine katılıyorum.
Peygamberimizin vefatından sonra yavaş yavaş bozulan birtakım bidatlarla gerçeklerden zaman zaman uzaklaşan islam anlayışı ne yazık ki bunu en çok kadınlar üzerinde gerçekleştirdi.Erkek hegomanyası kendine serbesti tanırken dini kadınların uyması gereken kurallar ve baskı zincirine dönüştürdü.
erkeğe her şeyin mubah,bayana her şeyin günah olduğu bir toplumda elbette dedikleriniz yaşanacaktı.
Ne yazık ki erkekler fi tarihinden beri gasp yoluyla aldıkları haklarını iade etmek istemiyorlar.istisnaları tenzih ederim.
bu da feminislerin neden feminist olduğunu gayet güzel izah ediyor.
böylece zaten belirli haklara kendiliğinden sahip olan erkek kendini geliştirmek için özel bir çaba sarfetmiyor.ne kadar eğitilirse eğitilsin iş baskıya geldi mi hepsini unutuyor.
ben de doğal hak ve görevlerden yanayım.herkes fıtratına uygun olana sorumluluk duysun.ama adil ve haktan yana olsun.kutluyorum yazını sevgili türkancığım.çok öpüyorum.
Çok değerli hocamız Türkan SAYLAN ı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Onun bu ülke için yaptıkları paha biçilemez ancak onun değerini bilen pek azdır ve bu hocam için pek de önemli değildir. Önemli olsaydı, zaten bilinirdi...
Muazzez İlmiye Çığ ı ben de çok severim ver o programı kaçırmış olduğum için üzüldüm. Kendisi de çok önemli bir tarafa işaret etmiş, çok da haklı...
Aydınlatıcı bir yazıydı.
Türkan hanım yazınızı keyifle okudum ancak bir konu da mutabık olamadım sizinle.Erkekler eğitilmeli diyorsunuz ama o erkeği yetiştiren de bir kadın sonuçta ki bunu yazınızın sonunda belirtiyorsunuz.Esasında kanaatimce tek çare kadınları eğitmek.Bildiğiniz üzre binlerce kadın şiddete uğramaktan ,aldatılmaktan şikayetçidir ancak '' hak etmiştir elbet''diyen de yine bir kadındır.Kadınlar ''erkek'' evlat yetiştirmeyi bırakıp ''insan''yetiştirmeye başladıkları gün düzelecek herşey.Yazılarınızdaki kalite adına sizi tebrik ediyorum.
Bitimsiz saygılarımla
evet arkadaşım her zaman arkasında olduğum bir konuya imza armışsınız.
beni tanırsınız her zaman her ne kadar biraz asi görünsem de asla feminist olmadığımı 'yaradılanı yaradandan ötürü seven bir hümanist olduğumu belirtmişimdir ve bu siteye girdiğimden beri ilkedaş olduğumuzu gözlemliyorum.
Eğitim...eğitim...eğitim...
evlerden başlayan eğitim için önce ebeveynler eğitimli olmalı..
paylaşım için taşekkürler..
her zaman ki duyarlı yürek..
sevgimle.
CANISI
kutlarım seni roman diye girdim sayfaya çok gzel yazı ile karşılaştım
evet erkeğin yaptığı her iş elinin kiri oluyor
kadınsa her türlü kötülüğe maruz kalıyır
ah yarabbim ne farkı var kadınla erkeğin arasında onuda ALLAH yarttı kadınıda rabbimin yaratıpta erkek hürdür kadınsa ezilecek dememiştir
seni tüm sevgimle kutluyorum kalemin daim olsun canım saygımla
Bakın, töreler kadının üstünde uygulanıyor, erkeklerin kendi namlusuzluklarını gizleyebilmek için, kadında namus arama yoluna gidiyor. Kadını pazarlayan ve onun üstünden para kazanan da erkek, kadını kapatıp eve kilitleyen de erkek, kadını bir mal gibi satan da erkek, kadını cinsel obje olarak görüp tecavüz eden de erkek, Kadını döven ve sonra da hak etti diyen de erkek.
Bilgeperi'ye katılıyorum, erkek çocuklar babalarını örnek alıyorlar...
Töreler sizin de dediğiniz gibi erkekleri koruyup kolluyor...
Peki kızlar uzaydan mı geldi, onlar bu ülkenin vatandaşı ve Allah'ın kulu değil mi? bu ayrım neden?
Sevgili Türkan yazınızın içeriği çok güzel...
Kutluyorum, selam ve sevgimle...
erkek çocuklarını yetiştiren annelerin durumunu zaten belirtmişsiniz..o baskı altında nasıl çocuk yetiştirilir? hadi erkek ten vaz geçtim kız çocuk bile nasıl daha bilinçli yetiştirilir? kadının elinde ne bilinç kalıyor, ne güç..ne söz hakkı var, ne de yaşama...bir de üstüne yazınızdaki gibi bir erkek figürü eklenince...daire kısır bir döngü haline geliyor...erkek egemen toplum olmanın sonuçları...
kırsal ayrı zor..kent ayrı...kırsal da ezik yetişiyor çocuklar...kentte " modern eğitim " adı altında saçma sapan, sevimsiz, şımarık, maddiyatçı, dünyadan bi haber bir çocuk modeli çıkıyor ortaya...
denge nasıl kurulacak?
domuz gribi, gdo lu gıdalar, siyasi polemikler çerez gibi kaldı Türkan hanım...
teşekkür ediyorum...bu güzel yazıyı okumamıza aracı olduğunuz için...sevgiler...
resim için kutlamayı unutmuşum..özür dilerim...huzur veriyor...
narmer tarafından 11/7/2009 2:13:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
Çünkü erkek ve kız çocuğunu yetiştiren biz anneleriz. Çocuklarımızı erkek ve kız diye ayrım yapmadan her ikisini de insan gibi yetiştirmeyi başarabilirsek bu gün şikâyet ettiğimiz hiç bir olay ile karşılaşmayacağımızdan eminim.
Anneler ne kadar eğitimli olsa da son sözü babalar söylüyor.. Kız çocuklar annelerinden aldıklarını yaşama geçirirken, erkek çocuklar anneler ne derse desin evdeki baba figürünü örnek alıyor ve ondan aldıklarını yaşama geçiriyor.. Babadan oğula devreden bu zincir nasıl kırılacak bilemiyorum.. Çok zor gibi.. Belki kuşaklar sonra..
SEVGİLERİMLE..
Çünkü erkek ve kız çocuğunu yetiştiren biz anneleriz. Çocuklarımızı erkek ve kız diye ayrım yapmadan her ikisini de insan gibi yetiştirmeyi başarabilirsek bu gün şikâyet ettiğimiz hiç bir olay ile karşılaşmayacağımızdan eminim.
BANA FİNALDEKİ CÜMLENİZ YETTİ DEĞERLİ KALEM....
KUTLADIM GÜNE DĞEECEK YAZINIZI...
SEVGİMLE...
Türkan Hanım yazınızın konusu harika bir seçim. Sayın İlmiye Çığ hanımefendi hayran olduğum bir insan. Kendisi aynı zamanda benim de yazdığım dergide yani " Sanat sokağı" dergisinde de yazıyor. Dergimin bir sayısındaki röportajından sonra katıldı aramıza. O röportajı okuduktan sonra bir kat daha arttı hayranlığım. Çok teşekkür ediyorum Türkan hanım bu güzel yazı için. Yüreğinize sevgilerimle.