MOTOR KAZALARI ALKOL KADEHLERİ

• 20 Ekim 2009 Salı 00:39:33

KAYNAKTAN DERYAYA

LEBİDERYA





MOTOR KAZALARI ALKOL KADEHLERİ



Genel tarfik kazalarının gölgesine unutulan motor kazlarında her yıl binlerce insanımız hayata veda ediyor.

Motor kazaları genelllikle gecenin ilerleyen saatlerinde ve sabaha karşı olmaktadır. Bunun tek nedeni ise; alkollü araç kullanmaktır.



Alkol alarak (içerek) araç kullanmak sanki yiğitlik göstergesi olmuş. Sonuç her zaman hüsranla bitmiştir. Fakat bu alışkanlık artarak devam etmektedir.



Bunun önüne geçmek için alınan polisiye tedbirler yetersiz kalmaktadır. İşin bu tarafında yine ahlak konusu ön plana çıkıyor.



Düşünün hele ki; hastanede şoför olarak görev yapan birinin alkollü araç kullandığını...

Bu şoför dönüşümlü olarak hasta nakil aracı da kullanabilmekte, gerektiği zaman kazalara bunlar gitmekte, hastaları hastaneye getirebilmekteler.



Böyle bir durum asla olamaz diyen var mı bilmiyorum ama ben böyle bir durum var diyorum.

Söylediklerimi dikkate alınız.



Durum gerçekten çok ciddi ve vahim boyutlara ulaşmış durumdadır.



Bir sene içinde motorların karıştığı ölümlü kazalarda 152 kişi ölmüştür. Bu ölümlerde hayatını kaybedenlerin yarıdan çok fazlası genç insanlardır.



Motora bindiği zaman bu yollar sadece bana tahsis edilmiştir. Ben bu yolalrı dedemden aldım, efe benim, yiğit benim, dayı benim... Anlayışı ile motor sürmekteler. Sonrasında da hadi iki bira, bir kadeh rakı hadi babam çık gecenin bilmem kaçında yola, ehliyet yok, alkol duvarı öteye geçmiş; kimin haddine ki; "Evladım, yavrum alkollüsün, ehliyetin yok, yaşın motor sürmeye elverişli değil, sonra ana baban çok üzülür, ne sana ne başkasına zarar vermeye hakkın yok." Demeye.

Yüreği olan desin bakalım sonuç ne olacak.

Hemen mahallenin bıçkın delikanlıları etrafınızı çember gibi sarra, hadi bakalım al başına püsküllü bela...



Bir yıl içinde; 152 ölümlü motor kazası, kazaların yoğunlukla oluş saati, gecenin 02 si ile saat 07 arasında...

Kazalarda ölenlerin yarısından çok fazlası ise; 30 yaş altındaki gençler....

Bu bilgi Türkiye geneli değildir.

Bu bilgi Fethiye’ye ait bir bilgidir.

Ürkütücü balo değil mi?

Fethiye’de durum böyle de; Milas’ta, Marmaris’te, Kumluca’da, Finike’de, Serik’te, Kaş’ta, Antalya merkezde durum bundan farklı mı sanki?

Kuşadası’nda durum bundan daha iç açıcı değil ki;

Dedim ya bu mesele kıyı şehirlerimizin çözüm bekleyen en önemli problemidir.

13-15 Yaşlarında evlatlarımız motorların üstünde akrobasi yapmaktalar.

Motorların sayısı kaç tane... Kaç tanesinin vizesi yok...Motor sayısı kaç... Motor sürücü belgesi sayısı kaç?



Bu bilgilerin tamamı devletin ilgili biriminde var....



Fakat motor sürücüsü 15 yaşındaki genç; "Benim babam şu kişi bana ceza yazmak kimin haddine." Diyebilir ise; yine bir yerlerde büyük ama çok büyük hata yapmaya devam ediyoruz demektir.



Bu beladan nasıl mı kurtulacağız....

Hemen hemen, ilçemizde bütün kesimleri temsil eden sivil toplum kuruluşları mevcuttur.

Bu kuruluşlara neredeyse herkes kendine yakın olan yerlere bütün insanlarımız gitmekteler. Ama her gün ama haftada bir gün illaki gitmekteler.



A derneğine motor ile gittik... A derneği yöneticisi "Sevgili kardeşim, motorunun vizesi var mı? Alkollü iken motor sürüyor musun? Motor sürücü belgen var mı?" Sorusunu sorabilmeli.



Ana babalar evlatlarına bu konuda eğitim vermeli. Meslek odaları bu konu ile alakalı olarak; gerek üyelerine ve gerekse diğer insanlarımıza eğitici bilgileri vermeliler.



Bütün bunları yaparken de; devletin ilgili birimlerindeki görevliler de; bu konularda tavizsiz davranarak net tavırlarını belirtmelidirler.



A şahsının evladının motoruna el konulduğunda; şehirde ne kadar nüfuz sahibi var ise; araya konularak devlet birimleri aranmamalıdır. Eğer aranmalar yapılır ise; bu kazaların da, alkollü motor kullanmanın da önüne geçmek imkânsız hale gelir.



Kayıp kimden oluyor, bu kazalarda vefat edenler hepimizin canları... Yazık oluyor...

Daha dün ölümlü motor kazası oldu.



Hastaneye günlük motor kazalarından yaralı gelmektedir.

Bu durumda canlara yazık olmakta.

Canlarla birlikte yürekler yanmaktadır.

Kıyı şehirlerimizin en büyük problemi motor kazaları konusudur.

Hasarlı kazaların çoğu istatiki bilgilere bile yansımamaktadır.

Kıyı şehirlerimizdeki bu problemin bitmesi için;

İLGİLİ DEVLET BİRİM MENSUPLARI ASLİ GÖREVLERİNİ TAVİZ VERMEDEN YAPARKEN...

AİLELER DE BU ÖNEMLİ HUSUTAN KENDİLERİ UZAK TUTAMAZLAR...

MESLEK ODALARI, MOTOR SATAN BAYİLER, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI EN ÖNEMLİSİ İSE OKULLAR BU KONUYU EN İNCE AYRINTILARI İLE ARALIKSIZ OLARAK, HER TÜRLÜ ALT YAPI BİLGİ DONANIMI İLE İŞLEMEK ZORUNDADIRLAR.



Motor kazaları konusu kıyı şehirlerimizin en büyük meselesi olarak karşımızda durmaktadır.

İddia ediyorum ki; motor sürücülerinin yarıdan fazlası da sürücü belgesi sahibi değiller, bir adım öteye motorların dörtte birinin vizeleri dahi yoktur.

Yani kara mayınları aramızda hızla dolaşmakta, ne zaman infilak edeceği bilinmeyen bu intihar eylemcileri; (belgesi olmadan, vizesi olmadan, yaşı tutmadan motor yada motorlu araç kullanan intihar eylemcisi denmez de ne denir) her an birimize, kendi kendine zarar verebilecek şekilde 24 saat sokak ve caddelerdeler.



Bu olaylar hepimizi üzecek sonuçlar olduğunda biraz üzüntü ardından unutulup gitmeler yerine; olaylar bize ders olsun, sonrasında kimselerin üzülmemesi için acil eylemler derhal hareket alanına alınmalıdır.



Aksi takdirde üzülmelerin ardı arkası gelmeyecektir.



Düşünebiliyor musunuz?

Fethiye gibi turizmin gözbebeği ilçemizde; motorlar yaya kaldırımında hızla seyir halindeler.

Günlük hayatın bir parçası sanki...

Motorlu araç yaya yolundan sürülür mü?

O sürücüde saygı olmaz ise; olur... Peki saygı olmaz ise; turist kaç kere ilçemize gelir... Turist gelmezse, bu kadar yatırıma yazık değil mi?

Velhasıl kendimize yazık ediyoruz.

Canımıza kastediyoruz... Saygısızlığa ise; kucak açıyoruz.

Motor sürücüleri yaya yolundan gittiği sürece de saygılı toplumuz diyemeyeceğim...



O davranış onu bağlar... Gibi sığ düşüncelerin ardına sığınmak yerine derhal bu abesle iştigal etme huylarından vazgeçmek için çalışmalara başlamak adım atmak olacaktır...

Bir yerden başlar isek; bu problemi çözeriz...

O halde problem de belli, çözüm yolu da belli. Çözecek mekânizmalar da belli.

Neyi bekliyoruz?

Ölümlü yeni motor kazalarını mı bekliyoruz?

Allah kazasız zamanlar versin...

Kazasız zamanları yaşamak için de bizlere bilgili insanların bilgilerinden faydalanacak, zeminleri sizlerden bekliyoruz...

Yetkililer, ilgililer, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları... Buyurunuz sizlerden ışık olmanızı bekliyoruz...



GÜVENLİ VE SAYGILI OLARAK ARAÇ KULLLANANLARIN SAYISI ARTTIKÇA KAZALAR AZALACAKTIR...

ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA HUYUNDAN VAZGEÇTİĞİMİZ GÜN SAYGILI OLMAYA ADIM ATMIŞ OLACAĞIZ...

EL ELE VEREREK BU PROBLEMİ ÇÖZÜME KAVUŞTURMANIN HUZURUNU YAŞAMAK HEPİMİZİ MUTLU KILACAKTIR...