- 712 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÜLER ZERE ÖLÜRSE "TÜRKİYE EKSİK KALIR"
"GÜLER ZERE ÖLÜRSE TÜRKİYE EKSİK KALIR"
Sayın başbakan Ak Parti Genel Kongresinde yüzyıllardır bu halkın şu veya bu kadarının sevdiği saydığı şahsiyetleri -bütün ülkeyi baştanbaşa kucaklayacak şekilde- isim isim saygıyla yâd ederek takdiri hak etmişti. Ve bunlar olmazsa “Türkiye eksik kalır” diyerek Türkiye tablosunda her inancın, her düşüncenin, her ırkın kısacası her sosyal sınıfın yerinin vazgeçilmez olduğunu vurgulamıştır.
Ülkemin insanı yöneticilerinin böyle bir söylem geliştirememenin, bu dili oluşturamamanın ağır bedellerini ödemekteydi. Doğrusu bedel ödemekle çok da mesafe alınmıştı. Bu yüzden sayın başbakanın birkaç kezdir ülkeyi kuşatıcı söylemini vurgulaması bizim yarınlara bir hayli umutla bakmamıza vesile olmuştur.
Ancak;
Bilinmesi herkesçe malum olan odur ki bu söylemin pratik bulması veya hayata geçeceğine dair sağlam karinelerin varlığı ümidi pekiştirir. Bazen henüz münbit olmayan ortamlarda; zamanından önce söylemlerin söze dökülmesi, fikrin açığa çıkması tehlikeli olmaktadır. Zira toplumun inanması, beklenti içine girmesi akabinde hayal kırıklığına uğraması gibi durumlar arzu edilmeyen sonuçları beraberinde getirir.
Biz sayın başbakanın ülkeyi bir baştan öbür başa kuşatan ve kucaklayan konuşmasının ümitlerimizi pekiştirebilmesi için zamanın çok uygun, şartların elverişli ve ortamın oldukça müsait olduğu kanaatindeyiz.
Ülke hepimizin, acılar ve sevinçler ortak, paylaşım adil, yükümlülükler ve özgürlükler aynı ise bunun yaşamın her alanında kendisini hissettirmesi lazımdır. Yoksa “Türkiye eksik kalır”.
Şimdi,
Ülkesinin yönetimini beğenmeyen, kendi dünya görüşlerinin insanların hak ve özgürlüklerine daha uygun olduğunun savunanlar olmuştur ve olacaktır. Bazen bu mücadele cari hukuka, yasalara uygun olmayan ve özellikle de (asla tasvip etmediğimiz bir yöntem olan) şiddet veya terör boyutunda olabilir. İşte o zaman amir hükümlerin gereği-ki adına hukuki yollarla karşı mücadele verilir.
Velhasıl;
Yöntemleri illegal olanlar başta olmak üzere “suç” işleyerek yönetime karşı mücadelede yakalananlar adil mahkemelerde yargılanırlar. Ülkenin mahkemeleri de mevcut yasalara göre gereken cezai müeyyideyi uygular. kişi(ler) de bu bedeli ödemekle herhalde iftihar etmelidirler. Ancak bazı durumlar vardır ki (tabiri caizse akan suların durduğu an gibi) cezaların kaldırılması, ertelenmesi, farklı şekilde infaz edilmesi daha “hukuki” olur kanaatindeyim. Bunu son bir örneğini yaşıyoruz acılar içinde.
Şöyle ki;
Aylardır bir çığlık ortalığı kaplamış
Bir zar-u figan
Bir duyarlılık arayışı
Bir hukuki vicdan sesine muhtaç…
Biliyoruz “suçlu” cezasını çekmeli, hatta bu konuda hiç bir iltimasın, kayırmanın olmaması lazım. Öyle ki “cezanın caydırıcılığı” ilkesine hizmet etmiş olsun. Suç cezayı gerektirici boyutta ise ve cezasız kalırsa toplumun huzur ve emniyeti sağlanamaz üstelik adalet ve hakkaniyetin tahakkuk edilmesi de mümkün olamaz. Ancak öyle durumlar, anlar, gelişmeler ve mazeretler olur ki suçluya cezayı reva görmek ve/veya sürdürmek “yazılı metinlere” uysa da adaletin uygulandığı anlamına gelmez.
Pek çok mazeret ve olağan üstü durumu zikretmek mümkün.
Hastalık da bu durumlardan biri, hem de amansız bir hastalıksa eğer hukuk orada “önce mahkûmun canı” der. Hukuku oluşturanların vicdanı ve mahşeri vicdan da bu durumda “önce mahkûmun canı” demeli. Demiyorsa hukuk eksik kalır. Zira hukukun temel amaçlarından biri de “bireyin yaşamasını en uygun şekilde sürdürmesine engelleri ortadan kaldırmaya” yöneliktir.
Evet,
Güler ZERE’den söz ediyorum:
Kanser hastası, damaktan kulağa doğru hızla yayılan bir seyirde…
Güler cezasını çekmiştir. Yaptıklarının veya yaptıkları varsayılan (hakikaten işin bu boyutu beni fazla ilgilendirmemektedir zira Güler ölüyor) bedelini göze almış ve de bu bedeli ödemekten kaçınmamıştır.
Devlet vatandaşının yararını düşünüp bu konuda gereken düzenlemeleri yapacak ve gerekli önlemleri de alacaktır elbet. Devlet vatandaşının can, mal vb. konulardaki güvenliğini tehlikeye atacak unsurlarla mücadelesini “hukuk içerisinde” verecektir. Biz söz konusu “gerekenler”in ve “önlemler”in “evrensel ve doğuştan gelen insan hakları ilkelerince” uygulanmasını olmazsa olmaz kabul ediyoruz.
Ne var ki Güler ölüyor,
Güler devletinin kendisinin can güvenliğinden sorumlu olduğu yerde can çekişiyor. Hasta O…
Evet,
O hasta
ve “hepimiz hastayız”
Kanser hastası işte daha ne olsun?
Tedavisi doğru dürüst yapılamıyor, gıdasını alamıyor, ilacını hatta nefesini dahi sağlıklı alamıyor mahkum Güler ZERE.
Yasaların dili var, eminim ki vicdanı da vardır eğer vicdansızların eline düşmemiş ise…
Bu insanlık adına çağrımdır, feryadımdır:
Çıkarın Güler’i tedavi edin/olsun, söz kefil benim tekrar gelsin yatsın; fikirlerine, inancına, dünya görüşüne büyük oranda katılmasam da kalan cezasını çekmek üzere tekrar cezaevine o gelmez ise ben yatarım yerine söz “er”lerin sözü…
Kanserli hastayı cezaevinde tutmanın ne anlamı var?
Böyle bir hastaya ceza vermede ısrar etmenin ne anlamı var?
Böyle bir hastaya “cezanı bitir” demenin ne anlamı var?
Güler’i bu şartlar altında bile affetmeyen devletin ne anlamı var?
Tut ki bu şartlar altında Güler cezasını çekti ve “tövbe” etti;
O zaman böyle bir hayatın ne anlamı var?
[email protected]
YORUMLAR
Biz Türkiye'den söz ediyor isek yasal ve hukuki yaptırım da insan hakları çerçevesinde uygulanır. Yok eğer Uganda veya Kenya'dan ses veriyorsak sizin söyledikleriniz aynen tutarlı... İnsan hakları asla çiğnenemez demek hukuk ve adalet uygulanmamalı anlamına gelmez. Bu nuans değil kocamaaaaaaaaaaaaaaaan farkdır.
YAZI HAKKINDA OKURLARA BİRAZ BİLGİ VERMEK İSTİYORUM
Güler Zere, 1995 yılında Tunceli’de emniyet güçleriyle girdiği çatışmada yakalandı. Dönemin Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından “Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” ve “DHKP-C terör örgütüne üyelik” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Zere, 14 yıldır Elbistan Cezaevi’nde…
DHKP-C terör örgütünün dağ kadrosunda çatışırken yakalanan bir terörist Güler Zere
ŞİMDİ SORUYORUM :
Bu teröristin öldürdükleri insan değil miydi?
ONLARIN YAŞAM HAKKI YOKMUYDU
insan hakları sadece insana değer veren kişilere uygulanır başkalarının yaşamlarına son verenlere değil....
şehzade_ tarafından 10/6/2009 6:31:32 PM zamanında düzenlenmiştir.