- 514 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şüpheci Olmayan Oğlum (Oğluma Mektuplar)
AŞIRI ŞÜPHECİ OLMAYAN OĞLUM
Sevgili oğlum,
İnsanın başına geleceğini zannettiği belalardan korunmak, kendisine zarara verecek şeylerden uzak durmak için tedbirli olması, yeni tanıdıkları insanlardan uzak durması veya kendisine zarar vereceğine inandığı insanlardan şüphe etmesi normal şeydir.
Canım oğlum,
İnsan her şeyden şüphe etmek yerine, okulda insanları tanıma sanatını öğreten psikoloji, sosyoloji ve edebiyat gibi dersleri iyi dinleyerek, onlar ile hayat arasında irtibat kurması, okudukları şeylerle tanıştıkları insanlar arasında ilişki kurması ne güzel duygudur. Bu güzel düşünce ve duygular insanları daha iyi tanımamızı ve insanları sevmemizi sağlar.
Canım oğlum,
İnsanlar konusunda tedbirli olacağım diye de , her insandan kaçarsan bir süre sonra yalnız kalırsın. Yalnız kalmak istemiyorsan, kendilerini seveceğin güveneceğin insanlar bularak onlarla konuşmak, dertleşmek, ama her insana da güvenmemek senin tercihindir. İnsanlara karşı , insan tabiatını tanıma sanatını iyi anlayan kişiler hayatta da başarıyı yakalayan insanlar olurlar.
Canım oğlum,
Ben hayatta başarılı olmuşsam , insanlardan şüphe etmemem, insanları iyi tanımaya çaba harcamam sayesinde oldu. Bir özelliğim de insanları “ Yaratılanı sevdim yaratandan ötürü” düsturu ile, sevdiğim insanların benim yanıma gelmesini beklemeden, benim onların yanına gitmem ile olmuştur. Çok zaman benim yanlarına gittiğim insanlarda benden şüphe ettiler ama genelde iyi niyetli insanlarla hep dost olduk ve insanlara faydalı olmanın sevincini yaşadık her zaman.
Canım oğlum,
Sevebilmek zor, nefret etmek kolaydır. Güzel olan şeyleri yapmak zor, kötü olan şeylere alışmak kolaydır. Şeytan insanları kötülüklere alıştırmak için var gücü ile çalışacağına söz vermiş. Bir yandan bizler iyilik yapacağımız konusunda çaba harcarken şeytanın tüm gücü ile bizi iyiliklerden alıkoymaya çaba harcaması karşısında bizlerde tüm gücümüzle, insanlar hakkında kötü düşünmeyeceğimize, onlardan şüphe etmeyeceğimize , bize kötü davrananlara bile sevgi göstereceğimize söz vermeliyiz ve yemin etmeliyiz ki, o zaman iyilikler kötülüklere galip gelsin.
Canım oğlum,
İnsan şeytan denen şeye inanmasa bile hayatta hep iyilikler ve kötülüklerin mücadelesi vardır. Modern, çağdaş, okumayı seven, kendisi okumayı sevmese bile, okumayı seveni takdir eden insanları herkes sever. Ben okumadımsa, okumayı seveni de sevmeyeyim mantığı ile kin besleyen insanın eline bir şey geçmez. Yapılan araştırmalar her hastalığın başının stres olduğunu göstermekte.
Canım oğlum,
Şüphe etmenin, insanların hep kötü yönlerine odaklanmanın, onları sevecek zamanınızı bırakmadığına şahit oldum. Bunu belki çok geç fark ettim. Zararı da büyük oldu. Bu yüzden senin insanlara şüphe ile sevgi ile bakmanı ve insanları anlamanı çok isterim. İnsanları genç yaşında anlarsan, hayatın sana çok kolay olduğunu, sen insanlara sevgi verdikçe, onlara güvendikçe belki o insanlardan aynı karşılığı göremeyeceksin ama hayat sana cömertçe sevgi ve güven duyan insanları geç bile olsa verecektir. Her kötülüğün arkasında güzellikler yatar anlayana. İnsanların mutsuzlukları kapının önünü görmekten meydana gelir. Kapıyı açıp, kapının arkasında bulunan güzellikleri ancak kapıyı açmayı düşünenler ve açmak için çaba harcayanlar görür.
Canım oğlum,
Hayatta başarısız olanlara baktığım zaman atılımcı olmayan, çevresini tanımamış, okuduklarını unutmuş, hayata uygulamamış, insanları sevmeye zaman bulamamış, bilgi sahibi olanı değil de zevkine düşkün insanlara bakmış ve her şeyden şüphe eden, uzak kalan insanlardan olduğuna üzülerek şahit oldum. Bu yüzden benim şüpheci insan olmamama dua ettim.
Canım oğlum,
Bazı insanlar bazı insanlardan daha çok kazanırlar. Çok çalıştıklarından değil. Mesela insan evlenirken, bazıları çalışmayan ev hanımlarını tercih eder, bazıları meslektaşları ile evlenir. Kendisi çok çalışmadığı halde eşinin geliri ile bir anda geliri artar. Maddi yönden evi arabası olur. Rahat eder ama evlat yetiştirmek, mutlu olmak konusunda ise çok zaman insanlar geri kalırlar. Bu yüzden maddi geliri ile, kültürü aynı oranda gelişmeyen insanların hep suratı asık, hayatta kendileri gibi gelire sahip olmayan insanlara acıdıklarını, ama güzel , gelişen evlatlar yetiştirdiklerini gördükçe de onlara hayran kaldıklarına şahit oldum. Hayatta başarılı olmak için maddi ve manevi yaşamı dengede tutmak bu yüzden önemli işte. Tabii ki bu genellemem herkes için değil, bunun çok da istisnası vardır. Sana anlatmak istediğim insanları iyi tanıman ve sevgi ve gelişime önem vermeyen insanların, maddiyata önem veren insanların sana manevi yaşantının gelişmesi için sana fazla faydaları olmayacağını anlatmak için anlatmaktayım.
Canım oğlum,
“İnsanları yargılayanlar insanları sevmeye vakit bulamaz” diye bir söz vardır. Ne kadar doğrudur bilemem ama seni sevmeyen insanı karşılıksız olarak senin sevmen ne kadar mantıklı bunu her zaman sorgularım ve bana durmadan “ Seni sevmese bile akrabalarını senin sevmen lazım” diyenlere şaşarım . Bu konuda şüpheciyimdir. Beni seven insan sadece lafta mı sever ? Benim sıkıntılı zamanımda sıkıntımı, kendi sıkıntısı olarak kabul ederek bana yardım etmez mi ? Beni seven insan her gün aynı şeyleri söyleyerek beni sıkar mı ? Karşımdaki apartmanda oturup da, bayramlarda bana gelmeyen, benim laflarımı ona buna taşıyarak beni güç duruma düşüren insanın sevgisine nasıl inanırım ben? İşte bu konularda hep şüphe ederim. İnsanları olduğu gibi kabullenmek lazım ama adam gibi sevmesini bilmeye ede sevgi göstermek acaba ne kadar mantıklı? Sende bunları düşün lütfen oğlum ?
Canım oğlum,
Her ne kadar insanları sevmek lazımsa da, yalan konuşmayı meslek edinmiş, insanlarla alaycı yaklaşan insanlardan şüphe ederek uzak kalmamız lazım. Bak bizim mahallemizde bir gençle arkadaş olmuştum lise yıllarında. O küfürbaz, yalancı , kaba saba insandı. Ben düşünmüştüm ki, O’nu etkileyeceğim ve kötü alışkanlıkları güzelleşecek. Bir zaman sonra baktım ki , ben O’nu etkileyeceğim derken , aşırı hoşgörümü kullanarak o beni etkilemiş ve huyu suyu bana geçmeye başlamış. Hemen ondan uzaklaşmaya baktım. Beni daha fazla etkilemesin diye. Bu konularda da şüpheci olmak insanın zararının nereden dönülse kar olacağının ispatı bence.
Canım oğlum,
Şüpheci olmak aşırıya kaçarak şüphe etmek ne kadar zararsa da kötü gördüğün şeylerden şüphelenerek uzak kalman sana faydalar sağlar. Sana tavsiyem insanları tanıma sanatını öğrenerek hayatına uygula ve seni seven insanların seni bilgilendirecek olan konuşmalarını dikkatle dinle , onları severek onlara saygıda kusur etme. Onları gördüğün zaman yanlarına giderek faydalanmaya bak.
Canım oğlum,
İnsanlar dengeyi sağlayamadıkları zaman hayatta yaşamakta zorlanmaktalar. Halbuki başarı için büyük çabalar değil, dengeyi sağlamak önemli. İnsan nasıl ki , gelirinden çok gider yaparsa borçlanırsa, insanlarda arkadaşlarının kendilerine zarar verdiğini gördükleri halde uzaklaşmazsa, hayatlarını idame ettirecek kadar çalışmazlarsa, ve kendini hakikaten sevenleri anlamazlar ve şüphede aşırıya kaçarlar ve kendilerini hakiki manada sevenleri kendilerinden uzaklaştırırlarsa işte böyle sıkıntılı hayatları olur. Sende o dengeyi sağlamaya bakarsın.O zaman hayatın çok rahat olmasa da sıkıntın az olur.
Canım oğlum,
Hayatı dengede yaşamak, yaşama sanatını iyi bilenlerin işidir. Bu sanatı her meslek sahibi iyi öğrenerek , yaşayarak sonra da çocuklarına anlatmalı. Bak ben sana anlatmaktayım işte.
SENİ MUHABBETLE KUCAKLAMAKTAYIM.
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.