- 6008 Okunma
- 27 Yorum
- 0 Beğeni
BENİM KÜTÜPHANEM
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İlkokul beşinci sınıftaydım ve okumayı çok seviyordum.
Bizim sınıftaki bütün kitapları okuyup bitirmiştim.
Arkadaşlarımdan da istedim, onların getirdiği kitapları da bir çırpıda okuyup bitiriyordum; zaten kıt kanat geçinen bir ailem vardı, harçlığım yok denecek kadar azdı, olanıyla da hemen bir kitap alıyordum.
Bu böyle devam edemez; ne yapmalıyım? Nasıl bir çözüm bulmalıyım? Düşüncelere daldım. Kitap okumalıyım; yoksa kafayı yiyeceğim.
Bağımlılık dedikleri bu olsa gerek, ben de bağımlıyım, okuma bağımlısı.
Kafamda bir fikir oluşturup öğretmenimden yardım istemek için onun yalnız olduğu zamanını yakalamaya çalışıyordum.
Bir teneffüs zamanı baktım öğretmenim yalnız, bahçede güneşleniyor; fırsat bu fırsat deyip koştum yanına.
_’Öğretmenim, seninle bir şey konuşmak istiyorum.’
_’Söyle Emine, seni dinliyorum.’
_’Öğretmenim, ben okula bir kütüphane kurmak istiyorum.’
_ ‘Nasıl? Ve nereye?’
_’Bakın öğretmenim, ben biraz inceleme yaptım, eski binada bir boş sınıf var, orasını kütüphane yapmak istiyorum.’
_’Tamam anladım; diyelim ki; orayı kütüphane yaptın, kitapları nereden bulacaksın?’
_’Onu da düşündüm. Bizim sınıftaki ve bütün sınıflardaki kitapları tek tek öğretmenlerden isteyeceğim. Daha sonrada yeni kitaplar alacağım ama; o planımı şimdilik kendime saklıyorum.’
_’Aferin! Emine; sana istediğin kadar izin veriyorum.
Dört arkadaşını da sana yardım etmeleri için görevlendireceğim, sen kütüphaneni hazırla, takıldığın yerde gel benden yardım iste. Başarılar dilerim şimdiden sana.’
_’Çok teşekkür ederim öğretmenim.’
Deyip yardımcı olacak arkadaşlarımla beraber hemen boş sınıfa koştuk.
Önce sıraları bir kenara yığıp bir güzel süpürdük, tavanda sallanan örümcekleri aldık. Sıraları yerleştirdik, şimdi kitapları bulmaya geldi sıra.
Tek tek sınıfları dolaşıp öğretmenlere fikrimi açıkladım. Bütün öğretmenler beni destekledi.
Hatta bazıları evlerinde okunmuş kitapları da bana vermeyi önerdiler. Ben bu önerilerine çok sevindim.
Kütüphanemiz kitaplarla doldu. Şimdi onları dizayn etmeye sıra geldi.
Arkadaşlara verdiğim görev; kitaplar alfabetik sıraya göre ayrılacak, her kitabın bir numarası olacak. Sınıflardan topladığım dolaplara alfabetik sıraya göre sıralanacak, sıralanan kitapların numaraları bir kağıda yazılıp dolabın üstüne asılacak; böylece aranan kitap kolayca bulunacaktı.
Kütüphanem hazır, gayet güzel oldu. Şimdi okumak isteyen arkadaşları bekliyoruz.
Bu işe de çözüm buldum; anlayacağınız reklam yapacağım. Hemen arkadaşlarıma yeni görevlerini verdim. Hepsi ayrı ayrı guruplara kütüphanede çok güzel kitaplar olduğunu, isteyen arkadaşların teneffüste gelip okuyabileceğini söylemelerini istedim.
Reklam işe yaradı; daha ilk teneffüs benim kütüphane doldu taştı. Arkadaşlara kısa bir konuşma yaptım.
_’Arkadaşlar! Hepiniz hoş geldiniz. Bizler hepimiz orta halli ailelerin çocuklarıyız. Ben istiyorum ki; hepimiz zorda kalmadan istediğimiz kitabı okuyalım.
Şimdi sıra numarasına göre kitapları alıp okuyabilirsiniz. Eğer bir kitabı çok beğenip eve götürmek isterseniz, cüzi bir ücret ödemelisiniz ki; ben de o parayla yeni kitaplar alayım.
Kitaplığımız zenginleşsin, bizlerde değişik kitaplara sahip olalım. Okuduğunuz kitapları görevli arkadaşlara teslim etmeyi unutmayın.
Sizlerin burada hoşça vakit geçirmenizi diliyorum arkadaşlar.’
Artık çok rahatım, okumam için bir çok kitabım var. Arkadaşlarımda bütün güçleriyle çalışıyor, benim artık çalışmama gerek yok. Takıldıkları bir konu olduğunda benden yardım istiyorlar.
Bir çok kitabı arkadaşlar evlerine götürdüler, ben de onlardan kitap başı yirmi beş kuruş aldım, biriktirdiğim paralarla yeni kitaplar alıp kitaplığa yerleştirdim.
Hiçbir arkadaşım; sana verdiğimiz paralar ne oldu? Nereye gitti? Ne yaptın? Gibi sorular sormadılar bana.
Çok mutluydum; benden sonra burada okuyacak çocuklar benim çektiğim sıkıntıyı çekmeden istediği kitaba ulaşacak, hem de ben, bol bol kitap okuyabilecektim…
Emine uysal/21/09/2009
YORUMLAR
Emine hanım muhteşem bir yazı.
Her birimizi düşünmeye itiyor bu özel yazınız. Kütüphane oluşturmak ve o kütüphaneden yüzlerce çocuğun yararlanmasını sağlamak. Çük güzel.
Ben bende fazla olan tiştaplarımı vaya çevreden topladığım kitapları olduğu gibi okul kütüponaesine, orada olanları da Dr. Rızanur kütüphanesine vermiştim. Ve hala daha toplayıp veriyoruz.
Umarım her birimiz bunu yapmayı ve okuma alışkanlığını geliştirmeyi düşünürüz.
Sevgiler yüreğinize.
sevgili kitap kurdu;
kitap görünce nasıl içim titriyorsa, bir kitap sever gördüğümde de aynı heyecan ve mutluluğu yaşadığımı belirtmeden geçemeyeceğim.. senin durumunda olsam ne yapardım bilemiyorum zira ilkokulda kitaplık koluydum ve okulumuz büyük bir kütüphaneye sahipti, o yüzden hiç kitap sıkıntısı çekmedim hamdolsun...
kitaba olan muhabbetinin daim olmasını diler, azmini ve başarını takdir ederim.... sevgiler...
Kitaplığımız zenginleşsin, bizlerde değişik kitaplara sahip olalım.
Okuduğunuz kitapları görevli arkadaşlara teslim etmeyi unutmayın.
Sizlerin burada hoşça vakit geçirmenizi diliyorum arkadaşlar.’
Artık çok rahatım, okumam için bir çok kitabım var.
Arkadaşlarımda bütün güçleriyle çalışıyor, benim artık çalışmama gerek yok. Takıldıkları bir konu olduğunda benden yardım istiyorlar.
Bir çok kitabı arkadaşlar evlerine götürdüler, ben de onlardan kitap başı yirmi beş kuruş aldım, biriktirdiğim paralarla yeni kitaplar alıp kitaplığa yerleştirdim.
Hiçbir arkadaşım; sana verdiğimiz paralar ne oldu? Nereye gitti? Ne yaptın? Gibi sorular sormadılar bana.
Çok mutluydum; benden sonra burada okuyacak çocuklar benim çektiğim sıkıntıyı çekmeden istediği kitaba ulaşacak, hem de ben, bol bol kitap okuyabilecektim
.......................
emine ne mutlu sana.
bende okumayı söker sökmez kitap okuma alışkanlığım
tutkum oldu.
kütüphane yapmadım senin gibi,
ama evdeki odam kitaplarla dolu.
kitaplarla aran çok güzel.
yazını
seni kutluyorum en içten dileklerimle.
mutlu bayramlar.
Yazı da anlatılan olan takdire şayan olsa da bu yazı o kadar takdir edilesi değil.Cümleler arasında kopukluklar var, sanki zorla yerleştirilmişler ard arda.Ayrıca tek cümlede anlatılacak bazı şeyler, 3-4 farklı cümleyle anlatılmaya çalışılmış, bu cümlelerin birbirini izlemesi sıkıntı veriyor.Kullanılan dilde bir kararsızlık var sanırım, edebi mi olsun yoksa daha içten hlktan bir dil mi kullanılsın netleştirilememiş...
Şahsınızla ilgili bir sorun değildir, her eleştirdiğim kişinin yaptığı gibi kişisel almayacağınızı umuyorum...
Emine kardeş,senin mücaleci ruhunu,azmini kutluyorum.
İnsan,kendisi için değil toplumu aydınlatmak için de çalışmalı değil mi?..Siz,bunu taa o zamanlar düşünmüş ve uygulamışsınız..
Yazınızı günün yazısı olmaya layık bir yazı olarak düşünüyorum...
sevgilerimle efendim..selamlar...
TEBRİKLERRRRR...Güzel kalbiniz hiç sönmesin güzel yazan kaleminizi yönlendiren yüreğinizi yürekten kutlarım
gül diye ve düşüncelerinize hitaben bırakıyorum şiirimi sayfana HEMFİKİRİM YAZILANLARLA KALPTE SENLE SENİNLE
Kitaplar
Doğru zamanda doğru yerde bulunup bulunmayanlar
Yanlış zamanda yanlış yerde şerri elde tutarlar
Okunduğu zaman aydınlatıcı olup aydınlık kişilik katarlar
Açılıp okunmadımı cahiliyet sunar cahil bırakır kafalar
Kimi yerde hukuku kuralı koyar
Kimi yerde hukuksuz kuralsız oynar kitaplar
İyi ellerde değer bilinen gönülde şifadır
Kötü emel kötü yer kötü ellerde silahtır
Aydınlık geçmiş gelecek güzel şey kitaptır
Okuyup anlamak hak anlamamak bitaptır
Kimi yerde hukuku kuralı koyar
Kimi yerde hukuksuz kuralsız oynar kitaplar
Tarihi anlayan anladığını yansıtan
Aşkı yaşayan sevgiyi anlatan
Gizemde kalıp gizlice sorgulayan
Yarğıları toparlayan güzel ifadeli sunan
Kimi yerde hukuku kuralı koyar
Kimi yerde hukuksuz kuralsız oynar kitaplar
Roman Hikaye Nota Rota Şiir
Edebi anlatım Radikal yaklaşım
Örf Adet Bilim İlim Tarih Ticaret
Hak dili söylev Hakdili Laik Dinsel Küresel
Kimi yerde hukuku kuralı koyar
Kimi yerde hukuksuz kuralsız oynar kitaplar
09.09.2009
Seyfi Yiğit
Bayramınız mübarek olsun sizler saglık ve mutlulukta huzur içinde olun Dost Yürekler
Çok haklısınız efendim.Ben de onu belirtmek için zaten yazınızı görünce dile getirdim.Koskocaman kütüphane binası vardı ilçenin 4 katlı ama terör saldırıları neticesinde roket atarlarla ben gitmeden birkaç yıl önce sadece kaba inşaat görüntüsü kalmıştı.Önce huzur olsun güzel ülkemde.Sonra güzel tohumlar ekilince daha çabuk yeşerecektir.Her gününü acaba hangi sokakta kurşunlanacağını düşünerek geçirmek hoş olmasa gerek.Ondan sonra Devletin çalışanları kütüphaneyimi düşünür ki?Bizleri göz yaşartıcı bir törenle Ankaradan O'raya yolculadıklarında arkamızda olduklarını söyleyen büyüklerimize sormak gerekiyor işte bütün bunları.Oraya vardığımızda ne devlet kaldı ne de büyüklerimiz arkamızda. Saygılarımla.
Sevgili neneh, ben bir okulu küçücük yüreğimle bir kütüphaneye kavuşturuyorumda koskoca devlet kurumları nasıl oluyorda ilçeleri bir kütüphaneye kavuşturamıyorlar şaşıyorum doğrusu.
Haksızmıyım sizce?
Değerli yorumlarınızdan dolayı hepinize çok çok teşekkür ederim sevgili arkadaşlarım...
Zorunlu himzmet ataması neticesinde Anadolumuzun nüfusca kalabalık ama bir o derecede ücra bir yerine tainim çıkmıştı.Bir okuma meraklısı olarak böyle uzak bir yere tayinimin çıktığına hiç üzülmemiştim.Zira vaktimin büyük bir bölümünü kitap okuyarak geçirecektim.Böylece sıkılmayacaktım da.İlçeye vardım.Kaymakam Bey'in makamına ilk ziyaretim oldu göreve başlıyorum diye.Kısa bir sohbetimiz oldu Kaymakam Bey ile.Çok sıkılacağımı keşke araya birilerini düşürüp daha güzel bir yere tayinimi çıkartmış olmamı istediğini söyledi.ben ise ona kitap okumayı çok sevdiğimi boş zamanlarımı kütüphanede geçirebileceğimi söyledim.Katıla katıla gülmeye başladı.İlçede kütüphane olmadığını söyleyince işte o zaman çok üzüldüm.Ağlayacak bir hal almışım adeta.Kütüphanesi olmayan 30.000 kişilik bir ilçe.Ve en çok gelişmeye ihtiyacı olan çocuk nüfusla dolu dolu olan bir ilçe...Üç yıl görev yaptım ben böyle güzel bir ilçede.Umarım şimdi hakettiği kütüphanesine kavuşmuştur.Saygılarımla...
Okumayı seven biri olarak dikkatle okudum yazıyı..
Çoçukluğumuz hakl kütüphanerinde geçti,bir başka güzel kokardı orası,bir başka farklı hissederdim kendimi....
Şimdi öyle bir teknolojinin içindeki yeni nesil artık klasikleri bile p.c den okuyabiliyorlar.
Sevgi sağanakları üzerinize olsun şairem.
Benim de kitaba ve kütüphaneye bağımlılığım çocukluğumla başlar. Belki yaradılışımızla ilgili birşey. Her ortamda, hep kitaptan yana düşmek hoşuma gitti. Okumayada bir ömür zaman ayırdım ve parada harcadım, ama,birisi var ki hiç unutamam!... Bir ilçede çalışıyordum ve cumartesi vilayete gittim. Tab ki ilk işim kitapçıları dolanmaktı;yine öyle yaptım. Rafta gözüme üç ciltlik bir eser takıldı ve sadece bir takım vardı. Cebimde ise sadece kitapları alacak param vardı,alırsam şayet, geriye dönecek param kalmıyordu. Kitapları alıp orada kalmalıydım,bu da elbet olmazdı. Adamın yanına gidip usulca,kitapları almam gerektiğini ama,paramın yetmeyeceğini,bir miktarını haftaya ödemek istediğimi söyledim. Adam razı olmadı!... Ozaman saklayın haftaya alırım dedim,ona da yanaşmadı,üstelik kitapları alıp daha görünür bir yere koydu. Canım çok sıkılmıştı. Sarın dedim adama..Kitapları alıp gerçekten kuruşsuz çıktım dışarı..Oyalanıp,ilçe durağına geldim,şansızlık bu ya,tek tanıdık arabacı yok. Rastgele bindim bir arabaya..Ücretlerin toplanma zamanı tam yolu yarıladığımızda başlardı. Usulca şoförün yanına gidip,param olmadığını,ama,sabah verebileceğimi söyledim. Adam,kıyafetimle,söylediklerimi çok uyumlu bulmamış olacak ki,bana çok manidar baktı, ama,artık aldıramazdım! Hayli sıkıntı çektiğimi hatırlıyorum. Sabah sözümde durup adama ödememi yaptım. Böyle ilginç anılarım oldu. Galiba yine aynı durum olsa,yine yaparım...
Tabiki bu davranışlarım sonucu kendi ihtiyacımı karşılayacak kitaplarım oldu ama,hala düzenli bir kütüphanem olamadı...
Çok güzeldi,vesile oldunuz,bende yazdım.Kutladım efendim.Selam,saygı...
hyazici58 tarafından 9/21/2009 7:54:49 PM zamanında düzenlenmiştir.