Başka bahara...1

• 9 Eylül 2009 Çarşamba 01:41:11

ayşe bilgisayarını yine açtı o akşam...
son yazdığı şiiri ekliyecekti edebiyat sitesine.
çok güzel oldu diyordu içinden.
sayfasına girdi,yine ondan yani’ yaprakların nağmesi’ rumuzlu adamda mesaj gelmişti.
bir of dedi içinden.
-bu da peşimi bırakmıyor.iyi taktı ya bana diye sinirlendi.
baktı mesaja.yine diller methiyeler döküp durmuş.
bak çu anda sitedeymiş .gelde şimdi ekle şiiri dedi sinirle..
daha demeden bir mesaj daha geldi.
-ayşe nolur beni tersleme.bir kez olsun görüşelim.falan filan...
ayşe: tolga nolur bırak peşimi ya.ben o taraklarda yokum.ben kimseyi sevmek istemiyorum.yazdığım şiirler hep kurgu..benim için çok zor sevmek anla ya...
dedi. tolga onun resmini birşekilde görmüştü biryerlerden..tutulmuştu çocuk.
ayşenin gözlerinin rengi almıştı aklını.üstelik te sarışındı resimde.manken gibi poz vermişti hani..
ayşe: tolga baksana dedi.güzellik geçicidir.asıl sevgi fedakarlıktır.karşısındakine saygıdır
anlayıştır...
tolga:evet ayşe,ben seni güzelliğin için sevmiyorum zaten.sana bir ömür vermeye hazırım
canımdan can,kanımdan kan veririm sana.nolur bir buluşalım.sana her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım inan...
Ayşe:böyle kesin konuşma nolur.insanoğlu çiğ süt emmiş.o dediğin eskidenmiş
şimdi herşey menfaat için dostum dedi...
Bu mesajlaşma birkaç ay daha sürdü.
Tolga peşini bırakma niyetinde değildi.
Aynı şehirde olduklarından,kesin göreceğinden emindi sanki ayşeyi.
Ayşe sonunda pes etti.
-tamam.emirganda buluşalım.parktan 50 metre ilerde bir çay bahçesi var
2 de orda ol.seni bekliyor olacağım dedi ayşe.
Yalnız, gelip fazla durmayacaksın.bir çay içimi görüşelim.sonra gideceksin.
Tolganın ağzı kulaklarına vardı bu sözleri duyunca..
-tamam söz.ne dersen o olacak dedi...
Ayşe saatinden 2 saat önceden oraya gitti.
Belliki tolgadan önce orada olmak istiyordu. onun saatinden önce
geleceğini tahmin ettiğinde,daha atak davranmış,ondan önce gitmişti oraya..
Tolga,sahidende bir saat önceden gitmişti oraya.
içi içine sığmıyordu.resimdeki kızı hemen tanıdı.
-ayşe....ayşe...el salladı heyecanlandı ki nasıl..
Tolga dedi ayşe.
-evet tolga...
ayşe tolgayı ilk kez görüyordu.
fazla da yakışıklı değilmiş dedi içinden.karşıdan bir kız görse baksada olur bakmasada
dedi.ne yakışıklı ne çirkin.
gülümsedi.hoşgeldin tolga dedi.
Tolga,tam tahmin ettiğim gibiymişsin.resimdekindende güzelmişsin ayşe dedi.
hoş bulduk.bakıyorum sen çayını içmişsin...hem ben erken geleyim dedim.sen bende önce gelmişsin.sebebi olmalı dedi.’onu görmeyi çok istiyormuş gibi’ ...diye düşündü içinden.
Ayşe:yok,bu semte işim çıktı aniden.erken bitince buraya geldim.yorulmuşum dedi.
-ne iş yaptığını daha öğrenemedik ayşe hanım diye hayıflandı tolga.
bir hastanede sekreterim dedi ayşe...
tolga,tam aradığım kız dedi içinden.
-çok güzelmişsin ayşe.sana bir ömür vermeye hazırım.iste canımı vereyim.
Yo sakın birdaha böyle söyleme.hem güzellik gçici .mühim olan güzelliğini değil insanın kendini,ruhunu sevmek.ona kol kanat gerecek tüm fedakarlıkları yapmak.
iyi günde kötü günde yanında olmak dedi.
Elbette Ayşe.güzeliğin için sana böyle yakınlaşıyorum sanma sakın.
şiirlerin çok etkiledi beni. dedi.
yaşımızda geldi geçiyor.30 a merdiven dayadık.annem e kalsa yarın evlendirecek beni dedi.
Canım nerden çıkarıyorsun bu evlenme lafını.benim bir niyetim yok.evlenmiyeceğim.
dedi ayşe.
Tolga iyice abayı yakmıştı.elinden kaçırmak istemiyordu ayşe yi.
gidecek gibi değildi ordan.sanki evet dedirtecekmiş gibi ısrarla duruyor kalkmıyordu.
Garson geldi:
-tolga sizmisiniz dedi.
şaşıran tolga:
-evet.
Sizi telefondan istiyolar efendim dedi.
kim?!
Hem buraya geleceğimi kimse bilmiyorki.dedi.
Bilmiyorum efendim dedi garson.
merakla kalktı yerinden.içeri gitti...
(devamı var.)
sıkılmamanız için bölümlere ayırıyorum dostlar.(gerçi pek kimsede okumazya.)
yazım hatalarım olmuş tur.konuşmaları tam ifade edememiş olabilirim.hoş görürsünüz dilerim...
08 09 2009...çarşamba.
Nebi kılıçkaya.