- 628 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sosyal Barış,Ama Nasıl
Düşünüyorum hangi ülkede totaliterlik varsa ol ülkede suçlu sayısıda çoğalıyor.
Düşünce suçluları,inancından dolayı suçlular alıp gidiyor.Herşey düşmanlık üze rinden tanımlanıyor.İç düşmanlar,dış düşmanlar abartılıyorda abartılıyor,düşman
lara karşıda hazır bazı kahramanlar var.Kahramanların kahramanlıklarıda birtürlü sorgulanmıyor.
Askerde bizlere öğrettikleri marşlardan biride Kahpe Yunanlıyla bitmesin cengi miz.Bu marşı söylerken aklıma şu geliyordu.Yahu Yunanlı ile keşke hiç cenk ol mazsa.Aramızda dostluk olsa,barış olsa.
Bölücü düşmanlar,irticai düşmanlar,siyasi düşmanlar...
Özgürlüklerin önemsendiği ülkelerden nedense kalkıpta kimse baskıcı ülkelere iltica etmiyor.Daha çok baskıcı ülkelerden özgürlüğün olduğu ülkelere ilticalar olur.
Gelişmiş ülkelerin gelişmişliklerinin en önemli kriterlerinden biride ticaretlerinin en az dörtte üçünü komşuları ile yapıyor olmaları deniliyor.Fakat bizde komşu larla ilişkiler yine düşmanlık eksenli şekillendirildiği için bütün komşularla düşman lık ekseninde ilişkiler şekillendirilmiş.Yunan düşman,Bulgar düşman(eskiden türk azınlığa yaptıklarından dolayı),Suriye ile su yüzünden birtürlü gerginliğimiz bitmezdi.Hep bu işlendi.Ermeniler düşman.Neymiş efendim doğu illerimize göz dikmişler.İran düşman neymiş,mollalar var rejimimiz için tehlike.
Peki sen neden onların rejimi için tehlike olamıyorsun.Bu korkaklık,özgüven ek sikliği anlamlarını ihtiva etmez mi?
Almanya’dan Avusturyaya gitmek İzmirden Manisa’ya gitmek kadar kolay iken,
biz Suriye ile aramıza bol mayın döşemişiz.Niye düşman.İki yüz seksen bin dö nümlük verimli araziye bol mayın döşemişiz.Bundan birkaç yıl önce başbakan Fenerbahçe’yi maç için Suriye’ye götürdü.Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esat’la türübünde oturup dostluk maçını izlediler.Şimdide gayet iyi dostluk ilişkileri var.
Yunanistan başbakanı başbakanın oğlunun düğün törenine geliyor.Ayıdan post,moskoftan dost olmaz diyorlardı bizim vatan severler,Rusya ile ilişkilerimi ze bir bakın.Hergün dahada gelişiyor.
Üç milyonluk Ermenistan’ı sanırdık ki bir dev topraklarımızı yutmaya fırsat bekli yor.İzmir kadar bile değil.Altıyüz yıl sadık millet diye adlandırmışız.Neden yine barış,dostluk köprüleri kurulmasın.
Kızım facebookta Sait Nursi ile ilgili küçük bir klip eklemiş.Bizim o düşmanlık al gısı ile büyümüşlerden biri hemen tehdit etmiş.Bu Cumhuriyet Düşmanını koyma buraya diye.Tövbe sorsanız Nursi ile kulak dolması birkaç bilgi haricinde bildiğide
yok.Bediüzzamanın kurtuluş savaşına katıldığını,kurtuluş savaşı için lehte ne kadar çalıştıklarını.Ama düşman üretmekte çok hünerlilerimiz var ya,illaki düşman safına koyacağız...
İşin tuhaf bir tarafıda hemen kişilerin kendilerini devlet üzerinden tanımlıyor ol maları.Halbuki bu düşman yerine,Sait Nursi’de vatandaşımız,fakat bazı algılama larına katılmıyorum veya çoğuna katılmıyorum dese bu bir erdemliliğe işaret eder.Algıları farklı olan her vatandaşı hemen devlet üzerinden ayrıştırmaya kalkarsak, bu insaniyeti anlamadaki yetersizliklerimizi ortaya koyar.
O çok teleffuz ettiğimiz milli birlik ve bütünkük söylemininde içini boşaltmış oluruz.
Şu son zamanlarda yapılması düşünülen açılımdada yine aynı bakış açısının biz leri nasıl çıkmazlara götürdüğünü hazin bir şekilde izliyoruz.İnsanları hainlikle suçlamak nede kolay.
Neden Türkler dış dünyada güçlü lobiler kuramıyorlardı.Sayıca bizden az olan ların çok güçlü lobileri vardı geçmişte ve hala öyle.Bunun nedeni bu dar algıla ma biçimidir.Gelişmenin yoluda buradan geçiyor.Olgun ve kökleşmiş bir özgürlük ortamının olmadığı ülke ve toplumlarda ilerleme olmaz.İnsanlar gammaz olur,ri yakar olur,yağcı olur.Ben kişilerin kendilerini devletle tanımlamaya başlamaların da bayağı bir yaranmacı anlayışın olduğunuda düşünüyorum.
Yaşasın farklılıklarla beraber hoşgörü,adalet,insaniyet ölçüleri içerisinde yaşa manın olgunluğunu yakalamış insanlar.
Nurettin Önalan
01.09.2009-Salı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.