Hükümdarın Yalnızlığı

• 30 Ağustos 2009 Pazar 01:28:05

Bacak bacak üstüne atıp acele eden elleriyle çantasını karıştırdı. Bir sigara paketi çıkardı beceriksizce. Saçlarını öylesine bir ardına savurdu. Gözleri, sigarasını yakacak uzun boylu geniş omuzlu olgun bir erkek taradı. Kriterlerine uygun bir adam göremeyince kendi sigarasını kendi yaktı. Ağzından, burnundan, kulaklarından üfledi dumanı. Bir yandan öfkeyle masadaki telefona kayıyordu gözü. Oturduğundan beri hiç susmamış olan telefon belli ki bu öfkeye sebep kişi tarafından böylesine ısrarla çaldırılıyordu.

Dışardan bakıldığında ilk bakışta belli olmayan, fakat biraz dikkat edilecek olsa fark edilecek, inceden alaylı bir tebessümle kendi masamda oturmuş olanları takip ediyordum. Hatunun narin diz kapakları, bu gece de yalnız olacağım çok katlı bir binanın çatı katındaki baştan aşağı ahşap dairem, onun sutyen askılarını gizleyemeyen incecik gömleği, üstelik siyah; benim yalnız lüks odam; hatunun öfkeyle ısırdığı dudakları..
Keşke sigarasını yakmak için kalkıp masasına ilerleseydim, diye hayıflandım. Hem onu izleyip önemsemiş olmam onu etkilerdi de. Yaşadığım onca ilişkiden sonra öğrendiğim tek bir şey varsa o da kadınların her daim ilgiye aç olduklarıydı. Keşke kendisinin yakmasına izin vermeseydim sigarasını. Birlikte devam edebilirdik kahvelerimizi içmeye. O sırada biraz sakinleşebilirdi. Bütün sempatikliğimi ve yarı umursamaz halimi kullanarak onu etkileyebilir ve hatta gecenin devamı için başka bir yerlere gitmeyi önerebilirdim. Hem bu civarlarda harika yerler biliyordum şık bir yemek ve ardından içilecek bir iki duble şey için.
Masasına irikıyım biri yanaştı. Ağzından, az önce benim yakmadığım için fena halde pişman olduğum, sigarayı çekip özenle yapılmış olduğu belli olan makyajın tonlarını bozacak bir tokat aşketti yüzünün sol yanına. Narin diz kapaklı, incecik gömleği sutyen askılarını gizleyemeyen hatun olanca kuvvetiyle adamın suratına tükürdü ve çantasını alıp masayı terk etti.

O gece başka neler oldu hatırlamıyorum. Hemen sonra ben de kalkıp başka yüzler izleyebileceğim başka bir yerlere gitmiştim. -miştim; çünkü şimdi bile bunları düşünürken beynim fena halde zonkluyor.
Gecelerim böyle geçiyordu. İnsan yüzleri izleyip hikayeler kurgulayabileceğim mekanlara gidiyor, malzeme bulamayınca kendi tek gecelik hikayelerimi yazıyordum. 21. Yüzyıl denen yerde soyunmayı seven hatunlar buluyor; sonra onları kendi Orta Çağ’ıma götürüyordum.

Uykum geliyor, sonra devam edebilirim.