- 887 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
bir başkadır benim urfam
puslu dağların ardında,karanlık ve loş sokakları vardır bu şehrin.insanları öyle sevecen öyle sıcaktır ki karanlık ve loş sokakları aydınlatır güneşi,ışığı olur.güneydoğunun en baba memleketidir bu şehir.bu şehir dünyanın en eski medeniyetlerini sıkıca bağrına basmış,inançlar diyarıdır,peygamler şehri urfadır burası.bu topraklar yıllarca farklı medeniyetlerin ışığı,rehberi ve sırdaşı olmuştur.eski kültürlerin emanetleri yıllar sonra kaybolmayıp aksine yakın zamanlarda gün yüzüne çıkmıştır.öyle sırdaştır ki memleket her taşın altında bir rivayet bin efsane yatar.balıklıgölden,urfa kalesine,nemrut,ibrahim halil,hz eyyüpten binlerce sultanları ve krallıkların sırdaşlığını ve mabetliğini yapmıştır.bu kültür ve inançlar şehri bazı insanlara göre tarihi sırları bağrına basan ir şehirden çıkarakköy halini almıştır kendi düşüncelerince,fakat gezip görmediği halde bu yorumları yapan insanları memleketime davet ediyorum.kimilerinin rüyasını süsleyen bu efsane şehir kimilerinin ise görmediği halde nefretini üzerine çekmiştir.benim memleketimde adım attıkça farklı farklı kültürleri farklı farklı inançları ve farklı farklı efsaneleri duyar ve görür.adımlar atıldıkça farklı dünyalara doğru yol alır insan bu şehirde.gözünüzü kapatsanız o çağlarda yaşarsınız çünkü uygarlıkların bıraktığı gibi kalan eserler o çağları yaşatır sizlere.bu memleketi tanımayan gelmek istemez hüsrana uğrayacaklarını sanarlar oysa ki gelen bir çok insanda bu memleketi ve insanlarını bırakmak istemez.bu tarihi gördükçe görmek efsaneleri dinledikçe dinlemek isterler.urfa baba memlekettir.yöre halkını evlatları gibi sever,sayar,korur ve verimli topraklarıyla besler bağrına basar.yöre insanıda memleketini canından ve malından aziz tutar.bizim yörede hayat okul okumakla değil yaşamakla öğrenilir.belki insanlarımız cahildir dilleri kabadır ama hala insanlıklarından hiç bir şey kaybetmemiştir.misafiri sever,dosta akrabaya komşuya yardım eder,birbirlerini sever ve sayarlar.gecesi bir başka gündüzü bir başkadır bu memleketin ve insanlarının.gündüz herkes işindedir kimisi ırgat kimisi bakırcı,kimi ise demir döver mesleğini icraa eder.gece olunca her şehrin sokaklarına hakim olan sessizlik bu memleketin sokaklarını ele geçirememekle birlikte şarkı ve türkülerin yankılarıyla inler.bazı evlerde asbap geceleri bazı evlerde sıra geceleri bazı evlerden hoyrat bazılarında ise uzun hava sesleri yükselir gecenin karanlığında.bir başkadır benim şehrimin müzikleri şarkıları kimi eğlendirir kimisi dnlendirir kimi müzik ise ağlatır hemşerimi.her parça sevenin sevdası ağlayanın göz yaşı yolunu şaşırmışın rehberi olur.müzik yöre halkı ile bir bütündür.bir söz vardır:urfalıya iki şeyi zor beğendirirsiniz birisi müzik öbürü yemektir.farklıdır yörem insanın ağız lezzeti damak tadi.bazen acı yerler bazen tatlı bazen kuru yemek yeninir evlerde bazen sulu bir başkadır buraların damak tadı.urfayla özdeşleşen bir yemek vardır oda çiğ köftedir.ilk yapılış tarihi efsanelerle süslenen asırları aşıp günümüze kadar gelmiş bi yemektir.bunun yanı sıra kuru yemekler patlıcan kebabı,ciğer kebabı tandır közde patlıcan ve biber sulu yemek olarak boranı yahudu köftesi lıklığı köfte lebeni kuru fasulye...saymakla bitmez.bu yemeklerin yöre insanı yanında lezzeti paha biçilemez kadar kıymetli ve değerlidir.insanın yedikçe yiyesi gelir bu yemekleri,tadan bir daha tadar alı koyamaz ellerini ve midesini.her şeyin bir ustası olduğu gibi yemek işlerininde en iyi ustası yöremin kadınıdır,urfanın kadınıdır.yıllarca bazı haklara sonradan kavuşmasına rağmen o masum ve sadakatli olan yöremin asil kadınıdır.haksızlığa karşı isyan etmeyip her bir evladına sütüyle birlikte aşıladağı kahramanlık duygusyla adından hep bahsettirmiştir.urfa kadını erkeğine isyan etmez ama hakkınıda saygısıyla alır kimsede bırakmaz.bu topraklarda aşk ilk görüşle değil saygıyla başlar.hatta eşler arasında öle güzl bi saygı vardır ki babasının evinden beyaz gellinlikle çıkan kız ancak beyaz kefeniyle geri döner.tabi ki bu baskı ve zorlamayla olacak şeyler değildir.bu kadının erkeğe duyduğu ve aynı zamanda erkeğin kadını duyduğu saygı ve sevgiden ibarettir.buralarda yiğitlik ve kahramanlık duyguları sadece erkeklere has değildir.kadınlarımızda erkekler kadar cesur ve kahramandır.burada kadınlar evde oturur çocuklara bakar erkek ise günboyu çaılşır sanatını icra eder ve evine ekmek götürür.burada sanat sadece müzikle yapılmaz.başka sanaatlarda vardır atadan kalma;bakırcılık,kalaycılık,nalbantçılık ve demircilik gibi zor zanaatler hala yaşamaktadır.demir ustası ateşte erittiği demire çekiçleriyle şekil verirken yüreğinden geçen motifleri yapar,bakır ustası bakıra yazı yazarken ve kalaylarken içinden gelen ahengi yansıtır bakıra ve şaheserler yaratır.anlatmakla bitmez benim şehrim benim gözümde gezip görmek ve tarihi yaşamak gerektir bu topraklarda.sesimi duyan veya yazımı okuyan tüm insanlara şçyle seslenmek istiyorum güney deoğunun en baba memleketine gelin doğanın temiz havasını içinize çekin,tarihi yerinde canlı yaşayın ve efsaneleri bizzat yaşayanlardan dinleyin...hepinizi memleketime beklerim
saygılarımla....
YORUMLAR
başka sanaatlarda vardır atadan kalma;bakırcılık,kalaycılık,nalbantçılık ve demircilik gibi zor zanaatler hala yaşamaktadır.demir ustası ateşte erittiği demire çekiçleriyle şekil verirken yüreğinden geçen motifleri yapar,bakır ustası bakıra yazı yazarken ve kalaylarken içinden gelen ahengi yansıtır bakıra ve şaheserler yaratır.anlatmakla bitmez benim şehrim benim gözümde gezip görmek ve tarihi yaşamak gerektir bu topraklarda.sesimi duyan veya yazımı okuyan tüm insanlara şçyle seslenmek istiyorum güney deoğunun en baba memleketine gelin doğanın temiz havasını içinize çekin,tarihi yerinde canlı yaşayın ve efsaneleri bizzat yaşayanlardan dinleyin...hepinizi memleketime beklerim
urfa
büyüsüne
kapıldığım şehirdir
şiirdir.