- 4300 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
Şair ve Yazarları Yozgat' ta Konuk ettik
Şair ve Yazarları konuk ettik
Salı, 07 Temmuz 2009
www.ilerigazetesi.com
10. Sürmeli Festivali kapsamında düzenlenen Sürmeli Şiir Şöleni’nde pekçok şair ve yazarı konuk ederek ilimizi gezdirdik, şiir yorumlarını dinledik. Yorulduğumuzu, fazlasıyla emek verdiğimizi belirtmek istiyoruz.
Emeğimize değdi mi? Bu soruya cevabım; “Evet!” Onların teşekkür telefonlarından bunu anlıyorum. Evet yorulduğumuza değmiş gözüküyor.
Birkaç haftadır devam eden bir çabamız vardı. 10. Sürmeli Festivali kapsamında, Yozgat’a gelememiş, şair ve yazarları davet ederek ilimize konuk etmek ve ilin-tarihi turistik yerlerini gezdirmek.
Bu manada yüzlerce arkadaşımıza telefonla “Alo” dedik. İnternet ortamında mesaj yolladık. Geleceğiz diyenlerin sayısı yüzün üzerindeydi. Hatta bir kısmına da “Kusura bakmayın, yerimiz yok!” dedik.
Davetimiz devam ederken, özel işleri nedeniyle katılamayacağını belirtenler oldu. Gelmesi kesin olan dostlarımızın bazıları da, son günlerde çıkan engeller nedeniyle aramıza katılamadılar. Katılamama nedenlerini telefonla bize izah ettiler. Biz de anlayışla karşıladık.
Bu tatlı telaş içinde 4 Temmuz gelip çattı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonuda toplandık. Şair -yazar-gazeteci olarak toplam 54 arkadaşımızYozgat’a, davetimize geldiler.! İsimlerini yazdırdılar.
Bu sayı Yozgatlı dostlarımızla 70’e ulaşmış oldu. tahmini sayımıza da yaklaşmış olduk. (Bizim tahminimiz 80-85 kadar şairin gelebileceği idi.
Güzel bir kaynaşma oldu. Tanışma, sevgi sözcükleriyle kucaklaşma ve muhabbet ortamı vardı. Onlara Yozgat’ın meşhur parmak çöreğini ikram ettik.
Öyle zannediyorum ki, dönerken de bu çörekten hediye götürenler oldu.
Şiir şöleni başladığında bizi mutlu eden bir katılım yoktu, ama vali beyin, belediye başkanımızın, aramızda olması konuklar için sevindirici bir tabloydu. Yöneticilerimizin onlara destek vermesi takdire şayandı.
Sayın valimiz Amir Çiçek, Belediye Başkanımız Yusuf Başer, vali yardımcısı Hüseyin Konak ve Baro Başkanı Av. Yusuf Başer, şiir şöleninde konukları yalnız bırakmayan bürokratlar arasındaydı. Bu davetimize kimler cevap vermişti? Gelemeyenleri değil, gelebilenleri- ilimizi onurlandıranları sıralayalım.
-Yavuz Kayacak- Giresun,
-Coşkun Gönüllü-Ankara,
- Ahmet Şahinoğlu-Ankara,
- İbrahim Sayar-Ankara,
- Şakir Susuz-Ankara,
- İbrahim İmer-Ankara,
- Ömer Tural-Kayseri,
- Sebiha Serin-Sivas,
- Saadet Ün -Urfa,
- Nesrin Akalmış-İzmir,
- Ali Dursun-Kocaeli,
- Süleyman Karacabey-Kayseri,
- Secaettin Öztürk-Ankara,
- Zübeyde Gökbulut-Kırşehir,
- Deniz Dengiz Şimşek-Kayseri,
- Duran Tamer-Kayseri,
- Mustafa Ferit Yıldız-Kayseri,
- İsmail Adil Şahin-Kayseri,
- Sergül Vural-Kayseri,
- Pakize Altan-Ankara,
- Rıfat Çakır-Ankara,
- Münevver Düver-Adana,
- Osman Baymak-Kosova,
- Dursun Demiray-Ankara,
- Meryem Özdemir-Mersin,
- Zübeyde Özbay Bilgiç-Kütahya,
- Afet Kırat-Mersin,
- Cemile Düzgün-Ordu,
- Ayşe Paslanmaz-Nevşehir,
- Prof. Dr. İsa Karacan-Burdur,
- Nihat Aymak-Tokat,
- Hilmi Can-Eskişehir,
- Sebahattin Akgül-Mersin,
- Ahmet Divriklioğlu-Tokat,
- Hasan Akar-Tokat,
- Ahmet Turan Erdoğan-Tokat,
- Mustafa Zorla -Trabzon,
- Kelami Akdemir-Sarıkaya,
- Serap Demirtürk-Ankara,
- Habib Dağ-İstanbul,
- Arzu Altınçiçek-İstanbul,
- Sedat Emer-İstanbul,
- İsmet Özkul-Muğla,
- Osman Karaca-İzmir,
- Yaşar Demir-Yerköy,
- Kadir Öğren-Yerköy...
Evet; 10. Sürmeli Şiir davetimize bu isimler katılabildi. Arkaaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Anılarını, yorumlarını, köşe yazılarını ve şiirlerini(onlar bize ulaştırdıkça) yayınlayacağız.
İlimizle ilgili değelendirmelerini, yorumlarını ve eleştirilerini alıp, sizinle paylaşacağız. Bu nedenle katılımcı şairlerimizin yazdıklarını bize ulaştırmalarını ricaediyoruz.
Gazete, dergi ve şiir sitelerinde yazmış olduklarını, bizimle de paylaşırlarsa mutlu olacağız...
Program nasıl geçti? Bunun yorumunu arkadaşlarımız bizlerle paylaştıkça anlayacağız. Yozgat Şairler Yazarlar Birliği olarak değerlendirdiğimizde, görevimizi başarıyla yaptığımız kanısındayız.
Arkadaşlarımız seferber oldu, konukları en güzel şekilde ağırladılar. Emeklerine, yüreklerine, alın terlerine saygı duyduğumu ve kendilerini kutladığımı ifade ediyorum.
Yozgat’a gelip, bizimle güzelliklerini ve şiirlerini paylaşan bu dostlarımız memnun ayrıldı mı? Bu soruya sanırım onların yazıları ve şiirleri cevap verecek...
Ancak Hayri İnal Konağı’ndaki eğlence mükemmeldi, eğlendiklerini, hem de doyasıya eğlendiklerini düşünüyorum.
Çamlık gezisi, Kentpark’ı sabah kahvaltısı mükemmeldi. Sarıkaya gezimizde çok hoş geçti. Sarıkaya gezisi sanırım unutulmaz olmuştur. Geriye ne kaldı, onların tatlı anıları...
Bunları konuşacaklarından, yazacaklarından eminiz. Hem de yankısı bir yıl boyunca devam edecek!...Memleketine dönüp bizi arayanlar oldu, teşekkür ettiler.
İlgililere, emeği geçenlere teşekkürlerini ifade ettiler. Ben de sizlere onların selamlarını ulaştırıyorum... Gelecek yıl bu program yapılacak mı? diye soranlar vardı. Bunun anlamı nedir bilmem ama “Ya Nasip!..”
Bu finaldir dedik, yorulduğumuzu ifade ettik, sıkıntılarımız var dedik, bütün bunlarda haklıyız...
Ancak gelecek ne gösterecek bilemiyoruz. Biz usanmış-yorulmuşsak, birileri kolumuzdan tutup, bu kutlu sevda yolculuğuna devam edecektir, bunu umut ediyor, katılımcı tüm konuklarımızı saygı ile selamlıyorum
NOT: Fotograf: Yozgat 10. Sürmeli Festivali Şiir Şölenine katılan Şair ve Yazarlar Toplu halde
YORUMLAR
Sürmeli Festiveli İçin Ne Dediler..
Yozgat 10. Süremli Festivali Şiir Şöleni için Ne dediler:
...........................................................................
Yozgat Sürmeli Şiir Şöleni anlatılmazdı.Bir çok dinletiye katıldım şair şiir dostluk adına böylesi samini bir ortam görmedim belkide evimde olmanın verdiği gururdu.Serap hocam ve Ahmet sargın bey konukları ile tek tek ilgilendiler salonda hava san ki kırkyıllık dostlar bir araya gelmiş sevgi yumağında birleşmiş ..
Çok sonraları haberdar olduğum Serap Hocamın daveti ile katıldım ki iyi ki katıldım..Bir çok dost yürekle zaten diğer toplantılardan tanışıyorduk ama sanalda yazışştığımız yıllarca yürek sesimizi paylaştığımız dostlarla tanışma heyecanı bir başka idi..
Ve şairlerin sahneye davet ediliş biçimleri o kadar muhteşemdi ki hayat hikayeleri dörtlükleri saygı sevgi dostluk işte Yozgat Süremli Festivalinin kısa özeti tek üzüntüm ikinci güne katılamayışım ama herşey için Yozgat'ta Memleketimde buluşturan bütün emek veren dostlara sonsuz teşekkürler..Nicelerinde buluşmak üzere...Yüreğinizden sevgi kaleminizden şiir yüzünüzden tebessüm eksilmesin ..
Dilek Hokkaömeroğlu /Aydın
..........................................................................................
Etkinliği düzenleyenlere, değer verip dinleyen Belediye Başkanı Yusuf Başe^'e ve Yozgat Valisi Sayın Amir Çiçek'e teşekkürler. çok güzel iki gün geçirdik. ismen tanıdığım dostları orada görmekten tanımaktan mutluluk duydum. ansızın, değerli genç patron arkadaşım, kardeşim seni seviyorum. dostluğun için teşekkürler, az sitemli olsa da....
Afet Kırat / Adana
............................................................................................
Baştan sona büyük bir zevkle dinlediğim güzel bir dinletiydi..Bu etkinlikte emeği geçen bizleri konuk eden değerli büyüklerimize sanata değer veren yürekli şiir dostlarına gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.. Çok sevdiğim yürek sesini duyduğum fakat şahsen görüşemediğim değerli kalemleri tanımak onur verdi..Herşey çok güzeldi..
Serapta Bir Damla / Züleyha
.....................................................................................................................
Başından sonuna her şey güzel, samimi ve sıcaktı. Daha önce tanıdığım, ya da yıllardır görüşüp de ilk defa yüzyüze geldiğim arkadaşlarımı görmek büyük mutluluktu.
Biz geleneksel Yozgat Şöleninin Şiir ayağında dolaştık elbet ama görünen şu ki; Yozgat ilinin valisi, belediye başkanı, kaymakamı, baro başkanı, halkı kültür değerlerine sahip çıkıyor. Aksaklıkların olması çok doğal ama bunun gönül işi olduğu düşünülürse emeğin büyüklüğü göz ardı edilemez.
Edebiyat Defteri ailesi olarak da başka başka şehirlerden aynı sayfaya doluştuk ve çok komik tanışmalar oldu Siteden ismen bilmediğim fakat orada tanıştığım dostlarla ortak paydada buluşmak güzeldi...
Emeği geçen herkese, yurt içi ve yurt dışından gelen tüm şiir sevdalılarına şahsım adına teşekkür ediyorum.
Yüzünüzde gördüğüm o gülüşleri hiç kaybetmeyin. Seneye görüşmek ümidiyle
Arzu /Edebiyat Defteri.com
..............................................................................................
Bu güzel etkinliğe emeği geçen tüm dostlara teşekkür ediyorum. ayrıca Yozgat valisi, belediye başkanı ve kaymakamına da şiire ve şaire verdikleri değer için; bizlere sunulan tüm güzellikler için saygılarımı sunuyorum.
orada şair dostlarla birlikte an'ları güzel birer anı yapma şansını yakalayabilmenin mutluluğunu yaşadım
Ahmet Sargın beyefendiye ve Yozgatlı misafirperver insanlara yürekten sevgiler, saygılar..
Nesrin Akalmış/ Edebiyat Dfeteri.com
.......................................................................................
Yozgatta gerçekleşen şiir şöleni programına katılan tüm şair ve yazar dostlarıma şahsım ve yozgat adına teşekkür ediyorum.
Şölenin başından sonuna güzel anlatımları ile programı beraberce sunduğumuz değerli hocam Serap hanım'a da teşekkür ediyorum.programın ertesi gün yani pazar günü sarıkaya ya benim ilçeme gelerek bizleri onurlandıran tüm şair dostlarıma Habib beye ve Nesrin hanıma da edebiyat defterine de çok teşekkür ediyorum.
Tüm bu güzelliklerin ilçemde yaşanmasına destek veren ilçemizin değerli Kaymakamı sayın Yaşar DÖNMEZ beyefendiyede huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.ilerleyen zamanlarda daha güzel organizelerde buluşmak dileğiyle tüm şair ve yazarlarımıza saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.
Kelami AKDEMİR/Yozgat-Sarıkaya.
10.SÜRMELİ FESTİVALİ ŞİİR ŞÖLENİ
Cuma, 17 Temmuz 2009
Sürmeli Festivali bu yıl şairlerin şiirleri ile erken başladı. Şiir Şöleni adıyla Yozgat'ta düzenlenen programda bir araya gelen şairler, okudukları şiirlerle festivale renk kattılar.
10'uncu Sürmeli Festivali etkinlikleri kapsamında Şairler ve Yazarlar Birliği Derneği tarafından 'Şiir Şöleni' düzenlendi. Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen şairler bir birinden farklı yorumları ile şiirler okudular.
Cumartesi günü Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu'nda saat 14:00'de başlayan programı Yozgat Valisi Amir Çiçek eşi Hülya Çiçek ile, Belediye Başkanı Yusuf Başer eşi Neriman Başer ile, Vali Yardımcısı Hüseyin Konak, İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahri Akbulut, Baro Başkanı Yusuf Başer, Şairler ve Yazarlar Birliği Derneği Başkanı Ahmet Sargın, daire müdürleri, STK temsilcileri ve çok sayıda şair katıldı.
Program il dışından 54 şair ve il genelinden 20 şairin katılımıyla gerçekleşti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program da ilk olarak Vali Amir Çiçek; programı düzenleyen Şairler ve Yazarlar Birliği Derneği Başkanı Ahmet Sargın, Salim Gülbahçe ve Osman Yüksel'e teşekkür plaketi verdi.
Programda konuşan Yozgat Valisi Amir Çiçek, duygularını şiirlerine döken, gördüğü yanlışlıkları güzellikleri okuyarak dile getiren şairleri Yozgat'ta bu tür etkinliklerde bir araya gelmesinin son derece önemli bir olay olduğunu söyledi.
Bu tür etkinliklere halkın sahip çıkmasının önemli olduğunu belirten Çiçek; “ Ama asıl önemli şey halkın sahip çıkmasıdır. Asıl önemli şey kendi içlerinden bu işi gönüllü olarak, sivil toplum haline getirerek, yaşatmasıdır. İşte Ahmet Bey ve arkadaşları bunu çok güzel yaşatıyorlar. Sadece Yozgat'ta değil gittikleri ilerde de bunu yapıyorlar.
Uzaktakini yakına getiren, yakındakini uzağa götüren Ahmet Bey'e bu plaketi vermekten gurur duyuyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Ben bu plaketi sadece Ahmet Bey'e değil derneğinizin bütün üyeleri adına veriyorum.
Sizleri hoş seda ile hoş güzellikle selamlıyorum” dedi.
Belediye Başkanı Yusuf Başer de başta Yozgat Valisi Amir Çiçek olmak üzere bu tür kültürel etkinliklere ciddi katkılar sağlandığını söyledi.
10'uncu Sürmeli Festivali etkinlikleri kapsamında Türk Sanat Müziği beste yarışması yapılacağını hatırlatan Başer;
“Burada önemli olan Yozgat'ımızı hem yöremizde, hem de diğer yerlerde çok iyi bir şekilde tanıtmak olmalıdır.
Ben biliyorum ki salonumuz tıklım tıklım dolmalıydı. Maalesef kültürümüz bu kadar yozlaşmış, bu kadar geri kalmış. Bir pop sanatçısı olsaydı, salon değil dışarısı bile dolardı. İşte değerli hemşehrilerimiz, bunun mücadelesini başta sayın valimiz olmak üzere, belediye olarak, şairlerimiz olarak, yapma gayreti içerisindeyiz. İnşallah bu azmimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Çünkü Yozgat Nida Tüfekçi'nin memleketi, Yozgat Abbas Sayar'ın memleketi, Yozgat'ımız çok değerli insanları yetiştirenlerin memleketidir” dedi.
Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet Sargın da konuşmasında programa katılanlara hoş geldiniz konuşması yaptı. Sargın, konuşmasında şunları söyledi: “Değerli misafirlerimiz Yozgat'a ve bizlere şeref verdiniz. Bu misafirlerimiz 4 yıldır devam eden Sürmeli Festivali Şiir Şöleni'nde Yozgat'ı onurlandırıyorsunuz. Bunu Yozgat'ın tanıtımı için vaz geçemeyeceğimiz bir imkan diye değerlendiriyoruz. Bu nedenle sayın valimizin, belediye başkanımızın, Kültür Müdürlüğü'nün ve Yozgatlı esnafların ciddi destekleri var. Bu destekleri bize, bu sevgiyi aşıyor, çalışma azmi veriyor. Yozgat için, Yozgat'ın tanıtımı için çalışmak, seve seve içimizden geliyor. Hepinize hoş geldiniz diyor, saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.
SORGUN POSTASI/ DOGAN ÖZMEN
YağmurlarALTINDA/Dilek Hokkaömeroğlu
09.07.2009
Yozgat Sürmeli Şiir Şöleni anlatılmazdı.Bir çok dinletiye katıldım şair şiir dostluk adına böylesi samini bir ortam görmedim belkide evimde olmanın verdiği gururdu.
Serap hocam ve Ahmet sargın bey konukları ile tek tek ilgilendiler salonda hava san ki kırkyıllık dostlar bir araya gelmiş sevgi yumağında birleşmiş ..
Çok sonraları haberdar olduğum Serap Hocamın daveti ile katıldım ki iyi ki katıldım..Bir çok dost yürekle zaten diğer toplantılardan tanışıyorduk ama sanalda yazıştığımız yıllarca yürek sesimizi paylaştığımız dostlarla tanışma heyecanı bir başka idi..
Ve şairlerin sahneye davet edilişi biçimleri o kadar muhteşemdi ki hayat hikayeleri dörtlükleri saygı sevgi dostluk işte YOZGAT SÜRMELİ FESTİVALİ'NİN kısa özeti tek üzüntüm ikinci güne katılamayışım ama herşey için YOZGAT TA MEMLEKETİMDE buluşturan bütün emek veren dostlara sonsuz teşekkürler..Nicelerinde buluşmak üzere...Yüreğinizden sevgi kaleminizden şiir yüzünüzden tebessüm eksilmesin ..
YOZGAT SÜRMELİ ŞİİR ŞÖLENİ SONSUZA DEK SÜRMELİ
''10. ULUSLARARASI YOZGAT SÜRMELİ ŞİİR ŞÖLENİ İLE EPEY MESAFE ALINDI..'' diyen Şair Yazar Gazeteci Hikmet Okuyar şunları söyledi:
- Alıntılanan metni gizle -
Yozgat Valisi Amir Çiçek ile Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer Yozgat ve ilçelerindeki şiir etkinliklerinin büyük önem arzettiğini; net tavırlarıyla şiir gibi ifadeleriyle tüm kültür sanat dostlarını rahatlatacak biçimde sergilemiş oldular.
Şiir yüklü duygularla teşekkür ediyoruz.
Plan ve proğramı her ne şekilde yapılırsa yapılsın Yozgat Sürmeli Şiir Şöleni ile Sorgun Aşıklar Bayramı Yozgat Sürmeli Festivali kapsamında 3 gün 3 gece sürmesinin olumlu işaretlerini görüyoruz.
Yozgat Sürmeli Şiir Şöleni ile Sorgun Aşıklar Bayramı için yazılan köşe yazılarından ve yol hikayelerinden etkinliklere ilginin giderek artacağı anlaşılıyor.
Ahmet Sargın, Salim Gülbahçe ve Osman Yüksel'in Yozgat'da ve Durali Doğan'ın da Sorgun'da şiir etkinliklerine ve Yozgat tanıtımına yaptıkları öncülük adına resmi makamlarca ödüllendirilmeli çok isabetli oldu.
Etkinliklere katılanların da bu güzel gelişmelere şahit olması şiir etkinliklerinin geleceğinin parlak olacağının müjdecisi.
Bir bakıma çok mutluyuz.
Yozgat İlçelerinden yüzlerce binlerce aşık ozan şair şiir yorumcusu yetişecek ve onları bir vesileyle daha yakından tanıma fırsatı bulacağız.
Yozgat ve ilçeleri ile ile ilgili çok güzel tanıtıcı eserler geliyor seviniyoruz.Şiir ortamlarında.
Bu sene şölene katılanlar arasında geçen seneki gibi çok duyarlı ve işinin uzmanı aşık ozan şair şiir yorumcusu şiir dostlarımız vardı. Yol hikayelerinden ve Yozgat merkezli haberlerden sonra esasa ilişkin yazılar yayınlanacak yılboyu.
Alttakilere üsttekilere birinci sıradakilere son sıradakilere bakmaksızın tüm katılımcılara Valimiz Amir Çiçek ile Belediye Başkanımız Yusuf Başer'in şahsında teşekkürlerimizi üstüne basa basa altını çize çize belirtmiştik. Yine teşekkür ediyoruz.
Yozgat ve İlçelerinde şiirli şuurlu çalışmalarıyla gönüllerimizi fetheden Ahmet Sargın, Durali Doğan, Osman Yüksel ve Salim Gülbahçe ile etkinliklere maddi manevi katkı sağlayan yozgatlı şiir dostlarımızı tek tek ayakta selamlıyoruz.
12. Hikmet Okuyar Ödüllü Şiir Yarışması'nda Yozgat Güzellemesi ileTürkiye Birincilik Ödülü kazanan Yozgatlı Şair Salim Gülbahçe'nin mutluluğunu Türkiye genelinde paylaşırken Yozgat ve İlçelerinde de Yozgat Güzellemesi ile ulaşılabilecek her yere ulaşmaya çalışıyoruz. Bu arada Türkiye'nin birçok yerinde yazılmış Yozgat Sürmeli şiirleri olduğunu öğreniyoruz.
Daha sonraki yazılarımızda Adana'dan HarikaUfuk ile Isparta'dan Fatma Uçarlar'dan çok güzel Yozgat Şiirleri sunacağımızı bildirirken 10.Yozgat Sürmeli Şiir Şöleni'ne katıldığı için büyük mutluluk duyduğumuz Amasyalı Afet Şair Afet Kırat'ın SÜRMELİ BEY'İM şiirini tüm şiir dostları ile paylaşıyoruz.Mehmet Gül, Nida Tüfekçi ve Şükrü Ünalan başta olmak üzere ardında kalıcı izler bırakarak ebedi aleme göç eden şiir dostu canlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz.'' dedi.
S Ü R M E L İ B E Y ’ İ M
Bozok yaylasında arasam seni
Bulur muyum dersin Sürmeli Bey’im?
Koyduğun izleri ya da gölgeni
Otlarda, taşlarda sürmeli Bey’im.
Kuzular öksüzdür gözleri yaşlı
Güzeller ağlıyor sürmeli kaşlı
Çare yok derdine bağrımız taşlı
Nerede gür sesin Sürmeli Bey’im?
Başkası mı yoktu mahvoldun niye?
Muhtacız inan ki böyle sevgiye
Umut çiçekleri yeşersin diye
Gönül tarlasını sürmeli Bey’im.
Seni arıyorlar dağda, bellerde
Söylediğin türkü şimdi dillerde
Kavalın ve sazın yaban ellerde
Kesildi nefesin Sürmeli Bey’im.
“Çare bende” diye Yozgat’a varıp
Gönül yarasını onarıp, sarıp
Bozok yaylasında kanun çıkarıp
O Türkmen babayı sürmeli Bey’im.
Belki de konuştun, belki söz verdin
“Anamı gönderir alırım” derdin
Vermedi vicdansız çoğaldı derdin
Kırıldı hevesin Sürmeli Bey’im.
Olmuyor inan ki aşk yata yata
İhtiyacın vardır artık sürata
Sevdanı kolundan çekerek ata
Terkine bindirip sürmeli Bey’im.
Can kuşun ötmüyor dertli kafeste
Bizleri ağlatır, yakar her beste
Lanetler gizlidir yükselen seste
Boş kaldı kafesin Sürmeli Bey’im.
Kim bilir kaç tane kurban adadın
Sen toprak altında senle muradın
Asırlar geçse de kaybolmaz adın
Sevdanız yıllarca sürmeli Bey’im.
Bozok yaylasından eksilmez duman
Sizi ayırandır mahşerde yanan
Cennette seninle sürmeli canan
En güzel yerdesin Sürmeli Bey’im.
AFET ( İNCE) KIRAT / MERSİN
YİĞİTLERİN HARMAN OLDUĞU İL YOZGAT
ŞİİR ŞÖLENİ’NDEN İZLENİMLER
Tokatlı Şair Yazar Hasan Akar ın kaleminden
........................................................................
Yaklaşık beş aydır -gazetemizden değil ama- köşemizde sizlerle buluşmaktan uzak kaldık. Saygıdeğer okuyucularımıza yeniden merhaba diyorum.
Tüm ülkemizde kültür ve sanat adına yoğun çalışmalar devam ederken bunun içerisinde herkesi kucaklayan duygu ve düşüncelerin ortaya konulduğu şiir şölenleri de dikkat çekici bir şekilde varlığını sürdürmeye çalışıyor.
Kimileri oldukça başarılı bulunup alkış alırken, kimileri şiir jandarmaları tarafından eleştiriden eleştiriye maruz kalıyor.
Bence ortaya çıkarılan emek, sarf edilen her eser ne olursa olsun saygıya değerdir. Varsa eksikliklerimiz - ki mükemmeli yakalamak oldukça zordur- onları diğer çalışma ve programlarda giderebilmek amacımız olmalıdır.
Bu yüzden nerede hangi dernek hangi dergi ve kurum tarafından yapılırsa yapılsın emeği alkışlamak güzeldir diyor ve bu yolda gayret içerisinde olan herkesi bütün içtenliğimle alkışlıyorum.
İşte bunlardan biri komşu ilimiz Yozgat’ta 10 yıldır devam eden Sürmeli Festivali kapsamında yürütülen 4-5 Temmuz 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilen “Sürmeli Şiir Şöleni”ne Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği-Kümbet Dergisi adına değerli arkadaşlarımız Ahmet DİVRİKLİOĞLU, Nihat AYMAK ,A.Turan ERDOĞAN ‘la birlikte katıldık.
Emek kolay değildir .Fedakarlık ister,yılmamak,düşmemek ister,yürek ister.Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet SARGIN Bey ,Osman Yüksel Beyefendi ve Salim GÜLBAHÇE ‘nin ağırlıkta olduğu ekip bu anlayış içerisinde her yıl koşuşturarak Yozgat Kültür ve Sanatına bir şeyler katabilmenin mücadelesi içinde çırpınıyorlar.
Ancak bu koşuşturmacada işin sevindirici bir yanı var.Yalnız değiller.Yanlarında Tokat’ımızın yetiştirdiği bir devlet adamı hemşerimiz Yozgat Valisi Sayın Amir ÇİÇEK Bey,Belediye Başkanı Yusuf BAŞER Bey,Vali Yardımcısı Hüseyin KONAN Bey,Kültür ve Turizm Müdürü Bahri AKBULUT ile birlikte pek çok sivil toplum örgütleri var.
Şehri bütünüyle kucaklamış götürüyorlar.Diyeceğim kültür ve sanat bu ülkenin korunması,yaşatılması gereken değerleridir. Dolayısıyla sahipleri de onlar olmalıdır.
Bu bakımdan Yozgat Sürmeli Şiir Şöleni’ni eşleriyle birlikte şereflendirerek kültür insanlarına değer veren bu kıymetli insanlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
İlk günkü program Yozgat Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda yapıldı.Sunumda gönüllü görev alan Serap ÖZALTUN Hanımefendi ve Kerami AYDEMİR Bey oldukça titizler.Kıyafetlerine kadar düzenli bir şekilde sahneyi dolduruyorlar.
Protokol konuşmalarından sonra Yozgat Güzellemesi şiiriyle Şebinkarahisar’da düzenlenen bir şiir yarışmasında birincilik alarak Yozgat’ı başarıyla temsil eden Şair Salim GÜLBAHÇE’ye ve yıllarını kültüre, sanata vermiş Osman YÜKSEL Ağabeye ve Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanlığını hiçbir karşılık beklemeden muvaffakiyetle yürüten Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü’nden okul arkadaşım Ahmet SARGIN Bey’e Yozgat Valisi Sayın Amir ÇİÇEK tarafından plaket verildi.Böylesine değerli insanların mülki ve mahalli amirlerce onurlandırılması bu sevdanın tüm insanlarını bir hayli memnun etti.
Yozgat’ın içinden katılanlarla beraber elliye yakın şairin sahne aldığı etkinliği ;akşam Özel Ergin İlköğretim Okulu’nda verilen yemekten sonra Yozgat Belediyesi’nce restore edilerek hizmete açılan Hayri İNAL Konağı ‘ndaki müzik ziyafeti tamamladı.
Burada da özellikle Yozgatlı şairler şehrin güzelliklerini yansıtan şiirler sundular.Yozgat Belediye Başkanı Yusuf BAŞER gecenin bitimine kadar misafirleri yalnız bırakmadı.
Programda Vali Beye, Belediye Başkanına ve diğer şair dostlara sunduğumuz derneğimiz bünyesinde çıkarılan Kümbet Dergisinin Gazi Osman Paşa Özel sayısı ilgi çekiyor.Teşekkür ve başarı dilekleri alıyoruz.
Şiir programında daha önceden tanıştığımız, görüştüğümüz pek çok değerli insan var. İlerleyen yaşına rağmen Türk kültür ve sanatının yaşatılması için gecesini gündüzüne katan İsa KAYACAN Ağabey, Balkan Aydınları ve Yazarlar Birliği Başkanı Osman BAYMAK, Adana’dan Münevver DÜVER, Sivas’tan Sabiha SERİN, Ömer VURAL,Ankara’dan Pakize ALTAN, İbrahim İMER, İbrahim SAYAR, Şakir SUSUZ , Kayseri’den Süleyman KARACABEY, Mustafa Ferit YILDIZ, İsmail Adil ŞAHİN, Sergül VURAL Hanım ve pek çok değerli şahsiyet şiir adına memleketimizin var olan güzelliklerini yaşatmaya çalışıyorlar.
İkinci gün Sorgun ve Sarıkaya ilçelerini ziyaret var programda. Biz ilk gün Yozgat’a gelirken Sorgun Şairler ve Yazarlar Derneğini ziyaret ederek başta dernek başkanı, aziz dostumuz Durali DOĞAN ve ekibiyle çay içerken sazla birlikte şiir sohbeti yapmıştık.
Onun için Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası’nın Kent Parkta verdiği sabah kahvaltısından sonra diğer arkadaşlardan önce yola düştük. Zira bizi arkadaşımız Nihat AYMAK Beyle birlikte daha önce Artova Kaymakamlığı yapan, hemşerim Sarıkaya Kaymakamı Yaşar DÖNMEZ Bey bekliyordu.
Öğle yemeği için Bülent DOĞAN Beyin sahip olduğu Sarıkaya Mehmetoğulları Otel ve Kaplıcaları ayarlanmış. Diğer arkadaşlar da gelince Kaymakam Beyin de bulunduğu yemekteki küçük bir şiir ziyafeti yemeklere ayrı bir lezzet katıyor. Nefis bir kaplıca dinlenmesinden emeği geçenlere teşekkür ediyor sonrasında kültür dostlarıyla vedalaşarak Tokat ekibi olarak yeniden yollara düşüyoruz.
Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği-Kümbet Dergisi adına Yozgat Valisi Sayın Amir ÇİÇEK, Belediye Başkanı Yusuf BAŞER, Sarıkaya Kaymakamı Bülent DOĞAN, İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahri AKBULUT, Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet SARGIN, İl Dernekler Müdürü Hakkı YURT , Osman YÜKSEL ,Salim GÜLBAHÇE başta olmak üzere emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz.
Hasan Akar / Şair Yazar- TOKAT
Halise Tekbaş ın yazısı
10.Sürmeli Şiir Şöleni,
doyumsuzdu...
“Bozok yaylasından mübarek belde
Bellidir tarihte Yozgat’ın izi
Hiç soranı yok ki, nedir, ne halde
Onun için buruk özü Yozgat’ın.“
(Girişi Sami Sarıkaya’nın dörtlüğüyle başlamak ayrı bir keyif).
******
Yıllar ne çabuk geçiyordu. Dün gibiydi 9. Sürmeli Festivali Şiir Şölenine gitmiştim. (Yozgat’ın ünlü ‘Kebap Testi’sini kırmıştım.)
Ve bu yıl 10.Sürmeli Festivali Şiir Şölenine katılmak için Mehmet Demirel Babacanoğlu ve ben yine Yozgat’a varmak üzere yola çıkıyoruz. Güzel bir yolculuktan sonra o şirin memleket Yozgat’a sabahın 3.45’inde iniyoruz. Yozgat’tayım. Geçen yıl ki gibi bu kez pek üşümedim, üşümüyorum da... Yine aynı saat. Ne keyifliydi üşümemek. Bu kez tetbirliydim, hırkamı ve üstümü iyi giyinmiştim. Geçen yıla inat... Tabi bu kez acemi davranmadım. Yola çıkmadan önce
YOŞAYBİR Yozgat Şairler Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet Sargın Hocamı aradım. “Otogar’da inince çıkışta sağda Öğretmen Evi, orda kalacaksınız” dedi. Öğretmen Evi’ndeyim ve arkadaşım Pakize ile aynı odayı paylaştım. Sabah uyandım, üstümü giyindim ve Pakize ile birlikite aşağı indik. Erkenden uyanan ve beraber yolculuk yaptığım Mehmet Demirel Babacanoğlu aşağıya inmiş Kosavalı Osman Baymak ile sohbet ederken buldum. Tanıştırayım dedim ama meğer yıllar öncesinden birbirini tanıyorlarmış. Dostlar arasında olmak ne keyifliydi ne güzeldi. Burcu burcu özlem kokuyordu. Biz kocaman yetişkin bir aileydik artık... Görülmeye değerdi özlemlerimiz, sarılmalarımız.
Diğer arkadaşları görmenin heyecanı vardı, özlüyorduk birbirimizi. Yozgat’ta hava çok güzeldi. Osman Baymak, Pakize Altan, M. Demirel Babacanoğlu, buluşma noktamız olan Kültür Müdürlüğü binasına doğru sohbet ede ede geldik.
Yüreğim kıpır kıpırdı. Arkadaşlarla sarmaş dolaş sarıldık öpüştük. Birlikte kahvaltı masasına oturduk, büyük bir keyifle kahvaltımızı yaptık.
Daha sonra Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu'nda ki yerlerimizi aldık. Programa Yozgat Valisi Amir Çiçek ve eşi, Belediye Başkanı Yusuf Başer ve eşi, Vali Yardımcısı Hüseyin Konak, İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahri Akbulut, Baro Başkanı Yusuf Başer, Şairler ve Yazarlar Birliği Derneği Başkanı Ahmet Sargın, daire müdürleri ve çok sayıda şair ve vatandaş katıldı.
Şiir şöleninin başlamasına dakikalar vardı salon dolmaya başlamıştı.. Yozgat Valisi Sayın Amir Çiçek ve diğer protokolün hazır olduğu salonda Saygı duruşu ve İstiklal Marşının hemen ardından plaket töreni yapıldı. Törende Yozgat Valisi Sayın Amir Çiçek tarafından Yazarlar Birliği Derneği Başkanı Ahmet Sargın, Salim Gülbahçe ve Osman Yüksel'e teşekkür plaketi verdi. Daha sonra sırasıyla şiirlerimizi okuduk. “Bir Yanım Sende” Şiirimi okurken çok heyecanlandım. Geçen yıl Yozgat için yazdığım “Gittim gezdim gördüm ve hayran kaldm” köşe yazımı sunumu yapan Serap Özaltun hocam tarafından okundu. Sahnede ki hakimiyeti görülmeye değerdi. Ahmet Sargın bey ve Salim Gülbahçe yorulmak nedir bilmiyorlardı. Gelen konuklarla tek tek ilgileniyor ve organizenin aksamaması içinde elinden geleni yapıyorlardı. Herşeyiyle mükemmeldi. Türkiye genelinden 60’ı aşkın katılan şairler şirini okuduktan sonra, Yozgat’ın yerel gazetesi olan İleri gazetesi’nin önünde toplandık. Gelenek haline gelen toplu fotoğraf çekildik. Bir bakıyorsun ellerinde fotoğraf makinası “Bununla da çek, bununla da çek” kareler gelişi güzel makinalara yansıdı. Yozgat’tayım ve geçen bir yılın analizini yaptım kafamda, fotoğraf çekilirken. Sıra müze’ye gelmişti, sohbet ederek müze’nin yolunu tuttuk. Geçen yıl da müzeye geldiğim için yabancısı değildim. İlk baktığım nokta geçen yıl kucak dolusu açan güllerin yeri oldu. Orda çok fotoğraf çekilmiştik. Bu kez de vardı ama o kadar değildi. Yine güllere sarılarak fotoğraf çektirdik. Evimize taşıyorduk orda bulunan herşeyi ama cansızlardı. Bu arada müzeye geldiğimizde hava bozuyor ve yağmur hafifce çiseliyordu. Bu arada Pakize Altan, Ayşe Paslanmaz ve Saadet Ün beraberce fotoğraf çekiliyoruz. Yağmur hala çiseliyordu. Yemek vakti yaklaşmıştı, arkadaşlarla beraber arabalara bindik. Şair arkadaşlarımla aynı masayı paylaşıyor hem yemek yiyor hem sohbet ediyorduk. Yemekten sonra çay içmek ayrı bir zevk.
Daha sonra kocaman bir akvaryum ve satranç olan salona geçtik. Gözlerime inanamadım çocuk boyunda satrançlar. Arkadaşlarım akvaryum ve satranç önünde fotoğraflar çekiliyorlar. Oda şark köşesi gibi, halı yastıklarla süslenmişti. Bayılırım böyle yerlere... Çaylarımızı yudumladıktan sonra bir güzel dinlendik. Hayri İnal Konağına gitmek üzere dışarı çıktığımda, Yozgat’a karanlık çökmüş, her taraf ışıl ışıldı. Akşam yemeğinden sonra bizleri bekleyen otobüsler ile Hayri İnal konağına gittik. Müzik eğlence sesi dışarıda duyuluyordu ve arkadaşlarımla beraber bir dakika bile yerimizde oturmadık dersek yeridir. Arkadaşım Ayşe Paslanmaz figürleriyle sanat yapıyordu. Doyulmaz bir geceydi. Ben kah keman çalıyorum kah bağlama o da ayrı bir güzellikti. Sivaslı şair Sebiha Serin ise def çalıyordu. İl Dernekler Müdürü Hakkı Yurtlu da bizlere eşlik ediyordu. Harika bir geceydi ve rüyalar alemindeydik sanki. Şarkılar, türküler, oyunlar bitmek bilmiyordu. Geç saatlere kadar Hayri İnal konağında şenlik vardı. Ertesi gün yoğun bir gün olacağı için konaklayacağımız yere Sacide Yaylaz, Saadet Ün, Münevver Düver ve ben, aynı odayı paylaşıyoruz. Üstümü değiştirip derin bir uykuya dalıyorum. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıyorum. Geçen yıl Kent Parkta kahvaltımızı yapmıştık. Bu yıl da aynı mekanda kahvaltı yapmak üzere konakladığımız yerden ayrıldık ve Kent Park’a geldik. Bir yandan kahvaltılarımızı yapıyor diğer bir yandan da Ahmet Sargın Hocam katılımcı şairlere katılım belgelerini sunuyordu. Kahvaltının bitiminden sonra Yozgat Belediyesinin tahsis ettiği otobüslerle ilkönce Yozgat Çamlık Milli Park’a gedildi. Ben, Ayşe Paslanmaz, Süleyman Karacabey, Duran Tamer’in arabasıyla çamlık gezisine katıldık. Çamlığa biz önce gittiğimiz için, şair arkadaşları beklerken, Ayşe birden çocuk salıncaklarına doğru yöneldi. Ben durur muyum, ayrı ayrı salıncaklara bindik. çocuklaştık. Şarkılar türküler söyleyerek salıncağın tadını çıkartmaya çalıştık. Yanımıza Sivaslı şair Sebiha Serin geldi, bir beni sallıyor bir de Ayşe’yi. O an görülmeye değerdi, anlaşılan çocukluğumuzu nasılda özlemişiz. İbrahim İmer’de bizi fotoğraflıyordu.
Sarıkaya kaplıcalarına gitmek için tekrar arabalara bindik. Kaplıcalara gitmek için Ayşe Paslanmaz’ın arabasına bu kez bindik. Diğer arkadaşlar ise belediyenin tahsis ettiği araçlarla SarıkayaKaplıcalarına doğru yol aldı. Maceralı bir yolculuk başlamıştı. Bu kez üç kişiydik araçta. Yol boyunca esprilerle dolu saatler geçirdik ve unutamayacağım anlar yaşadık. Buna canım arkadaşım Saadet Ün’de dahil. Bu yazıyı okuduklarında gülmekten kırılacaklarını biliyorum. (Yol güzergahında yaptığımız muziplikleri daha sonra kaleme alacağım).
Sarıkaya kaplıcalarına geldiğimizde Kaymakam Yaşar Dönmez bizleri karşıladı, Kaplıca Restoranda öğle yemeğimizi yedik. Buz gibi karpuzları yerken aklıma geçen yıl çamlıkta yediğimiz karpuz geldi. İkinci gelişim olduğu için, hatırlattı bütün bunları. Daha sonra şiirler okuduk... Burda da keyifli saatler geçirdik. Bu organizede emeği geçenlere sonsuz teşekkür ediyorum. Doyumsuz bir şiir şölenini gerçekleştirdikleri için.
Pakize Altan, Balkan Aydınları ve Yazarları Birliği Başkanı Osman Baymak ve Canseli Donat Ankara’ya çıkmak üzere arkadaşlarla vedalaşıyoruz. Ayrılmak zor geliyor, dönüp dönüp tekrar birbirimize sarılıyoruz. Şiir şölenine katılan şairler:
Yavuz Kayacık -Giresun Alucra, Coşkun Gönüllü -Yozgat, Ahmet Şahinoğlu Ankara, İbrahim Sayar -Ankara, Şakir Susuz-Ankara, İbrahim İmer-Ankara, Ömer Tural-Kayseri, Sabiha Serin-Sivas, Saadet Ün-Şanlıurfa, Nesrin Akalmış-İzmir, Ali Dursun-Kocaeli, Süleyman Karacabey -Kayseri, Secaettin Öztürk-Ankara, Zübeyde Gökbulut-Kırşehir, Deniz Şimşek-Kayseri, Duran Tamer-Kayseri, Mustafa Ferit Yıldız-Kayseri, İsmail Adil Şahin-Kayseri, Sergül Vural-Kayseri, Pakize Altan-Ankara, Rıfat Çakır-Ankara, Münevver Düver-Adana, M.Demirel Babacanoğlu-Aadana, Halise Tekbaş-Adana, Osman Baymak-Kosova, Dursun Demiray-(Çekiçoğlu) Ankara, Meryem Özdemir-Mersin, Züleyha Özbay Bilgiç-Kütahya, Afet Kırat-Mersin, Cemile Düzgün-Ordu, Ayşe Paslanmaz-Nevşehir, İsa Kayacan-Ankara, Nihat Aymak-Tokat, Hilmi Can-Eskişehir, Sebahattin Akgül-Mersin, Ahmet Divriklioğlu-Tokat, Hasan Akar-Tokat, Ahmet Turan Erdoğan-Tokat, Mustafa Zorla-Trabzon, Salim Gülbahçe-Yozgat, Osman Yüksel-Yozgat, Kelami Akdemir-Yozgat, Serap Hoca-Ankara, Habib Dağ-İstanbul, Arzu Altınçiçek-İstanbul, Sedat Emer-İstanbul, İsmet Özkul-Muğla, Hasan Öztürk-Muğla, Osman Karaca-İzmir, Dilek Hokkaömeroğlu, Kadir Ören-Yozgat, Yusuf Koç-Yozgat, Yaşar Yiğitsoy-Yozgat, Ahmet Yetim-Yozgat, Erdoğan Bektaş -Yozgat, Nuh Şahin-Yozgat, Kemal Uyar-Yozgat, Yaşar Demir, Canseli Donat-Kosova, Mevlüt Vural, Uğur Gökbulut, Hikmet Özkul, Hasan Öztür, Saciye Yaylaz Aydın-Söke.
Bu yıl soğuklar beni sıcak karşıladı. Geçen yıl ki üşümelerimi unutmamışlardı.
Halise Tekbaş...Gazeteci Şair Yazar...ADANA
SÜRMELİM AMMAAANNN.....
Önemli olan bu birliktelik ve samimiyet. Asıl anlatılması gereken budur .
Malumunuz yaz geldi. Kültürel etkinlikler de çoğaldı. Festivaller, şölenler ardı arkasına yapılmaya başlandı.
Bu hafta sonu 4–5 Temmuz ‘da bizler de bu yıl 10.Ulusal, 2.Uluslararası Yozgat Sürmeli Festivalinin ilk bölümü olan Uluslararası Sürmeli Şiir Şölenine ilimizi temsilen Duran TAMER, Sergül VURAL, Süleyman KARACABEY, İsmail Adil ŞAHİN, Mustafa Ferit YILDIZ, Ömer TURAL ile ben deniz katıldık.
Yozgat Valiliği, Belediyesi, Kültür Müdürlüğü desteği ile Yozgat Şairler ve Yazarlar Derneğinin organize ettiği bu şölenin Yozgat için ne kadar önemli olduğunu bilmem anlatmaya gerek var mı?
İlinizi tanıtmak istiyorsanız, en aşağıdan en tepeye kadar bütün kurum ve kuruluşların el ele vermesi gerektiğinin bilincine varan Yozgat bunu gayet güzel başardı. Katılan birçok şair ve şiir severin hafızasına Sürmeli’yi, Çamlığı, Sarıkaya Kaplıcalarını, Nida TÜFEKÇİ ismini ve en önemlisi de “Yiğidin harman olduğu yer” sloganını kazıdılar.
İstediğiniz kadar anlatın, istediğiniz kadar tv’lerde gösterin ilinizi, yörenizin bu kadar güzel tanıtımını yapamazsınız. Katılan bütün şair,yazar ve şiir severler anılarını mutlaka yazıya dökecek,dostlarıyla paylaşacaktır. Bu da sizin güzel bir yatırımınız olacaktır. Bu organizasyon için harcadığınız para yerinde değerlendirilmiş olacaktır.
Bütün bu güzellikleri düşünerek illerini tanıtmayı ve sevdirmeyi başaran başta Yozgat Valisi Sayın Amir ÇİÇEK’i,Belediye Başkanı Yusuf BAŞER’i ,İl Kültür Müdürü Bahri AKBULUT’U, YOŞAYBİR Başkanı Ahmet SARGIN ve onlarla birlikte emek harcayan bütün şiir gönüllüleri kutluyorum.
Ülkemizin en küçük illerinden olan Yozgat, şölene katılan 100 e yakın şair ve yazar tarafından gittikleri yerde konuşulmuş, onlarca sayfada anlatılmış ve tanıtımı yapılmıştır. Bir de uluslar arası olduğunu düşünürseniz artık nerelerde anlatıldığını siz düşünün.
Özellikle Vali Bey’i ilk önce kutlamak istiyorum. Çünkü hiçbir üst düzey protokol bu tür etkinliklerde saatlerce oturmaz. Yozgat Valisi Sayın ÇİÇEK sabırla ve ilgiyle izledi programı. Hatta program başlamadan önce Yozgat’ın tanıtımı için çaba sarf eden şairler Ahmet SARGIN,Salim GÜLBAHÇE ve Osman YÜKSEL’i ödüllendirdi. Bunlar onur verici davranışlar. Sanatçılarını onurlandıranlar kültürüne sahip çıkıyor demektir.
Belediye Başkanı Yusuf BAŞER’i ve İl Kültür Müdürü Bahri AKBULUT’U ayrıca tebrik etmek istiyorum neden mi? Saat 14: 00’te yanımıza aileleri ile birlikte gelip, dinleti bittiği halde gece 01:00 e kadar konuk şair ve yazarlarla birlikte Hayri İnal Konağında yapılan eğlencede sohbet ettiler ,türküler söyleyip misafirlerini yalnız bırakmadılar.
Katılan şairlerden ve şiirlerden bahsetmeye gerek duymuyorum. O işin bilinen kısmı.
Önemli olan bu birliktelik ve samimiyet. Asıl anlatılması gereken budur.
Yozgat değişmeye başlamış, değişmekte…
Ayrıca Sarıkaya Kaymakamı Sayın Yaşar DÖNMEZ de Sarıkaya’ya gelen misafirleri ile saatlerce ilgilendi ve yemek verdi . Kaplıcaları da tanıtarak ülkenin çeşitli yerlerinden gelen bu kültür elçilerine kaplıcadan faydalanma imkanı sundu.
Özellikle kültür müdürlüğü binasının bulunduğu sokağa Yozgat’ın en önemli yazarlarından Abbas AYAR’ın isminin verilmesi de dikkatimi çekti.
Yozgat’ın meşhur çamlığının ünlü aşk efsanesi kahramanı Kerem’in diktiği bir fidanla var olmaya başladığını öğrendik. Sürmeli’ nin Sürmeli Bey adında bir bey kızına âşık çoban olduğunu öğrendik. Daha neler mi öğrendik?
Dostluk, samimiyet ve şiir yürekliler el ele verirse Yozgat’ın iki günlüğüne de olsa koskoca bir Türkiye ‘ye dönüşebildiğini öğrendik.
Ellerinden gelen bütün imkânları seferber eden Yozgat’taki dostlara ve bu şölen için emek harcayan herkese teşekkür ediyorum.
“Çamlığın başında tüter bir tütün,acı çekmeyenin yüreği bütün. Ziya’mın atını pazarda satın,gelen geçen Ziya’m ölmüş desinler….. “
Sürmeli şiir şöleninin ardından söylenecek çok şey var ama biz güzellikleri yazdık.
DENİZ DENGİZ ŞİMŞEK- KAYSERİ
YOZGAT 10. SÜRMELİ FESTİVALİ ŞİİR ŞÖLENİ
Bozok yaylasında Yozgat ilinde
Sürüler otlatır kaval elinde
Yanık bir ses ile sazın telinde
Bir murat almadı dertli Sürmeli
DERTLİ SÜRMELİ başlıklı şiirimden bir dörtlükle merhabalar diyorum.
Evet, tam bir yıl önce idi. Yozgat’a ilk kez 9.Sürmeli Festivali Şiir Şöleni nedeni ile gitmiştim. O zaman yine (YOŞAYBİR) “Yozgat Şairler Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet Sargın bey ve emeği geçen herkes tüm gelen konuklar ile olağanüstü ilgilenmişti. Aradan bir yıl geçmesine rağmen ben her fırsatta Yozgat’a olan sevgimi dile getirdim.
Bozok yaylasının sevimli toprağı, can yürek insanları, doğası ve her güzelliği ile yüreklerde taht kuran, Sürmelinin diyarı Yozgat’a 10.SÜRMELİ FESTİVALİ ŞİİR ŞÖLENİ gerçekleştirileceğini öğrenince gitmemek olmazdı tabii. İyi ki gittim, iyi ki şiirlerimi onurla paylaştım. Yozgat’a gidilmez mi, Çamlıktaki kum döken buz gibi suları içilmez mi, yayla havası içimize çekilmez mi? Testi kebabı yenilmez mi. Saat kulesinin ihtişamı seyredilmez mi? Yozgat’a olan hayranlığımı yazmaya kalkarsam, sanırım destan olur.
Şiir şölenimiz 4 Temmuz günü idi ama ben Yozgat’ı kana kana gezmek için iki gün öncesinden gittim. Çünkü geçen yıl geldiğimde görmek isteyip te gidemediğim yerler olmuştu. İyi ki erken geldim, Yozgat’ı, çarşısını, pazarını o güzelim konakları doyasıya gezdim.
4 Temmuz sabahı Yozgat Kültür Müdürlüğüne tüm şair arkadaşlarım ile buluşmak üzere geldiğimde dört dörtlük bir kahvaltı sofrasında buldum kendimi.
Neler yoktu ki. Kahvaltı yaptım desemde Ahmet Sargın, Salim Gülbahçe ve Osman Yüksel beyin sıcak karşılamaları ve ısrarları karşısında dayanmak kolay olur mu? Yavaş yavaş yoldan yeni gelen arkadaşlarımızı karşıladıkça kaynaşma, kucaklaşma anımız görülmeye değerdi. Herkeste ayrı bir heyecan, coşku vardı.
Şiir şölenimiz 14.00 te başladı. Yozgat Valisi Amir Çiçek ve diğer protokolün hazır olduğu salonda Saygı duruşu ve İstiklal Marşının hemen ardından protokol konuşmaları ve plaket töreni gerçekleşti. . Plaket töreninde Yozgat Valisi Sayın Amir Çiçek tarafından “Ahmet SARGIN’a Başarılı çalışmalarından dolayı ,”Salim GÜLBAHÇE’ YE Şebinkarahisar’da düzenlenen yarışmada Yozgat’ı tanıtan YOZGAT GÜZELLEMESİ” İsimli şiiriyle Türkiye Birincilik ödülü almasını kutlamak adına ve “Osman YÜKSEL’e Şehriyar dergisinde yayınlanan Yozgat’ı 66 kıtalık “Yozgat destanı yazmasından dolayı plaketler sunuldu. Yurt içinden ve yurt dışından gelen birbirinden değerli şair, yazar ve gazeteci arkadaşlarımız alfabetik sıra ile şiirlerimizi paylaştık.
Şiir okuma sırası bana geldiğinde, 12.Hikmet Okuyar Ödüllü Şiir Yarışması sonucunda Şebinkarahisar’da 19.5.2009 tarihinde Türkiye Birincilik ödülü aldığım 'TOKAT GÜZELLEMESİ' isimli şiirimi paylaşmak isterdim ama şiirim uzun olduğu için diğer şair arkadaşlarımızın zamanını almak istemedim. Ali Bilecen (Ozan Merdan) tarafından Türk Halk Müziği dalında bestelenen SON KEZ ÖPÜYORUM GİT GÜLE GÜLE isimli şiirimi paylaştım.
Şiirler okunduktan sonra salondan ayrıldık. Müze ziyareti ve ardından Özel Ergin İlköğretim okulun da akşam yemeği ayrı bir anı idi. Aslen Göreleli ama Gölcükte oturan, bana Giresun, Görele ve Karadeniz’i sevdiren, yörelerine ait dört adet sitelerinde köşe yazarı olarak yazılarımı paylaşmamı sağlayan, yazar ve editör can kardeşim Ali Dursun bey ile okul koridorunda dizili kocaman santraç taşları ile uzun zamandan beri belki de unuttuğum santraç oyununu oynadık. Tabiî ki yenilen ben oldum. Unutmadan paylaşmam lazım. Yemekten sonra okuldaki masa ve sandalyede diğer şair arkadaşlarımla Yozgat’ın akşam serinliğini içime sindirmeye çalışırken bir baktım bana bir bardak çay ikram edildi. Teşekkür ettim ama içeride semaverlerde hazır olan çayı bana sunma nezaketinde bulunan kimdi? Öğrendiğimde inanın çok şaşırdım ve onur duydum. Evet makamı ile böbürlenmeyen, misafirperver, candan bizlerle ilgilenen bu değer meğer Yozgat İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahri Akbulut imiş. Kendisini daha çok takdir ettim, alçakgönüllü ve candan davranışı kalbimde ayrı taht kurdu. İşte Yozgat neden farklı, neden seviliyor, neden kültür ve sanat alanında başarılı. İşte böyle bir Kültür Müdürü olduğu için Yozgat halkı gurur duymalılar. Sivas ve diğer bazı illerdeki Kültür Müdürleri Yozgat Kültür Müdürü Sayın Bahri Akbulut’tan bence çok şey öğrenmeliler diyorum.Yozgat bu konuda çok şanslı, özendim doğrusu..
Akşam yemeğinden sonra bizleri bekleyen otobüsler ile Hayri İnal konağında Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer’in de katıldığı Şiir Müzik Eğlence ve sohbetler tadına doyulamaz güzellikte idi. Kendimi sanki bir kına gecesinde sandım. Şarkılar, türküler, oyunlar ile bir çocuk sevincinde geçen zaman tatlı bir rüya gibi yüreğimden asla silinmeyecek. Hepimiz sanki akraba aile topluluğunda idik. Gecenin bitmesini istemedik ama ertesi gün gezi programı olması nedeniyle herkes iyi geceler diyerek kaldıkları yere doğru vedalaştılar.
5 Temmuz 2009 Pazar günü sabah Kent parkta Ticaret ve Sanayi Odasının verdiği kahvaltıda buluşan şairler sıcak çaylarımızı Yozgat’ın yemyeşil doğal güzelliğinde yudumladık. Ahmet Sargın Bey katılımcı şairlere Katılım Belgelerini takdim etti. Daha sonra Yozgat Belediyesinin tahsis ettiği iki otobüse bindik ve işte yeni bir gün, yeni güzellikler bizleri bekliyordu.
İlkönce Yozgat Çamlık milli park gezildi. Yol güzergâhında mola verilip kum döken çeşmenin buz gibi sularından içtik. Çamlıkta Adana’dan gelen Halise Tekbaş ve Ürgüp’ten gelen Ayşe Paslanmaz hanım, Gölcük’ten gelen Ali Dursun bey çocuk parkını görünce kendilerini salıncakta buldular. Anlaşılan çocukluklarını nasılda özlemişlerdi. Bana da onları sıra ile sallamak düştü. Daha sonra tahtadan yapılan masalarda oturup çevrenin anlatılmaz doğa güzelliğini yudumladık. .Bu arada Cemile Düzgün, Ömer Tural, Yavuz Kayacık, Ali Dursun, Salim Gülbahçe ve ben yolculuk boyunca otobüste repertuarımızda ne var ne yok neşe ile okuduğumuz şarkı ve türküleri yine aynı mekanda çocuklar gibi sanki evimizde bir aile ortamında gibi coşku ile paylaştık. Bizim bulunduğumuz otobüste olan Prof. Dr. İsa Kayacan hocamızın bizden özel isteğini yerine getirdiğimizde ise yüreğimde ayrı bir burukluk yaşadım. ŞİMDİ UZAKLARDASIN GÖNÜL HİCRANLA DOLDU.. şarkısını bizden istemesinin nedeni ise rahmetlik eşinin çok sevdiği şarkısı imiş.
Biz arkadaşlarla koro halinde otobüste bu şarkıyı okuduğumuzda İsa Kayacan hocamın eşine olan sevgisinin ne denli yüce olduğunu ve onu kaybetmesine rağmen sevgisinin ne denli büyük olduğunu buğulanan gözlerinden anlamak zor olmadı. İşte sevgi, işte vefa, işte yüce duygular.
Yolculuğumuz Tarihi Sarıkaya kaplıcasında noktalandı. Sarıkaya Kaymakamı Sayın Yaşar DÖNMEZ bizleri karşıladı, Kaplıca Restoranda öğle yemeği ikram edildi ve kaplıcada banyo imkânı sağlandı.
Yemekten sonra bizlere bu mekânın tarihini Kaplıca işletmecisi Bülent Doğan Bey çok başarılı biçimde anlattı. Sanatsal ve arkeolojik değerleri konusunda bilgilendirdi. İsteyen arkadaşlarımız kaplıcadan yararlandı. Ben ise o eşsiz güzellikteki bahçede buz gibi ayran içip kuş cıvıltılarını dinlemeyi, gözleme yapan hanımlarla tatlı sohbeti tercih ettim. Saat 16.00 civarında toparlanıp Yozgat’a döndük. Yolculuğumuzdaki ve Yozgat anılarımızı asla unutmayacağım. Şimdiden 11.Sürmeli Festivali Şiir Şölenine kadar ömrüm olsa da Yozgat’a tekrar gelsem diyorum.
Yozgat Otogara indiğimizde vedalaşmalar başladı. Çok değerli dostluklar edindik. Kalbimizin yarısını Yozgat’ta bırakarak ayrıldık.
Bu güzel ve başarılı organizasyonu gerçekleştiren Yozgat Valisi Sayın Amir ÇİÇEK, Yozgat Belediye Başkanı Sayın Yusuf BAŞER, Yozgat İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Bahri AKBULUT, (YOŞAYBİR) Yozgat Şairler Yazarlar Birliği Başkanı can yürek Sayın Ahmet SARGIN ve tüm üyelerine, Salim GÜLBAHÇE, Osman YÜKSEL ve belki unuttuğum var ise bağışlasınlar emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederiz.
Yozgat anılarımı yazmaya başladığımda o güzel geçen iki günün neresinden başlasam diyordum, Kısa olmasına özen gösterdim ama sanırım başaramadım. Yozgat’ı sayfalar dolusu yazsam yinede doyamam.
Yaşam hikâyesini araştırdığım Sürmeli için yazdığım şiirimi sizlerle paylaşmaktan onur duyacağım.
Cumhuriyet, kültür sanat ve ozanlar diyarı Sivas’tan kucak dolusu selam, sevgi ve saygılarımla
SABİHA SERİN
Şair Araştırmacı Yazar
SİVAS
***************************
***************************
DERTLİ SÜRMELİ
Bozok yaylasında Yozgat ilinde
Sürüler otlatır kaval elinde
Yanık bir ses ile sazın telinde
Bir murat almadı dertli Sürmeli
Ne sevdaya doydu ne geçti yazı
Ne terk edip gitti kalpten ayazı
Gönül bahçendeki o Türkmen kızı
Yar deyip kalmadı dertli Sürmeli
Ne beyler ağalar yalvarsa da boş
Sürmeli aşk ile olmaz mı sarhoş
Değişmez bu kader koş Allah’ım koş
Sanma kul yanmadı dertli Sürmeli
Kudretin çok derin derindir derdin
Yanık bir ses ile söyle ne derdin
Akdağları dergâh, mekân eyledin
Bir duyan olmadı dertli Sürmeli
Yozgat Sürmelisi bilinmez mi hiç
Gönül bahçende gül silinmez mi hiç
Sürmeli ozanım dert denmez mi hiç
Gül açtı solmadı dertli Sürmeli
Anlatır SABİHA yazar bir destan
Bugün ilham aldım pir ile dosttan
Selamlar getirdim size Sivas’tan
Sadık yar bulmadı dertli Sürmeli
SABİHA SERİN
*************************************************
BİR SÜRMELİDE YOZGATLI ŞAİR SALİM GÜLBAHÇEDEN
*************************************************
SÜRMELİ SEVDASI
Bir gönül sevdası bir aşk masalı
Gönlünün gözüyla bakmış Sürmeli
Yaşamışya gasavetli tasalı
Çamlık sırtlarında yatmış Sürmeli
Meyil vermiş ulaşılmaz güzele
Gönül gülistanı dönmüş gazele
Çal kavalın yaraların tazele
Aşkın acısını tatmış Sürmeli
Bir elde kavalı bir elde sazı
Yüreğine düşmüş bir ince sızı
Kendi çoban sevdiğide bey kızı
Gönül bu abayı yakmış Sürmeli
Kara sevda dedikleri buyumuş
Yediği içtiği soğuk suyumuş
Yanık türkü çığırarak uyumuş
Efkarına name katmış Sürmeli
Baba Türkmen beyi yola gelmiyor
Beylik gururundan kızı vermiyor
Kızıda sevdalı bunu bilmiyor
Kendini dağlara atmış Sürmeli
Dünürcüler elçileri çevrilmiş
Umut bitmiş koca çınar devrilmiş
Sevdiğide yadellere verilmiş
Hilal kaşlarını çatmış Sürmeli
Beş çamlara kurmuş dergah otağı
Terkeylemiş yastık yorgan yatağı
Üzerine örtmüş koza yaprağı
Kayaları yastık yapmış Sürmeli
Bir esinti ( GÜLBAHÇE ) nin sözünden
Sıtkınan sevenler yanar özünden
Nida tüfekçinin telli sazından
Mızrap dokundukça akmış Sürmeli
YOZGATLI ŞAİR SALİM GÜLBAHÇE
*******************************************
*******************************************
YOZGAT SÜRMELİ ŞİİR ŞÖLENİ KATILIMCI LİSTESİ
1-Yavuz KAYACIK -GİRESUN /ALUCRA
2-Coşkun GÖNÜLLÜ -YOZGAT
3-Ahmet ŞAHİNOĞLU ANKARA
4-İbrahim SAYAR –ANKARA
5-Şakir SUSUZ-ANKARA
6-İbrahim İMER-ANKARA
7-Ömer TURAL-KAYSERİ
8-Sabiha SERİN-SİVAS
9-Saadet ÜN-ŞANLIURFA
10-Nesrin AKALMIŞ-İZMİR
11-Ali DURSUN-KOCAELİ
12-Süleyman KARACABEY-KAYSERİ
13-Secaettin ÖZTÜRK-ANKARA
14-Zübeyde GÖKBULUT-KIRŞEHİR
15-Deniz ŞİMŞEK-KAYSERİ
16-Duran TAMER-KAYSERİ
17-Mustafa Ferit YILDIZ-KAYSERİ
18-İsmail Adil ŞAHİN-KAYSERİ
19-Sergül VURAL-KAYSERİ
20-Pakize ALTAN-ANKARA
21-Rıfat ÇAKIR-ANKARA
22-Münevver DÜVER-ADANA
23-M.Demirer BABACANOĞLU-ADANA
24-Halise TEKBAŞ_ADANA
25-Osman BAYMAK-KOSOVA
26-Dursun DEMİRAY-(ÇEKİÇOĞLU) ANKARA
27-Meryem ÖZDEMİR –MERSİN
28-Züleyha Özbay BİLGİÇ-KÜTAHYA
29-Afet KIRAT-MERSİN
30-Cemile DÜZGÜN-ORDU
31-Ayşe PASLANMAZ-NEVŞEHİR
32-İsa KAYACAN-ANKARA
33-Nihat AYMAK-TOKAT
34-Hilmi CAN-ESKİŞEHİR
35-Sebahattin AKGÜL-MERSİN
36-Ahmet DİVRİKLİOĞLU-TOKAT
37-Hasan AKAR-TOKAT
38-Ahmet Turan ERDOĞAN-TOKAT
39-Mustafa ZORLA-TRABZON
40-Salim GÜLBAHÇE-YOZGAT
41-Osman YÜKSEL-YOZGAT
42-Kelami AKDEMİR-YOZGAT
43-Serap Hoca-ANKARA
44-Habib DAĞ-İSTANBUL
45-Arzu ALTINÇİÇEK-İSTANBUL
46-Sedat EMER-İSTANBUL
47-İsmet ÖZKUL-MUĞLA
48-Hasan ÖZTÜRK-Muğla
49-Osman KARACA-İZMİR
50-DilekHOKKAÖMEROĞLU
51-Kadir ÖREN-YOZGAT
52-Yusuf KOÇ-YOZGAT
53-Yaşar YİĞİTSOY-YOZGAT
54-Ahmet YETİM-YOZGAT
55-Erdoğan BEKTAŞ –YOZGAT
56-Nuh ŞAHİN-YOZGAT
57-Kemal UYAR-YOZGAT
58-Yaşar DEMİR---
59-Canseli DONAT-KOSOVA
60-Mevlüt VURAL---
61-Uğur GÖKBULUT---
62-Hikmet ÖZKUL---
63-Hasan ÖZTÜRK---
64-Saciye YAYLAZ- AYDIN /SÖKE
Yozgat sürmeli şiir şöleni
Ömer Tural..Kayseri
Yozgat:Küçük bir anadolu,yiğitleri kahraman sevecen insanları. Yozgat Sivas'tan sonra en fazla şairi olan il yozgat Sivastan sonra tüm Türküleri Ozanları bulunan bir şehir.Sovuk suyu,Çamlıkları başka güzel.Baharın dagların çerlik lalelerinin açtığ zaman bir başkadır yozgat dağları.Çarşısuı baştan başa salkım kızıl akasya çiçeklerine bürünür.Bir başka kokar yozgat çarşısı.Mis gibi akasyanın nefsafet kokularıylan.
Yozgat:Küçük bir anadolu,yiğitleri kahraman sevecen insanları. Yozgat Sivas'tan sonra en fazla şairi olan il yozgat Sivastan sonra tüTürküleri Ozanları bulunan bir şehir.Sovuk suyu,Çamlıkları başka güzel.Baharın dagların çerlik lalelerinin açtığ zaman bir başkadır yozgat dağları.Çarşısuı baştan başa salkım kızıl akasya çiçeklerine bürünür.Bir başka kokar yozgat çarşısı.Mis gibi akasyanın nefsafet kokularıylan.
Yurdun dört köşesinden şairler çıktılr yolla.Büyük insan Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN Türk yiğitlerinin harman olduğu diyar, Bozok Yaylasının yiğit evlatları var olun!" Dediği Yozgat'ta Sürmeli şiir şenlkikleri için. Bende Kayseri'den katılan şairler kafilesin arasıda bulundum. Kayseriden çıkıp,Atatürk yolundan devam ettik yolculuğumuza.Kayseriden 3 taksi vardı bir birimizi takip ettik.Ben Durn Tameri'in arabasındaidim.Arabayı Duran ağbi kullanıyordu.Ferit Yıldız kardeşiimizden Hayatın bağzı gerçeklerinden yaşadıklarını dinledik.Süleyman Karacabey'şiir üzerine söyleşiler yaptı. Kayseri Talas şiir akşamlarının kuruluş ve çalışmaları hakında bilgi verdi.Birde araba diye bir halk müzügü dinledik bozlak.Sevdiğini bir araba verildiğinin ağıtın anlatan cinslı bir Türkü.Yol boyunda Sergül hanım ve İsmail Hakı Şahin bey ve Sergül hanımın beyi bir çeşme başında bizi beklediler.Yozgatın sovuk suları yolda etkisini göstermeye başlamıştı.
Yozgata girdiğimzde Bizi ilk olarak çarşı meydanındaki saat kulesi karşıladı.Şairlerden en önce Sabiha Serin hanım efendiyle karşlaştık.Yanında Giresun'lu Ali Dursun bey efendi Kendisiyle tanıştık.Kendisi araştıracı gazeteci yazar.Ali Dursun Bey haytımda rasladığım en tatlı ender tanıştığım insandı.Gerçekten böyle bir insanla beni tanıştıran Sabiha Serine Teşekürlerim sonsuzdur.
Proğram 04.07.2009 Cumartesi günü Plaket töreninde Ahmet SARGIN’a Başarılı çalışmalarından dolayı ,Salim GÜLBAHÇE’ye Şebinkarahisarda düzenlenen yarışmada Yozgat’ı tanıtan YOZGAT GÜZELLEMESİ” İsimli şiiriyle birincilik ödülü almasını kutlamak adına ve Osman YÜKSEL’e Şehriyar dergisinde yayınlanan yozgatı 66 kıtalık “Yozgat destanı yazmasından dolayı sunulan plaketlerle başladı.
Yozgat valisi Amir Çiçek günün anlamlı konuşmasını yaptı.Gerçekten Edebiyatı desdekleyen Şairlere yürek cesaret veren bir mülkü amir.Dinleti boyunca salondan ayrılmadı.Yurdun dürt bucağından gelen şairler bir birinden güzel şiirler okudular . Gerçekten Sunucu Kamil akdemir ve Serap Demir Türk hocamız çok güzel hazırlanmışlar Bir çok şairin şiirinden bölümler okudular ve şairlein hayatlarını önceden bilğ edinip ,şairlerin biografisini okuyarak büyük sprüzde bulundular.Akşama doğru Müze gezintisi yapıldı. Özel Egin” İlk öğretim okulunda verilen yemekten sonraAkşam’da tarihi Hayri İnal konağında Belediye Başkanımızında katıldığı Şiir Müzik Eğlence ve sohbetlerle ilk gün sona erdi Çok coşkulu bir gce geçti.Sanırım orda bulunan şair ve ozanların unutamıyacağı bir gece yaşandı.Türkü bizim kültürümüzdür.Türkü bizim kişliğimzdir.Türkü anlamak için Türkünün kod taşların çözmek gerektir.Türküyü iyi analiz etmek gerektir Türkü bilmeyen Türk'ü bilmez anlamaz anlayamaz.İşte böyle bir gecede doyasıya şiir ve Türkünün tadını çıkarıldık.Gece boyu Belediye başkanı Yusuf Başer bey Konukların yanından ayrılmadı.En ilginç en kültürel bana çedeneli kavurga geldi.Gecenin konuklarına ev sahibeleri ellerindn geleni yaptı.
Yatma saatı gelip geçmiti.Yurtlarda ayrılan yerlerimizde kaldık.sabahleyin yine o şen haliyle Ali Dursun etrafa neşe saçıyordu..İlk işimiz sabah kahvaltısı Yozgat Belediyesi Kent parkta yapıldı.Peşinden Yozgat Çamlık Milli Park’ı gezildi ve .Kum döken pıarlarında herkes sovuk suyunu yudumladı.Uzaun bir gezi oldu çamlıklar güzel bir yer,tepedeki çamlığa baraja benzeyen gölet ayrı bir ahenk kazandırıyor.Arabalarla Sarı kayaya hareket edildi Sabiha Serin Ali Dursaun ve Cemile düzgün hanım hangi arabadaysa o araba ile bulundukları yerde ayrı bir neşe ayrı bir farklılık vardı. Sarıkayada Sayın Kaymakamımız Yaşar DÖNMEZ Konuklarımızı karşıladı ve konuklarımıza öğle yameği ikram edildi ve kaplıcada banyo imkanı sağlandı.Yozgatlı Salim Gülbahçe,Şair Ahmet Sorgun, Kelamikandemir ve Erdoğan Bekdaş Yozgat azani mahlaslı Gerçekten iki gün boyunca misafirleri iyi karşılamak için ellerinden geleni gösterdiler.
Sarı Kaya'da kaymakamlığın hazırladığı yemek yenildi.Kaymakam Yaşar Dönmez bey Bütün şairlerle ayrı ayrı tanışıp şairlere ayrı bir önem gösterdi.Tabi kaplıca gezisinden sonra misifler yolarına koyulma hazırlığın başladı.
Yozgatlı Şair Salim Gülbahçe,Şair Ahmet Sorgun Gerçekten iki gün boyunca misafirleri iyi karşılamak için ellerinden geleni gösterdiler.
Tabi bizlerede gördüklerimizi abartmadan anlatmak düştü.
Ömer TURAL
Akasyalar açınca yozgat gelirim.
Yozgat ne olur darılma bana
Benide al koluna çamlıklarına
Ilgıt ılgıt kum döken pınarlarına
Akasyalar açınca yozgat gelirim
İnşli yolların dagların yüksek
Ölmeden bir daha biz seni görsek
İnsanını sevsek hemde sevilsek
Akasyalar açınca Yozgat gelirim.
Buz gibi sulların kıvrım yolların
Dünyada ünlüdür kaplıcaların
Bir birinden güzeldir şu konakların
Akasyalar açınca yozgat geliriz.
Bozak yaylasının yiğit diyarı
Sende buldum sende yitirdim yarı
Unutur sanma ha sen bu Turalı
Akasyalar açınca yine gelirim.
Ömer TURAL
Yozgat 10. Sürmeli Festivali Şiir Şöleninin İzleri
2.gün
Sabah Yozgat Kent Park’taki kahvaltıda buluşmak üzere arkadaşlarımdan ayrıldım ve çocukluğumun geçtiği Yukarı Nohutlu Mahallesine gittik bizi hiç yalnız bırakmayan amcamla. Demirtürk Sokak levhasını görünce bütün anılarımı adeta yaşadım bir anda. Çocukluğumda her yaz annemlerle büyükbabam Mirat Orhon ve İsmail Demirtürk’ün evleri arasında mekik dokuyan, ağaçlara tırmanan, Musa Camii’nin bahçesinden geçerek bakkaldan leblebi tozu alarak sokaklarda kaybolan, ardından “Kızım kuyuya düştü.” diye annesini ağlatan küçücük kara kız Serap geldi gözümün önüne. Şimdi ata topraklarına başka bir gelişti bu ve çok mutluydu Serap Hoca, babasının daha öğrenciyken “hocanım” diye değer verdiği Serap Hoca. Amcamların evine girdiğimizde gündüzden hazırlanan kaneviçe işlemeli, dantelli yastıklarıyla tertemiz yataklarımıza yattığımızda kızımın saçlarını okşadım ve yıllardır hep eşimin memleketi Anamur’a giden kızımın memleketimle ilgili güzel düşüncelerini duymanın verdiği mutlulukla uykuya daldım. Sabah erkenden horoz sesleri bizi uyandırdı, ardından bütün evi saran börek kokusunu takip edip kendimizi kahvaltı sofrasında bulduk. Önce masa üzerindeki testiden buz gibi Çamlık suyu içtik. Sıcacık börekleri birbirimizden kaçırırcasına nasıl yedik, bilmiyorum. Her şey, sofradaki sohbet, yüreğimi hala heyecanlandıran anılar ne güzeldi. Bu arada bir sela verildi, amcamların komşusu bir meslektaşımızın 40 yaşına girmeden vefat ettiğini öğrendik. Onlar cenaze evine giderlerken biz Kent Park Otelde bıraktığımız arkadaşlarımızı bulmak üzere ailece yola düştük.
Tüm şiir sevdalısı arkadaşlarımı bahçede kahvaltının sonunda yakaladık. Herkes ayrı bir güzelliği paylaşıyordu… Kimi fotoğraf çektiriyor, kimi Ahmet Bey’den adımıza yazılı katılım sertifikalarını alıyordu. Sabahın o saatinde bile güneş yüzlerimizi kavuruyordu.Toplandık ve yurdumuzun dört bir yanından bu etkinliğe katılmak için gelen arkadaşlarımızla hatıra resimleri çektirdik burada da. Eğer 26 Haziran’da burada bulunmuş olsaydık Belediye Başkanı Yusuf Başer’in evlilik müessesesinin çok önemli olduğunu belirtmek, bu önemi genç nesillere de aktarabilmek için evlilikte 50 yılını doldurmuş çiftleri bir araya getirdiği çaya da katılırdık. Sayın Başer, davete katılan çiftlerin ellerini öpüp yastık ve gül vermiş.
Bu ne güzel bir davranıştı. Ben bu düşünceler içindeyken birbirimizi çağıra çağıra toplandık ve farklı plakalı arabalarla bizler hemen, otobüslerin ardına düştük.
Şehrin meydanında bulunan ve Belediye Başkanı Tevfikizade Ahmet Bey tarafından 1908’de yaptırılan saat kulesinin etrafından Çamlık yoluna doğru yol aldık.Bu saat kulesi hakkında edindiğim bilgiler şunlardı:
“Kaynaklardan öğrenildiğine göre mimarı Şakir Usta’dır. Saat Kulesi kesme taştan altı bölüm halinde yapılmıştır. Bölümler birbirlerinden silmelerle ayrılmış olup, her cephesine yuvarlak kemerli birer pencere yerleştirilmiştir. Kuleye kuzeydeki yuvarlak kemerli bir kapıdan içeriye girilmekte ve zikzak şeklindeki ahşap merdivenlerle de yukarıya çıkılmaktadır. Kulenin en üst kısmı da şerefeye benzeyen bir balkon çevirmiştir. Bunun üzerini armut şeklinde çanı andıran küçük bir kubbe örtmüştür. Bu başlığın altında, şerefenin üzerinde dört yöne birer saat kadranı yerleştirilmiştir. Saatin üzerinde “Nores Jura ve L.D. Odobey Gadet” yazısı bulunmaktadır.”
Hastanenin yanından geçerken bir taş levhada “Bozok Şairi” adını okudum, bize eşlik eden yiğenim Ahmet ve Seyit amcam bu şairin dün akşam konakta şiir okuyan Bozok şairi Yaşar Bey olduğunu ve bu şairin burada halkı toplayarak şiirler okuduğunu söyledi ve anladım ki Yozgat halkı da şairlere duyarsız değil. Otobüsler arkadan geliyorken biz, şehre 2 km uzaklıktaki Türkiye’nin 1958 yılında ilan edilen ilk milli parkı olan Çamlık’a arkadaşlardan önceden çıktık, bir karacam ve sarıçam ormanıdır olan Çamlık yollarında doğanın güzelliğini hafızalarımıza kazımak istercesine dolaştık.
Burada altın kartal, şahin, doğan keklik tavşan tilki ve benzeri hayvanları olduğunu duymuştuk ama hepimizin korkusu keneydi, bu yüzden tedirgindir. Tedirginliğimizi dağıtan, ağaçların arasında yeni doğum yapan bir köpeğin tüm anaç duygularıyla yere sele serpe uzanması ve birbirinden güzel sekiz yavruyu emzirmesiydi. Bu anaç sahne, hepimizi onları izlemede ortak kıldı, kızımın yavruların birini alalım, yalvarmaları mecburen boşa çıktı ve Yozgat Belediyesinin otobüsleriyle çamlar arasına gelen arkadaşlarımızla sohbete daldık, çevreyi gezdik. Sonra saat 11 gibi aşağıya Cevdet Dündar Göleti'ne doğru yol aldık, orada buz gibi suyun yanındaki piknik alanında bizlere taze nohut satan çocuklardan nohut aldık, temiz havayı ciğerlerimize doldurduk. Yurdumun dört bir yanından gelen şiir yürekli arkadaşlarım, mutluluklarını oyun havaları ile bütünleştirdiler, mutluluk sindi Yozgat’ın semalarına.
12.00 ile 12.20 arası Sorgun’dan geçiş yaptık Sarıkaya’ya giderken ve yollarda bozkırın altın kolyelerinin hala biçilmemiş olduğunu gördüm. Uzaktaki dağların çıplaklığı gönül üzerken dağlarla bozkır arasındaki ağaçlandırılmış bölgeler yüreğimize su serpiyordu. Bu Pazar günü sarı ile yeşilin cümbüşünü seyrede seyrede saat 13.oo’te Yozgat sutasfm.com anonsuyla Süper fm den türküler dinleyerek Sarıkaya’ya girdik. Düğün zamanıydı ya konvoyumuz zaman zaman sünnet ve düğün alayları arasına da karıştı. Sonra arabalar Mehmetoğulları Otel ve Kaplıcaları’nın önünde durdu. Havanın sıcaklığına otel sahibi Reşat Bey ve otel görevlilerinin ilgisi de karıştık, güllerle bezeli kamelyada gözümüz kala kala otelin içine girdik arkadaşlarla. Gerçi yemekten sonra arkadaşlarımız kamelyanın ve salıncakların hakkını verdiler. Doğrudan yemek salonuna almasalardı oraya giderken gördüğümüz o güzel dinlenme salonunda bir kahve içmek isterdik. Görevlilerden aldığım broşürden ve daha sonra yetkililerin verdiği açıklamalardan öğrendiğime göre bu otel öyle herhangi bir otel değilmiş. Bay ve bayanlara özel termal havuzları, Türk hamamı, Fin hamamı, şok havuzu, yüzme havuzu ve odalardaki termal su ve saunalarıyla misafirlere nerde olduklarını unutturan bu otelden biz sadece aşçılarının lezzetli yemeklerinden ve güler yüzlü servislerinden yararlanabildik. Yemek salonuna giderken arkadaşlara gece pansiyonda rahat edip etmediklerini sorduğumda hoş anlar yaşadıklarını anlattılar.
Biz şairlere bu yemeği veren Sarıkaya Kaymakamı Yaşar Dönmez Bey, bizlere ev sahipliği yaptılar. Mülkiye baş müfettişi Muzaffer Öztürk Bey’in de bulunduğu protokole şair arkadaşlarımız sırayla kendilerini tanıttılar, şiirsel söylemlerde bulundular. En güzeli de Ahmet Sargın Bey’in ilçe kaymakamı Yaşar Dönmez Bey’e Yozgat Valisi Amir Çiçek adına verdiği teşekkür belgesiydi; bu dayanışmada hedef şiirdi, şairdi ve Yozgat yetkililerinin Sürmeli Festivali içinde şiire de yer vermesiydi ki güzel olan buydu.
Öğlen yemeğinde çok zengin bir menü ile karınlarımızı doyurduk, bunun yanında yaşadığımız güzelliklerin biri de Yozgat’ın Karacaoğlan’ı olarak tanınan bir şair olan Yetkin Bey’in bize okuduğu duygu yüklü şiirdi.
Sarıkaya’dan çıkıp Sorgun’a doğru girerken Yozgat Şeker Fabrikası, “Bardağınıza attığınız her kaşık şekerde bizi de anın.” der gibi bizi uğurladı.,Bir de kulağımda ellerindeki çiğdemlerle sanki bize el sallayan çocukların sesleri kaldı Yozgat sokaklarından:
“Dam başında boyunduruk
Dura dura yorulduk.
Yağ verenin oğlu olsun,
Bulgur verenin kızı olsun.
Kız çatlasın ölsün,
Oğlan yanımıza yoldaş olsun.”
Kaplıca suları kaliteli ve şifalıdır. Sarıkaya ilçesindeki Kralkızı Kaplıcaları’nın Roma kralının kızına ait olarak yapıldığı söylenmektedir. Romalılardan kalma eski hamam sütunları ve abideleri turizm açısından değer ifade etmekte olan bu kaplıcayı görmeyi çok istememe rağmen Ankara yolunu tutmak zorunda olduğum için ilçenin diğer kaplıcasına gidecek olan arkadaşlarımla vedalaştım. Keşke yerli turistlerle birlikte Almanya Fransa Hollanda İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinden ve Türk Cumhuriyetlerinden de turistlerin gelip yararlandığı tarihi kaplıcaları da görebilseydim. Gelecek günlerde günlük ortalama 2000-3000 kişinin ziyaret ettiği ve ilçede ekonomik hayatın canlanmasına katkı sağlayan bu tarihi kaplıcaları ziyaret etmek için kendime görev verdim.
Dönüşte Yerköy- Yozgat kaplıcaları yol ayrımından geçerken şehri şiddetli yaz yağmuruyla geride bıraktık, o an yüreğimden dökülenler şunlardı: “Toprak yağmura hasret, Yozgat ona sahip çıkana. Yağsın yağmur ve uzansın Yozgat’a eller.” Yola devam ederken sağda bir ayçiçeği yağ fabrikası gördük ve ardından güneş açtı ve bozkırın yüzü bu kez de güneşle güldü.
Şiirle yurdumun dört bir yanından bir araya gelen duygu insanı şair arkadaşlarıma sevgilerimi iletirken bizi can-ı gönülden ağırlamak için ellerinden gelenin üstünde çaba gösteren Yozgat ilimizin yetkililerine ve bizleri sevgiyle kucaklayan Yozgat halkına teşekkür ediyorum.
SERAP ÖZALTUN
Serap Hoca
---------------------------------------------------------------------------
Programa katılan şairler
1. AFET KIRAT
2. AHMET DİVRİKLİOĞLU
3. AHMET SARGIN
4. AHMET TURAN ERDOĞAN
5. ALİ DURSUN
6. ARZU ALTINÇİÇEK
7. AYŞE PASLANMAZ
8. CEMİLE DÜZGÜN
9. COŞKUN GÜNÜLLÜ
10. DENİZ DENGİZ ŞİMŞEK
11. DİLEK HOKKAÖMEROĞLU
12. DURAN TAMER
13. DURSUN DEMİRAY
14. HABİB DAĞ
15. HALİSE TEKBAŞ
16. HASAN AKAR
17. HASAN ÖZTÜRK
18. HİKMET ÖZKUL
19. HİLMİ CAN
20. İBRAHİM İMER
21. İBRAHİM SAYAR
22. İSA KAYACAN
23. İSMAİL ADİL ŞAHİN
24. KELAMİ AKDEMİR
25. MERYEM ÖZDEMİR
26. MUSTAFA FERİT YILDIZ
27. MEHMET DEMİREL BABACANOĞLU
28. MUSTAFA ZORLA
29. MÜNEVVER DÜVER
30. NESRİN AKALMIŞ
31. NİHAT AYMAK
32. OSMAN BAYMAK
33. OSMAN KARACA
34. OSMAN YÜKSEL
35. ÖMER TURAL
36. PAKİZE ALTAN
37. RİFAT ÇAKIR
38. SAADET ÜN
39. SALİM GÜLBAHÇE
40. SABİHA SERİN
41. SEBAHATTİN AKGÜL
42. SACİDE YAYLAZ
43. SEDAT EMER
44. SERAP (DEMİRTÜRK) ÖZALTUN
45. SERGÜL VURAL
46. SÜLEYMAN KARACABEY
47. ŞAKİR SUSUZ
48. YAVUZ KAYACIK
49. YANIK AHMET ŞAHİNOĞLU
50. ZÜBEYDE GÖKBULUT
51. ZÜLEYHA ÖZBAY BİLGİÇ
YOşAYBİR'e teşekkür ediyoruz.
Yozgat 10. Sürmeli Festivali Şiir Şöleninin İzleri
1. gün
Yozgat’taki 10.Sürmeli Şiir Şölenini duyunca tüm vakitsizliğime rağmen eşim ve kızımla hazırlıklarımızı tamamlayıp Ankara’dan sabahleyin yola çıktık. Seyit amcam ve oğlu Hakkı, bizi şehrin girişinde karşıladılar, birlikte önce Saat Kulesinin karşısındaki Tonusluoğlu çarşısında yıllardır terzilik yapan Çınar amcamın yanına gittik. Yılların anıları duvarlara sinmişti, büyüklerimin resimleri bana hoş geldin diyordu sanki. Ben “Geç kaldım, hadi bekliyorlar.” deyince amcam da yanımıza geldi ve yolun karşısındaki Kültür Müdürlüğüne doğru konuşa konuşa ilerledik. Ne kadar özlemişim Yozgat’ı…
Toplantı binamız olan Kültür Müdürlüğü binasına girmeden dışarıda bekleyen şair arkadaşlarımızı görünce içim kıpır kıpır etti. Hiçbir dinleti beni bu kadar heyecanlandırmamıştı, bu şiir şöleninin ata toprağım olan Yozgat’ta olması beni daha farklı duygulara çekmişti. Amcam, Ahmet Sargın Bey’le beni tanıştırdı, onun “Yeğenim, Albay olan ağabeyimin kızı.” derken gözlerindeki gururu hissetmek ne güzeldi. Daha önceki dinletilerde karşılaştığımız dostlarımızı görünce ben izin isteyip onlarla selamlaşmaya gittim, ortalıkta müthiş bir telaş vardı. Bir gün önce gelenlerin olduğunu Ahmet Bey’den telefonla öğrenmiştim, Bazıları da benim gibi henüz geliyordu. Köşelerde dost sohbetleri, çay içenler, kahvaltı yapanlar, okuyacağı şiiri internetten çıkış almaya çalışanlar…Bizler, birbirini sanal ortamda tanıyıp dinletiler aracılığı ile tanışan şairlerdik…Bazılarımız, başka ortamlarda tanıştığı için göz ve gönül aşinalığı ile Yozgat’ta bulunmanın mutluluğunu paylaşıyorlardı; ancak çoğumuz birbirimizi internet üzerindeki şiirlerden tanıyorduk ve burada hep herkes birbirine ilk önce kimdir acaba, diye bakıyor; sonra da “Ya, siz o kişi misiniz? ”diye şaşkınlıklarını dile getirip selamlaşıyor, dostça kucaklaşıyordu. O anı anlatmanın sıkıntısını çekiyorum, yaşamak gerek. Arkadaşlarıma eşimi, kızımı, amcalarımı tanıştırdım, sonra birlikte sunum yapacağım Kelami Aydemir Bey, hoş geldiniz deyip kendisini tanıştırdı. Yozgatlı şair Salim Gülbahçe, yeni gelen arkadaşların isimlerini listeye ekliyordu. Biz Ahmet Sargın Bey’den sunumla ilgili önerilerini aldık. Programın akış sırasını aldık, hangimizin nerede konuşmayı alacağını listeledik.Daha sonra sahne düzeni için aşağı indik. Yeni gelen arkadaşlarla selamlaştık, ancak kimin kim olduğunu bilmek açısından diğer dinletilerdeki gibi yaka kartı verilmemesinin eksikliğini çektik.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Yozgat Valisi Sayın Amir Çiçek, Yozgat’ın tanıtımı için çaba sarf eden şairler Ahmet Sargın, Salim Gülbahçe ve Osman Yüksel’i plaketle ödüllendirdi.
Vali Bey’in bu yıl ulusal düzeyde 10. ve uluslararası düzeyde 2.si kutlanacak olan Sürmeli Festivali kapsamında düzenlenen bu Şiir Şöleni’ndeki konuşması, bir ilin tanıtımında yetkililerin destek çıkmasının ne kadar önemli olduğu açıkça kendini hissettirdi. Yapılan anlamlı konuşmanın ardından tüm şairler adına YOŞAYBİR Başkanı Ahmet Sargın Bey, kendilerine teşekkür eden ve Sürmeli şiir şöleni hakkında bilgi veren bir konuşma ile uzaktan yakından gelip bu salonda kenetlenen şairlerimize hoş geldiniz, dedi ve Belediye Başkanı ve baro başkanı Sayın Yusuf Başer, kürsüden tüm şairlerin gönüllerine hitap eden ve “İyi ki Yozgat’a gelmişiz.” dedirten konuşmasını yaptı.
Program akışında şiir okumalara geçmeden önce Yozgat tanıtım CD’sini izlerken gün be gün,Yozgat’ta nelerin değiştiğini de gördük, yeniliklerden haberdar olduk ve Yozgat’la ilgili bilmediklerimizi öğrendik.
Biz - Kelami Aydemir Bey ve ben Serap Hoca- programı sunarken sahnenin hemen önünde bulunan protokolde o ilin valisinin ve belediye başkanının bulunduğunu bilerek bin kat heyecan içindeydik, ancak protokolle birlikte Yozgat halkının da bu etkinliğe katılımı, verilen değerin bir sonucuydu ki bu da bütün gelen misafirleri mutlu etmişti.
Sahneye şair arkadaşlarımızı davet edişimiz, onların şiirlerini ve mesajlarını iletmeleri bizleri kaynaştırdı, duygu selinde yitip gittik. Her şairin kalemi başka söyleyip başka yazar. Bunun en güzel örneğini o sahne gördü, dinleyenler duydu.
Kaç yıldır gelemediğim memleketimdeki akrabalarım beni dinletide yalnız bırakmadılar, tüm hemşehrilerimin yanında onların varlığı benim sahnedeki heyecanımı azalttı.
Program Yozgatlı şair Sami Sırakaya (1951-2001) ’nın bir dörtlüğü ile kapatıldı:
“Bozok yaylasından mübarek belde
Bellidir tarihte Yozgat’ın izi
Hiç soranı yok ki, nedir, ne halde
Onun için buruk özü Yozgat’ın.“
Programın bu bölümünün bitiminde herkesin aklında ve yüreğinde binlerce kelebek uçuşurken ben kendime bir öz eleştiri yapıp dedim ki “Şiirinden alıntı yapılan şairin ismini unutmamalı ve dinletiler için gelmek, sadece sahnede şiir okumak değildir, yüreklerin kaynaştığı yerde olmak da yetermiş buraya gelenlere.”
Çıkışta misafirlere Yozgat’ı tanıtım amaçlı olarak hazırlatılan harita ve kitapçıklarının olduğu çantalar armağan edildi, Şunu belirtmeden geçemeyeceğim, tanıtımlar göz ve gönül doyurucu olarak hazırlanmıştı, Anadolu’muzun her ilinin bu tür tanıtımlara ihtiyacı oluyor çünkü belli illerin dışındaki illeri tanımıyor sanki genç nesil.
Şiir şöleni bitiminde bir kısım arkadaşımız Yozgat’ın yerel gazetesi olan İleri’ye ve Yozgatlı ressam Mehmet Saygı’nın sergisini gezmeye gittiler, ben onlara ancak müzede yetiştim.
Yağmur hafif hafif çiseliyordu. Kapıdan girer girmez ilk ilgimi çeken konağın muhteşemliği oldu, ana giriş kapısının yan tarafında adam boyundaki küplerin adeta bekçilik yaptığı bu konakla ilgili olarak yetkililerden ve burada yaşayanlardan aşağıdaki bilgileri aldım:
“Yozgat il merkezinde, A.Nohutlu Mahallesi, Emniyet Caddesi’nde bulunan Yozgat eşraflarından Nizamoğulları ailesine ait olan konak, 1871 yılında yapılmıştır. Bu yapı XIX. yüzyıl sivil mimari örneklerinden olup Yozgat’ın mimari ve dekoratif özelliklerini de yansıtmaktadır. Konak 1979 yılında Kültür Bakanlığı tarafından onarılmış ve 1985 yılında Etnografya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. “
Müzenin hangi odasına girsek apayrı bir dünyanın içinde bulduk kendimizi, hayranlığımızı dile getirecek kelime bulamıyorduk. O kadar güzel bir düzenlenme yapılmıştı ki konağa, sanki tarih öncesinden konağın sahipleri kolumuza girmiş, bize evlerini ve Yozgat’a ait değerleri tanıtıyordu. Kafamızı nereye çevirsek tarih bize sesleniyordu. Ben anneannemlerin yıkılan evinin sofasını, dolap düzenlerini, oymalı kapılarını, kilimlerini… görür gibiydim. Giriş katındaki odanın birinde topraktan çıkarılan pişmiş toprak lahitlerden birinin resmini çektim, o kadar farklıydı ki adeta küçücük bir odacıktı. Konağın perdeleri Yozgat kadınlarının ve kızlarının el emeğini yansıtırken, tahta işlemeciliği, oymacılık ve bakır işlemeciliği de erkeklerin yeteneklerini sergilemekteydi.
Etnografik eserler, yöresel kadın ve erkek giysileri, el yazmaları, eski telefon santralleri ve manyetolu telefonların da sergilendiği zemin kattan üst kata çıktığımızda hepimiz şaşırdık. Burada eskiden burada gelinlerin “Ud kemanı çalmazsa Aynalı körük gelmeyince ben gelin olmam.” dediği Aynalı körük zemine merdivenle inilen bir düzen içine yerleştirilmişti. Bu yaylının Eski Belediye Başkanı Salim Korkmaz Bey tarafından müzeye bağışlandığı söyleniyor. Çıkıp da o yaylıya gelin olası geldi gençliğimin.
Bu katın her odası, milli kültürümüzle öyle iç içe yaşattı ki bizi. Düşünebiliyor musunuz, tarihi bir piyano bile vardı.O odadan çıkıp da yan odaya girdiğimde yöresel giysisi ile bizi karşılayan mankenin üzerindeki giysilerdeki renk uyumu ne hoştu, ya hemen şu sağdaki ayaklı dikiş makinasında kim bilir kaç genç kızın çeyizi hazırlanmıştı.
Müzeden çıkarken çisil çisil yağan yağmur damlaları, sanki geride yalnız kalan Nizamoğullarının gözyaşlarıydı.
Müze çıkışı yeniden toplandık tüm şair arkadaşlar ve Yozgat saat kulesinin, tarihi Çapanoğlu Camiinin önünden, ecdadımın da ayak bastığı Lise Caddesi’nden, rahmetli babacığımın mezun olduğu Yozgat Lisesi’nin önünden gün batımına doğru giderek Özel Ergin Okulunun önüne geldik. Okul mu, otel mi diye sordum oralılara, “okul” dediler. Meğer sorduğum kadar varmış, çünkü bahçesindeki faytonuyla, şelalesiyle bu okul bahçesi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen 'En Güzel Bahçe' yarışmasında Türkiye genelinde 21 okul arasına girmiş. Okulun içinde de farklı bir hava vardı, yöresel divanların (makatların) üzerindeki halı minderlerin üzerinde oturup çay içtik, yorgunluk attık. Daha sonra yemek salonuna geçtik, sabah 11 gibi yolda içtiğim bir tas çorbadan başka bir şey yememiştim, ne verseler yiyecektim. Öğrenciler gibi sıraya girip de yemeklerimize kavuşunca sohbeti falan unuttuk, yemek bitiminde aşçıya teşekkür ettik, gerçekten çok güzeldi yemekler. Şair arkadaşlarım da hem yemek yiyor hem sohbet ediyorlar ve birbirleriyle daha bir yakınlaşma imkanı buluyorlardı. Her birimiz uzak uzak yerlerden gelmiş ve şiir adına bu sefer de Yozgat’ta kenetlenmiştik. Yemekten sonra salonun yanındaki dinlenme köşesine geçtik. Herkes farklı bir yerde sohbete dalmıştı, bizim oturduğumuz yerin zeminindeki diz boyu satranç taşları duygu yüklü biz şairlere hayatta akıl yarışının da önemini vurgulamak ister gibiydi. Bu dinlenme köşesindeki devasa akvaryum da insanı adeta denize götürüyordu.
Çaylarımızı bitirirken toplanmamız istendi, dışarı çıktığımızda hava iyiden iyiye kararmıştı. Arabalarımıza binmeden şehre tepeden bakan bu yerden Yozgat’a baktığımda şehrin bize ışıl ışıl gülümsediğini gördüm.
Yozgat, anılarımda hâlâ çocukluğumu ve gençliğimi saklayan Yozgat, hadi bana geçmişi yaşat…
Kafamdaki binlerce düşünce ile arabaya bindik, ben şimdi nereye diye sorup duruyordum, gece şehri gezmek ne güzeldi. Nihayet arabalar durdu, girişinde ışıklı bir tabela asılı olan bir konak bizi karşıladı. Bu ışıklı panoda konağın eski hâli ve yeni hâlinin fotoğrafları vardı. Yozgat’ta Ramazan sohbetlerinin yapıldığı Hayri İnal
Konağı’na girerken kendimizi çok özel hissettik. Konağa girerken ayakkabılarımızı çıkardık ya da galoş giyindik ve taş çerçeveli cümle kapısından içeri girdik. Bu konak, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla 2007 yılında Yozgat Belediyesi tarafından restore edilerek yöre turizmine kazandırılmıştır. Görevlilerinin güler yüzü ve ilgisiyle karşılandık, girişte Alper imzalı ve bu güne dek hiçbir yerde görmediğim bir Atatürk portresi vardı, sanki Atamız bize “İşte böyle, kenetlenin, birbirinize bağlı olun.” der gibi bakıyordu. Geçen yılki Sürmeli Festivali'nin birinci gününde konağın açılışı gerçekleştirilmiş Yozgat'ta 1960'lı yıllarda belediye başkanlığı yapan ve belediye tarafından restore ettirilen tarihi konağın sahibi olan Hayri İnal, Yozgatlılardan sadece Yozgat'a en iyi hizmeti yapmalarını istemiş.
Konağın yukarı katına çıktık. Sanki bir komşumuza, yakın bir akrabamıza misafir gelmiş gibiydik. Yozgat Belediyesinin de katkılarıyla geçmişten bugüne gelen konsollar, oymalı kapılar, üçgen koltuklar, taş ayna, bakır küpeli kazanlar, eski tarihi işleme tavanlar, pencerelerdeki tahta oymalar, el örgüsü perdeler… adeta geçmişi bugüne getirmişti. Konağın yukarıdaki sofasında taş plak ve gramofon vardı. Bir an daldım oradaki antika telefonu görünce. Sanki çevirmeli telefonla postaneye bağlanıp sıra aldık, saatlerce bekledikçe sıramız gelince ancak konuşabildik. Ben bu düşlerdeyken çalan cep telefonu bana nerde olduğumu hatırlattı. Sofanın sağ tarafındaki odadan gelen seslere yöneldik. Burada Yozgatlı âşıklar, ellerinde sazlarla dillerinde sözlerle hazır bekliyorlardı. Kimimiz divana, kimimiz yer minderlerine, kimimiz oymalı sandalyelere oturduk ve başladı atışma. O kadar samimi bir ortam vardı ki… Atışmanın ardından türküler söylenmeye başladı, bu arada odada oturacak yer kalmayınca geni gelenler konağın diğer odalarına yerleştiler. Şöyle bir dolaştım,- her odası ayrı Türk motifleriyle bezeli konakta kimi arkadaşlar birbirleriyle şiir paylaşımında bulunuyor, kimi sohbet ediyor, kimi etrafı inceliyordu. Vakit nasıl geçti bilemedik. Çayımızı içtik, kavurgamızı yedik… Ardından karpuzumuzu yedik. Ne acıktık ne susadık. Gönlümüz de midemiz de doydu. Ev sahibimiz Ahmet Sargın Bey, bizlerle çok yakından ilgilendi. Gündüzki törende şiirlerini okuyamayan arkadaşlarımız şiir paylaşımlarında bulundular. Köşedeki konsolun aynası nice anılara şahitti ve şimdi yurdumun dört bir yanından gelen misafirlerin anılarını da içine sindirdi. Gecenin ilerleyen vakitlerinde Yozgatlı şairlerden Hakkı Yurtlu, valimizin şehre renk kattığını anlatan şiirini ve 'kene ağıdı'nı okudu. Ardından Bozok şairi Yaşar Yiğitsoy hoş geldiniz, şiiri okudu bizlere. “Yuvamıza hoş geldiniz.” derken “Abbas Sayar sultanımız.”derken ne kadar içliydi şairimiz.
Çok hoş bir ortamdı, candan bir kucaklaşma oldu Yozgat’taki toplantıda. Bir odada türküler söylendi, oyunlar oynandı. Sazın sesine karışan Yozgat Sürmelisinde birleşti şair yürekli insanlar. Kapı kapatıldı, öbür odada şiir okumak isteyen arkadaşlar konağı dost sohbetinin yanında şiire de doyurdular. Yozgat Valiliğince Türk Sanat Müziği Repertuarına yeni eserler kazandırmak, bestecilerimizi yeni eserler üretmeye teşvik etmek amacıyla II. Uluslararası Sürmeli Festivali etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen şarkı yarışmasına eser yollayanlardan şiirlerini okuyanlar oldu.
Evet, “Ey şairler, Yozgat’a hoş geldiniz.” diye şiirler okudu Yozgatlı şairlerimiz bizlere. Hoş bulduk, evet gerçekten “hoş” bulduk Yozgat’ı
-DEVAMI VAR.-
Serap Demirtürk Özaltun
çok gelmek istedim fakat kısmet olmadı tüm katılımcı şairleri ve organizasyonu tertipleyen siz değerli dostlara çok teşekkürler, tebrikler..ben de dün akşam TRT 4 TV 'deki Yozgat Sürmeli Beste Yarışması finalini izledim canlı yayından,şarkılar çok güzeldi ve birinciliği değerli besteci hocamız sn.NAZİRE SAVRAN hanfendi sn.Aşkın TUNA'nın sözleriyle aldı, kendisini ve yarışmaya katılıp ilk 3 ve mansiyon ödülü alan tüm yarışmacı,söz yazarı ve bestecilerimizi kutlarım, Yozgat Valiliği'ne de teşekürler, sevgi ve saygımla, selamlar...