- 659 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
YOL HİKAYELERİ / 1. BÖLÜM
1 Temmuz ’ 2009, Çarşamba
Yer: Bozburun ’ da bir çay bahçesi..
Islak peçete serilmiş sade cam kül tablasının içine çok ara vermeden söndürüyorum biten sigaralarımı, sönerken sigaralar, suyla ateşin birleştiği andaki keskin ses çıkıyor. Şeffaf bardakta soda var yanında, bordo bir masa örtüsü hani şu yıkanması kolay, leke tutmayanlardan, üzerinde bakımsız, küçük bir saksının içinde üç dal fesleğen.. Fesleğenlere dokunup avucumu kokluyorum..
Bu kumaşların adına ’ dertsiz ’ denir, o geldi aklıma, leke tutmazlar çünkü, yani dert yapmazlar, yıkanınca hemen akıtıverirler üzerindeki pislikleri, bu yüzden de genelde bu tür küçük işletmeler bu kumaştan dikilmiş örtüleri ve peçeteleri tercih ederler. Aslı polyesterdir bu kumaşların, halk arasında ’ kalitesiz ’ tabir edilen cinstendirler neticede, üzerinde hiçbirşeyi taşımamalarının nedeni de bu mudur acaba.. belki..
Oysa beyaz pamuklulardan asla çıkmaz çay lekeleri, hele yağ ya da kan... Kaliteli kumaş leke tutar, kural budur, doğaldır çünkü, katkısız, etkisizdir. Fazla etkilenmemiştir,olduğu gibidir veya oldukça yakındır buna ve çabuk kırışır, çabuk lekelenir ketenler, pamuklular.
Şairin dediği geldi aklıma; ’ bütün renkler hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler. ’ .. verirler.. en çok beyaz gösterir kiri, en kirli beyazmış gibi görünür, siyah zaten siyahtır ve polyester leke tutmaz.
İyisi şu ki, bir sigara daha yakabilirim ateşle suyun aşkının keskin tınısını duymak için...
... çok duydum bu sesi, ama bir tanesi vardı ki ’ kesin bu o ’ denir ya içten, ta içten.. Hiçbirşeyden bilinmese ateşin ardında bıraktığı külden bilinir, belki ’ suç ’ varsa, ceza ’ su ’ dan bilinir. Suya dökülür aşk temizlensin diye, güç ateşten ödünç alınır bazı.
Ah Amor! Seni hangi okyanus temizler bilmem ki, iyisi mi ben kül tablasının dibindeki peçeteye asılı olan suya bastırayım beni, söndüreyim izmaritlerde içimi, herbirinde biraz daha ve her yakışta bir sigarayı, o yalancı boğazları tutuşturur gibi, yeniden.. yeniden yakayım. Ateş varoldukça bir kadın, su var oldukça bir adam anılsın keskin tınılarda...
aliye baran