- 2205 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
"Hayat bilgisinin en güzel çevirisi; şiir..."
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hayat bilgisinin en güzel çevirisi; şiir...
Geçenlerde, Varlık Dergisi’nde Enver Ercan’ın genç şairlere öğütler veren (yoksa hafif yollu çıkışan mı demeliyim?) bir yazısını okudum. Şiir yazan gençlere, kendi aralarında yaptıkları özel konuşmaları kimseye -hatta kendisine bile- aktarmamalarını öğütlerken,
"İki kişi arasında yapılan konuşmalar, karşıdakinin haysiyetine emanet edilir" diyordu.
Bir bakıma hayat bilgisini, şair bakışıyla dilimize çeviriyordu. Doğal olarak da bildiğimiz ama üzerinde durmadığımız bir ayrıntıyla bizi yeniden yüzleştiriyor, bir şiir çevirisi gibi yeniden yazıyordu.
Bu tümce, bir büyük yüzleşme, bir yarılma, bir sarsıntı, bir depreme dönüştü içimde...
(.....)
İki kişi arasındaki konuşmalar gerçekten de karşıdakinin haysiyetine emanet edilir. Çünkü siz karşınızdaki kişiye güvenmiş, paylaşmışsınızdır. İnsan olmanın erdemi değil midir paylaşmak ve bizimle konuşulanı tüm giziyle korumak.
İnsan kimi zaman kendine bile fazla gelir. İçinizdeki yükü taşıyamadığınızda, yüreğiyle bir omuz verir size güvendiğiniz bir insan. Siz yol alırsınız ondan güç alarak, acıların arasında yer açar, adım atar, soluklanırsınız. (....)
Şair bedense, şiir ruhtur. Haysiyet de ruhun derinliklerinde gizlidir. Evet, tam da orada. Kalbin şiirle attığı yerde... Kasım 2006
Hülya Deniz Ünal, (Denizsuyukâsesi, Nisan 2007,24)
Hülya Deniz Ünal’ın, ancak bir bölümünü alabildiğim yazısı; hepimize gücenik bir mektup gibi. Çocukluğumuzda, ilkokul kitaplarımızdan biri olan "Hayat Bilgisi" nde unutulmuş hüzünlü bir ders notu.
Herkesin büyük şair olduğu edebiyat ortamında; Necatigil’in deyişiyle "Hayatı, şiirlerini doğrulamayan" yaldızlı isimler kol gezmekte. Kötü şiirlerden daha tehlikeli.
Daha önce sadece iyi şiirlerinden bildiğim, ’dolu başaklar’ gibi alçakgönüllü bir yüzle, incelikli bir insanla, İzmir Kitap Fuarı’nda tanışmak; benim için sevinç oldu.
"Harflerim alfabeye
ülkem haritalara fazla"
**
Doğaya yasladım sırtımı
bir hançerin ışıltılı ağzına
canıma batan kıymığa
hayata!...
diyen Hülya Deniz Ünal
şiirine de selam olsun
İlhan Büyükcebeci
YORUMLAR
Sevgili Levent Bal,
Sevgili Hacı Ali Öğretmenim,
Eleştiriyi sevmeyen, dahası tahammülü olmayan bir toplumuz. Okumayan (ne yazık ki başta öğretmenler), araştırmayan insan kalabalığı.
Olaylara, hayata; dogmalarla, yanlış bilgilerle bakıyoruz. Vicdanımızdan değil.
Gunter Grass için derler ki ."Almanya'nın Vicdanı."
Hani Türkler'i anlatan o cesur kitabı:"En Alttakiler"
Türkiye'nin Vicdanı hangi yazarımızdı?
İlginize selam, sevgi...
İlhan Büyükcebeci
yazınız kendi zaten güzel ancak gerçekten kendisini ille de bir yerlerinden çok taraflı çekip çekiştireceğini iyi bildiği birilerine beğendirmek için her bir yerini ustalarına emanet ederek süslemiş manken görüntüsünde ,bizden birine benziyor.doğrusu hem beğemdim hem bıyık altından gülümsemeden edemedim.değer mi diye.zaten bence haklılığım müşteriden de dedikodunun alıp yürümediğinden de anlaşılıyor.
ne kadar az okuyoruz ,çok yazıyoruz;farkındasınız herhalde.
kutlarım, keyf aldım.
klavyeyi yeni öğrenmeme ramen emek verip ,zamana kıyıp, ikindiyle akşam arasına sıkıştırmış olduğum bu satırlar bana göre değerli.sizce nasıl?
sahi neden okumuyor ,bir teşekkürle de olsa katkıda bulunmuyorsunuz arkadaşlar.herkesin aferin istediği ama kendisinin kimseye tenezzül etmediği gibi bir duyguya kapılıyorum.duygularımın ibresi yine bir yanlış kutup mu gösteriyor.yoksa daha önceden çok başıma geldiği gibi,duygularına güvenmeyi öğren artık koçum mu diyeceğim kendi kendime. yine sözü uzattık.la havle.
saygıyla ve de hürmetlerimle efendim.
hacı ali tarafından 6/22/2007 8:41:04 PM zamanında düzenlenmiştir.