- 2180 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İMKANSIZI BAŞARMAK
Başarı, hayal edilen hedefe azim ve sadakat ile bağlanıp iyi bir planlama yaparak, disiplinli bir çalışma ve iyi bir iletişim ile gerçekleşir. İşin altında ezilen değil, planlı ve sistemli bir çalışmayla zamanı ve işin seyrini iyi yönetebilen insanlar ancak başarılı insanlardır.
Hiçbirimiz hayata nerede, ne zaman, kimlerle, hangi statüde ve nasıl başlayacağımızı seçme şansına sahip değildik. Ancak zaman, yetiştirilme tarzımıza, çevre şartlarına, dünyaya bakış açımıza ve tercihlerimize göre önümüze her an yeni seçenekler sunuyor.
Başarı denen olgunun hayatımızda çok önemli yeri olduğu muhakkak. Bu sebeple yaşadığımız sürece yaptığımız tercihler çoğalıyor ve dolayısıyla o tercihlerin üzerimize yüklediği sorumluluklar, başarı ve başarısızlıklar nispetinde artıyor. Bu durumda geldiğimiz son nokta, üzerimize yüklediğimiz sorumluluklara değiyor mu?
Sadece seçenekler arasında tercih kullanmak değildir önemli olan. Yapılan tercihin ne kadar isabetli olduğu ve buna mukabil alınan sorumluluğu ve gösterilen başarıyı ne kadar taşıyabileceğimizdir hayata karşı duruşumuz. Her ne kadar Frank Gaines, “ancak görünmeyeni görebilen imkansızı başarabilir” demiş olsa da hiçbir zaman imkansızın başarılması istenmez ve istenmemeli de. Bu sözün sahibi de hayatını imkansızları başararak geçirmiş olabilir mi ki? Hiç sanmıyorum. Öyleyse nedir?
İmkansız zaten başarılmaz. Başarılsaydı, imkansız olmazdı. Başarılabiliyorsa şayet, ona imkansızı değil zor’u başarmak demek daha doğru olur. Örneğin ölüyü diriltmek imkansızdır. Var mı bunu başarabilecek biri? Ama ölmek üzere olan bir insan, o durumdan kurtarılıp iyileştirilebilir. Bu, imkansızı değil zor’u başarmaktır. Çünkü “zor” ve “imkansız” birbirine yakın olsa da aralarındaki farkın kapanması “imkansızdır.” Bu sebeple imkansızı başarma isteği sonuçsuz kalıp, insana büyük bir sorumluluk duygusu yükleyeceğinden, o duygunun altında ezilme riski de o oranda artacaktır. Zor başarılabilir. Çok fazla emek, risk ve fedakarlık ister ama mümkündür. Örnekleri çoktur. Zor’u başarıp, imkansızın biraz zaman alacağı sözü söylense de bu ancak azmi kuvvetlendirip moral motivasyonu artırıcı ve isteği destekleyici mahiyettedir. Başarı kolay elde edilmiyor. Bu yüzden o çok istenen sonuç çok kıymetlidir, ödülü hak eder. Ve başarı objektif bir olgu olduğu için, başarı kriterleri de asla subjektif olamaz, olmamalı.
Erol Güldiken