- 440 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLARIMIZ.
Bir dostumun çocuklarından şikâyeti vesilesi ile ahir zamanın alametlerinden sayılan “ köle efendisini doğuracak” sözünü kullanmasının hatırlattığı bir yazıdır.
Evet, Arkadaşım!
Köle efendisini doğuruyor mu desek!
Bilemiyorum.
Bence bunun adı kolay kolay konulabilecek bir şey değil.
Çocuklarımız!
Köleliklerinde sultanlık bulduğumuz,
Verdikleri acılarda lezzet,
Hakaretlerinde izzet aradığımız,
Yanılma ve kırılma noktalarımız.
Kızarız belli edemeyiz,
Dövünürüz el süremeyiz,
İnleriz ahhh edemeyiz.
Nedenmiş?
Çünkü Onlar Çocuklarımız.
Bunlar zehirli balımız,
Tatlı belamız,
Karanlık gecemiz,
Fırtınalı denizimiz,
Evet.
Çocuklarımız!
Allahtan emanet olduklarından ihanet görsek bile,
İhanet edemiyor,
Hakaret görsek beddua edemiyor,
Gizlediğimiz ahımız,
Kurtulamadığımız karasevdamız,
Za-fımızın unutulmayan hatırası,
Günahımızın ödenemeyen faturası onlar.
Çocuklarımız!
Sevinerek dünyaya getirdiğimiz,
Övünerek büyüttüğümüz,
Gönül verdiğimiz sevdamız,
Umut bağladığımız sığınağımız.
Mutlu olduğumuz,
Dikeni çok hayat goncamız,
Evet Çocuklarımız!
Allah acılarını göstermesin.
Muhtaç edip canımıza kast malımıza musallat ettirmesin,
Canlarına sağlık versin arkalarından koşturtmasın.
Muhtaç edip merhametlerini bekletmesin.
Sevensiz bırakıp sevgilerini dilendirtmesin.
Kucağımızdayken sevip sevindiğimiz,
Sırtımızdayken yorulup yerindiğimiz,
Başarıları ile övündüğümüz,
Maalesef çoğunlukla VEFASIZLIKLARI ile süründüğümüz.
Can yongalarımız,
Ömür goncamız,
Kendimizi sevdiremediğimiz,
Kara sevdamız.
HEPSİ OLMASADA; YÜZDE DOKSAN DOKUZ AYNI OLAN ÇOCUKLARIMIZ.
,
YORUMLAR
Sevgili Arkadaşım.
Ebeveyn( ana baba ) ile evlat arasındaki doğal bağlar, arkasından gelen sorumluluk ve faturalar, olmasa idi dediğinizi doğru olarak kabul etmek zorunda kalırdık.
Fakat takdir edersiniz ki, sadece aile de değil; büyük bir aile olan insanlık, kültür ve medeniyetinin varlığını sizin şikâyet etmiş olduğunuz bu müdahale duygusuna borçludur.
Ana ve babalar evlatlarını kendi dünyalarının kurallarına göre değil, yaşamış oldukları hayat süresince edinmiş oldukları bilgi ve tecrübelerinden çocuklarının istifadesini sağlayarak, kendilerinin kaybetmiş oldukları fırsat ve imkanları gelecek nesillerinin kaybetmemesi adına; çocuklarını kendilerinin yaşayacakları dünyalarına hazırlamak için göstermiş oldukları içgüdüsel bir hassasiyetten başka bir şey değildir.
Burada şu veciz sözü de size hatırlatmakta fayda görüyorum.
İNSANLAR YAŞANILAN OLAYLARDAN DERS ALABİLSEYDİ HAYATLARI, SAĞLIKLARI VE MUTLULUKLARI İLE BEDEL ÖDEMEK ZORUNDA KALMAZLARDI.
Diğer bir açıdan baktığımızda çocuklarımız kendi ayaklarının üstünde durup bağımsız bir birey oluncaya ve hatta bağımsız birey olduktan sonra bile hata ve yanlışlarının faturasını ana babaya ödetmektedirler.
Çocuklarımız anne ve babalarından bağımsız olduklarını söyleme şansına sahip olsalar da; maalesef anne ve babalar bu konuda çocuklar kadar şanslı değiller.
Üçüncü bir bakış açısı geliştirecek olacak olursak:
İNSAN KEYFİNE GÖRE YAŞAMASINA İZİN VERİLECEK KADAR MASUM VE ZARARSIZ BİR YARATIK DEĞİLDİR.
İşte insanlık tarihi boyunca insan davranışlarına bir müdahaleden başka bir şey olmayan Kanun ve nizamlara ne demeliyiz.
Ve bunları hangi kategoriye koyabiliriz?
Kanun ve nizamı olmayan medeni veya ilkel bir insan toplum gösterebilir misiniz?
Sevgili Arkadaşım.
Anne ve babaların evlatlarına müspet müdahaleleri hem çocuğun geleceği adına, hem ana babaya ödetecekleri faturanın ödenilebirilik ölçüleri içinde kalmasını sağlaması adına ve hem de insanlık ailesine bir parazit, tehdit edici bir virüs üretmemek adına en önemli İNSANİ BİR SORUMLULUK OLDUĞU İNANCINDAYIM.
İnsan yavruları doğduğu yerde bırakılıp hiç müdahale edilmezse sanıyorum yaşam şansları olamaz!
Gelecek adına geçmiş nesillerin bilgilerini yok saymak sanıyorum bugünkü kültür ve medeniyeti görmemekten başka bir şey değildir.
2009 model bir arabanın geliştirilmesinde gösterilen başarı TEKERLEK VE AKSI BULMAKTAN DAHA BÜYÜK BİR BAŞARI DEĞİLDİR.
Bugünkü kaşifler başarılarını dünkü müdahaleci öğretmenlerine borçlu olduklarını asla unutmasınlar.
Hayat bir bayrak yarışıdır.
Elbette bayrağı devredeceğin elin o bayrağı taşıyacak yeteneklere sahip olmasını istemek senin hem hakkın hem de sorumluluğundur.
Sevgi ve saygılarımla.
Necdet EREM tarafından 5/28/2009 5:08:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
kölelerin zaten daima bir efendileri vardır.efendileri olmasa kölelikten kurtulmuş olurlar zaten...
insanlar çocuklarını neden hep kendi dünyalarının kurallarına göre yetiştirme gereği duyarlarki vede kapasitelerinin dışında onlardan çok fazla şeyler bekleyerek çocuk psikiyatri klinikleri artık 5-6 yaşında çocuk vakalar kabul ediyor..geneli 18 yaş altı vakalar..çok düşündürücü değilmi..neden acaba..insanlarda artık düşünmeye başlamalı bir an önce geç olmadan